Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz?
Ücretsiz deneme dersi için hemen kaydolun!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
28.08.2025
Time icon 7 dk.

İngilizlerin kullandığı yaygın ifadeler, kelimeler, Türkçe karşılıkları ve cümle içinde kullanımları!

İçindekiler
  1. İngilizlerin kullandığı 70 İngilizce ifade ve Türkçe karşılığı!
  2. Sıkça sorulan sorular
  3. Novakid’le tanışın!
Önemli Noktalar
  • Bir dilde yaygın kullanılan ifadeleri öğrenmek, o dilin kültürü hakkında bilgi sahibi olmayı beraberinde getirir.
  • Özellikle İngilizlerin kullandığı “Bob’s your uncle, the bee’s knees, have a chinwag” gibi ifadeler kulağa ilginç gelse de içinde farklı anlatımlar barındırıyor.

İngilizce öğrenirken sadece kelime ezberlemek ya da gramer kurallarını bilmek yetmiyor; günlük konuşmaları yakalayabilmek için yerel ifadeleri de anlamak gerekiyor. İngilizlerin kendi aralarında sıkça kullandığı “English phrases” (İngilizce ifadeler/deyimler) tam da bu yüzden önemli bir yere sahip. 

“Bob’s your uncle, the bee’s knees, have a chinwag” gibi cümleleri ilk duyduğunuzda kulağınıza biraz tuhaf gelebilir ama İngiliz kültürünü tanımanın ve daha doğal konuşmanın en eğlenceli yollarından biri de bu ifadeleri öğrenmekten geçiyor. Amerikan İngilizcesi ve İngiliz İngilizcesinin farklarını anlamanın da güzel bir yolu bu ifadeleri anlamak.

Şimdi hazırsanız, günlük sohbetlerde sık sık karşınıza çıkacak popüler İngilizce ifadeleri; anlamları ve Türkçe karşılıklarıyla keşfetmeye başlayalım!

İngilizlerin kullandığı 70 İngilizce ifade ve Türkçe karşılığı!

Bir dilde yaygın kullanılan ifadeleri öğrenmek, o dilin kültürü hakkında bilgi sahibi olmayı beraberinde getirir. İşte İngilizlerin sıkça kullandığı 70 farklı İngilizce ifade ve cümle içinde kullanımları:

  1. Fancy a cuppa?: Bir fincan çay ister misin?
  • Örnek: Fancy a cuppa? I’ve just boiled the kettle. (Çay ister misin? Suyu yeni kaynattım.)

👉Amerikan İngilizcesinde “çay” kelimesi için “tea” daha yaygın olarak kullanılıyor. İngiliz İngilizcesinde ise “cup of tea”nin kısaltması “cuppa”yı yaygın olarak görebiliyoruz.

  1. Cheers: Teşekkürler, şerefe
  • Örnek: Cheers for helping me out today! (Bugün bana yardım ettiğin için sağ ol.)

👉 “Thanks” Amerikan İngilizcesinde daha yaygın.

  1. Mate: Kanka, dost
  • Örnek: Alright, mate? Long time no see! (N’aber dostum? Uzun zaman oldu!)

👉Amerikan İngilizcesinde “dude/buddy” tercih ediliyor.

  1. Knackered: Çok yorgun
  • Örnek: I’m absolutely knackered after work. (İşten sonra pestilim çıktı.)

👉Amerikan İngilizcesinde “exhausted” kullanılıyor.

  1. Rubbish: Çöp, saçmalık
  • Örnek: That idea is absolute rubbish. (O fikir tam bir saçmalık.)

👉Amerikan İngilizcesinde “rubbish” yerine “garbage/trash” kullanımına daha sık rastlanıyor.

  1. Loo: Tuvalet
  • Örnek: Where’s the loo in this cafe? (Bu kafede tuvalet nerede?)

👉Amerikan İngilizcesinde “bathroom/restroom” deniyor.

  1. Queue: Kuyruğa girmek
  • Örnek: We had to queue for two hours outside the concert hall. (Konser salonunun dışında iki saat sıraya girdik.)

👉ABD’de “line” deniyor.

  1. Brilliant!: Harika!
  • Örnek: You got the job? Brilliant! (İşi aldın mı? Harika!)

👉Amerikan İngilizcesindeki karşılığı “awesome/great”,

  1. Bloke: Adam, herif
  • Örnek: He’s a nice bloke once you get to know him. (Tanıyınca iyi bir adamdır.)

👉ABD’de “guy” tercih ediliyor.

  1. Bugger off!: Defol!, Hadi oradan!
  • Örnek: Bugger off and leave me alone! (Defol git, beni yalnız bırak!)
  1. Bloody: Lanet olası, çok (vurgu olarak)
  • Örnek: It’s bloody freezing today! (Bugün aşırı soğuk!)

