İngilizce saatler AM ve PM olarak nasıl söylenir?

Saatlerden bahsetmek için farklı ülkelerde farklı yapılar kullanılabiliyor. Türkçede 24 saatlik bir sistem kullanıyoruz fakat İngilizce konuşurken bu iş biraz değişiyor. 12 saatlik bir sistem olduğu için İngilizce saatlerden bahsederken AM ve PM kavramlarından yararlanıyoruz.

Peki AM ve PM ne demek, nasıl kullanılırlar? Bu yazımızda İngilizce saatler konusunu derinlemesine inceleyeceğiz. Haydi başlayalım!

AM ve PM terimlerini anlamadan önce İngilizcede günün farklı zamanlarından bahsederken kullandığımız kelimeleri öğrenmemiz gerekiyor. Sonuçta AM ve PM sisteminin kafa karıştırdığı noktalarda bu kelimelerden faydalanıyoruz.

• Morning

Türkçede “sabah” anlamına gelen “morning” kelimesini gün doğumundan aşağı yukarı saat 12.00’ye kadar olan zaman dilimini belirtmek için kullanıyoruz.

• Noon

“Noon” kelimesi ise tam olarak öğlen 12 civarından bahsetmek için kullanılıyor.

• Afternoon

Türkçede “öğleden sonra” anlamına gelen “afternoon” ise öğleyle akşam arasındaki zaman dilimini belirtmeye yarıyor. Saat dilimi olarak yaklaşık 12.00 – 18.00 arası diyebiliriz.

• Evening

“Akşam” kelimesini İngilizcede “evening” olarak ifade ediyoruz. “Evening” dilimi yaklaşık olarak 18.00 – 20.00 aralığına denk geliyor. 

• Night

Güneşi tamamen kaybettiğimiz vakit için ise “gece” anlamına gelen “night” kelimesini kullanıyoruz. 

• Midnight

“Gece yarısı” anlamına gelen “midnight” kelimesi de tam olarak gece 12’yi, yani 00.00’ı belirtmek için kullanılıyor. 

Şimdi gelelim işin en önemli noktasına: AM ve PM saat dilimleri nasıl kullanılır? 

En kolay hâliyle anlatmak gerekirse:

• 00.00 – 12.00 arasından bahsetmek için AM’i,
• 12.00 – 23.59 arasından bahsetmek için PM’i kullanıyoruz.

Yani AM saat dilimi öğleden önceyi, PM saat dilimi ise öğleden sonrayı belirtiyor.

Örnek vermek gerekirse diyelim ki saat 17.00’den bahsediyorsunuz. Bu saat öğleden sonraya denk geldiği için PM kullanmanız gerekiyor. Bunun için 5 PM diyebilirsiniz.

AM ve PM saat dilimlerini tanımladık fakat burada araya ilginç bir problem giriyor. Diyelim ki gece yarısı saat 00.00’dan veya tam öğlen saati olan 12.00’den bahsetmek istiyoruz. Hangisine 12 AM, hangisine 12 PM diyeceğiz?

Eğer illa birine AM, diğerine de PM demek isterseniz 12 AM saati 00.00’ı, 12 PM saati ise 12.00’yi belirtiyor.

Fakat bu kafa karışıklığına yer vermeye hiç gerek yok çünkü tam geçiş saatlerinde AM veya PM kullanmak yerine daha iyi bir yöntem var: Noon ve midnight kullanmak.

Saat 12.00’den bahsederken “12 noon”, 00.00’dan bahsederken de “12 midnight” diyerek iletişimi çok daha kolay hâle getirebilirsiniz.

Kullanımı yeterince incelediğimize göre AM ve PM’in açılımına, yani ne demek olduğuna da küçük bir göz atabiliriz.

AM ve PM, Latinceden gelen kısaltmalar. AM kısaltması “Ante meridiem” anlamına gelirken PM kısaltması ise “Post meridiem” olarak kullanılmakta. Anlamları ise sırasıyla “Öğleden önce” ve “öğleden sonra” – belki de tahmin etmişsinizdir bile?

İngilizcede saatlerden bahsetmek için sadece 12 saatlik formatı ve AM & PM kullanımlarını anlamak yetmiyor tabii. Aynı zamanda bir şeyin saat kaçta olduğunu, şu anda saatin kaç olduğunu sorabilmemiz, bu sorulara gerektiğinde cevap da verebilmemiz gerekiyor. O zaman gelin saatlerin İngilizcedeki detaylarını öğrenelim.

