Scrolltop arrow icon
Left arrow icon All categories
Close icon
Haberler
İngilizce öğrenme
Ebeveynler için Novakid
TR
TR flag icon
Mobile close icon
CTA background
Çocuğunuz için en iyi İngilizce derslerini planlayın
ÜCRETSİZ DENEYİN
Share
LinkedIn share icon
07.02.2023
Time icon 5 min

Ebeveynler ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranmalı?

Table of contents

Motivasyon eksikliği, günlük görevlerini yerine getirmesi gereken çocuklarda sıklıkla rastladığımız bir problem. Bu sorun, çocukların ödev yapmasını, ev işleriyle ilgilenmesini, kısacası “sıkıcı” gördüğü ama gerekli olan şeyleri yapmalarını engelliyor.

Birçok ebeveyn bu bağlamda çocuğunun ders çalışma motivasyonunu artırmak istiyor. Bunun için yapmamız gereken şey ise motivasyon eksikliğinin arkasındaki sebepleri derinlemesine inceledikten sonra çözüm yollarını konuşmak.

Ders çalışma için motive edici şeyler ararken ek motivasyon kaynaklarının yanında ebeveynler olarak yaptığımız genel hataları da düzeltmemiz, ders çalışmayan çocuğa yaklaşımımızı gözden geçirmemiz lazım.

Yazımızda bilmeniz gereken bütün unsurlardan detaylı olarak bahsedeceğiz. O hâlde haydi başlayalım!

Çocuklar neden motivasyon sorunları yaşar?

Birçok öğrencinin gün içerisinde okul görevleriyle ilgilenmediğini, bunun yerine arkadaşlarıyla buluşmayı veya oyun oynamayı daha çok tercih ettiğini görüyoruz. Öğrenciler, yeterince ders çalışma motivasyonuna sahip değiller.

Bunun sebebini anlamak için öncelikle beynimizin nasıl çalıştığını bilmemiz lazım. Bu sayede çocuklara yardımcı olabilmek için gerekli bilgilere sahip olabiliriz.

Gün içerisinde geçirdiğimiz 24 saati düşünün. Bazen çalışmaya başlıyoruz, bazen mola veriyoruz, bazen yemek yiyoruz, bazen de insanlarla iletişime geçiyoruz. Bütün bunları yapmamızı sağlayan motivasyonumuz ne peki? Ana motivasyon kaynağımız nedir? Cevap şu: Zevk.

Beynimiz zevkle çalışıyor. Her zaman, kendisine daha çok zevk verecek olan şey neyse onu seçme eğiliminde. 

Bu bilgiyi çocuklar özelinde düşününce de çocukların bir şeylerden çok kolay bir şekilde zevk aldığını gözlemleyebiliyoruz. Telefona bakmak, arkadaşlarıyla konuşmak, video oyunu oynamak, bunların hepsi çocuklara anında zevk veriyor. Çocuklar da bu sebeple çok çabuk keyif alabilecekleri aktivitelere yöneliyor.

Fakat biz ebeveynler olarak sorumlulukların önemini daha rahat anlayıp bu zevki ikinci plana koyabiliyoruz. Bu durum, çocuklar için bu kadar kolay değil. Dolayısıyla ebeveynler olarak çocukların ders çalışmasını, görevlerini daha zevkli hâle getirmemiz lazım. Çocukların sorumluluklarını ders çalışmak için motive edici şeyler kullanarak bir eğlence unsuru hâline getirmelisiniz.

Bu bağlamda çocuğunuzun ilgi alanlarını bilmeniz, onu yakından tanımanız çok önemli. Eğer çocuğunuzun ilgi duyduğu şeyleri, yapması gereken şeylerle birleştirebilirseniz onun sorumluluklarını daha keyifli bir hâle sokabilirsiniz. Bu da çocuğunuzun motivasyonunu artıracaktır.

Bununla birlikte çocuğunuza küçük yaştayken bazı küçük sorumluluklar yükleyerek onun kendine güvenini artırabilir, bu sayede görevlere daha motive bir şekilde yaklaşmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin ondan tabağını tezgâha koymasını, temizliğe yardım etmesini isteyebilirsiniz. Böylece çocuğunuzun hem sorumluluk duygusu hem de özgüveni gelişecektir.

Şimdi ise dilerseniz ders çalışma motivasyonu düşüklüğünü ve çözümlerini daha detaylı bir biçimde irdeleyelim.

Motivasyon sorununun arkasındaki bazı sebepler

Beynimiz, özellikle de çocukların beyni zevk ile çalıştığı için sorumlulukları ilgi çekici hâle getirmek genel anlamda iyi bir tavsiye. Fakat çocukların motivasyon düşüklüğünün ardında yatabilecek spesifik sebeplere de göz gezdirmek lazım.

