Starred posts 
9 min
İngilizcede “get” fiilinin kullanımı: Bütün anlamlar ve phrasal verbler!
“To get” fiili, İngilizcede en çok karşımıza çıkan fiillerden bir tanesi. Bu kadar yaygın olarak kullanılan bir fiil, hâliyle tek bir anlama sahip olmayıp farklı kullanımlarla karşımıza çıkıyor. Bu eylemin anlam çeşitliliği, İngilizce öğrenenler için “get” kullanımını zorlaştırabiliyor.
Bu içeriğimizde “to get” fiilinin anlamlarından ve bu fiille kurulan phrasal verb (deyimsel fiil) yapılarından bahsedeceğiz, sonrasında da bilgi testimizle konuyu pekiştireceğiz. O hâlde öğrenmeye başlayalım!
“To get” fiilinin anlamları
İngilizcede “to get” fiili, birçok farklı anlamla karşımıza çıkabiliyor. Bunlardan en yaygın olanlara ve örneklerine bir göz atalım.
- Almak (To receive or obtain)
Örnek: I got a letter from my friend. (Arkadaşımdan bir mektup aldım.)
- Anlamak (To understand)
Örnek: Did you get what he meant? (Onun ne demek istediğini anladın mı?)
- Gelmek (To arrive)
Örnek: What time will you get home? (Eve ne zaman geleceksin?)
- Olmak, hâline gelmek (To become)
Örnek: It’s getting late, we should go. (Geç oluyor, gitmeliyiz.)
- Kızdırmak (To annoy)
Örnek: It really gets me when people are late. (İnsanların geç kalması beni gerçekten kızdırıyor.)
- Başlamak (To start)
Örnek: Let’s get moving before it’s too late. (Çok geç olmadan harekete geçelim.)
Gördüğümüz üzere bu fiil kendi başına bile birçok farklı anlama sahip. Peki phrasal verblerle de bol bol kullanılan “to get” fiiline başka ne şekilde rastlayabiliriz?
“To get” fiiliyle kurulan phrasal verbler
Phrasal verbler, kısaca tanımlayacak olursak bir fiille bir edatın birleşmesinden oluşan ve fiilin asıl anlamından alakasız bir anlama bürünmesini sağlayabilen yapılardır. İngilizcede duygu ve düşüncelerimizi doğal bir şekilde ifade etmek, daha akıcı konuşabilmek için phrasal verblerden yararlanırız.
“To get” fiili de phrasal verblerin fiili olarak yaygınca kullanılmakta. Aşağıdaki tabloda bu fiille kurulan farklı phrasal verblerin anlamlarına ve örneklerine göz atabilirsiniz.
| English Phrasal Verb | Turkish Equivalent | Example Sentence (English and Turkish) |
| get up | kalkmak | He gets up early on weekdays. (Hafta içi erken kalkar.) |
| get away | kaçmak | We need to get away for a weekend. (Hafta sonu bir yere kaçmamız gerekiyor.) |
| get on | binmek | She got on the bus at the last minute. (Son dakikada otobüse bindi.) |
| get over | atlatmak | It’s hard to get over a cold in the winter. (Kışın soğuk algınlığını atlatmak zor.) |
| get in | içeri girmek | He got in late last night. (Dün gece geç saatte içeri girdi.) |
| get rid of | kurtulmak | We need to get rid of this old furniture. (Bu eski mobilyadan kurtulmamız gerekiyor.) |
| get around | dolaşmak | She gets around the city by bike. (Şehirde bisikletle dolaşıyor.) |
| get off | inmek | He got off the train just in time. (Treni tam zamanında indi.) |
| get out | dışarı çıkmak | They got out of the car. (Arabadan indiler.) |
| get by | geçinmek | It’s tough, but we get by. (Zor ama geçiniyoruz.) |
| get along | anlaşmak | Do you get along with your coworkers? (İş arkadaşlarınla anlaşıyor musun?) |
| get ahead | ilerlemek | She’s always trying to get ahead in her career. (Kariyerinde her zaman ilerlemeye çalışıyor.) |
| get along with | birisiyle anlaşmak | He gets along with everyone in the office. (Ofisteki herkesle anlaşıyor.) |
| get at | ima etmek, erişmek | What are you getting at? (Ne demeye çalışıyorsun?) |
| get back | geri dönmek | When did you get back from your trip? (Gezinizden ne zaman döndünüz?) |
| get back at | cezalandırmak | She got back at him for the prank. (Şakası için ondan intikam aldı.) |
| get back into | tekrar başlamak | I need to get back into my workout routine. (Antrenman rutinime geri dönmeliyim.) |
| get down | üzmek, yazmak | This song really gets me down. (Bu şarkı beni gerçekten üzüyor.) |
| get into | ilgilenmeye başlamak | He’s getting into gardening. (Bahçeciliğe ilgi duymaya başladı.) |
| get on with | devam etmek | Let’s get on with the meeting. (Toplantıya devam edelim.) |
| get out of | kurtulmak, çıkmak | I need to get out of this class. (Bu dersten çıkmam gerekiyor.) |
| get through | bitirmek, üstesinden gelmek | He finally got through the book. (Sonunda kitabı bitirdi.) |
| get to | başlamak, ulaşmak | When do we get to see the results? (Sonuçları ne zaman görebiliriz?) |
| get together | buluşmak, toplanmak | We should get together sometime soon. (Yakında bir araya gelmeliyiz.) |
| get up to | -e kadar yapmak, bir işe kalkışmak | What have you been getting up to? (Ne işler peşindesin?) |
Şimdi de bu fiillerden en sık kullanılanların bazılarına ve farklı anlamlarına örneklerle göz atalım.
