Scrolltop arrow icon
Prop 1 Prop 2
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz?✌Ücretsiz deneme dersi için kaydolun!
Left arrow icon Tüm kategoriler
Close icon
Haberler
İngilizce öğrenme
Ebeveynler için Novakid
TR
TR flag icon
Mobile close icon
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
24.01.2024
Time icon 10 dk.

İngilizcede quantifiers: Konu anlatımı, tablo ve soru çözümü!

İçindekiler

İngilizcede “quantifier” olarak adlandırılan niceleme sözcükleri (veya “miktar belirleyicileri”) bir ismin miktarını belirtmek için kullanılır.

Quantifierlara Türkçe dil bilgisinde “belgisiz sıfat” olarak rastlarız. “Hiçbir,” “birçok”, “bazı”, “çoğu” gibi sıfatları Türkçedeki quantifierlar olarak görebiliriz.

İngilizcede quantifierlar, birlikte kullanıldıkları ismin sayılabilen veya sayılamayan bir isim olmasına göre kategorize edilebilirler. Bazı niceleme sözcükleri sadece sayılabilen isimlerle, diğerleri ise sadece sayılamayan isimlerle kullanılabilirken bazıları her ikisiyle de kullanılabilir.

Quantifiers konu anlatımı içeriğimizde “few, much, many, some, a lot of” gibi quantifierların hangi isimlerle ve nasıl kullanıldıklarını, anlamlarının ne olduklarını detaylı bir şekilde açıklayacağız. Yazımızın sonundaki bilgi quiziyle de konuyu ne kadar anladığınızı değerlendirebilirsiniz. O hâlde haydi başlayalım!

İngilizce quantifiers tablosu

Az önce söylediğimiz gibi İngilizcedeki quantifierları birlikte kullanıldıkları isimlere göre gruplandırabiliriz. İşte sayılabilen ve sayılamayan isimlerle veya her ikisiyle de kullanılabilen quantifierlar:

Sayılabilen isimlerle Her ikisiyle Sayılamayan isimlerle
Many (Birçok) Some (Biraz) Much (Çok)
A few / few (Az) Any (Herhangi / hiç) A little / little (Az)
Several (Birkaç) A lot of (Bir sürü) A bit of 
Both (Her ikisi de) Plenty of (Bir sürü)
Neither (İkisi de değil) All (Bütün)
Either (İkisinden biri) Most (Çoğu)
Each (Her biri)
Every (Her)

İngilizce quantifiers cümle örnekleri

En çok kullanılan quantifierları yukarıdaki gibi sınıflandırabiliriz, peki bu sözcükler tam olarak nasıl bir anlam taşıyorlar ve nasıl kullanılıyorlar? Gelin her birine örneklerle göz atalım.

  • Many (Birçok)

Örnek: I have many friends at school. (Okulda birçok arkadaşım var.)

  • A few / few (Birkaç, az)

Bu quantifierda dikkat edilmesi gereken ufak ama kritik bir nokta var: “A few” demek bir şeyin az miktarda ama yeterli olduğunu ifade ederken “few” demek az miktarın yeterli olmadığını ima eder.

Örnek: I have a few minutes for you, we can handle this job. (Senin için birkaç dakikam var, bu işi halledebiliriz.)

Örnek: Sorry, I can’t give you one of my pens. I have very few. (Üzgünüm, kalemlerimden birini sana veremem. Bende çok az var.)

  • Several (Birkaç)

Örnek: Let’s visit several stores before we decide which one to buy a bike from. (Haydi hangisinden bisiklet alacağımıza karar vermeden önce birkaç tane mağazayı ziyaret edelim.) 

  • Both (Her ikisi de)

Bu quantifierı genellikle iki seçenekten ikisinin de olduğu durumlarda kullanırız, ama bazen üç ögeyi bağladığı da görülebilir. Bu ne kadar ilginç bir kullanım olsa da görürseniz şaşırmayın.

Örnek: I love both tea and coffee. (Hem çay hem de kahve severim.)

  • Neither (İkisi de değil)

Bu quantifier ise “both”un tersi olarak düşünülebilir, iki seçenekten ikisinin de geçerli olmadığı durumlarda kullanılır.

Örnek: 

Do you prefer coffee or tea? (Çayı mı kahveyi mi tercih edersin?)  

+ I prefer neither. I don’t like caffeine at all. (İkisini de etmem. Kafeini hiç sevmem.)

  • Either (İkisinden biri)

“Either” ise iki seçenekten en az birinin geçerli olduğu bir durumda kullanılır. “İkisinden herhangi biri” gibi bir anlama da gelebilir, “ikisinden sadece biri” gibi bir anlama da. Eğer olumsuz bir yüklemle birlikte kullanılıyorsa “neither” gibi işlev gösterir.