  • Göreve veya konuya olan ilgisizlik

Eğer çocuğunuz yapılacak işe veya çalışacağı konuya ilgi duymuyorsa doğal olarak motivasyonu kırılacaktır. Bunu düzeltmek için yapılacak işi en ilgi çekici hâle getirmenizi öneririz.

  • Özgüven eksikliği

Kendine güveni düşük olan çocuklar yapabileceği şeylerden emin olmadığı için birçok görevi yapmaktan çekinebilir, bu da motivasyon eksikliğine sebep olur. Bu sorunu aşmak için çocuğunuzla iletişim hâlinde olup onu sürekli desteklemeniz gerek – bundan yazımızın devamında daha detaylı bir şekilde bahsedeceğiz.

  • Can sıkıntısı

Can sıkıntısı ve tekrarlanan konular çocukların konuya olan ilgisini ve dolayısıyla da motivasyonunu büyük oranda düşürebilir. Bu durum, çocuğun ders çalışma esnasındaki dikkatsizlik problemini de tetikleyebilir.

  • Geçmişte yaşanan olumsuz tecrübeler

Çocuklar, geçmişte yaşadığı olumsuz tecrübeler sebebiyle bir görevi yapmaktan çekinebilir. Bu sorunu çözmek için çocuğun gelişimini göz önünde bulundurup ona pozitif bir şekilde destek vermeniz, çocuğun bu konudaki çekincelerini içten bir şekilde dinlemeniz ve bakış açısını değiştirmeye çalışmanız işe yarayabilir.

Bu problem, özellikle çocuklar için İngilizce dersleri kapsamında ebeveynlerin karşısına çıkabilir. Birçok çocuk, okuldaki geleneksel sistemde yaşadığı sorunlar sebebiyle İngilizceden soğumuş olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunu uzman bir ekibin verdiği, öğrenci merkezli, kaliteli bir eğitimle aşmak mümkün.

Çocuklarda ders çalışma motivasyonu nasıl sağlanır?

Çocukların ders çalışma veya ev işi yapma motivasyonunu arttırabilmek için uygulayabileceğiniz bazı basit yöntemler bulunuyor. Peki çocuğu ders çalışmaya nasıl teşvik ederiz? Ders çalışma motivasyonu nasıl arttırılır? Ders çalışmaya nasıl motive olunur?

 Aşağıdaki maddeleri inceleyip kendinize uygun olanları kullanmaya hemen başlayabilirsiniz.

  • Görevin önemini anlatın

Çocuklar, yaptıkları işin tam anlamda nasıl işlerine yarayacaklarını öğrenirse o işi yapmak için daha çok motive olacaklardır. Eğer sorumluluğun önemini anlatırsanız çocuğunuz uzun vadede de yapması gerekenleri daha rahat bir şekilde yerine getirebilir, sorumluluklarını içselleştirebilir. 

  • Bir ödül sistemi geliştirin

Çocuğunuzu sorumluluğunu tamamladığında ödüllendirerek onu ders çalışmaya motive edebilirsiniz. Bu ödüller ekstra serbest zaman, oyun izni, ekstra harçlık gibi ufak ama motive edici unsurlar olabilir. Bu noktada çocuğunuzun tek motivasyonunun ödül olmadığına, onun sorumluluk duygusunu da beslediğinize emin olmalısınız.

  • Çocuğunuza seçim hakkı verin

Çocuğunuza, yapması gereken sorumluluk üzerinde daha fazla özgürlük verin. Örneğin çözmesi gereken testleri belli parçalara bölün, sonrasında ise hangisinden, nasıl başlamak istediğini kendisine seçtirin. Her bölüm sonunda ona küçük ödüller verin. Bu yöntem, çocuğunuza ders çalışmak için motivasyon sağlayacaktır.

İşi küçük parçalara bölerek aynı zamanda çocuğun gözünün korkmasını da engelleyebilir, bu sayede motivasyonunu artırabilirsiniz. 

  • Takım oyunundan faydalanın

Çocuklar, tek başına ders çalışmak zorunda olduklarında canları sıkılacağından motivasyonları kırılabilir. Bu sebeple bir arkadaşlarıyla veya kardeşleriyle birlikte çalışarak birbirilerine destek olurken daha keyifli bir çalışma deneyimi yaşayabilirler.

Çocuğunuzla ders çalışmak için başka biri yoksa devreye siz de girebilir, onu destekleyerek derslerden daha çok keyif almasını sağlayabilirsiniz.

