Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
03.11.2023
Time icon 12 dk.

“Preposition” nedir, İngilizcedeki “preposition’lar” nelerdir, nasıl kullanılırlar? İşte detaylı konu anlatımı ve İngilizce edatlar listesi!

İçindekiler

İngilizcede “preposition”, çok geniş kapsamlı bir kelime grubudur. Cümlenin diğer ögeleri arasında, özellikle adlar arasında bağlantı kurma işlevini üstlenir. İngilizce bir edattan (preposition) sonra; noun (isim), pronoun (zamir), gerund (isim-fiill) ve noun clause (yantümce) gelebilir.

İngilizcedeki edatlar birçok farklı işlevde kullanılabilir. Aynı edatın cümleye katabileceği birçok farklı anlam bulunur. Hangi edatın neyi belirttiğini anlayabilmek için de kullanımlara iyice aşina olmanız gerekir. Peki İngilizcedeki edatlar nedir, örnekleri nelerdir?

Bu yazımızda yer, yön, ölçü gibi İngilizcedeki farklı edat türlerini inceleyerek “preposition”ları kavrayacağız. Yazımızın sonundaki bilgi testimizle de konuyu ne kadar anladığınızı sınayacağız. Haydi başlayalım!

İngilizce zaman edatları ve cümle içinde kullanımları

Zamanı ve süreyi belirtirken kullanılan edatlar, zamanı doğru bir şekilde ifade etmek için çok önemli. Gelin İngilizce zaman edatlarını hızlıca inceleyelim.

1. “AT”

“At” genellikle belirli bir saati ifade etmek için kullanılır. 

  • Örnek: Our classes start at 8 o’clock and finish at 11 o’clock. (Derslerimiz, saat 8’de başlar ve 11’de biter.)

“At”, zamanda bir nokta belirten ifadelerle de kullanılır. 

  • Örnekler: at Christmas (Noel’de), at the age of 18 (18 yaşında), at dinner time (akşam yemeği vaktinde), at midnight (gece yarısında)…

2. “IN”

“In”, uzun zaman dilimlerini ifade ederken kullanılır. 

  • Örnekler: in February (Şubat’ta), in 2000 (2000’de), in the winter (kışın), in the 19th century (19. yüzyılda)

Yukarıda gördüğünüz üzere; evening gibi ifadelerle genellikle “in” kullanılsa da bir gün ismiyle birleştiklerinde “on” edatı kullanılır.

  • Örnek: He always does the shopping on Friday evenings. (O, alışverişini her zaman cuma akşamları yapar.)

Ay ve yıllarda da “in” kullanılır fakat gün de belirtiliyorsa “on” olur.

  • Örnek: She was born on 26th January, 2000. (O, 26 Ocak 2000’de doğdu.)

“In”, gelecekte bir zamanı belirten ifadelerle de kullanılabilir.

  • Örnek: They’re moving into their new villa in three months. (Üç ay içinde, yeni villalarına taşınıyorlar.)

3. “ON”

Belirli günlerle ve tarihlerle kullanılır.

  • Örnek: I last saw her on her birthday. (Onu en son doğum gününde görmüştüm.)

4. “FOR”

Bir süreyi veya dönemi belirtmek için kullanılır, perfect tense yapısına işaret eder.

  • Örnek: I have been waiting for an hour. (Bir saattir bekliyorum.)

5. “SINCE”

Bir başlangıç zamanını ifade etmek için kullanılır. 

  • Örnek: He hasn’t eaten anything since 7 o’clock. (Saat 7’den beri bir şey yemedi.)

6. “DURING”

Bir olayın ya da eylemin sürdüğü bir zaman dilimini belirtmek için kullanılır.

  • Örnek: I read a book during the flight. (Uçuş sırasında bir kitap okudum.)

7. “BY”

Belirli bir zamana kadar olan süreyi ifade etmek için kullanılır.

  • Örnek: I’ll finish the homework by tomorrow. (Yarına kadar ödevi bitireceğim.)

8. “UNTIL / TILL”

“Till” ya da “until”, belirli bir olayın ne zaman sona ereceğini belirtmek için kullanılır.

  • Örnek: The store is open until 8 P.M. (Mağaza, akşam 20.00’a kadar açık.)

İngilizce zaman edatları hakkında detaylı bilgi almak, “in / on / at” edatlarının arasındaki farkı daha ince bir şekilde öğrenmek için ilgili içeriğimize göz atmanızı öneririz.

İngilizce yer edatları ve cümle içinde kullanımları

Yer bildiren “preposition”lar, bir şeyin nerede olduğunu gösterirler ve cümleye netlik kazandırırlar. Haydi aşağıdaki örneklerle pekiştirerek yer edatlarını daha iyi anlayalım!

