Scrolltop arrow icon
Prop 1 Prop 2
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz?✌Ücretsiz deneme dersi için kaydolun!
Left arrow icon Tüm kategoriler
Close icon
Haberler
İngilizce öğrenme
Ebeveynler için Novakid
TR
TR flag icon
Mobile close icon
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
23.05.2024
Time icon 10 dk.

İngilizce “up”, “down” ne demektir, phrasal verblerde nasıl kullanılırlar? Konu anlatımı ve test!

İçindekiler

İngilizcede birçok kelimenin, çeşitli yapılarda kullanılarak farklı anlamlar ifade edebildiklerini biliyoruz. Başlıca anlamları sırasıyla “yukarı” ve “aşağı” olan, aslen preposition olarak bildiğimiz “up” ve “down” kelimeleri de bu duruma birer örnek.

Bu yazımızda İngilizcede up”, “down” ne demek ve hangi anlamlara gelebiliyorlar, anlatacağız. Ardından “up” ve “down” kelimeleriyle kullanılan phrasal verb (deyimsel fiil) yapılarını örneklerle birlikte inceleyeceğiz. Haydi öğrenelim!

“Up” ve “down” kelimelerinin anlamları

İngilizcede “up” ve “down” kelimeleri birçok farklı anlama sahip olabiliyor. İki kelime için de bu anlamlar arasında en yaygın olanları örneklerle öğrenelim.

Up” kelimesinin anlamları

Öncelikle “up” kelimesinin alabileceği farklı anlamları görelim:

  • Yukarı (Upwards)

Örnek: The elevator goes up when you press its buttons. (Asansör, düğmelerine basınca yukarı gidiyor.)

  • Uyanık (Awake)

Örnek: I’m so tired! I’ve been up since 6 AM this morning! (Çok yorgunum! Sabah 6’dan beri uyanığım!)

  • Tamamlanmış (Complete)

Örnek: According to the construction company, the building will be up before June. (İnşaat şirketinin dediğine göre bina hazirandan önce tamamlanmış olacakmış.)

  • İstekli (Willing, ready)

Örnek: We are up for an afternoon full of dancing and singing! (Dans ve şarkıyla dolu bir akşama hazırız!)

  • Çalışmakta (Functioning)

Örnek: The problems in the code have been fixed and the website is up again. (Koddaki problemler düzeltildi ve web sitesi tekrardan çalışıyor.)

  • Tükenmiş (Finished)

Örnek: Time is up, please hand in your tests. (Süre doldu, lütfen sınavlarınızı teslim edin.)

  • Sonuna doğru (Towards its end)

Örnek: Follow the path up to the river. (Nehre doğru patikayı takip et.)

“Down” kelimesinin anlamları

Şimdi de “down” kelimesinin sahip olabileceği farklı anlamlara ve örnek cümlelere göz atalım:

  • Aşağı (Downwards)

Örnek: The vase fell down because the cat pushed it. (Vazo aşağı düştü çünkü kedi onu itti.)

  • Üzgün (Sad)

Örnek: It looks like he’s a bit down after receiving a bad score from his exam. (Sınavından kötü bir not aldıktan sonra biraz üzülmüş gibi görünüyor.)

  • Yenilmekte / Geride (Being defeated)

Örnek: They are down by two points, so they really need to focus if they want to win. (İki puan gerideler, yani kazanmak istiyorlarsa gerçekten odaklanmaları gerek.)

  • İstekli (Willing, ready)

Örnek: I’m totally down for a horror movie. (Ben kesinlikle bir korku filmi izlemeye varım.)

  • Bozuk (Broken)

Örnek: The washing machine is down, so we are washing our clothes by hand. (Çamaşır makinesi bozuk olduğu için çamaşırlarımızı elde yıkıyoruz.)

  • Boyunca (Along)

Örnek: They walked down the street to go to the store. (Mağazaya gitmek için sokak boyunca yürüdüler.)

Görebildiğimiz üzere “up” ve “down” fiilleri İngilizce yalnızca “yukarı” ve “aşağı” değil, birçok farklı anlama da gelebiliyor. Bir de işin içine phrasal verbler girdi mi, bu kelimelerin anlamları iyice değişebiliyor! Bunun nasıl olduğunu şimdi daha iyi göreceğiz.

“Up” kelimesiyle kurulan phrasal verbler

Devam etmeden önce hemen phrasal verbler konusunda hafızalarımızı tazeleyelim. Phrasal verbler, kısaca tanımlamak gerekirse, bir fiille bir edatın birleşmesinden oluşan ve fiilin asıl anlamından alakasız bir anlama bürünmesini sağlayabilen yapılardır. İngilizcede phrasal verbleri kullanarak çok daha akıcı, çok daha doğal ve çok daha etkileyici biçimde konuşabiliriz!