Bu yöntemlerin sadece ders çalışmak için değil, genel anlamda bütün görevler için kullanılabileceğini de hatırlatalım. Çocuğunuza sorumluluk duygusunu sadece ders özelinde değil, hayatın her alanında yüklerseniz uzun vadede güzel sonuçlar alabilirsiniz.

Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranmalı?

Eğer çocuğunuz ders çalışmak istemiyorsa bunun ardında yatan kesin sebepleri bulmak için çocuğunuzu yakından takip etmeniz, onla ilgilenmeniz gerekir. Peki ders çalışmayan çocuğa yaklaşım nasıl olmalı, bu işin incelikleri neler?

Ebeveyn misiniz? ve deneyiminizi paylaşmak istiyor musunuz?
Hikayenizi anlatmak için bize ulaşın.

Çocuğunuzdan yakınen haberdar olun

Bir ebeveyn olarak çocuğunuzdan haberdar olmanız çok önemli. Bunu yapmak için bulabildiğiniz boş zamanlarda kendisinden hayatını anlatmasını isteyebilirsiniz. 

Örneğin yemek hazırlarken birkaç dakika ayırıp çocuğunuzun okul hayatını, endişelerini, onu mutlu veya mutsuz eden unsurları detaylıca dinlemenizi öneririz. Çünkü günün sonunda “Okul nasıldı?” sorusuna aldığınız “İyiydi.” cevabıyla bir şeyler yapabilmeniz çok da kolay değil açıkçası. Onu anlamak için daha fazla zaman ayırmaya, daha fazla dinlemeye ihtiyacınız var.

Çocuğunuzun endişelerini dinlemek sadece ders çalışma konusundaki problemleri çözmek için değil, aynı zamanda onla güzel bir bağ kurmak için de işinize yarayabilir.

Klinik psikolog Gülizar Şehitoğlu, bu konuda aşağıdaki ifadeleri kullanıyor:

“Onları, yorum yapmadan dinlemeliyiz. Dinlemek, ağır duygularını yaşarken onların yanında kalmak güzel bir iletişim ve ilişki için, onlara yardım edebilmek için gerçekten de önemli. Bu, sürekli bir süreç hâline gelmeli.”

Bu şekilde çocuğunuzun eksik olduğu düşündüğü noktaları öğrenebilir, kendisini bu noktalarda destekleyerek özgüven sorununu çözebilir, dolayısıyla da motivasyon arttırmasına yardım edebilirsiniz.

Küçük başarıları kutlayın

Çocuğunuzun motivasyonunu genel anlamda artırabilmek için yaptığı küçük şeyleri kutlamanız, onu ödüllendirmeniz işinize yarayacaktır. Tamamladığı küçük görevlerde bile ebeveynlerinden onay almak, çocuğun motivasyonunu büyük oranda etkiler.

Bu bağlamda çocuğunuzun sarf ettiği emeği bile önemsediğinizi göstermeniz gerekir. 

“Bu işle çok uğraştın. Başaramasan bile benim için önemli değil, harcadığın emek çok şey ifade ediyor. Seninle gurur duyuyorum.” tarzı cümleler duymak, çocuğunuzun özgüveni ve ders çalışmak için motivasyonu açısından çok faydalı olacaktır. Çocuklara uygun motivasyon konuşması örnekleri olarak bunun gibi sözleri gösterebiliriz.

Çocuğun merak duygusunu geliştirmek için neler yapmalı?

Çocukları bir şey öğrenmeye, bir şey yapmaya sevk eden, öğrencileri motive eden şeyler arasında bulunan merak duygusu, motivasyonun ardındaki en önemli unsurlardan bir tanesidir. Çocukları öğrenmeye ve keşfetmeye sürükleyen bu duygunun, gelişimin her aşamasında bulunması gerekir.

Bu sebeple ebeveynlerin merak duygusunun önemini iyi anlaması, çocuklarını meraklı olmaya şevk etmesi motivasyon açısından oldukça önemli bir unsur olarak karşımıza çıkar.

Ebeveyn olarak çocuğunuzun içerisindeki merak duygusunu sürekli canlı tutmak, onu bu konuda desteklemek için aşağıdaki tavsiyeleri kesinlikle uygulamalısınız. İşte Gülizar Şehitoğlu’nun bu konudaki önerileri!

Çocuğunuzla bütün vücudunuzla iletişim kurun

Çocuğunuzun sorduğu sorulara cevap verirken jestlerinizi, mimiklerinizi, ses tonunuzu pozitif ve etkili bir şekilde kullanmanız, çocuğunuzun merakını canlı tutmanıza yarayacaktır.