İngilizce zaman dilimleri

Saatleri sorup cevaplamaya başlamadan önce zaman dilimleriyle alakalı bazı temel kelimeleri bilmemiz gerekiyor. 

• Hour: Saat
• Minute: Dakika
• Second: Saniye

Bu zaman dilimleri saatlerden bahsederken işimize yarayabilir. Bir saatin yarısı, çeyreği gibi terimler kullanmak istersek de aşağıdaki kelimelerden faydalanıyoruz.

• Half: Yarı / buçuk
• Quarter: Çeyrek

İngilizce saat sorma

Şimdi saatlerle ilgili soru cümlelerine geçebiliriz.  

İlk cümlemiz en temel saat sorusu olan “Saat kaç?”. Bu soruyu sormak için aşağıdaki ifadeleri kullanabilirsiniz.

• What time is it?
• What time o’clock?

İngilizcede saat sorma seçenekleriniz bununla sınırlı değil tabii ki. “Could you tell me the time?” diyerek karşınızdakinden kibar bir şekilde saati söylemesini de isteyebilir, “Do you have the time?” diye sorarak karşınızdakine saati bilip bilmediğini sorabilirsiniz.

Bununla birlikte şu anki saati değil, bir şeyin saatini öğrenmek istiyorsanız da “Ne zaman” anlamına gelen “When” soru sözcüğünü veya “What time” öbeğini çeşitli cümlelerle kullanabilirsiniz. Örneğin çok acıktığınızı ve annenize akşam yemeğini ne zaman yiyeceğinizi sorduğunuzu hayal edin. Aşağıdaki gibi bir cümle kurmanız gerekir:

• Hey, mom! When are we going to eat dinner? (Hey, anne! Ne zaman akşam yemeği yiyeceğiz?)

Bu sorulara saatle cevap verirken ise “at” edatını kullanırız. Zaman edatları konulu içeriğimize göz atarak bu konuyu da netleştirebilirsiniz.

• We’re going to eat at 9. (9’da yiyeceğiz.)

İngilizce saat söyleme

“What time o’clock?” veya “What time is it?” gibi sorularla bize bir saat sorulduğunda cevap vermek için farklı seçeneklerimiz var. Gelin İngilizcede saat söylemenin çeşitli yollarına göz atalım.

• Tam olarak saati söylemek

Cevap olarak saati olduğu gibi söyleyebilmemiz mümkün. Diyelim ki saat 15.38. Saatin kaç olduğu sorulduğunda şu cevabı verebiliriz: “It’s three thirty-eight.”

Bununla birlikte eğer cevabımız dakika içermeyen, tam bir saatse “o’clock” kelimesini de kullanabiliyoruz. Saatin 11.00 olduğunu düşünelim – bu senaryoda bize saati soran birine “It’s eleven o’clock” diyebiliriz. 

Günlük konuşmada konuşanların akşam mı yoksa sabah mı olduğunu bildiğini varsayıp AM ve PM kullanmamak da bir seçenek, tıpkı az önce gördüğünüz gibi!

• “Past” ve “to” kullanmak

Günlük hayatta saati söylerken yazı dilinden daha esnek olabiliyoruz. Bu Türkçede de mümkün, mesela saat 15.45’ken “Dörde çeyrek var” diyebiliyoruz. İşte bu yapının kullanımı İngilizcede de oldukça yaygın.

“To” kelimesini kullanarak bir saate ne kadar kaldığını, “past” kelimesini kullanarak ise bir saatten sonra ne kadar zaman geçtiğini söyleyebiliriz. Kısacası, 

• “to” ile “‘…’ya … var”,
• “past” ile de “…’yı … geçiyor.” diyebiliriz.

Bu kelimeleri kullanırken tam dakika sayıları vermek yerine buçuk, çeyrek gibi ifadelerden de yararlanıyoruz. O hâlde gelin bazı örnekleri inceleyelim.

– What time is it? (Saat kaç?)
+ It’s quarter to five. (Beşe çeyrek var.)

