12 min
0 yorum
İngilizce aile üyeleri ve akrabalar: İngilizce aile nasıl tanıtılır?
Çevremizdeki en önemli insanlar ailemiz. Haliyle gerek kendimizi tanıtırken, gerek yaşantımız hakkında genel bilgi verirken olsun, kendimizi sık sık ailemizden bahsederken buluyoruz. Durum böyleyken, aile bireylerimizi İngilizcede de tanıtabilmek şart oluyor.
Peki İngilizce aile üyeleri nasıl söylenir? Akrabalar İngilizce nasıl söylenir? Ailelerimizin ne kadar geniş olabildiğini düşününce bu konuda birçok kelime bilmeliymişiz gibi geliyor. Endişelenmeyin, bu yazımızda sizlere İngilizce aile ve akrabalık terimleri konusunda her şeyi öğreteceğiz, bol bol örnekle de pekiştireceğiz.
Haydi öğrenelim!
İngilizcede aile çeşitleri
En basit noktadan başlayalım. İngilizcede ailenin ne demek olduğunu ve çeşitlerini öğrenelim.
Ailenin İngilizcesi, “family” demektir. İngilizcede yaygın olarak kullanılan iki aile çeşidi vardır:
Nuclear family (Çekirdek aile): Yalnızca ebeveynler ve çocuklardan oluşan aile grubuna verilen addır.
Extended family (Geniş aile): Adından da belli olduğu gibi, çekirdek ailenin ötesindeki akrabaları da içeren aile grubudur. Buna büyük ebeveynler, amcalar, teyzeler, kuzenler ve benzeri dahil olabilir.
İngilizce çekirdek aile üyeleri
İngilizce ailenin ne demek olduğunu ve çeşitlerini öğrendiğimize göre çekirdek aile bireylerinin İngilizcede nasıl söylendiğine bakalım:
Anne, İngilizce “mother” demektir.
Baba, İngilizce “father” demektir.
Erkek kardeş, İngilizce “brother” demektir.
Kız kardeş, İngilizce “sister” demektir.
Kız çocuk, İngilizce “daughter” demektir.
Erkek çocuk, İngilizce “son” demektir.
Ebeveyn, İngilizce “parent” demektir.
Karı, İngilizce “wife” demektir.
Koca, İngilizce “husband” demektir.
Karı veya koca demek için aynı zamanda “spouse” kelimesi de kullanılabilir.
Bunların yanı sıra, daha az resmi bir dilde konuşuyorsak İngilizce anne baba için “mom” (anne) ve “dad” (baba) kelimelerini de kullanabiliyoruz.
Ayrıca fark etmişsinizdir ki “abi” ve “abla” için özel bir kelime kullanmadık. İngilizce kardeşinizin sizden büyük veya küçük olduğunu belirtmek için “older” (yaşça büyük) veya “younger” (yaşça genç) kelimelerini sıfat olarak kullanabilirsiniz:
Abi = “Older brother”
Abla = “Older sister”
Küçük erkek kardeş = “Younger brother”
Küçük kız kardeş = “Younger sister”
İngilizce geniş aile üyeleri
Sırada ebeveynlerimizden ve kardeşlerimizden ötesine geçebiliriz. Haydi akrabalar İngilizcede nasıl söylenir öğrenelim:
Büyükbaba, İngilizce “grandfather” demektir. Daha az resmi olarak “grandpa” denebilir.
Büyükanne, İngilizce “grandmother” demektir. Daha az resmi olarak “grandma” denebilir.
Torun, İngilizcede erkekse “grandson”, kız ise “granddaughter” demektir.
Hala veya teyze, İngilizce “aunt” demektir. Anne veya baba tarafı ayrımı yapılmaz.
Amca veya enişte, İngilizce “uncle” demektir. Anne veya baba tarafı ayrımı yapılmaz.
Kuzen, İngilizce “cousin” demektir.
Yeğen, İngilizce erkekse “nephew”, kız ise “niece” demektir.
Kayınpeder, İngilizce “father-in-law” demektir.
Kayınvalide, İngilizce “mother-in-law” demektir.
İngilizce diğer aile ilişkileri
İngilizce çekirdek ve geniş aile bireylerini gördüğümüze göre son olarak bu iki kategoriye girmeyen ilişkileri de öğrenebiliriz. Haydi inceleyelim:
Üvey anne, İngilizce “step-mother” demektir.
