İngilizce “break the ice” deyimi ve 15 “ice breaker” soru örneği!

Yeni biriyle tanışırken çoğu zaman hepimiz aynı şeyi yaşarız: küçük bir sessizlik, biraz gerginlik ve ne söyleyeceğini bilememe hali. Hele bu tanışma İngilizce gerçekleşiyorsa, o sessizlik sanki daha da uzar gibi gelir. İşte bu yüzden “breaking the ice” yani “buzları kırmak” oldukça önemli. 

Bir konuşmanın başında yapılan içten bir selam, samimi bir gülümseme ya da basit bir soru bile ortamın havasını tamamen değiştirebilir. Çünkü buzları kırmak, yalnızca konuşmayı başlatmak değildir; aynı zamanda karşındaki kişiye “Sana güveniyorum, seninle iletişim kurmak istiyorum.” mesajını verir.

İngilizcede konuşma başlatan ve sessizliği bitiren bu tür sorulara “ice breaker questions” yani konuşma başlatan, buzları kıran sorular denir. Bu tür sorulara da tahmin edebileceğimiz gibi “break the ice” deyiminden yola çıkarak bu isim verilmiş. 

“Ice breaker” sorular, bir sohbeti başlatmak ve ortamı daha samimi hale getirmek için kullanılan basit ama etkili sorulardır. Genellikle kişisel ama rahat konulara değinirler; cevaplamak kolaydır ve karşımızdaki kişinin kendini ifade etmesine yardımcı olur. Bu sorular sayesinde insanlar hem konuşmaya daha istekli olur hem de birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulur.

“Ice breaker” sorular “open-ended” yani “açık uçlu” olmalarıyla bilinir. Yani “yes or no questions” dediğimiz, cevapları sadece “evet veya hayır” biçiminde verilen sorular gibi değillerdir. Bizleri konuşmaya ve daha çok şey paylaşmaya iten sorulardır. 

Örneğin “Do you like strawberry?” (Çilek sever misin?) bir evet/hayır sorusudur fakat “What is your favorite fruit?” (En sevdiğin meyve nedir?) açık uçlu bir “ice breaker questions” olabilir. Bu gibi sorular genellikle “Wh- questions” yapılarında karşımıza çıkar.

Konuşmalarda bu tür sorulara ihtiyaç duymamızın nedeni çok basittir: tanımadığımız insanların yanında geriliriz. Yeni biriyle tanıştığımızda ya da yabancı bir ortamda bulunduğumuzda ne söyleyeceğimizi bilemeyiz. “Ice breaker” sorular, bu sessizliği kırarak sohbeti doğal bir şekilde başlatır. 

Bu sorular, özellikle İngilizce konuşma pratiği için de oldukça faydalıdır. Çünkü hem dili kullanma cesareti kazandırır hem de dinleme anlama becerilerini geliştirir. Basit bir “What kind of music do you like?” (Ne tür müzikleri seversin?) ya da “If you could travel anywhere in the world, where would you go?” (Dünyada herhangi bir yere gidebilseydin, nereye giderdin?) sorusu bile ortamı yumuşatır ve sohbeti canlandırır.

Yani anlayacağımız “ice breaker” sorular konuşma anlarında oldukça önemsiz gibi görünen ama büyük etki yaratan araçlardır. Sessizliği dostane bir sohbete dönüştürür, gerginliği azaltır ve iki insan arasında köprü kurar.

“Ice breaker” sorular hem sohbe başlatmamızı kolaylaştırır hem de karşımızdaki kişiyle samimi bir bağ kurmamızı sağlar. Bu sorular için belli bir kalıp olmasa da kullanabileceğimiz birkaç örneği incelemek kendi sorularımızı bulmamıza yardımcı olacaktır. İşte günlük hayatta, sınıfta ya da yeni insanlarla tanışırken kullanabileceğimiz 15 “ice breaker” sorusu:

• What kind of music do you like? (Ne tür müzikleri seversin?)
• If you could travel anywhere in the world, where would you go? (Dünyada herhangi bir yere gidebilseydin, nereye giderdin?)
• What’s your favorite movie or TV show? (En sevdiğin film ya da dizi hangisi?)
• Do you prefer coffee or tea? (Kahve mi çay mı seversin?)
• What’s one thing you can’t live without? (Onsuz yaşayamam dediğin bir şey nedir?)
• If you could have any superpower, what would it be? (Herhangi bir süper gücün olsaydı ne olurdu?)
• What’s your favorite season of the year? (Yılın en sevdiğin mevsimi hangisi?)
• What’s a hobby you’ve always wanted to try? (Hep denemek istediğin bir hobi var mı?)
• Are you more of a morning person or a night owl? (Sabah insanı mısın yoksa gece kuşu mu?)
• What’s the best trip you’ve ever taken? (Şimdiye kadar yaptığın en güzel seyahat hangisiydi?)
• Do you like reading books or watching movies more? (Kitap okumayı mı yoksa film izlemeyi mi daha çok seversin?)
• What’s your favorite comfort food? (Kendini kötü hissettiğinde yediğin favori yemek nedir?)
• If you could meet any famous person, who would it be? (Herhangi bir ünlüyle tanışabilseydin, kim olurdu?)
• What’s something that always makes you smile? (Seni her zaman gülümseten bir şey nedir?)
• What’s your dream job? (Hayalindeki meslek nedir?)