1. “IN”

Buradaki “in” genellikle büyük, kapalı alanlar ya da belirli coğrafi bölgeler için kullanılır.

  • Örnek: He lives in London. (O, Londra’da yaşıyor.)

2. “ON”

“On”, yüzey ya da düz bir nesne üzerinde bir konumu ifade etmek için kullanılır.

  • Örnek: The books are on the table. (Kitaplar, masanın üstünde.)

3. “AT”

“At” yer edatı; belirli bir noktanın, adresin ya da belirli bir yerin daha spesifik bir konumunu belirtmek için kullanılır.

  • Örnek: We’ll meet at the shopping mall. (Alışveriş merkezinde buluşacağız.)

Konum ve yer edatları hakkında detaylı bilgi edinmek için ilgili içeriğimize göz atmayı ve yazımızın devamındaki edatları da incelemeyi unutmayın!

İngilizce yön edatları ve cümle içinde kullanımları

Yön edatları, bir eylemin ya da hareketin yönünü göstererek bağlama netlik kazandırır. Haydi örneklere göz atarak bu konuyu da kavrayalım!

1. “TO”

Bir noktadan başka bir noktaya olan yönelişi ifade etmek için kullanılır.

  • Örnek: I’m going to the cinema. (Sinemaya gidiyorum.)

2. “FROM”

“From ne demek?” diye merak ediyorsanız bu edat, bir yerden başka bir yere olan hareketin kaynağını veya başlangıcını ifade etmek için kullanılır. “From” edatının Türkçesi “-den / -dan” ekine karşılık gelir.

  • Örnek: I came from the post office. (Postaneden geldim.)

3. “INTO”

Bir şeyin içine doğru olan hareketi ifade etmek için kullanılır.

  • Örnek: She jumped into the sea. (Denize atladı.)

4. “OUT OF”

Bir şeyin içinden dışarı doğru olan hareketi ifade etme amacıyla kullanılır.

  • Örnek: The dog ran out of the building. (Köpek, binadan dışarı koştu.)

5. “ONTO”

Bir yüzeyin üzerine veya bir şeyin üstüne doğru olan hareketi ifade etmek için kullanılır.

  • Örnek: He stepped onto the stage. (Sahneye adım attı.)

6. “OFF”

Bir yüzeyin üzerinden veya bir şeyin üstünden ayrılma ya da düşme hareketini ifade etmek için kullanılır.

  • Örnek: The parrot flew off the branch. (Papağan, daldan uçtu.)

7. “UP”

Yukarı doğru hareketi belirtmek amacıyla kullanılır.

  • Örnek: She walked up the stairs. (Merdivenlerden yukarı çıktı.)

8. “ACROSS”

Bir şeyin karşısına veya karşı tarafına doğru olan hareketi belirtmek amacıyla kullanılır.

  • Örnek: He walked across the street. (Caddenin karşısına yürüdü.)

9. “DOWN”

Aşağı doğru olan hareketi ifade etmek amacıyla kullanılır.

  • Örnek: He ran down the hill. (Tepeden aşağı koştu.)

İngilizce amaç edatları ve cümle içinde kullanımları

İngilizcede bir durumun veya olayın hedefini ya da nedenini bildirmek amacıyla “to” ve “for” edatlarını kullanabiliriz. Eğer amacı bir fiil olarak belirteceksek “to,” bir isim olarak belirteceksek de “for” kullanırız. Bu edatlar birçok yerde karşımıza çıkabilecekleri gibi amaç belirtmek için de kullanılıyorlar.

1. “TO”

Yapılan bir eylemin nedenini göstermek için kullanılır.

  • Örnek: She learned German to study abroad. (Yurt dışında okumak için Almanca öğrendi.)  

2. “FOR”

İngilizcede amaç bildirmek için kullanılan edatlardan diğeri ise “for” edatıdır.

  • Örnek: She learned German for her education in Germany. (Almanya’daki eğitimi için Almanca öğrendi.)
Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

İngilizce ölçü bildiren edatlar ve cümle içerisinde kullanımları

Ölçü bildiren edatlar; miktar, derece, oran, zaman veya bir nesnenin özelliklerini aktarmak amacı ile kullanılır. Haydi bunları örnekler üzerinden inceleyelim!

1. “BY”

“By” edatı, ölçü veya miktar belirtmek için kullanılabilir. 

  • Örnek: He charges for his services by the hour. (Hizmetleri için saat başı ücret alır.) 

2. “AT”

Bu edat, miktar, hız, oran, saat gibi ölçü birimlerini belirtmek için kullanılabilir. 