👉ABD’de “damn” deniyor.

  1. Skint: Beş parasız
  • Örnek: I can’t come out tonight, I’m skint. (Bu akşam gelemem, meteliğe kurşun attım.)

👉Amerikan İngilizcesinde “broke” tercih ediliyor.

  1. Fiver/Tenner: 5/10 pound
  • Örnek: Can you lend me a fiver? (Bana beşlik borç verebilir misin?)
  1. Chuffed: Çok memnun, gururlu
  • Örnek: He was chuffed to win the prize. (Ödülü kazandığı için çok memnun oldu.)

👉 ABD’de “pleased/proud” deniyor.

  1. Gutted: Hayal kırıklığına uğramış, yıkılmış
  • Örnek: I was gutted when I failed the exam. (Sınavdan kalınca yıkıldım.)

👉Amerikan İngilizcesinde “devastated”.

  1. Ta!: Teşekkürler
  • Örnek: Ta for the lift! (Beni bıraktığın için sağ ol.)
  1. Giving someone a bell: Aramak (telefonla)
  • Örnek: I’ll give you a bell later. (Seni sonra ararım.)

👉ABD’de “give someone a call” daha yaygın.

  1. Sorted: Hallettim, tamam
  • Örnek: Don’t worry, it’s all sorted. (Merak etme, her şey halloldu.)
  1. Nippy: Hafif serin
  • Örnek: It’s a bit nippy today, grab a coat. (Bugün biraz serin, ceket al.)
  1. Pants: Berbat, işe yaramaz
  • Örnek: The food there was pants. (Oradaki yemek berbattı.)
  1. Cracking: Harika, müthiş
  • Örnek: That was a cracking performance! (Müthiş bir performanstı!)
  1. Brolly: Şemsiye
  • Örnek: Take your brolly, it looks like rain. (Şemsiyeni al, yağmur yağacak gibi.)
  1. Posh: Zengin, havalı
  • Örnek: She speaks with a posh accent. (Kibar bir aksanla konuşuyor.)
  1. Fortnight: İki hafta
  • Örnek: We’re going away for a fortnight. (İki haftalığına gidiyoruz.)

👉ABD’de “two weeks” kullanımı tercih ediliyor.

  1. Uni: Üniversite
  • Örnek: I met him at uni. (Onunla üniversitede tanıştım.)

👉Amerikan İngilizcesinde “college” olarak karşılığını buluyor.

  1. Revise: Ders çalışmak, tekrar etmek
  • Örnek: I need to revise for my exams. (Sınavlara çalışmam lazım.)

👉Amerikan İngilizcesi karşılığı “study”.

  1. Trainers: Spor ayakkabı
  • Örnek: Don’t forget your trainers for P.E. (Beden dersi için spor ayakkabılarını unutma.)

👉 ABD’de “sneakers” kullanımı daha yaygın.

  1. Chips: Patates kızartması
  • Örnek: Fish and chips is a British classic. (Balık ve patates kızartması klasik bir İngiliz yemeği.)

👉ABD’de “fries” deniyor.

  1. Crisps: Cips
  • Örnek: Would you like a packet of crisps? (Bir paket cips ister misin?)

👉ABD’de “chips” deniyor.

  1. Biscuit: Kurabiye
  • Örnek: Have a biscuit with your tea. (Çayının yanında kurabiye al.)

👉ABD’de genellikle “cookie” kelimesi tercih ediliyor.

  1. Jumper: Kazak
  • Örnek: Put on your jumper, it’s cold. (Kazağını giy, soğuk.)

👉ABD’de “sweater” kelimesi daha yaygın.

  1. Telly: Televizyon
  • Örnek: What’s on the telly tonight? (Bu akşam televizyonda ne var?)
  1. Post: Posta, göndermek
  • Örnek: I’ll post the letter tomorrow. (Mektubu yarın postalarım.)

👉Amerikan İngilizcesinde “mail”.

  1. Holiday: Tatil
  • Örnek: Where are you going on holiday? (Tatile nereye gidiyorsun?)

👉 “Vacation” sözcüğü, Amerikan İngilizcesinde daha yaygın.

  1. Petrol station: Benzin istasyonu
  • Örnek: Stop at the petrol station on the way. (Yolda benzin istasyonuna uğra.)

👉ABD’de “gas station” tercih ediliyor.

  1. Car park: Otopark
  • Örnek: The car park was full. (Otopark doluydu.)

👉ABD’de “parking lot”.

  1. Boot (car): Bagaj
  • Örnek: Put the suitcase in the boot. (Bavulu bagaja koy.)

👉“Trunk” kelimesi Amerikan İngilizcesinde yaygın.

