Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
Çocuğunuz için en iyi İngilizce derslerini planlayın
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
11.10.2024
Time icon 7 dk.

Doğuştan gelen bir dil yeteneği var mıdır? İngilizce öğrenme yeteneği nasıl geliştirilir?

İçindekiler

Günümüzde İngilizce öğrenmenin şart olduğu su götürmez bir gerçek. Çünkü İngilizce siyaset, ekonomi, eğitim ve kültürel etkileşim gibi birçok alanda karşımıza çıkıyor. Hal böyle olunca ortalama bir yetişkinin en az orta seviye İngilizce konuşabiliyor olması gerek.

Bu nedenle ülkemiz başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde İngilizce öğrenimi en küçük yaşlardan itibaren başlıyor. Ancak bazı çocuklar, İngilizce öğrenirken diğerlerine göre daha çok zorlanabiliyor. Dil yeteneğiyle ön plana çıkan öğrencilerin ise İngilizceyi oldukça rahat bir şekilde öğrendiğini görebiliyoruz. Bu da akıllara “Dil yeteneği doğuştan mıdır?” sorusunu getiriyor.

Biz de “Dil yeteneği var mı?”, “İngilizce öğrenmek tamamen yeteneğe mi dayanır?”, “Dil yeteneği nasıl geliştirilir?” gibi sorularının cevaplarını aradık. Haydi, birlikte öğrenelim!

Doğuştan gelen bir dil yeteneği var mı?

Öncelikle, “Dil yeteneği var mıdır?” sorusunu cevaplamak için kolayca İngilizce öğrenebilen ve İngilizce öğrenmekte zorlanan öğrenciler arasında biyolojik bir fark olup olmadığına odaklanabiliriz.

Journal of Neurolinguistics’’te yayımlanan bir araştırma gösteriyor ki yabancı dil öğrenmekte üstün başarı gösteren öğrenciler gerçekten fizyolojik olarak bir farklılık taşıyor. 

Bahsi geçen araştırma eşit şartlarda Mandarin Çincesi öğrenen 22 öğrenci üzerinde uygulanıyor. Öğrencilerden bazıları, diğerlerine kıyasla oldukça başarılı oluyor. Bilim insanları, başarılı olan öğrencilerin beyinlerinin sağ lobundaki sinir liflerinin daha düzenli hizalandığını görüyor. Bu liflerin, beyindeki bilgi transferini hızlandırdığı düşünülüyor. 

Yaygın inanışa göre dil edinimini beynin sol lobuyla ilişkilendirsek de bu araştırma kapsamında araştırmacılar, sağ lobun ses algısında yer aldığı ve böylece de Mandarin tonlarını ayırt etmede rol oynadığını savunuyorlar. Bu düşünceyi çalışmanın yazarı Zhenghan Qi öne sürüyor.

Farklı bir makalede ise konuya ilişkin araştırmaların bunu doğrular nitelikte bilimsel gerçekler ortaya çıkardığını ancak yine de elimizde yetersiz bilgi olduğu vurgulanıyor. Bunun sebebi, yapılan araştırmaların çoğunlukla ses ve akustik üzerine yapılması.

Bunu basitçe açıklamamız gerekirse, dil edinimi yalnızca farklı sesleri taklit etmekten ibaret değil. Yabancı bir dil öğrenmenin bundan daha fazlası olduğunu düşündüğümüzde, araştırmalar yetersiz kalabiliyor.

Bu da demek oluyor ki bir dili öğrenirken farklı sesleri ayırt etmek, dilin yapısına hakim olmak veya o dili akıcı bir biçimde konuşmak için beynin farklı kısımlarından yardım alıyor olabiliriz. Bu da farklı beyin yapısına sahip bireylerin yabancı dil öğrenirken farklı avantajlara sahip olabileceğini bize gösteriyor.

Aynı zamanda birçok uzman, dil öğrenmenin yalnızca biyolojik etkenlere değil çevresel faktörlere ve kişinin tutumuna bağlı olduğunu da belirtiyor. 