  • Örnek: The car was traveling at 60 miles per hour. (Araba saatte 60 mil hızla gidiyordu.)

3. “OF”

Bir nesnenin miktarını, oranını, ağırlığını, hacmini veya genel olarak bir özelliğini ifade etmek amacıyla kullanılır.

  • Örnek: He gave me a slice of cake. (Bana bir dilim kek verdi.) 

İngilizce konum edatları ve cümle içinde kullanımları

Konum edatları; bir nesnenin, canlının veya konumun diğer bir nesneye göre konumunun belirlenmesinde yardımcı olmak amacıyla kullanılır. Bu edatlar yer edatlarıyla büyük oranda örtüşür. Haydi bu edatlara örnekler vererek bir göz atalım!

  1. “IN” 

Sınırları belirli bir şeyin içerisinde olan nesneleri ve canlıları belirtmek için kullanılır. 

  • Örnek: The cat sleeps in the box. (Kedi, kutunun içerisinde uyuyor.) 

2. “ON”

Bu edat bir nesnenin, yerin yüzeyi ile temas eden başka bir şeyi belirtirken kullanılır. 

  • Örnek: The phone is on the table. (Telefon, masanın üzerinde.) 

3. “AT”

Belirli bir konumu ya da noktayı belirtmek için kullanılır. 

  • Örnek: I’m at the subway. (Metrodayım.) 

4. “UNDER”

Bu edat, bir nesnenin başka bir nesnenin altında olduğunu belirtmek için kullanılır. 

  • Örnek: The keys are under the bed. (Anahtarlar, yatağın altında.) 

5. “ABOVE” 

Bir nesnenin, başka bir nesnenin üzerinde olduğunu belirmek için kullanılan bir edattır. 

  • Örnek: The plane is flying above the clouds. (Uçak, bulutların üstünde uçuyor.) 

6. “BELOW” 

Bir nesnenin, başka bir nesne altına olduğunu belirtmek için kullanılan bir edattır. 

  • Örnek: The dolphin swims below the surface of the water. (Yunus, su yüzeyinin altında yüzüyor.) 

7. “BETWEEN”

İki nesnenin veya iki yerin arasındaki konumu belirtmek için kullanılır. 

  • Örnek: The bike is between the two cars. (Motor, iki arabanın arasında.) 

8. “BEHIND” 

Bir nesnenin, başka bir nesnenin arkasında olduğunu belirtir. 

  • Örnek: The child is behind the closed door. (Çocuk, kapalı kapının arkasında.) 

9. “IN FRONT OF” 

Bir nesnenin, başka bir nesne önünde oluduğunu belirtmek için kullanılır.

  • Örnek: Ali looks at himself in front of the mirror. (Ali, aynanın önünde kendisine bakıyor.) 

10. “BESIDE”

“Beside”, bir nesnenin başka bir nesnenin yanında olduğunu belirtmek için kullanılır. “Next to” ile benzer bir anlama sahiptir.

  • Örnek: Ömer is sitting beside my best friend. (Ömer, en yakın arkadaşımın yanında oturuyor.) 

11. “NEAR” 

Bir şeyin, belirli bir yere veya nesneye yakınlığını belirtir. 

  • Örnek: There’s a market near the school. (Okulun yakınında bir market var.) 

12. “AMONG” 

Bir grup canlının ya da nesnenin arasında olan bir şeyi belirtir. 

  • Örnek: There is a house among the trees. (Ağaçların arasında bir ev var.) 

13. “INSIDE” 

“Inside” edatı, “in” edatı ile benzer bir yapıya sahip. Bir şeyin bir nesnenin içerisinde olduğunu belirtir. 

  • Örnek: There are too many people inside the house. (Evde çok fazla insan var.) 

14. “OUTSIDE”

Bir nesnenin, dışarıda olduğunu belirtmek için kullanılır. 

  • Örnek: My dog is outside. (Köpeğim dışarıda.) 

15. “OVER”

Bir nesnenin, başka bir nesneyi kapladığını veya üstünde olduğunu belirtmek için kullanılır.  

  • Örnek: The blanket is over the bed. (Battaniye yatağın üstünde.)

16. “BENEATH” 

Bir şeyin, başka bir şeyin altında olduğunu ifade etmek için kullanılır. 

  • Örnek: The treasure is buried beneath the ground. (Hazine, yerin altına gömülmüş.) 

17. “THROUGHOUT” 

Bir şeyin, bir yerin veya alanın her tarafında olduğunu belirtir. 

  • Örnek: The rumors spread throughout the school. (Söylentiler, bütün okula yayıldı.) 

