Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
31.01.2024
Time icon 8 dk.

Herkes için İngilizce – 20 Yaygın İngilizce İfade

İçindekiler

Yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından kullanılan İngilizce, dünyadaki en yaygın konuşulan dilidir. Popülerliğinin birçok nedeninden biri, öğrenilmesi ve kullanılması kolay olmasıdır. İngilizce’deki temel ifadeler, yazılı ve sözlü iletişimde etkili olmak için temel öneme sahiptir. En yaygın kullanılan İngilizce ifadeleri geniş bir kullanım alanını kapsamak amacıyla kategorilere ayırdık ve bunları incelemene davet ediyoruz.

Kelimelerin ve ifadelerin İngilizce’de ne kadar kolay assimile edilebildiğini göreceksiniz ve ilk bakışta az gibi görünseler de, onları kullanarak zaten ilk bir konuşma yapabileceğinizi fark edeceksiniz. İngilizce’yi çocuklar için öğretiyorsanız, bu makale, onların kurslarda veya sınıfta atacakları ilk adımlar için çok faydalı olabilir. Bu nedenle:

İngilizce Selamlaşma ve Tanıtım Formülleri

İngilizce selamlaşma ve tanıtım ifadeleri ne anlama gelir? Herhangi bir dil gibi, bu ifadelerle tanıştığınızda veya birini ilk kez tanıdığınızda mutlaka gerekli olan ifadelerdir. Bunlar konuşmanın tonunu belirler ve konuşmacılar arasında bir bağlantı kurar. İşte selamlama ve tanıtım için temel ifadeler:

  • Hello – Bu, İngilizce’deki en yaygın selamlaşmadır. Herhangi bir durumda kullanılabilir. Örneğin, “Hello, how are you today?” – “Merhaba, bugün nasılsın?” Türkçede, “Hello” için “Merhaba” veya “Selam” ifadeleri kullanılır ve genellikle günlük dilin bir parçasıdır.
  • Hi – Bu, “Hello”nun daha rahat bir versiyonudur. Genellikle arkadaşlar ve meslektaşlar arasında kullanılır. Örneğin, “Hi, what’s up?” – “Merhaba, n’aber?”
  • Good morning/afternoon/evening – Bu ifadeler, günün belirli bir zamanında birini selamlamak için kullanılır. Örneğin, “Good morning, have a great day!” – “Günaydın, harika bir gün geçir!”.
  • Nice to meet you – Bu ifade, İngilizce’de birini ilk kez tanıdığınızda kullanılır. Örneğin, “Nice to meet you, my name is John” – “Tanıştığımıza memnun oldum, benim adım John”.
  • How do you do? – Bu, İngilizce’de birini formel olarak tanıtmak veya selamlamak için kullanılan resmi bir ifadedir. Genellikle iş veya resmi ortamlarda kullanılır. Örneğin, “How do you do? My name is Susan” – “Nasılsınız? Benim adım Susan”.
  • How are you? – “How are you?” İngilizce’de birini selamlamanın ve gerçekten nasıl olduğunu sormak için bir yoludur.

Soru sorma İngilizcesi

Bilgi talep etmek, iletişimin temel bir parçasıdır. Bize çevremizdeki dünyayı anlama ve öğrenme konusunda yardımcı olur. İşte bir dilin herkes için İngilizcesinde bilgi talep etmek için temel ifadeler:

  • What is your name? – Bu, birinin adını öğrenmek için sıkça kullanılan bir sorudur. Örneğin, “Excuse me, what is your name?” – “Affedersiniz, adınız nedir?”
  • Where are you from? – Bu soru, bir kişinin nereden geldiğini öğrenmek için İngilizce’de kullanılır. Örneğin, “Where are you from? I love your accent.” – “Nerelisin? Aksanını çok beğendim.”
  • How old are you? – Bu soru, birinin yaşını öğrenmek için kullanılır. Örneğin, “May I ask how old you are?” – “Kaç yaşındasınız diye sorabilir miyim?”
  • What do you do? – Bu soru, birini ilk kez tanıdığımızda sıkça sorulur. Kişinin mesleğini veya boş zaman aktivitelerini öğrenmek için kullanılır. Örneğin, “What do you do for a living?” – “Geçimini nasıl sağlıyorsunuz?”
  • Can you tell me more about that? – Bu soru, belirli bir konu hakkında daha fazla bilgi almak istediğinizde kullanılır. Örneğin, “Can you tell me more about your trip to Paris?” – “Paris seyahatiniz hakkında bana daha fazla bilgi verebilir misiniz?”