Yani özetlemek gerekirse evet, bazı insanlar doğuştan dil öğrenmeye daha yatkın olabilir. Ancak yine de dil öğrenmeyi kolaylaştıran onlarca faktör olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda bu, pes etmek için hiç de yeterli bir sebep değil.

Dil yeteneği nasıl gelişir? Pratik dil öğrenme yolları nelerdir?

İngilizce öğrenmenin yeteneğe bağlı olup olmadığına dair genel bir cevap verdik. Dil öğrenmede doğuştan gelen yeteneğin bir avantaj olduğunu ancak ihtiyacımız olan tek şeyin yetenek olmadığını da artık biliyoruz. 

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, kolayca dil öğrenebilmek yeteneğin yanı sıra birçok dış faktöre de bağlıdır. Peki, bu dış faktörleri nasıl lehimize çevirebiliriz? Nasıl daha hızlı dil öğrenebiliriz? Ya da dil öğrenme yeteneğimizi nasıl pekiştiririz? Gelin, birlikte bu sorulara cevap arayalım:

  • Motivasyon ve hedef belirleyebilirsiniz.

Başarılı bir dil öğrenme sürecinin temeli güçlü motivasyonla başlar. Net ve ulaşılabilir hedefler belirlemek, öğrenme sürecinde yönünü bulmanıza yardımcı olur. 

Örneğin, belirli bir süre içinde belli bir seviyeye kadar öğrenmek, dil öğrenirkenki amacınızı belirlemek ya da dilin farklı alanlarına (okuma, konuşma, yazma) odaklanmak, motivasyonu canlı tutar ve öğrenme hızını artırır.

  • Düzenli pratik yapabilirsiniz.

Tek seferde fazla çalışıp kendinizi yormak yerine çalışmanızı düzenli hale getirebilirsiniz. Bu anlamda bir dili öğrenmek için günlük pratiğin önemi büyüktür. Her gün düzenli olarak 15-30 dakika ayırarak dinleme, konuşma, yazma ve okuma egzersizleri yapmak, bilginin pekişmesini sağlar. Pratik eksikliği, dil becerilerinde gerilemeye neden olabilir, bu nedenle süreklilik önemlidir.

  • Dile maruz kalmaya özen gösterebilirsiniz.

Hedef dilde materyallerle (müzik, film, kitap, podcast) sık sık etkileşimde bulunarak öğrendiğiniz dili tıpkı yeni doğan bebekler gibi doğal bir yöntemle öğrenebilirsiniz. Bu yöntem, özellikle kelime dağarcığını genişletme, dilin gerçek kullanımını öğrenme ve aksan geliştirme açısından faydalıdır. 

  • Beyin egzersizleri ve hafıza tekniklerinden faydalanabilirsiniz.

Dil öğrenme yeteneğini geliştirmek için beyin egzersizleri yapmak faydalı olabilir. Zihinsel oyunlar, bulmacalar veya hafıza teknikleri dil öğrenirken kelime dağarcığını artırma ve bilgileri hatırlama sürecini hızlandırır. Bu yöntemlerle beyin aktif tutulur ve daha kolay öğrenme sağlanır.

  • Dil öğrenme uygulamalarını kullanabilirsiniz.

Duolingo, Busuu ve Babbel gibi uygulamalar, tek başına bir dili öğrenmek için yeterli olmasa da ilk adımda düzenli bir çalışma sistemi oturtmanıza ve başlangıç seviye kelimeleri ezberlemenize yardımcı olabilir. Üstelik, bu tarz uygulamaların ücretli veya ücretsiz versiyonlarından yararlanmak da size kalmış.

  • Öğrendiğiniz dili hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz.