Eğer çocuğunuzla konuşurken monoton bir şekilde cevap verirseniz, dümdüz konuşursanız bu durum çocuğunuzun güvensiz hissetmesine sebep olabilir. 

Tabii ki bu çocuğunuzun sorduğu her soruya cevap vermeniz gerektiği anlamına gelmiyor, eğer sorulara cevap vermek istemiyorsanız bunu da çocuğunuza düzgünce belirtebilirsiniz. Böyle durumlarda basitçe “Şimdi pek konuşasım yok, sonra anlatsam olur mu?” diye cevaplar verebilirsiniz.

Çocuğunuza verdiğiniz cevaplar onun seviyesinde olsun

Çocuklar, özellikle teknik konuları yetişkinler gibi teorik düzeyde anlayamıyor. Çocuklar için beş duyu organından faydalanmak, basit örnekler görmek daha faydalı.

Bu sebeple çocuğunuzun sorduğu soruları cevaplarken bu unsurları göz önünde bulundurmalısınız. Çocuğunuzun öğrenmek istediği konuları açıklarken ona görsel ve işitsel yardımcılar sunarak öğrenmesini kolaylaştırabilirsiniz.

Bunun yanında anlattığınız konuyu mümkün olduğu kadar basitleştirmeniz de çocuğun bunalmaması açısından faydalı olacaktır. Teknik terimlerden uzak durarak konuyu onun yaşına uygun, kolay bir şekilde anlatmanızı öneririz.

Kısacası çocuğunuza sadece bilmesi gerekenleri, bilmesi gerektiği kadar anlatarak merakını canlı tutabilirsiniz.

Bazı şeyleri beraber keşfedin

Daha önce söylediğimiz gibi, her soruya cevap vermek zorunda değilsiniz. Bunun sebebi her şeyi bilmemeniz de olabilir. Böyle bir durumda çocuğunuzun merak ettiği konuları çocuğunuzla birlikte araştırarak birlikte keşfedebilirsiniz.

Bu tarz aktiviteler sayesinde hem çocuğunuzla keyifli vakit geçirebilir hem de merak duygusunu geliştirmesine yardımcı olabilirsiniz.

Açık uçlu sorular sorun, onu düşünmeye yönlendirin

Çocuğunuzu daha çok sorgulamaya, düşünmeye, merak etmeye yönlendirmek için ona konuştuğunuz konular hakkında sorular sorabilir, düşüncelerini öğrenmeye çalışabilirsiniz.

Fakat sorduğunuz soruların çocuğunuzu gerçekten de düşünmeye yönlendirebildiğinden emin olmanız lazım. Basitçe “Evet” veya “Hayır” ile cevaplandırılabilecek sorular değil, onu düşünmeye itecek, açık uçlu, tek cevabı olmayan sorular sormanızı öneririz.

Çocuk, bu sayede merak ettiği konu hakkında daha fazla unsuru değerlendirebilir ve merakını, sorgulama yeteneğini besleyebilir.

Çocuğunuza yeni deneyimler sunun

Çocuğunuzun merak duygusunu geliştirebilmek için ona çeşitli farklı deneyimler sunmanızı öneririz. Buradaki “deneyim”lerin pek de bir sınırı yok açıkçası. Aşağıdakilerin her birini düşünebilirsiniz:

  • Basit bilim deneyleri yaptırmak
  • Yeni kitaplar almak
  • Yeni yerlere seyahat etmek
  • Spor ve sanat aktivitelerine yönlendirmek

Bu yeni deneyimlerin her biri, çocuğunuzun ufkunu açacak ve onu merak ettiği yeni konulara yönlendirecektir. Kısacası çocuğunuzun sürekli yeni şeyler yaşamasını, deneyimlemesini sağlayarak merak duygusunu geliştirebilirsiniz.

Novakid’le tanışın!

Novakid olarak 4-12 yaş arası çocuklara uzman eğitmenlerimizle yeni nesil, öğrenci merkezli bir online İngilizce eğitimi veriyoruz.

Çocuk gelişimi ve İngilizce eğitimi hakkındaki bloglarımız işinize yarıyorsa aynı zamanda çocuğunuz için bedava deneme dersini alabilir, Novakid’i tamamen ücretsiz bir şekilde deneyebilirsiniz.

5/5

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like
Choose a language
Down arrow icon
Russia Global English Czech Republic Italy Portugal Brazil Romania Japan South Korea Spain Chile Argentina Slovakia Turkey Poland Israel Greece Malaysia Indonesia Hungary France Germany Global العربية Norway India India-en Netherlands Sweden Denmark Finland
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.