– Hello, could you tell me the time, please? (Merhaba, saati söyleyebilir misiniz lütfen?)
+ Hi there! It’s half past seven. (Merhabalar! Yedi buçuk.)

Eğer saat söylerken kafanızı karıştıran şey sayılarsa İngilizce sayılar konulu içeriğimize göz atıp temelinizi tazeleyebilirsiniz.

• Saati yaklaşık olarak söylemek

Günlük konuşmada saatin kaç olduğunu her zaman nokta atışıyla söylemiyoruz. “7 falan,” “9’a geliyor” gibi yaklaşık ifadeler de kullanabiliyoruz. Bu ifadelerle İngilizce saatler konusunda sık sık karşılaşmamız mümkün. 

Örneğin “Just after …” diyerek bir saatin daha yeni geçtiğini söyleyebiliriz. 

• It’s just after 9, why are you going to bed? (Saat daha 9’u yeni geçti, niye yatağa gidiyorsun?)

“Neredeyse” anlamına gelen “almost” kelimesini saat belirtirken kullanabiliyoruz.

• I should go home, it’s almost midnight! (Eve gitmeliyim, neredeyse gece yarısı oldu!)

Eğer saati aşağı yukarı belirtmek isterseniz “civarı” anlamına gelen “around” kelimesini kullanabilirsiniz.

• The show will start around 9 PM. (Gösteri akşam 9 civarında başlayacak.)

Konuyu bitirdiğimize göre İngilizcedeki saatleri daha iyi anlayabilmeniz için biraz örnek incelemenin vakti geldi. Haydi başlayalım!

– What time does the movie start? (Film ne zaman başlıyor?)
+ It’s at 7 PM. (Saat 7’de.)

– When do you usually wake up? (Genellikle ne zaman uyanırsın?)
+ Around 6:30 AM. (Saat 6:30 civarı.)

– I’m so tired. What time is it? (Çok yorgunum. Saat kaç?)
+ It’s quarter to midnight. (Gece yarısına çeyrek var.)

– How long is the meeting? (Toplantı ne kadar sürecek?)
+ From 10 AM to 1 PM. (10’dan 1’e kadar.)

– Let’s have dinner together. What time is good for you? (Beraber akşam yemeği yiyelim. Hangi saat uygun senin için?)
+ How about half past 8? (8 buçuk nasıl?)

– The sun rises so early! (Güneş çok erken doğuyor!)
+ Yes, it’s just after 5 AM now. (Evet, şimdi 5’i biraz geçti.)

– When does the shop close? (Dükkan ne zaman kapanıyor?)
+ At quarter past 9 PM. (9’u 15 geçe.)

– Are you free around noon? (Öğlen civarı müsait misin?)
+ Yes, I’m free from 11:30 AM to 1 PM. (Evet, 11:30’dan 1’e kadar müsaitim.)

– We need to catch the train. (Trene yetişmeliyiz.)
+ Don’t worry. It’s only 2:45 PM now, and the train is at 4 PM. (Merak etme. Şimdi sadece 2:45, tren 4’te.

Aşağıdaki grafik, saatleri İngilizce olarak görsel olarak şık bir şekilde sunar, AM ve PM arasındaki ayrımı net bir şekilde ortaya koyar. “Geçmiş” ve “kala” kullanarak zaman ilerleyişini anlatmanın yanı sıra, kapsamlı bir zaman birimi görüntülemesini içerir.

İngilizce saatlerle ilgili en çok sorulan soruları cevaplayarak yazımızı bitirebiliriz.

Noon ve midnight ne demek?

İngilizcede “noon” kelimesi tam olarak saat 12.00’yi belirtirken “midnight” ise gece yarısını, yani 00.00’ı ifade eder.

PM öğleden sonra mı?

Evet. PM kısaltmasının açılımı “Post meridiem”, yani “öğleden sonra” anlamına gelir. “Ante meridiem” teriminin kısaltması olan AM ise öğleden önceyi belirtir.

İçeriğimizden faydalandıysanız İngilizce eğitimi ve çocuk gelişimiyle ilgili diğer yazılarımıza da blog sayfamızdan göz atabilir, çocuğunuz için İngilizce kursu arıyorsanız da Novakid’de verdiğimiz interaktif ve eğlence dolu özel derslere göz atabilirsiniz. Üstelik ilk deneme dersi tamamen ücretsiz!