  1. Bonnet: Arabanın kaputu
  • Örnek: The bonnet won’t open! (Kaput açılmıyor!)

👉ABD’de “hood” deniyor.

  1. Sweets: Şekerleme
  • Örnek: Kids love buying sweets from the shop. (Çocuklar dükkândan şekerlemeler almayı sever.)

👉ABD’de “candy” sözcüğü tercih ediliyor.

  1. Aubergine: Patlıcan
  • Örnek: Do you like aubergine in your curry? (Yemeğinde patlıcan sever misin?)

👉Amerikan İngilizcesindeki karşılığı “eggplant”.

  1. Courgette: Kabak
  • Örnek: We’re cooking courgettes tonight. (Bu akşam kabak pişiriyoruz.)

👉ABD’de “zucchini” deniyor.

  1. Litter / rubbish bin: Çöp kutusu
  • Örnek: Throw it in the litter / rubbish bin, please. (Lütfen onu çöp kutusuna at.)

👉Amerikan İngilizcesi kullananlar genelde “trash can” diyor.

  1. Quid: Pound (para birimi)
  • Örnek: It costs twenty quid. (Yirmi pound tutuyor.)

👉ABD’de “bucks” = dolar.

  1. Peckish: Acıkmış
  • Örnek: I’m getting a bit peckish. (Biraz acıkmaya başladım.)
  1. Dodgy: Güvenilmez, bozuk
  • Örnek: This neighbourhood looks dodgy at night. (Burası geceleri tekin görünmüyor.)
  1. Crumpet: İngiliz çörek türü
  • Örnek: I love buttered crumpets for breakfast. (Kahvaltıda yağlı crumpet bayılırım.)
  1. Gobsmacked: Şaşkına dönmek
  • Örnek: I was gobsmacked by the news. (Haber karşısında şaşkına döndüm.)
  1. Nosh: Atıştırmalık yemek
  • Örnek: Let’s grab some nosh after work. (İşten sonra bir şeyler atıştıralım.)
  1. Cheeky: Yaramaz, şımarık
  • Örnek: Shall we grab a cheeky burger after work? (İşten sonra yaramazlık yapıp bir burger mi yesek?)
  1. Bob’s your uncle: İşte bu kadar, tamamdır
  • Örnek: Just add water, stir, and Bob’s your uncle! (Sadece su ekle, karıştır; işte bu kadar!)
  1. I’m not being funny, but…: Kusura bakma ama… (eleştiriden önce yumuşatma gibi)
  • Örnek: I’m not being funny, but your cooking needs work. (Kusura bakma ama yemek yapman geliştirilmeli.)
  1. Throw a spanner in the works: Planı bozmak, çomak sokmak
  • Örnek: His sudden resignation really threw a spanner in the works. (Onun ani istifası bütün planı bozdu.)
  1. Have a chinwag: Sohbet etmek, muhabbetin dibine vurmak
  • Örnek: Come over for tea and we’ll have a chinwag. (Çaya gel, uzun uzun sohbet ederiz.)
  1. The bee’s knees: Harikulade, olağanüstü
  • Örnek: That new café is the bee’s knees! (Yeni kafe harika bir yer!)
  1. Take the biscuit: Pes artık dedirten şey
  • Örnek: I’ve heard some excuses, but that really takes the biscuit! (Bahaneler duydum ama bu pes artık!)
  1. Don’t get shirty: Sinirlenme, gerilme
  • Örnek: Don’t get shirty, I was only teasing. (Gerilme, sadece takılıyordum.)
  1. Bob’s your uncle and Fanny’s your aunt: İşte bu kadar, oldu bitti
  • Örnek: Just follow the instructions and Bob’s your uncle! (Talimatları izle yeter, mesele halloldu demektir!)
  1. Bits and bobs: Ufak tefek şeyler
  • Örnek: I bought some bits and bobs from the market. (Pazardan ufak tefek şeyler aldım.)
  1. Donkey’s years: Çok uzun yıllar
  • Örnek: I haven’t seen you in donkey’s years! (Seni yıllardır görmemiştim!)
  1. Barking mad: Deli, çatlak
  • Örnek: He must be barking mad to try that! (Onu deniyorsa kesin delirmiştir!)
  1. Have a butcher’s (at): Göz atmak
  • Örnek: Have a butcher’s at this photo. (Şu fotoğrafa bir göz atsana.)
  1. Not my cup of tea: Bana göre değil
  • Örnek: Reality shows aren’t my cup of tea. (Yarışma programları bana göre değil.)
  1. Blinding: Harika, müthiş
  • Örnek: That concert was absolutely blinding! (Konser müthişti!)
  1. Full of beans: Enerjik, kıpır kıpır
  • Örnek: The kids are full of beans today. (Çocuklar bugün yerinde duramıyor.)
  1. Lose the plot: Aklını kaçırmak, saçmalamaya başlamak
  • Örnek: He started shouting, I think he’s lost the plot. (Bağırmaya başladı, galiba aklını kaçırdı.)
  1. Pull a sickie: Hasta numarası yapıp işe gitmemek
  • Örnek: He pulled a sickie to watch the football match. (Maçı izlemek için hasta numarası yaptı.)
  1. Take the mickey (out of someone): Dalga geçmek
  • Örnek: Are you taking the mickey out of me? (Benimle dalga mı geçiyorsun?)