Örnek: You can choose either of them, I don’t care. (İkisinden birini seçebilirsin, umursamıyorum.)

Örnek: It is either coffee or your sleep. (Ya kahve, ya da uykun.)

  • Each (Her biri)

“Each” quantifierı, bir grubun her bir ögesinden bireysel olarak bahsederken kullanılır. “Her biri, hepsi” gibi bir anlama sahip olsa da grup anlamından ziyade her bir ögenin bireyselliğini vurgular. Kendisinden sonra gelen isim tekil olarak kullanılır.

Örnek: Each student in the class has to complete the assignment. (Sınıftaki her bir öğrencinin ödevi tamamlaması gerekiyor.)

  • Every (Her)

“Every” quantifierı, bir grubun veya kategorinin tüm ögelerini ifade ederken kullanılır. Genellikle, bir gruptaki her öge için geçerli olan genel durumları veya kuralları belirtirken kullanılır. “Each” gibi her bir ögeyi bireysel olarak vurgulamak yerine tüm grubu bir bütün olarak ele alır.

Örnek: Every student must wear a uniform. (Her öğrenci üniforma giymelidir.)

“Every” genellikle tekrarlayan olayları veya sürekli durumları ifade ederken de kullanılır ve tekil isimlerle birlikte karşımıza çıkar.

Örnek: Every morning, I go for a jog. (Her sabah koşuya çıkarım.)

  • Some (Bazı, biraz, birkaç)

“Some” quantifierı, belirli bir miktar veya sayı belirtmeden, bir grubun veya kategorinin bir kısmını ifade ederken kullanılır. Hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerden önce gelebilir.

Örnek: I have some friends in my hometown. (Memleketimde birkaç arkadaşım / bazı arkadaşlarım var.)

Örnek: Could you give me some advice? (Bana biraz tavsiye verebilir misin?)

  • Any (Hiç, herhangi)

“Any” quantifierı, olumsuz cümlelerde veya sorularda kullanılır. “Hiçbir”, “herhangi bir” gibi anlamlar taşır. Sayılabilen veya sayılamayan isimlerle birlikte kullanılabilir, sayılabilen isimlerle kullanılırken isim çoğul olarak karşımıza çıkar.

Örnek: I don’t have any money. (Hiç param yok.)

Örnek: Do you have any questions? (Herhangi bir sorunuz var mı?)

  • A lot of (Çok)

“A lot of” quantifierı, büyük miktarları veya sayıları ifade ederken kullanılır. Genellikle, belirgin bir bolluk veya fazlalık durumunu vurgular.

Örnek: I have a lot of books at home. (Evde çok kitabım var.)

Örnek: There is a lot of sand in deserts. (Çöllerde bir sürü kum bulunur.)

  • Plenty of (Bolca)

“Plenty of” quantifierı tıpkı “a lot of” gibi “çok” ya da “bolca” anlamına gelir. Genellikle bir yeterlilik hissi vermek için kullanılır, hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerden önce gelebilir.

Örnek: There are plenty of opportunities in this field. (Bu alanda bolca fırsat var.)

  • All (Hepsi, bütün, tümü)

“All” quantifierı, bir grubun tüm ögelerini ifade eder. Grubun her bir ögesine vurgu yaparken değil, tamamını ifade ederken kullanıldığı için sayılabilen isimlerde çoğul olarak karşımıza çıkar.

Örnek: All students passed the exam. (Bütün öğrenciler sınavı geçti.)

Örnek: All information must be verified. (Bilginin tamamı onaylanmalı.)

  • Most (Çoğu)

“Most” quantifierı, bir grubun büyük bir kısmını, çoğunluğunu ifade ederken, hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerle birlikte kullanılır.

Örnek: Most people like summer. (Çoğu insan yazı sever.)

  • Much (Çok)

“Much” quantifierı, sayılamayan isimlerle birlikte kullanılır ve yeterli büyüklükteki bir miktarı ifade eder. Çoğunlukla olumsuz cümlelerde veya sorularda yer alır, dolayısıyla anlamı da değişir.

Örnek: I don’t have much time. (Çok zamanım yok.)

  • A little / little (Biraz, az)

“A little” ve “little”, sayılamayan isimlerle kullanılan quantifierlardır. “A little” bir miktarın küçük ama yeterli olduğunu belirtirken, “little” genellikle yetersizliği ifade eder – tıpkı “a few” ve “few” arasındaki fark gibi.

Örnek: I have a little money, enough to buy a coffee. (Biraz param var, bir kahve alacak kadar.)

Örnek: He has little interest in sports. (Sporla çok az ilgileniyor.)