Herkes yeni bir sohbet başlatırken biraz tedirgin olur. Fakat iyi haber şu: etkili “ice breaking” soruları sormak kolayca geliştirilebilen bir beceridir. Doğru yaklaşımla hem karşımızdaki kişiyi rahatlatabilir hem de doğal bir sohbet akışı yakalayabiliriz. İşte etkili “ice breaking” sorular için işimize çok yarayacak 5 ipucu:

Samimi bir gülümseme ile başla

Etkili “ice breaking” için gerekli olan şeyin mükemmel bir İngilizce olduğunu düşünebiliriz. “Öyle güzel bir İngilizceyle soru soralım ki karşımızdaki kişi İngilizce bilgimizden etkilenip bize cevap versin” gibi bir düşünce oldukça yaygın olsa da aslında buzların kırmanın en iyi yolu içten bir gülümsemeden geçiyor!

Gülümsemek, evrensel bir dildir. Samimi bir gülümseme karşımızdaki kişiye “ben dostça yaklaşıyorum” mesajı verecektir. 

“Open-ended” sorular seç

Yani karşındaki kişi sadece “evet” ya da “hayır” demek zorunda kalmasın. “Do you like music?” (Müzik sever misin?) yerine “What kind of music do you like?” (Ne tür müzikleri seversin?) gibi bir soru, daha uzun ve keyifli bir sohbet başlatır. Bu şekilde karşımızdaki kişiye kendini ifade etme alanı tanıyabiliriz.

Karşındakini dinlemeye odaklan

İyi bir “ice breaking” sadece doğru soruyu sormakla bitmez aynı zamanda cevabı dikkatle dinlemekle olur. Karşımızdaki kişi bir şey anlattığında gerçekten ilgilendiğimizi göstermeliyiz. “Wow, that’s interesting!” (Vay, bu gerçekten ilginçmiş!) gibi küçük tepkiler bile iletişimi güçlendirecektir.

Ortama uygun sorular seç

Bir iş görüşmesinde “What’s your favorite cartoon character?” (En sevdiğin çizgi film karakteri kim?) sormak pek uygun olmaz, değil mi? Ortama göre seçilen sorular, bizi hem dikkatli hem de sosyal olarak bilinçli biri gibi gösterir. 

Samimi ama saygılı ol

Karşındaki kişiyi tanımaya çalışırken sınırları zorlamamaya özen göstermeliyiz. Özel hayatla ilgili çok derin sorular yerine, genel ama kişisel yanıtlar alınabilecek konular seçmeye odaklanalım. “What makes you happy on a bad day?” (Kötü bir günde seni ne mutlu eder?) gibi bir soru hem içten hem de rahatlatıcı bir etki yaratır.

Sizler için İngilizce “break the ice” hakkında akla en çok takılan soruları ve cevaplarını derledik!

İngilizcede “buz” ne anlama gelir?

İngilizcede “buz” kelimesi “ice” olarak kullanılır. Bu hem donmuş su anlamına gelir hem de mecazi anlamda soğukluk ya da mesafe ifade etmek için kullanılabilir. 

İngilizcede “buzları eritmek” anlamına gelen deyim nedir?

“Buzları eritmek” anlamında kullanılan İngilizce deyim “break the ice”dır. Bu deyim, bir ortamda sessizliği kırmak, gerginliği azaltmak ve sohbet başlatmak anlamına gelir. Örneğin “He told a joke to break the ice” (Buzları kırmak için bir şaka yaptı).

“Ice breaker question” ne demek?

“Ice breaker question” bir sohbeti başlatmak ve karşındaki kişiyi rahatlatmak için sorulan basit, samimi sorulardır. Bu sorular genellikle açık uçlu olur ve insanları konuşmaya teşvik eder. Örneğin “What kind of music do you like?” (Ne tür müzikleri seversin?) tipik bir “ice breaker” sorudur.

İngilizce konuşma becerimizi geliştirmenin en iyi yolu bolca pratik yapmaktan geçiyor. Çocuklar için İngilizce kursu Novakid’de uzman eğitmenlerimizle sunduğumuz grup dersleriyle konuşarak İngilizce öğreniyoruz! Şimdi bize katılın ve İngilizceyi konuşarak öğrenin.