👉Amerikan İngilizcesinde genellikle “make fun of” kullanılıyor.

  1. Sod’s law: Aksilik yasası (bizdeki Murphy kanunu gibi)
  • Örnek: It’s Sod’s law it starts raining as soon as I hang out the washing! (Çamaşırı asınca yağmur yağması tam da Sod kanunu işte!)
  1. Throw a wobbly: Birden çıldırmak, krize girmek
  • Örnek: She threw a wobbly when she saw the mess. (Dağınıklığı görünce deliye döndü.)
  1. Give someone a ring: Telefon etmek
  • Örnek: I’ll give you a ring tomorrow. (Yarın seni ararım.)

👉Amerikan İngilizcesinde “give someone a call” kullanılıyor.

Özellikle günlük hayatta, dizilerde, filmlerde karşınıza çıkabilecek İngilizce ifadeleri (English phrases) ve anlamlarını öğrenmiş oldunuz! Artık bu öğrendiklerinizi konuşmanıza dahil ederek İngilizcenizi bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz.

Sıkça sorulan sorular

İşte İngilizce ifadeler hakkında en çok merak edilenler ve cevapları!

English phrases ne demek?

English phrases, “İngilizce deyimler/ifadeler” anlamına geliyor.

İngilizlerin en yaygın kullandığı ifadeler neler?

İngilizler “ta!, give someone a ring, fancy a cuppa ve bloody” gibi ifadeleri sıkça kullanıyor.

Novakid’le tanışın!

Novakid’de çocukların günlük ifadeleri kullanarak İngilizceyi doğal ve eğlenceli bir şekilde öğrenmeleri için konuşma odaklı, interaktif, sıkıcı gramer kurallarından uzak online İngilizce dersleri veriyoruz. Kullandığımız yöntemi metodoloji uzmanımızdan dinleyebilirsiniz:

İlk ücretsiz deneme dersinizi hemen alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Colombia Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Çerezler tıpkı tatlınızın üzerine serpiştirdiğiniz Hindistan cevizi gibidir; çok daha iyi bir deneyim yaşamanızı sağlar. Bizim amacımız Novakid'i en iyi İngilizce öğrenim platformu yapmak. Bu yüzden, web sitemizi kullanırken çerezleri gönül rahatlığıyla etkinleştirebilirsiniz. Sizin için faydalı olacaklar! Çerezler ve onları nasıl kullandığımız konusunda daha çok bilgi almak için Çerez politikası sayfasına gidin.
Sizin için bir şeyimiz var

Kendiniz İngilizce öğrenmek için mi buradasınız?

Umarız bu makaleyi faydalı bulursunuz.
Çocuğunuz var mı?

Bir çocuğun İngilizce öğrenmesini istediğiniz için mi buradasınız?

Kolay ve eğlenceli İngilizce dersler alsınlar ister misiniz?
25% indirimle siz de deneyin!

Novakid App

Uygulamamızla çocuğunuzun ingilizceyi sevmesini sağlayın! Novakid’in ÜCRETSİZ uygulaması: Günde 15 dakika, büyük sonuçlar

Daha çok bilgi alın

Lütfen bu makalenin neden ilginizi çektiğini seçin

Novakid App

Novakid’in ücretsiz İngilizce uygulaması: Bir haftada 50 kelime veya daha fazlası! Ekran başında geçirdiğiniz zamanı İngilizce öğrenme zamanına dönüştürün

Daha çok bilgi alın

Kolay ve eğlenceli İngilizce dersler alsınlar ister misiniz?
25% indirimle siz de deneyin!

  Bu makaleyi değerlendirin

Yorum bırak

Bu promosyon kodu ile %25 indirim alın

Promosyon kodu: BLOGTR25
Novakid App

Çocuğunuzun geleceği için İngilizce’de güçlü bir temel oluşturun! Novakid’in ÜCRETSİZ uygulaması: Ücretsiz indirin

Daha çok bilgi alın