İngilizce Oyunlar – Dil Öğreniminde Oyunların Önemi

Yabancı dil öğrenme sürecine gelince, sınıfta kullanılan oyunlaştırma miktarını öğrencilerin yaşına bağlayabiliriz.

Çok küçük yaştaki öğrenciler için İngilizce dersleri tamamen bir oyun olarak düzenlenmiştir. Çocuklar dili öğrenmezler, oynarlar. Bir noktada, ana dil basitçe İngilizce ile değiştirilir. 

İngilizce konuşmak için belirli saatler ayırmanız faydalı olacaktır. Bunu her gün tekrarlarsanız, beyin bu tür aktiviteleri rutin anlar olarak görmeye başlayacak ve otomatik olarak açılacaktır. Çocuğunuzla en sevdiği oyuncakları kullanarak oynayın, ancak yalnızca İngilizce konuşmalısınız!

Okul öncesi çağda, çocuklar bir yabancı dil öğrenmek ana dilin kurallarınını uygular, bu nedenle başarının anahtarı yabancı dilde mümkün olduğunca fazla iletişim kurarak bu şartlanmayı yıkmaktır. 

Ayrıca, daha küçük okul öncesi çağındaki çocuklar aynı durumları birçok kez canlandırmayı severler. Çoğu zaman bunlar sadece hayatta yaşadıkları durumlardır. Çocuklar yetişkinleri taklit eder ve iletişimlerini de taklit etmeye çalışırlar, ancak bunu en sevdikleri oyuncak ayılar, bebekler, arabalar, robotlar ile yaparlar. Ve elbette, anneleri veya babaları oyunlarına dahil olduğunda buna bayılırlar. İşi zevkle karıştırın – bırakın çocuğunuz sizinle eğlensin ama siz sadece İngilizce konuşmalısınız. İngilizce evler, kuleler, garajlar inşa edin, bebekleri ve tavşanları İngilizce besleyin ve uyutun, trenle, uçakla seyahat edin, vb. – her zaman İngilizce! Yani okul öncesi İngilizce oyunlar aslında dersin kendisi!

Ayrıca her türlü eğitici oyun, çocukla İngilizce dersleri için uygundur. Ana dillerinde olduğu gibi, bu oyunlar da çocuğu genel olarak geliştirmeye yöneliktir – renkleri, sayıları, hayvanları, hafızayı, dikkati, ince motor becerileri vb. ezberlemek. Ana dillerinde ezberlenmesi amaçlanan her şey, çocuklar için kullanılabilir.

Daha büyük okul öncesi çağında, çocuğun hayatı aktif olarak ebeveynlerle de oynanabilen çeşitli masa oyunlarını ve aktif oyunları içerir. Burada İngilizce konuşmak için harika bir fırsat bulunur – sakın kaçırmayın!

Çocukken, teknolojik cihazlar yokken hangi aktif oyunları oynamaktan keyif aldığınızı hatırlayın. Top oyunlarını (örneğin, Yakartop), Saklambaç, Sıcak-Soğuk ve diğer birçok oyunu minimum çabayla İngilizce olarak kolayca oynayabilir, böylece İngilizcede doğal iletişim için durumlar yaratabilirsiniz. Bunun yanında dil öğrenmek için oldukça uygun bir oyun olan Duolingo’ya da göz atmanızı öneriririz!

Aynısı masa oyunları için de geçerlidir. Snakes and Ladders, Domino, Bingo, Hafıza, Dobble, Barabashka, Uno gibi oyunlar yeni kelimeleri ezberlemek ve pratik yapmak için idealdir. Oyun sırasında kurulan iletişim, çocukların İngilizce etkileşimden ziyade gerçek hayattaki becerilerini geliştirecektir.

Okul öncesi çağda ve özellikle erken yaşta, oyunlar, her şeyden önce dil ortamına yakın koşullar yaratarak her türlü hafıza ve duyguların kullanımı yoluyla istemsiz İngilizce öğrenimini teşvik etmek için kullanılır, yüz ifadeleri, jestler vb. İlkokul oyunları, bu sebeple dil öğreniminde kritik bir öneme sahiptir.

Buna ek olarak, ilkokul çağında, çocuklar oyun aktivitelerine ek olarak başka bir faaliyetlere de sahiptir: Eğitici aktiviteler. Okulda, bilişsel yeteneklerin aktif gelişimi boyunca, çocuklar oyun sırasında öğrendiklerini yavaş yavaş anlamaya başlarlar. Okuma ve yazma sözlü iletişim biçimlerine eklenir. Bilgi sadece işitsel ve görsel imgeler yoluyla değil, aynı zamanda şemalar ve tablolar halinde sistematize edilmiş soyut yazılı kodlar aracılığıyla da alınır. Çocuğun beyni yeni bir biliş düzeyine göre yeniden düzenlenir ve alınan tüm bilgileri analiz etmek ve sentezlemek için ilk olarak en basit yetenekler oluşmaya ve gelişmeye başlar.