Up” ve “down” kelimeleri de phrasal verblerde özellikle sık kullanılan kelimeler arasında. Hatta phrasal verblerin büyük bir çoğunluğunu bu iki edatın oluşturduğunu dahi söyleyebiliriz. O halde aşağıdaki tablolarımızı inceleyerek “up” ve “down” ile oluşturulan bazı phrasal verbleri görelim!

Tekrardan “up” kelimesiyle başlayalım. İşte “up” ile kurulan phrasal verbler için tablomuz:

Phrasal verb Türkçe anlamı Örnek cümle ve çevirisi
Cheer up Neşelendirmek The funny movie cheered her up. (Komik film onu neşelendirdi.)
Break up Ayrılmak They decided to break up last week. (Geçen hafta ayrılmaya karar verdiler.)
Give up Vazgeçmek Don’t give up on your dreams. (Hayallerinden vazgeçme.)
Make up Barışmak They had a fight but made up later. (Bir kavga ettiler ama sonra barıştılar.)
Wake up Uyanmak I usually wake up early on weekends. (Genellikle hafta sonları erken uyanırım.)
Catch up Yetişmek I need to catch up on my reading. (Okumalarıma yetişmem gerekiyor.)
Mess up Mahvetmek I accidentally messed up the recipe. (Tarifi kazara mahvettim.)
Grow up Büyümek He needs to grow up and take responsibility. (Büyüyüp sorumluluk alması gerekiyor.)
Team up İşbirliği yapmak They teamed up for the project. (Proje için işbirliği yaptılar.)
Shut up Susmak Please shut up and let me finish. (Lütfen sus ve bitirmeme izin ver.)
Look up Araştırmak I’ll look up the definition for you. (Senin için tanımı araştıracağım.)
Clean up Temizlemek Let’s clean up the kitchen. (Haydi mutfağı temizleyelim.)

 

İngilizcede “up” ile o kadar fazla phrasal verb var ki hepsini bir tabloya sığdırmak imkansız! Ancak “up” ile kurulan en sık karşılaşacağınız phrasal verbler bunlardı. Gelin bu yapılardan bazılarını yakından inceleyerek daha iyi anlayalım.

“Give up” (Pes etmek, vazgeçmek, bırakmak)

Asla yapmamanız gereken bir fiil! “Give up” fiili, nesne aldığında “bir şeyden vazgeçmek” ya da “bir şeyi bırakmak”, tek başına kullanıldığında ise “pes etmek” anlamlarına geliyor. Nesne aldığı zaman “to give up on …” şeklinde kurulduğunu da görebilirsiniz. 

Örnek: She decided to give up smoking for her health. (Sağlığı için sigara içmeyi bırakmaya karar verdi.)

Örnek: After several failed attempts, he didn’t give up and finally succeeded. (Birkaç başarısız denemeden sonra vazgeçmedi ve sonunda başardı.)

“Wake up” (Uyanmak, uyandırmak)

Günlük rutininizi anlatırken sık sık kullanacağınız bir phrasal verb de, “uyanmak” anlamına gelen “wake up”. Bu phrasal verb de bazen nesne alarak “to wake someone / something up” şeklinde kullanılabilir.

Örnek: She wakes up her children at 7 AM every morning. (Her sabah saat 7’de çocuklarını uyandırır.)

Örnek: I usually wake up at 6 AM without an alarm. (Genellikle alarm olmadan sabah 6’da uyanırım.)

“Grow up” (Büyümek)

“Büyümek” anlamına gelen “to grow up” phrasal verbini genç öğrenciler sık sık kullanacaktır. Ancak aklınızda bulunsun, bu phrasal verb sadece insanlar, ve bazı kısıtlı senaryolarda hayvanlar için kullanılabiliyor.

Örnek: I want to be an astronaut when I grow up! (Büyüdüğümde astronot olmak istiyorum!)

“Look up” (Araştırmak, kontrol etmek)

Normalde “kontrol etmek” anlamına gelen “to look up” fiilinin anlamı, teknolojinin gelişmesiyle birlikte biraz genişledi ve kısmen değişti. Örneğin, bir şeyi internette aratırken bu fiili kullanabiliyoruz. Ancak elbette bir yandan “kontrol etmek” anlamını da koruyor.

Örnek: The librarian looked up the records to see if they had the book. (Kütüphaneci, kitaba sahip olup olmadıklarını görmek için kayıtları kontrol etti.)

Örnek: If you don’t know the meaning of a word, look it up online. (Eğer bir kelimenin anlamını bilmiyorsan internetten bak.)

