İngilizce öğrenmek için şarkılar neler? İşte çocukların kolayca öğrenebileceği popüler İngilizce şarkılar!

Neşeli ve pozitif bir şarkı olan Happy, hem ritmi hem sözleriyle çocuklar arasında çok seviliyor! İngilizceyi bu şarkıyla öğrenmekten daha keyifli bir yol olamazdı herhalde!

Clap along if you feel like a room without a roof (Sen de çatısı olmayan bir oda gibi hissediyorsan ellerini çırp)
Because I’m happy (Çünkü mutluyum)
Clap along if you feel like happiness is the truth (Sen de gerçeğin mutluluk olduğunu hissediyorsan ellerini çırp)
Because I’m happy (Çünkü mutluyum)
Clap along if you know what happiness is to you (Mutluluğun sana ne ifade ettiğini biliyorsan ellerini çırp)
Because I’m happy (Çünkü mutluyum)
Clap along if you feel like that’s what you wanna do (Bunun yapmak istediğin şey olduğunu hissediyorsan ellerini çırp)

BTS grubunun Dynamite şarkısının verdiği enerji ve eğlenceli, kafiyeli sözleri; tam çocuklara göre!

‘Cause I-I-I’m in the stars tonight (Çünkü bu gece yıldızlardayım)
So watch me bring the fire and set the night alight (Bu yüzden ateşi getirip geceyi aydınlatmamı izle)
Shoes on, get up in the morning (Ayakkabılar ayağımda, sabah uyan)
Cup of milk, let’s rock and roll (Bir bardak süt, haydi dans edelim)
King Kong, kick the drum, rolling on like a Rolling Stone (King Kong, davula vur, Rolling Stone gibi yuvarlan)
Sing song when I’m walking home (Eve yürürken şarkı söylüyorum)
Jump up to the top, LeBron (En tepeye zıpla, LeBron)
Ding dong, call me on my phone (Ding-dong, beni telefonumdan ara)
Ice tea and a game of ping pong (Soğuk çay ve bir ping pong oyunu)
This is getting heavy (Gitgide ağırlaşıyor)
Can you hear the bass boom? I’m ready (Basın patlamasını duyabiliyor musun? Ben hazırım)
Life is sweet as honey (Hayat bal gibi tatlı)

Katy Perry’nin bu enerjik İngilizce şarkısı, çocuklar için güçlü bir motivasyon kaynağı olabilir!

I got the eye of the tiger, a fighter (Bende kaplan gözü var, savaşçı gözü)
Dancing through the fire (Alevler arasında dans ediyorum)
‘Cause I am a champion, and you’re gonna hear me roar (Çünkü ben bir şampiyonum ve sen kükrememi duyacaksın)
Louder, louder than a lion (Daha yüksek, aslandan bile daha yüksek)
‘Cause I am a champion, and you’re gonna hear me roar (Çünkü ben bir şampiyonum ve sen kükrememi duyacaksın)
Oh-oh-oh-oh-oh
You’re gonna hear me roar (Kükrememi duyacaksın)
Now I’m floating like a butterfly (Şimdi kelebek gibi uçuyorum)
Stinging like a bee, I earned my stripes (Arı gibi sokuyorum, kendimi ispat ediyorum)
I went from zero, to my own hero (Sıfırdan başladım, şimdi kendi kahramanım benim)

Bir zamanlar tüm çocukların ve gençlerin ağzından düşmeyen şarkı, ritmi ve basit sözleriyle çocuklara neşe kaynağı oluyor!

You don’t know you are beautiful (Güzel olduğunu bilmiyorsun)
If only you saw what I can see (Keşke benim görebildiğimi sen de görebilseydin)
You’ll understand why I want you so desperately (Seni neden bu kadar çılgınca istediğimi anlayacaktın)
Right now I’m looking at you and I can’t believe (Tam şu an sana bakıyorum ve inanamıyorum)
You don’t know (Bilmiyorsun)
You don’t know you’re beautiful (Güzel olduğunu bilmiyorsun)
But that’s what makes you beautiful (Ama seni güzel yapan da bu)

Taylor Swift’in bu şarkısının pozitif mesajları ve eğlenceli temposu dans etmeyi sevmeyen minikleri bile ayağa kaldırır!

‘Cause the players gonna play, play, play, play, play (Çünkü oyuncular oynayacak, oynayacak, oynayacak, oynayacak)
And the haters gonna hate, hate, hate, hate, hate (Ve nefret edenler nefret edecek, nefret, nefret, nefret, nefret)
Baby, I’m just gonna shake, shake, shake, shake, shake (Bebeğim ben sadece sallayacağım, sallayacağım, sallayacağım, sallayacağım, sallayacağım)
Shake it off, I shake it off (Salla gitsin, salla gitsin)
Heart-breakers gonna break, break, break, break, break (Kalp kıranlar kıracak, kıracak, kıracak, kıracak, kıracak)
And the fakers gonna fake, fake, fake, fake, fake (Ve sahtekarlar numara yapacak, yapacak, yapacak, yapacak, yapacak)
Baby, I’m just gonna shake, shake, shake, shake, shake (Bebeğim ben sadece sallayacağım, sallayacağım, sallayacağım, sallayacağım, sallayacağım)
Shake it off, I shake it off (Salla gitsin, salla gitsin)

Kendine güvenmeyi vurgulayan bu şarkı, miniklere öz güven kazandırıyor! Sözleri ise o kadar basit ve eğlenceli ki!