Bu noktada sadece İngilizce oyun oynamanın ve çocuklarla İngilizce iletişim kurmanın yanı sıra daha önce edinilen tecrübeyi düzeltmeye yönelik özel eğitici oyunların, rehberli ezberlemenin ve dil becerilerinin geliştirilmesine yönelik oyunların eklenmesinde fayda var. Bu tür oyunlar hem fiziksel oyunlar hem de masa oyunları olabilir. Amaç, dil yeterliliği için sağlam bir temel oluşturmak ve güçlü bir dil çerçevesi oluşturmaktır.

İlkokul öğrencileri için eğitici kelime ve gramer oyunları, konuşmada kullanılan en temel dil bilgisi yapılarını oyun sırasında çoklu tekrarlar yoluyla harekete geçirmeye dayanır. Dil bilgisi oyunları ile sıkıcı alıştırmalar ve görevler arasındaki fark, çocuğun oyun sürecine dikkat etmesi ve dilin dil uğruna değil, katılım ve kazanmak için kullanılmasıdır. Bu tür oyunların birkaç türü vardır.

Bu oyunlar, İngilizce öğrenmeye yeni başlayan çocuklar tarafından sevilir. “Ebe”, kartta ne çizildiğini göstermelidir. Diğerleri soru sorarak ne gösterdiğini tahmin etmek zorundadır. İlk tahmin eden, yani her şeyi İngilizce olarak doğru söyleyen, “Ebe” olur. 

Yani “Bugün nasılsın? – Aç mısın?”, “Nesin – kedi misin?”, “Ne yapıyorsun – uyuyor musun?” gibi sorular kullanılır. Daha “gelişmiş” bir seçenek ise 3. tekil şahıs kullanmaktır. 

Bütün yapıları kullanmak önemlidir. Bu ilk başta pek kolay olmayacak, ancak çocuklar bir şeyleri hızlı bir şekilde hatırlayacak ve düzenli bir tekrar verildiğinde, gerekli ifadeler “otomatik olarak” söylenecektir.

Çizim bazlı İngilizce öğrenme oyunlarının bir türü, öğretmenin öğrenilen konuları pekiştirmek veya ortaya çıkarmak için kullandığı oyun görevleridir. 

Bu tür İngilizce oyunlar, çocukların yaratıcı olmasını gerektirir. En iyi örnek, bir çocuğun tahtaya gittiği, bir hava durumu (güneş/bulut/şimşek) çizdiği ve bir soru sorduğu “What’s the weather like?” gibi oyunlardır. Diğerleri cevap vermek zorundadır: Güneşli/yağmurlu/fırtınalı, vb.

Bir diğer favori tür ise vücut kısımlarını, tekil-çoğul formları, “There is …” gramer yapısını kullanmanızı sağlayacak bir Canavar çizmektir. Kurallar basittir – ilk öğrenci canavarın bir kafasını veya kafalarını çizer ve sonra herkes sırayla tahtaya gider, Canavar’ın üzerine bir şey çizer ve resme vücudun hangi bölümünü eklediğini söyler.

“There is / There are” yapısını, herkesin içerisine ev ile ilgili eşyalar yerleştirdiği, ev kelimelerinin kullanıldığı bir çizim oyununda da kullanabilirsiniz, bu noktada seçenekler sizin yaratıcılığınıza kalmış.

Sayılabilen ve sayılamayan isimler de, oyunda bir salata veya pizza yaparken, buzdolabına yiyecek koyarken kullanılabilir.

Bu tipteki İngilizce öğreten oyunlar hemen hemen her konu için kullanılabilir ve bir tahta yerine bir parça kağıt veya defter kullanabilirsiniz. Basit olmalarına rağmen, bu oyunlar yüksek eğitim potansiyeline sahiptir ve çocuklar onları sever.

Bu oyunlar, soru sormak ve tekrar etmek için iyidir. Bu soruları bir nedenden dolayı sormak için bazı “arama” etkinlikleri ekleriz. Örneğin masanın üzerine renkli kalıplar koyuyoruz, birinin altına lastik bir top saklıyoruz ve bir öğrenciden topun nerede olduğunu tahmin etmesini istiyoruz. Bir öğrenci “Top mavi kutunun altında mı?” diye bir soru sorarsa, kalıbı kaldırma ve doğru olup olmadığını öğrenme hakkı vardır. Topun yerini tahmin eden “ebe” olur ve topu saklar. 