  • A bit of (Birazcık)

“A bit of” ifadesi, sayılamayan isimlerle kullanılır ve küçük bir miktar veya dereceyi ifade eder. Genellikle günlük konuşma dilinde karşımıza çıkar.

Örnek: Can you add a bit of salt to the soup? (Çorbaya birazcık tuz ekleyebilir misin?)

Quantifierlarda sıklıkla yapılan hatalar

İngilizcede quantifiers konusunu doğru anlamak için özellikle konuyu ilk kez öğrenenlerin sık sık yaptıkları bazı hatalara aşağıdan göz atabilirsiniz.

  • Sayılabilen isimlerle “much” kullanmak

Doğru örnek: I don’t have many books.

Yanlış örnek: I don’t have much books.

  • Sayılabilen isimlerde “few” veya “fewer” yerine “little” veya “less” kullanmak

Yanlış örnek: There are less chairs than people.

Doğru örnek: There are fewer chairs than people.

“Less” her ne kadar “fewer” gibi “daha az” anlamına gelse de sayılamayan isimlerle kullanılmalıdır. Bu konuyla ilgili detaylı bilgi için comparative ve superlative konu anlatımı içeriğimize de göz atabilirsiniz.

  • Olumsuz cevap beklenen sorularda “some” kullanmak

Eğer soru sorarken “some” veya “any” arasında kararsız kaldıysanız aşağıdaki örneği düşünebilirsiniz.

Örnek: Do you have some sugar? (Biraz şekerin var mı?)

Eğer karşımızdaki kişinin biraz şekerinin olmasını bekliyorsak yukarıdaki gibi bir yapı kullanırız.

Fakat soruyu sorduğumuz kişinin şekerinin olup olmadığından emin değilsek veya olumsuz bir cevap bekliyorsak tıpkı Türkçede olduğu gibi aşağıdaki şekilde bir soru sorarız:

Örnek: Do you have any sugar? (Hiç şekerin var mı?)

Çocuğunuzun geleceğine yatırım yapın! İngilizce kursları şu anda %45 indirimli!
BLOG45 indirim kodunu kullanın

İngilizce quantifiers ile ilgili sıkça sorulan sorular

Quantifiers soru çözümü aşamasına geçmeden önce bu konuyla ilgili sık sık sorulan bazı sorulara ve cevaplarına hep birlikte göz atalım!

Quantifiers hangi durumlarda İngilizce cümlelerde kullanılır?

Niceleme sözcükleri, kendisinden sonra gelen ismin miktarını belirtmek için İngilizce cümlelerde kullanılır.

“Some, any, many, much” gibi quantifiers arasındaki farklar nelerdir?

Quantifierları anlamlarına ve birlikte kullanıldıkları isimlere göre ayırabiliriz, örneğin “some” ve “any” hem sayılabilen hem de sayılabilen isimlerle kullanılırken “many” sadece sayılabilen, “much” ise sadece sayılamayan isimlerle kullanılır. 

“Much” sayılabilen isimlerle mi sayılamayan isimlerle mi kullanılır?

“Much” sayılamayan isimlerle kullanılırken “many” sayılabilen isimlerle kullanılır. Tıpkı “many books” ve “much time” örneklerindeki gibi.

İngilizce quantifiers quizi

Quantifiers konu anlatımımızın sonuna geldik, peki konuyu ne kadar anladınız? Aşağıdaki quantifiers bilgi testini çözerek eksik kalan noktalarınızı da görebilirsiniz. İyi şanslar!

I don’t like people, I don’t have ___ friends.
I have ___ salt here, that won’t be enough for our dish.
___ students are here.
___ citizen is important for us.
She has ___ ideas to turn this around.
Tea or coffee? I hate both! I don’t prefer ___ of them.
Have you ever had ___ pets?
There is not ___ water left in the bottle.
We need ___ more chairs to accommodate everyone.
___ of the two options seem appealing to me.
Yanıtlara Bak
Yanıtları İnceleyin

Novakid’le tanışın!

Dil bilgisi konularını öğrenirken kurallar önemli, fakat asıl olay İngilizceyi eğlenerek, içine girerek, aktif bir şekilde konuşarak öğrenmek. Çocuklar için İngilizce dersleri verdiğimiz Novakid’de tam olarak bu yöntemi izliyoruz. 

Novakid, çocukların İngilizceyi eğlenerek ve interaktif bir şekilde öğrenmelerine olanak tanır. Aşağıdaki videoda bu yenilikçi eğitim modelimizi izleyebilirsiniz:

 

Siz de çocuğunuz için bir İngilizce kursu arıyorsanız programlarımıza göz atın ve ilk deneme dersinizi ücretsiz alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Dil bilgisi
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.