Görüş belirtme İngilizcesi

Görüş belirtmek, herkes için İngilizce iletişiminin temel bir parçasıdır. Düşüncelerimizi ve duygularımızı diğerleriyle paylaşmamıza izin verir. İngilizce öğretmeni ile çalışırken, ders sırasında görüşlere sahip olabilmek önemlidir. İşte bu konuda bize yardımcı olacak bazı temel ifadeler:

  • I think – Bu ifade bir görüş ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I think it’s going to rain today” – “Sanırım bugün yağmur yağacak.”
  • In my opinion – Bu ifade “I think” ile benzerdir. Söylediklerinizin sadece sizin görüşünüz olduğunu vurgulamak için kullanılır. Örneğin, “In my opinion, this restaurant has the best pizza in town” – “Benim düşünceme göre, bu restoranın şehirdeki en iyi pizzası var.”
  • I believe – Bu ifade bir inancı veya güçlü bir inancı ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I believe that everyone should have access to education” – “Herkesin eğitime erişimi olması gerektiğine inanıyorum.”
  • Personally, I – Bu ifadeyi kişisel bir bakış açısından konuştuğunuzu vurgulamak için kullanırsınız. Örneğin, “Personally, I don’t like spicy food” – “Kişisel olarak, acılı yemekleri sevmem.”
  • From my point of view – Bu ifade “in my opinion” ile benzerdir ve kişisel bir bakış açısını ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “From my point of view, the company’s new policy is too restrictive” – “Benim açımdan, şirketin yeni politikası çok kısıtlayıcı.”
Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

İfade Edilen Katılım ve Katılmama İfadeleri Günlük Dilde

Katılmak veya katılmamak, iletişimin önemli bir parçasıdır. Bize belirli bir konu hakkındaki düşünce ve duygularımızı ifade etme olanağı tanır. İşte böyle durumlarda bize yardımcı olan birkaç ifade:

  • I agree – Bu ifade, biriyle aynı fikirde olduğunuzu ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I agree with you, it’s important to be punctual” – “Seninle aynı fikirdeyim, dakik olmak önemlidir.”
  • I disagree – Dezacordu ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I disagree with you, I think we should take a different approach” – “Seninle aynı fikirde değilim, farklı bir yaklaşım benimsemeliyiz.”
  • That’s a good point – Bu ifadeyle birinin geçerli bir noktaya sahip olduğunu kabul ederiz. Örneğin, “That’s a good point, I hadn’t thought of it that way” – “Bu doğru bir nokta, böyle düşünmemiştim.”
  • I see what you mean – Bu ifade, birinin ne demek istediğini anladığınızı, ancak zorunlu olarak aynı fikirde olmanızı gerektirmediğini göstermek için kullanılır. Örneğin, “I see what you mean, but I still think we should try something else” – “Ne demek istediğini anlıyorum, ama hala başka bir şey denememiz gerektiğini düşünüyorum.”

Haftanın Günleri İngilizce

Şimdi, haftanın günlerini de öğrenelim.

  • Monday – Pazartesi: Haftanın ilk günü.
  • Tuesday – Salı: Haftanın ikinci günü.
  • Wednesday – Çarşamba: Haftanın üçüncü günü.
  • Thursday – Perşembe: Haftanın dördüncü günü.
  • Friday – Cuma: Haftanın beşinci günü.
  • Saturday – Cumartesi: Haftanın altıncı günü, genellikle hafta sonu olarak kabul edilir.
  • Sunday – Pazar: Haftanın yedinci ve son günü, genellikle hafta sonu olarak kabul edilir.

Vücut Bölümleri İngilizce

Farklı vücut bölgelerinin İngilizcesini bilmek, doktorlar veya diğer tıbbi personelle konuşurken ağrı veya rahatsızlık hakkında açıklama yapmak için çok faydalı olabilir.

  • Head – Baş: Beyin, gözler, burun, ağız ve kulakları içeren vücudun bu bölümü.
  • Neck – Boyun: Başın gövdeye bağlandığı bölge.
  • Shoulder – Omuz: Kolun gövdeye bağlandığı eklem.
  • Arm – Kol: Omuzdan elle parmaklara uzanan vücudun üst uzvu.
  • Hand – El: El bileğinden öteye, avuç içi, parmaklar ve baş parmağı içeren bölüm.
  • Stomach – Mide: Göğüs ile pelvis arasındaki vücut bölgesi, sindirim organlarını içerir.
  • Back – Sırt: Göğse zıt vücut bölgesi, boyundan pelvise kadar uzanır.
  • Legs – Bacaklar: Kalçadan aşağıya uzanan vücudun alt uzuvları.
  • Foot – Ayak: Ayak bileğinden öteye, taban, parmaklar ve topuk içeren bölüm.

20 Yaygın İfadeyle Becerilerinizi Test Edin!

Ayşe wants to buy ___ a hat ___ a pen for her best friend Ahmet, because he loves them.
___ football ___ basketball is a good sport for me, I don’t like playing with a ball.
Either the cafes in Trabzon or this coffee shop ___ good for studying.
You can ___ stay with me ___ go and play some basketball with Alperen, it’s up to you.
Mustafa will study ___ law ___ medicine after he finishes high school, as he's interested in both fields.
___ the rain ___ the snow will stop us from going hiking this weekend.
Either Gamze or her friends ___ going to organize the party.
You can ___ eat the cake now ___ save it for later, but it might not be as fresh.
___ English ___ science interests me. I prefer subjects like history and geography.
Either Ahmet or his brother ___ going to help you with the project.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

Bunlar sadece kullanılan ifadelerin birkaçıdır. English for Everyone’a, çocuğunuzun bir ana dili konuşan öğretmenle sohbet etme fırsatı bulduğu Novakid’in İngilizce dersleri ile de erişilebilir.

İngilizce’de ücretsiz bir ders almadan önce, makaledeki ifadelerden size ve çocuğunuza daha kolay gelenleri yorumlarda bize bildirin!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.