Çocuğunuzun geleceğine yatırım yapın! İngilizce kursları şu anda %45 indirimli!
BLOG45 indirim kodunu kullanın

“Down” kelimesiyle kurulan phrasal verbler

Şimdi de “down” kelimesini kullanarak oluşturduğumuz phrasal verbleri ve örnek cümleleri görelim. İşte tablomuz:

Phrasal verb Türkçe anlamı Örnek cümle ve çevirisi
Calm down Sakinleşmek She needed to calm down after the argument. (Tartışmadan sonra sakinleşmesi gerekti.)
Write down Yazmak (not etmek) Don’t forget to write down the address. (Adresi not etmeyi unutma.)
Slow down Yavaşlamak You need to slow down while driving. (Araba sürerken yavaşlamalısın.)
Turn down Reddetmek They turned down his job offer. (Onun iş teklifini reddettiler.)
Shut down Kapatmak Please shut down your computer before leaving. (Lütfen çıkmadan önce bilgisayarınızı kapatın.)
Break down Arıza yapmak The car broke down on the highway. (Araba otoyolda arıza yaptı.)
Look down on Küçümsemek She always looks down on people who are less fortunate. (Daha az şanslı olan insanlara her zaman küçümser.)
Hand down Miras olarak bırakmak The family handed down the tradition for generations. (Aile, geleneği nesiller boyu miras olarak bıraktı.)
Settle down Yerleşmek After years of traveling, she finally settled down in a small town. (Yıllarca seyahat ettikten sonra, nihayet küçük bir kasabaya yerleşti.)
Track down Bulmak (izini sürmek) The detective tracked down the criminal. (Dedektif, suçlunun izini sürdü.)
Take down Kaldırmak They paid the company to take the ad down. (Reklamı kaldırmaları için şirkete para verdiler.)
Cut down Azaltmak I need to cut down on sugar. (Şekeri azaltmam gerek.)

 

Elbette “down” ile oluşturulan phrasal verblerin hepsini de bir tabloya sığdıramayız. Ancak bunlardan en önemlilerini daha detaylı anlatarak iyice öğrenmenize yardımcı olabiliriz. Şimdi tam olarak bunu yapalım!

“Calm down” (Sakinleşmek)

Doğrudan çevrildiğinde “soğumak” anlamını da verebilen “to calm down” fiilini “sakinleşmek” demek için kullanabiliriz.

Örnek: He took a few deep breaths to calm down. (Sakinleşmek için birkaç derin nefes aldı.)

“Write down” (Yazmak, not almak)

İngilizce derslerinde epey sık kullanacağımız bir phrasal verb, “yazmak” ve “not almak” gibi anlamlara gelen “to write down”. Bu fiil çoğu zaman bir nesne alarak kurulur.

Örnek: Write down all the new words you see. (Gördüğün tüm yeni kelimeleri not al.)

Örnek: Could you write down your contact information for me? (Benim için iletişim bilgilerinizi yazabilir misiniz?)

“Cut down” (Azaltmak)

“To cut down” fiilini  “azaltmak” anlamında kullanabiliriz. Tam halini “cut down on” şeklinde görürüz.

Örnek: The company had to cut down on expenses. (Şirket, harcamalarını azaltmak zorunda kaldı.)

Sıkça sorulan sorular

Up” ve “down” ile kurulan önemli phrasal verbleri gördük. Şimdi de bu yapılar hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Aşağı ne demek?

İngilizcede aşağı, “down” kelimesiyle ifade edilir.

Yukarı ne anlama gelir?

İngilizcede yukarı, “up” şeklinde söylenir.

Give up ne demek?

“Give up”, İngilizcede “pes etmek” veya “vazgeçmek” demektir.

Calm down ne demektir?

İngilizcede “calm down”, “sakinleşmek” anlamına gelir.

“Up” ve “down” ile kurulan phrasal verbler: Test!

Gelin, “up” ve “down” ile kurulan phrasal verbler hakkındaki testimizi çözerek bu konuda alıştırma yapalım!

He tripped while running and fell ___.
You have to go __ the stairs to reach the roof.
I don’t know the answer but I can ___ it ___ on the internet.
I ___ everything that my teacher says.
Cooking is fun, but you have to ___ the kitchen afterwards.
Cars have to ___ before the light turns red.
Remember that your opponent will not ___.
Kids ___ so fast.
Thank you but I will have to ___ your offer ___.
You have to ___ early tomorrow.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

Phrasal verbleri ve onları oluşturan kelimeleri bilmek, İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşabilmek için önemli. Ancak elbette yabancı dil öğrenimi yalnızca ezberle olacak iş değil. Aynı zamanda dili aktif biçimde kullanmamız gerekiyor. Novakid’de online İngilizce derslerimizde çocuklara tam da bu fırsatı sunuyoruz. Üstelik deneme dersimiz ücretsiz!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.

ÇOCUĞUNUZUN İNGİLİZCE EV ÖDEVİ İÇİN YARDIMA MI İHTİYACINIZ VAR?

ÜCRETSİZ UZMAN TAVSİYESİ ALIN

Hemen sorun