Üvey baba, İngilizce “step-father” demektir.
Üvey kardeş, İngilizce erkekse “step-brother”, kız ise “step-sister” demektir.
Nişanlı, İngilizce erkekse “fiancé”, kız ise “fiancée” demektir.
İngilizce “in-law” ve “step-” terimleri
Yukarıda birkaç örnekte gördüğümüz “… -in-law” ve “step- …” terimleri kafa karıştırıcı olabiliyor. Bunları hemen açıklayalım:
“… -in-law” terimi, kan bağıyla değil ama evlilik yoluyla oluşturulan akrabalık terimlerini İngilizcede söylemeye yarar.
Örnek: Sister-in-law = Kocanın veya karının kız kardeşi / Kardeşin karısı
Örnek: Brother-in-law = Kocanın veya karının erkek kardeşi / Kardeşin kocası
Örnek: Daughter-in-law = Bir kişinin oğlunun karısı
Örnek: Son-in-law = Bir kişinin kızının kocası
“step- …” terimi, farklı evliliklerden ortaya çıkan akrabalık terimlerini İngilizcede belirtmeye yarar.
Örnek: Step-mother = Babanın karısı, ancak biyolojik anne değil
Örnek: Step-father = Annenin kocası, ancak biyolojik baba değil
Örnek: Step-brother / Step-sister = Üvey anne veya üvey babanın çocukları
İngilizce aile ile ilgili deyimler
Akrabalık terimlerinin İngilizcelerini öğrendik. Ancak buna ek olarak, İngilizcede ailemizi tanıtırken araya doğal ve akıcı duyulmamızı sağlayacak birkaç söz eklemek isteyebiliriz. Bunu yapmamızı sağlayacak birçok deyim bulunuyor. Gelin, bazılarını örneklerle birlikte inceleyelim:
| İngilizce deyim | Türkçe açıklaması | Örnek cümle |
| A close-knit family | Çok yakın / birbirine kenetlenmiş aile | “Growing up in a close-knit family has given me a strong sense of belonging and support.” (Birbirine kenetli bir ailede büyümek, bana kuvvetli bir aidiyet ve destek hissi verdi.) |
| Like father, like son / Like mother, like daughter | “Babasının oğlu” / “Annesinin kızı”; ebeveynine çok benzeyen çocuklar | “John is a talented musician, and, like father like son, his son Jake is also a wonderful pianist.” (John yetenekli bir müzisyen ve oğlu Jake de, tıpkı babası gibi, harika bir piyanist.) |
| Spitting image | Görünüşleri birbirine çok benzer | “The twins are so alike that they’re the spitting image of each other.” (İkizler o kadar benzerler ki birbirlerinin tıpatıp aynısılar.) |
| Flesh and blood | “Etten kemikten”; aileden herhangi biri | “No matter how much we argue, he’s still my flesh and blood, and I love him dearly.” (Ne kadar tartışsak da o hala benim kanımdan, ve onu gönülden seviyorum.) |
| Tie the knot | Evlenmek | “They’ve set the date and venue, and soon they’ll be ready to tie the knot.” (Tarihle mekanı ayarladılar ve yakında evlenmeye hazır olacaklar.) |
| To run in the family | Aileden gelme | “They are all professional chefs. A passion for cooking runs in the family.” (Hepsi profesyonel şef. Aileden gelen bir yemek yapma tutkusu var.) |
| Breadwinner | Aileyi geçindiren kişi | “Being the breadwinner comes with a lot of responsibilities and stress.” (Aileyi geçindirmek, beraberinde birçok sorumluluk ve stres getirir.) |
| Blood is thicker than water | Aile bağı diğer her bağdan kuvvetlidir | “He forgave his cousin for the mistake because, in the end, he knows that blood is thicker than water.” (Kuzeninin hatasını affetti, çünkü en önemli bağın aile olduğunu biliyor.) |
| Family ties | Ailenin güçlü bağları | “Even though they live far apart, their family ties remain strong.” (Birbirlerinden uzakta yaşamalarına rağmen aile bağları halen kuvvetli. |
| To be born with a silver spoon in one’s mouth | Varlıklı bir ailede doğmak | “She didn’t think about money because she was born with a silver spoon in her mouth.” (Para hakkında düşünmüyordu çünkü varlıklı bir ailede doğmuştu.) |
İngilizce akrabalık ilişkilerini öğrenmek için aktiviteler
İngilizcede aile üyelerini nasıl söyleyebileceğimizi gördük. Fakat bu kadar çok kelimeyi tek seferde ezberlemek elbette zor gelebilir. Dolayısıyla İngilizce akrabalık ilişkilerini eğlenerek öğrenebileceğiniz birkaç aktivite önerisinde bulunalım. Bakalım nelermiş?