‘Cause baby, you are a firework (Çünkü bebeğim, sen bir havai fişeksin)
Come on, show them what you’re worth (Haydi onlara göster değerini)
Make them go, “Oh, oh, oh” (Onların “Wow” demesini sağla)
As you shoot across the sky (Havaya fırlayışınla)
Baby, you’re a firework (Bebeğim sen bir havai fişeksin)
Come on, let your colors burst (Bırak parlasın renklerin)
Make them go, “Oh, oh, oh” (Onların “Wow” demesini sağla)
You’re gonna leave them all in awe, awe, awe (Hepsini kendine hayran bırakacaksın)
Boom, boom, boom
Even brighter than the moon, moon, moon (Aydan bile daha parlak)
It’s always been inside of you, you, you (Ve her zaman senin içindeydi)
And now it’s time to let it through (Ve şimdi geçmesine izin ver)
‘Cause baby, you are a firework (Çünkü bebeğim, sen bir havai fişeksin)

Şarkıdaki harika enerji, çocukları hemen harekete geçirecek ve söylemekten kendilerini alamayacaklar!

I’m never gonna look back (Asla geriye dönüp bakmayacağım)
Whoa, I’m never gonna give it up (Asla vazgeçmeyeceğim)
No, please don’t wake me now (Hayır, lütfen şimdi beni uyandırma)
Oo-o-o-o-oo
This is gonna be the best day of my life (Bu hayatımın en güzel günü olacak)
My life (Hayatımın)
Oo-o-o-o-oo
This is gonna be the best day of my life (Bu hayatımın en güzel günü olacak)
My life (Hayatımın)

Bir animasyon filmi olan “Trolls” için yapılmış bu İngilizce şarkı, çocuklara hitap ediyor! Tam da bu yüzden, çocukların İngilizce öğrenmesi için dinlenebilecek en iyi şarkılardan biri olabilir.

Nothing I can see but you when you dance, dance, dance (Dans ederken senden başka hiçbir şey göremiyorum)
Feel a good, good creeping up on you (Sana sürünürken iyi hissediyorum)
So just dance, dance, dance, come on (Bu yüzden sadece dans et, dans et, hadi)
All those things I shouldn’t do (Yapmamam gereken tüm bu şeyler)
But you dance, dance, dance (Ama dans ediyorsun, dans ediyorsun, dans ediyorsun)
And ain’t nobody leaving soon, so keep dancing (Ve yakında kimse ayrılmayacak, bu yüzden dans etmeye devam et)
I can’t stop the feeling (Bu duyguyu durduramam)
So just dance, dance, dance (Bu yüzden sadece dans et, dans et, dans et)
I can’t stop the feeling (Bu duyguyu durduramam)
So just dance, dance, dance, come on (Bu yüzden sadece dans et, dans et, dans et, hadi)

“Oyuncak Hikâyesi” animasyonu için yazılan bu İngilizce şarkı, filmin sevilen müzikleri arasında! Dostluğu vurgulayan sözleri, değerleri pekiştirmenin yanı sıra İngilizceyi geliştirmek için de güzel bir şarkı seçeneği.

You’ve got a friend in me (Ben senin arkadaşınım)
You’ve got a friend in me (Ben senin arkadaşınım)
When the road looks rough ahead (Yol ileride zor göründüğünde)
And you’re miles and miles (Ve sen çok uzaklardayken)
From your nice warm bed (Güzel ve sıcak yatağında)
You just remember what your old pal said (Eski dostunun sana ne dediğini hatırla)
Boy, you’ve got a friend in me (Oğlum, ben senin arkadaşınım)
Yeah, you’ve got a friend in me (Evet, ben senin arkadaşınım)
You’ve got a friend in me (Ben senin arkadaşınım)
You’ve got a friend in me (Ben senin arkadaşınım)
If you’ve got troubles, I’ve got them too (Senin derdin varsa, benim de derdim var)
There isn’t anything I wouldn’t do for you (Senin için yapamayacağım hiçbir şey yok)
We stick together and can see it through (Biz ayrılmayız, zor zamanda baş başayız)
Cause you’ve got a friend in me (Çünkü ben senin arkadaşınım)
You’ve got a friend in me (Ben senin arkadaşınım)

İngilizceyi şarkılarla öğrenmek çok keyifli fakat iyi bir dil eğitimi için yaşayarak öğrenmek şart. Bunun için Novakid’in uzman öğretmenlerinden çocuklar için İngilizce dersleri alabilirsiniz. Çocuğunuzun dili interaktif bir şekilde öğrenmesini istiyorsanız ilk deneme dersinize hemen ücretsiz kaydolun!