Hedef dili günlük hayatta kullanmak, öğrenilen bilgilerin kalıcılığını sağlar. Telefon dilini değiştirmek, sosyal medyada o dilde içerik tüketmek veya alışveriş listelerini hedef dilde yazmak gibi küçük adımlar, dili hayatının bir parçası yapar ve öğrenmeyi daha doğal bir sürece dönüştürür.

  • Sabırlı ve esnek olabilirsiniz.

Dil öğrenme uzun soluklu bir süreçtir ve bazen ilerleme yavaş olabilir. Bu yüzden sabırlı olmak çok önemlidir. Esneklik, farklı öğrenme yöntemlerini deneyerek hangi yöntemin size daha uygun olduğunu bulmanızı sağlar. Herkesin öğrenme şekli farklıdır, bu yüzden tek bir doğru yol yoktur.

  • Yurt dışı eğitim programlarından yararlanabilirsiniz.

Eğer maddi imkanınız ve zamanınız buna elverişliyse yurt dışı eğitim programlarından da yararlanabilirsiniz. Yurt dışındaki dil kursları, öğrenci değişim programları ya da üniversite bölümleri hakkında detaylı bir araştırma yaparak bu anlamda ilk adımınızı atabilirsiniz. Aynı zamanda, eğitim programları kapsamında sağlanan burslar ve maddi yardımlara da göz atmayı unutmayın.

  • Dil öğrenme topluluklarına katılabilirsiniz.

Başkalarıyla birlikte dil öğrenmek, sosyal bir motivasyon sağlar ve süreci daha keyifli hale getirir. Dil değişim grupları, çevrimiçi forumlar ve dil öğrenme kulüpleri, deneyimlerinizi paylaşabileceğiniz ve diğerlerinden öğrenebileceğiniz yerlerdir. Ayrıca, başkalarının başarısını görmek ve onlarla öğrenme yöntemlerinizi paylaşmak da daha motive olmanıza yardımcı olabilir.

  • Yerli arkadaşlar edinebilirsiniz.

Son olarak, eğer yurt dışına gitme imkanınız yoksa sosyal medya ya da çevrimiçi dil paylaşım uygulamaları üzerinden öğrendiğiniz dili ana dili olarak konuşan insanlarla sosyalleşebilirsiniz. Bu, hatalarınızı görmenize, dilin nasıl kullanıldığını yakından gözlemlemenize ve özgüveninizi kazanmanıza yardımcı olur.

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

Görüldüğü üzere, dil öğrenmenin tek sırrı doğuştan gelen yetenek değil. Bazıları, yabancı dil öğrenme konusunda biyolojik olarak daha avantajlı olabilir ancak bu yeteneği pekiştirmek ya da yeteneği kazanmak da tamamen sizin elinizde. 

Sıkça sorulan sorular

Dil öğrenme yeteneğiyle ilgili sıkça sorulan soruları cevapladık.

Dil yeteneği nedir?

Dil yeteneği, bir kişinin dil öğrenme hızını ve kapasitesini belirleyen doğuştan gelen bilişsel becerilere dener.

Dil öğrenmek bir yetenek midir?

Dil öğrenmeye daha yatkın olmayı bir yetenek olarak adlandırabiliriz. Ancak, dil öğrenme becerisini birçok dış faktör de pekiştirebilir.

Dil öğrenmek zekayı geliştirir mi?

Dil öğrenmek, zihninizi canlı tutması, hafızanıza katkıda bulunması ve kelime dağarcığınızı geliştirmesi açısından zekanızı geliştirebilir.

Novakid’le tanışın!

İngilizcenizi geliştirmek için başvurmanız gereken yollardan biri de konuşma pratiği yapmak. Novakid’de uzman eğitmenlerle çocuklara interaktif İngilizce dersleri sunuyoruz. Yöntemimizi metodoloji uzmanımızdan dinleyin:

Hemen siz de ücretsiz deneme dersinden faydalanın!

5/5

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.
:3

Hamsteri yakalayın

%25 indirimi
kapın

Tebrikler!
%25 indirim kazandınız!

Promosyon kodu: BLOGTR25