“Get up” (Kalkmak, uyanmak)
“Get” ile kurulan phrasal verbler arasında oldukça yaygın olan “get up” fiili, uyanmak veya ayağa kalkmak anlamına geliyor.
Örnek: Yaren always gets up at half past ten on Saturday. (Yaren cumartesileri her zaman 10.30’ta uyanır.)
Örnek: The students got up when the teacher entered the classroom. (Öğretmen sınıfa girince öğrenciler ayağa kalktı.)
“Get away” (Kaçmak)
“Get away” fiili, özellikle de zor bir durumdayken kaçmak, bir durumdan kendini kurtarmak anlamını taşıyor.
Örnek: I tried to catch him but he got away. (Onu yakalamaya çalıştım ama kaçtı.)
Bu örnekte “get” filiinin 2. hâli olan “got” olarak kullanıldığını da görüyoruz. Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek isterseniz fiillerin 2. hâli ile ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
“Get on” (Binmek, devam etmek, iyi anlaşmak)
“Get on” fiili birçok farklı anlama gelebiliyor, gelin bazılarına örneklerle göz atalım.
Örnek: She will get on the bus when it’s time to go. (Gitme zamanı geldiğinde otobüse binecek)
Örnek: Alright, you can get on. (Tamamdır, işine devam edebilirsin.)
Örnek: My brother really gets on with his best friend. (Erkek kardeşim en iyi arkadaşıyla gerçekten de iyi anlaşıyor.)
“Get over” (Aşmak / atlatmak)
“Get over” fiilini zorlu bir durumu aşmak veya atlatmak anlamında kullanıyoruz.
Örnek: Ahmet hasn’t got over his sickness yet. (Ahmet hâlâ hastalığını atlatamadı.)
“Get in” (İçeri girmek)
“Get in” fiili, “in” edatından da anlaşılabileceği üzere “içeri girmek” anlamını taşıyor.
Örnek: Get in quick, I’m going to close the door! (Çabuk içeri gir, kapıyı kapatacağım!)
“Get rid of” (Bir şeyden kurtulmak)
“Get rid of” fiili bir şeyden kurtulmak için kullandığımız ve günlük hayatta da bolca karşımıza çıkan phrasal verblerden bir tanesi.
Örnek: You should get rid of that bag. (O çantadan kurtulmalısın.)
“Get around” (Dolaşmak, bir problemden kurtulma yolunu bulmak)
“Get around” fiili ilk bakışta anlaşılabilecek “dolaşmak” anlamını taşıyor, bununla birlikte bir problemi çözmeden ondan kurtulmak anlamına da geliyor.
Örnek: She’ll get around the city for a while. (Biraz şehri dolaşacak.)
Örnek: I couldn’t solve the problem but I found a way to get around it. (Problemi çözemedim ama atlatmanın bir yolunu buldum.)
“Get off” (Bir yerden inmek / ayrılmak)
“Get off” fiili, bir araçtan inmek, ayrılmak gibi anlamlar taşımakta.
Örnek: We will get off the car at Akçaabat. (Akçaabat’ta arabadan ineceğiz.)
İngilizcede “get” kullanımı: Bilgi testi!
“Get” fiilinin farklı anlamlarını ve phrasal verb olarak kullanımlarını ne kadar anladığınızı ölçmek için aşağıdaki testi çözebilirsiniz, iyi şanslar!
Novakid’le tanışın!
Phrasal verbler gibi dilbilgisi ve kelime bilgisi konularını okuyup öğrenmek önemli fakat dil öğrenirken yapılması gereken en önemli şey dili aktif olarak kullanmak. Novakid’de uzman eğitmenlerimizle çocuklara İngilizceyi konuşarak ve eğlenerek öğrenme imkânı sunuyoruz. Online İngilizce derslerimizi ücretsiz denemek için ilk deneme dersinizi siz de alın!