18. “BY”

Bir şeyin yanında ya da yakınında bulunma durumunu ifade etmek amacıyla kullanılır.

  • Örnek: He is sitting by the window. (Pencerenin kenarında oturuyor.)

19. “NEXT TO”

Bir şeyin hemen yanında bulunduğunu belirtmek amacıyla kullanılır.

  • Örnek: My house is next to the coffee shop. (Evim, kahvecinin yanında.)

İngilizcedeki diğer edatlar ve cümle içinde kullanımları

Bu başlık altında göreceklerimiz, yukarıda sıralanan başlıkların içerisinde ele alınamayan ama sıklıkla kullanılan bazı diğer edatlar olacak. Haydi bu edatları örnekler ile öğrenelim! 

1. “LIKE” 

“Like” sözcüğü, edat olarak kullanıldığı zaman benzerlik ya da karşılaştırma görevi taşır.

  • Örnek: You look just like your father. (Tıpkı baban gibi görünüyorsun.) 

“Like,” bununla birlikte örnek vermek için de kullanılabilir.

  • Örnek: I like fruits like apples and bananas. (Elma ve muz gibi meyveleri severim.)

2. “AS”

Karşılaştırma yapmak, zaman belirtmek, sebep göstermek, bir kişinnin veya şeyin hangi konumda, rolde olduğunu göstermek gibi farklı amaçlarla kullanımı vardır.

  • Örnek: He works as a teacher. (O, öğretmen olarak çalışıyor.) 

3. “THAN”

“Than” edatı, comparative yapıda karşılaştırma yaparken kullanılır.

  • Örnek: Selin is smarter than her brother. (Selin, erkek kardeşinden daha zeki.)

4. “ABOUT”

“About” edatı, Türkçede “hakkında” anlamına gelir.

  • Örnek: I will prepare a presentation about prepositions in English. (İngilizcede edatlar hakkında bir sunum hazırlayacağım.)

5. “WITH”

“With” edatı birliktelik belirtir, Türkçedeki “ile” edatına karşılık gelir. Bu edat aynı zamanda bir aracı da belirtebilir.

  • Örnek: I’m working with a computer. (Bir bilgisayarla çalışıyorum.)

6. “AGAINST”

“Against,” edatı ise bir şeyle diğer bir şeyin karşı karşıya geldiği durumlarda kullanılır.

  • Örnek: Galatasaray is playing against Fenerbahçe tonight. (Galatasaray bu akşam Fenerbahçe’ye karşı oynuyor.)

Sıkça sorulan sorular

İşte İngilizcedeki “preposition”larla ilgili en sık sorulan sorular ve cevapları!

Prepositions ne demek?

İngilizcede “preposition”lar, çok geniş kapsamlı bir kelime grubudur. Cümlenin diğer ögeleri arasında, özellikle adlar arasında bağlantı kurma işlevini üstlenir. Bir “preposition”dan sonra; noun (isim), pronoun (zamir), gerund (isim-fiill) ve noun clause (yantümce) gelebilir.

“Prepositions” neye göre kullanılır?

“Prepositions”, bir nesnenin diğer bir nesneye veya bir eylemin diğer bir nesneye göre olan konumunu, ilişkisini veya zamanını belirlemek için kullanılır. İngilizce edatlar (prepositions), cümlenin yapısını tamamlar ve nesneler arasındaki ilişkiyi açıklar.

İngilizce “prepositions” bilgi testi

Aşağıdaki soruları çözerek konuyu ne kadar iyi kavradığınızı ölçebilir, eksik noktalarınızın üzerine gidebilirsiniz. Haydi başlayalım!

I am not doing this just ___ myself, it also benefits you.
This kid was born ___ Trabzon.
We will meet ___ Friday, won’t we?
He was so fast! He was going ___ 150 kilometers per hour.
I am a journalist ___ Turkey, I’m not American.
Your phone is ___ the table, don’t you see it?
We are on the same side. I’m not ___ you.
Nur is more beautiful ___ Elif.
Our house is ___ the cafe and the shop.
I have been studying without a break ___ the morning.
Yanıtlara Bak
Yanıtları İnceleyin

Novakid’le tanışın!

İngilizceyi pratiğe dökmek için etkileşimli bir konuşma ortamına ihtiyacımız var. 

Novakid, çocukların İngilizceyi eğlenerek öğrenmelerine olanak tanır. Onların dil gelişimini destekleyen bu eğitim modelini aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz:

 

Novakid’in ilk deneme dersini çocuğunuz için ücretsiz alarak uzman eğitmenlerle online İngilizce derslerine hemen başlayıp eğlenerek öğrenmesini sağlayabilirsiniz!

5/5

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.