Oyunun daha karmaşık bir versiyonunu sunabilirsiniz – kalıplar yerine ilgili resimlere sahip kartları kullanın ve bir topu jetonla değiştirin. Resimler odaları veya mobilyaları gösterebilir ve ardından soru şu olacaktır: “Is it in the kitchen?” veya başka bir yer edatı.

Eşyalar özel bir çantaya gizlenebilir ve öğrenciler “What’s in the bag?” oyununu oynayarak eşyaları sayar. Başka bir varyasyon olarak “What’s missing?” türünü gösterebiliriz. Bu oyunda, oyuncuların nesnelerin nerede olduğunu hatırlamaları gerekir. “Ebe” ögelerden birini gizler ve oyuncular sırayla neyin eksik olduğunu tahmin eder. 

Bu tür İngilizce aktiviteler hafızayı, dikkati geliştirir, yeni kelimelerin hızlı bir şekilde ezberlenmesini sağlar ve tek tek kelimelerin değil, tüm cümlelerin söylenmesini sağlar – herkes “ebe” olmak ister! Ve “ebe” olabilmek için bol bol hatırlamanız ve konuşmanız gerekir.

İkinci tür aslında oyunlar değil, daha çok mini diyalogları canlandırmaya dayalı oyun hikayeleridir; örneğin, “Saklambaç” tabanlı bir oyun “Where is …?” veya “Can you see a …?“. Veya, trafik ışığına benzer bir oyun, örneğin, “Who’s wearing a …?” gibi aktiviteler.

Bu tür mini hikaye tabanlı oyunlar, öğrencileri belirli bir dil bilgisi ile en sık kullanılan konuşma yapılarına aşina kılar. Oyunlarda cümleleri pratik etmek, istemsiz ezberlemeyi ve çalışılan materyalin konuşmada otomatik olarak kullanılmasını teşvik eder. Kullandıkları cümleler, bu sayede çocukların hafızasında kalıcı bir yer edinir.

Kelime – gramer oyunlarının üçüncü türü, gerçek hayattaki oyunlardan ilham alan oyunlardır, yani özgün oyun biçimini koruyan ancak eğitici içeriğe sahip olan oyunlar.

Örneğin, amacı 4 özdeş kart (4 aynı renk veya 4 meyve veya 4 çeşit giysi, yani aynı temaya sahip bir dizi kart) toplamak olan “Koleksiyon” veya “Aile” adlı oyun, ünlü kart oyunu “Maça Kızı”na döner. 

Katılımcılara kartlar verilir ve görevleri “Is there a …?” diye sormaktır. Sahip olmadıkları kartların diğer oyunculardan hangisinin koleksiyonunda olduğunu bulmak için “Please give me a …” veya “Can I get a …?” gibi sorular sorar. 

Bu İngilizce öğreten oyunlar, gerekli ifadeleri kullanmadan oynamanın imkansız olması bakımından faydalıdır. Bu tür oyunların değeri, dikkatin sürece odaklanmasında, oyun için çok önemli olduğu için gerekli ifadelerin hatırlanmasında yatmaktadır. Bu tür oyunlar için şablon hazırlamak biraz zor olabilir.

Bir çocuk belirli bir gramer yapısına sahip olduğunda, asıl amacı öğrenilen yapıları birleştirme ve kelime dağarcığını harekete geçirme becerisini uygulamak olan rol yapma oyunlarını tanıtabilirsiniz. 

Çocuklar için İngilizcedeki en basit rol yapma oyunları arasında “Bir dükkanda“, “Doktorda“, “Sinema bileti satın alma“, “Nasıl gidebilirim…?“, “Bir kafede” gibi diyaloglardır. Bu tür İngilizce aktivitelerde dört veya daha fazla kelime öbeğinden oluşan İngilizce kalıplar bol bol kullanılır.

İngilizce kelime oyunları, katılımcıların kendilerinden önce söylenenleri tekrarladıkları ve yeni bir şeyler ekledikleri “Kartopu” oyununun ilkesine dayanmaktadır. 

Küçük çocuklar için en basit seçeneği kullanabilirsiniz. 

Çocuklar sadece tek tek kelimeleri telaffuz ederler, ancak daha büyük öğrencilerle hikaye anlatma alıştırması yapmak daha iyidir. 