Soyağacı oluşturma
Soyağaçlarına veya diğer adıyla aile ağaçlarına hepimiz aşinayız. Aile tanıtımlarında bu kadar yaygın olmalarının elbette bir sebebi var: Hem çok efektifler, hem de oluşturması çok eğlenceli!
Eğer siz de akrabalık terimleri İngilizcede nasıl daha iyi öğrenilebilir diye merak ediyorsanız, kendi soyağacınızı çizmeyi deneyebilirsiniz! Mümkün olduğunca fazla akrabanızı dahil etmeye çalışın.
Ardından, kendiniz yerine ailenizin başka bir üyesini esas alarak ve gerekli değişiklikleri yaparak onların soy ağacını da çizebilirsiniz. Örneğin kuzeninizin soy ağacınızı çizerken kendinizi “cousin”, kendi anne ve babanızı “aunt” ve “uncle” şeklinde göstermeniz gerekir.
“Bil bakalım kim?” oyunu
İngilizce aile üyelerini öğrenmek için bir diğer eğlenceli aktivite de “Bil bakalım kim?” oyunu oynamak.
Bu oyunda, ailenizin herhangi bir üyesini aklınızda tutmalısınız. Ardından oyunu oynayan diğer kişi, aklınızdaki aile bireyi hakkında basit sorular sormalı. Doğru aile bireyini bulana kadar sorulara evet veya hayır diye cevap vermelisiniz. Özellikle de İngilizce akrabalık ilişkileri hakkında sorular sorup cevaplayarak bu oyundan oldukça verim alabilirsiniz. Örneğin, “Is she the wife of my brother? Yes, she is your sister-in-law!” gibi.
Eşleştirme oyunu
Bir diğer eğlenceli aktivite ise evinizde bir kağıt eşleştirme oyunu oluşturmak. Ufak kağıtların üzerine İngilizce aile üyelerini ve aile bireylerinizin isimlerini yazdıktan sonra kartları karıştırıp, doğru kelimeyi doğru isimle eşleştirebilirsiniz.
Aile fotoğraf albümlerini incelemek
Daha farklı bir aktivite olarak ise ailenizin fotoğraflarını inceleyip, fotoğraflardaki kişilerin İngilizcede hangi akrabanız olduğunu söyleyebilirsiniz. Örneğin kalabalık bir fotoğrafta “That’s my mother, that’s my cousin, that’s my aunt…” şeklinde sıralayarak öğrendiğiniz kelimeleri pekiştirebilirsiniz.
Aile tanıtma metni yazmak
Öğrendiklerimizi uygulamaya koymanın en iyi yollarından biri de şüphesiz ki yazı yazmak. Siz de akrabalık terimlerinin İngilizcelerini kullandığınız ufak bir yazı hazırlamayı deneyebilirsiniz. Bu etkinlik hem İngilizcede kendinizi ve diğer insanları tanıtma pratiği olacak, hem de bu yazıda öğrendiğimiz İngilizce aile üyeleri kelimelerini pekiştirmeye yarayacaktır.
Bunun gibi bir yazı örneğini incelemek için ailem, yani “My Family” temalı essay içeriğimize göz atabilirsiniz. Bu içerik sayesinde konuyu daha iyi pekiştirmeniz de mümkün!
Elbette ki bu tarz bir yazıyı yazarken keyif almanız, işin en önemli kısımlarından biri. Dolayısıyla tanıttığınız kişilerin hobilerinden, onlarla yapmayı sevdiğiniz aktivitelerden, hoşunuza giden anılardan ve benzeri şeylerden de bahsedebilirsiniz.
Novakid’le tanışın!
İngilizcede çeşitli konularda geniş bir kelime hazinesine sahip olmak oldukça önemli. Fakat dili gerçekten öğrenmek istiyorsak, aktif bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Novakid’de uzman eğitmenlerimiz online İngilizce derslerinde çocuklara İngilizceyi severek öğretiyor. Siz de ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın!