Bu İngilizce oyununda, öğrenciler sırayla tüm cümleleri söyler ve bir sonraki öğrenci bir hikaye oluşturmak için yeni bir şey ekler. Bu tür oyunlar dil bilgisi çalışmak için faydalıdır. 

Örneğin ilk öğrenci başlar: “I wake up at 7 o’clock every day.” İkincisi ilk cümleyi tekrarlar ve kendi başka bir cümle ekler. “Then, I dress up.” Ve bu zincir sırayla gider. Zaman ilk cümlede belirlenir ve çoklu tekrarlar yoluyla tüm kullanım durumu bir kalıp olarak hafızada kalır.

Kelime oyununun daha büyük öğrenciler için başka bir türü ise hayal gücü oyunları olabilir, örneğin, “If I had a millon dollars, I would …”. 

Bununla birlikte hem çalışılan dil yapılarının hem de yaratıcı düşünmenin ve hatta problem çözme yeteneğinin kullanılmasını gerektiren diğer durumlar da İngilizce aktiviteler esnasında kullanılabilir.

Okul çocuklarının İngilizcesini geliştirmek için kullanabileceğiniz İngilizce oyunları bunlarla sınırlı değil. Kelime dağarcığını ve gramer yeteneğini geliştirmek için birçok farklı seçeneğiniz daha bulunmakta. 

Bunlardan bir tanesi Günün Kelimesi etkinliği. Bir İngilizce eğitmeni olarak sınıfınıza her gün yeni bir ilginç İngilizce kelime öğretebilir, sonrasında ise bu kelimeyi bir cümlede kullanmalarını isteyebilirsiniz. Bu İngilizce kelime oyunu, hem öğrencilerin sözcük dağarcığını geliştirecek hem de onları farklı yapılar kullanmaya itecektir.

Gramer öğrenciler tarafından pek sevilmez, fakat bir noktada düzensiz fiiller gibi konulara çalışmak için öğrenilmesi gerekir. Bu noktada oyunlaştırma yöntemi yardımınıza koşuyor. Öğrencilerinizden belli gramer kuralları içeren cümleler kurmalarını isteyip onlar arasında tatlı bir rekabet oluşturabilirsiniz, örneğin düzensiz fiil kullanma yarışı. Bu İngilizce oyun, çocukların dil bilgisi kurallarını daha iyi anlamasına yardımcı olur. 

Belli bir seviyenin üstündeki çocuklar için İngilizce öğretirken kullanabileceğiniz İngilizce aktivitelerden bir tanesi de fotoğraf anlattırma. Derse detaylı bir fotoğraf getirip çocuklardan bu fotoğrafı İngilizce olarak anlatmasını isteyebilirsiniz. Bunu yaparken onlara ihtiyaç duydukları yeni kelimeleri öğretmeniz de mümkün, yani bu İngilizce kelime oyunu sadece kelime dağarcığını değil, aynı zamanda gramer gelişimini de desteklemekte.

Yukarıda sıralanan İngilizce geliştiren oyunlar, farklı yaşlardaki çocuklarla evde İngilizce derslerinde kullanılabilir ve öğrencilerin ilgi ve motivasyonunun artmasına yardımcı olur. Oyun tekniklerinin düzenli kullanımı kesinlikle İngilizce öğrenme sürecini canlı ve eğlenceli hale getirecek ve sonuçlar sadece çocukları değil aynı zamanda ailelerini de motive edecektir. 

Kısacası oyunlardaki ana hedef öğrenciye İngilizce pratiği yaptırarak onu kelimeleri, kullanılan yapıları hatırlamaya zorunda bırakmak. Bu sayede önemli ölçüde gelişim sağlayabilirsiniz.

Eğer çocuğunuzun ezberci kurallarla İngilizceden soğumadan yabancı dil öğrenebilmesini istiyorsanız o zaman iyi bir dil okulu düşünmenin zamanı gelmiştir. Örneğin online İngilizce kursu Novakid, 4 ila 12 yaş arasındaki çocuklar içinde tüm video derslerini bir öğretmen ve bir öğrenci arasında İngilizce olarak yakın etkileşim yoluyla bir oyun formatında yapar! Ücretsiz deneme dersi için kaydolun. Kendiniz deneyimleyin! 

Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi, bir resim defterine çizilen hayaller kadar yaratıcı ve özgün olsun! Novakid, dil öğrenimini her sayfası çocuğunuzun hayal gücüyle dolup taşan bir resim defterine çeviriyor. Her ders, çocuğunuzun zihninde yeni bir dünya yaratmasına olanak tanıyor. Bu yaratıcı süreci izlemek için aşağıdaki videomuzu izleyin: