Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz?
Ücretsiz deneme dersi için hemen kaydolun!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
24.06.2025
Time icon 9 dk.

İskoçya hakkında muhtemelen daha önce hiç duymadığınız 30 ilginç bilgi!

İçindekiler
  1. İskoçya’nın kısa tarihi
  2. İskoçya hakkında ilginç bilgiler
  3. Sıkça sorulan sorular
  4. Novakid’le tanışın!

İskoçya ve İskoç halkı; etekli erkekleri, ilginç aksanları, eşsiz coğrafyaları ve köklü kültürel tarihiyle ön plana çıkıyor. Üstelik bunlar sadece bildiklerimiz, İskoçya hakkında o kadar fazla ilginç bilgi var ki. Birazdan bahsedeceğimiz kimi bilgi, gerçekliğini sorgulatacak cinsten. Mesela ulusal hayvanlarının tek boynuzlu at olması gibi…

Bu kadar ön bilgi yeterli. Şimdi, küçük bir ulus olan ancak kültürel mirası hiç de küçük olmayan İskoçya’nın yeşillikleri arasına doğru bir yolculuğa çıkalım ve İskoçya nasıl bir ülkeymiş hep birlikte öğrenelim.

İskoçya’nın kısa tarihi

İskoçya’nın tarihi, sisli dağları kadar büyüleyici ve sert. Antik Kelt kabilelerinden kalan taş yapılarla başlayan bu hikâye, Romalıların kuzeye geçemeyip Hadrian Duvarı’nı inşa etmesiyle farklı bir yön kazanıyor. Orta Çağ’da İngilizlere karşı verilen bağımsızlık savaşları, efsanevi halk kahramanı William Wallace’ın önderliğinde doruğa ulaşıyor.

1707’de İngiltere ile birleşerek Birleşik Krallık’ın parçası olsa da İskoç kimliği, dili ve kültürü hep güçlü kaldı. Bugün hâlâ kendi parlamentosuna sahip olan İskoçya, geçmişin izlerini taşıyan kaleleri, tartan desenli etekleri ve gurur dolu halkıyla tarihini hem koruyor hem de gururla yaşatıyor.

İskoçya hakkında ilginç bilgiler

İskoçya tarihine kısaca yer verdiğimize göre şimdi sırada, ilginç bilgiler var!

1. 900’den fazla İskoç adası var.

İskoçya, 900’den fazla adaya sahip ancak aralarından yalnızca 118’i yerleşimli. Bunlar arasında yaklaşık 21.574 sakiniyle Lewis ve Harris en kalabalık ada.

İzole edilmiş güzelliğin bu dikkat çekici manzarası, aynı zamanda bir gizem ve köklü gelenekler duygusunu koruyarak İskoçya coğrafyasının ilginç gerçeklerine katkıda bulunuyor.

2. Üç farklı resmî dili var.

İskoçya’da hangi dil konuşuluyor?” diye düşünmüş olabilirsiniz. Bu sorunun cevabı, tek değil. İskoçya’nın üç farklı resmî dili var: İngilizce, İskoçça, İskoç Galcesi. İskoçça, İngilizceye benzeyen bir Cermen diliyken İskoç Galcesi, Eski İrlandacadan türemiş eski bir Kelt dili ve nüfusun yalnızca %1’i tarafından konuşuluyor.

3. Efsanevi yaratıklar hakkında pek çok hikâyeleri bulunuyor.

İskoç kültüründe çokça efsane yatıyor. Elfler mi dersiniz, ruhlar mı, periler mi, hayaletler mi, canavarlar mı, devler mi, efsanevi hayvanlar mı…Aralarından en ünlüsü ise “Loch Ness Canavarı”. Birkaç yüzyılı aşkın süredir pek çok kişi tarafından görüldüğü bildirildi. Bu efsanelere konu olan yaratık hakkında daha fazla şey öğrenmek ister misiniz?

Loch Ness efsanesi

Uzun boyunlu bir su yaratığı olarak bilinen Loch Ness Canavarı namıdiğer Nessie’nin öyküsü, İrlandalı Katolik misyoner Aziz Columba’nın 6. yüzyılda yerel bir yüzücü ile yaşadığı esrarengiz bir rastlaşmaya dayanıyor. Rivayete göre, MS 565’te canavar, bir yüzücüyü ısırıyor ve başka birine saldıracakken Columba müdahale ediyor, canavara “Git buradan!” emrini veriyor ve canavar, söyleneni yapıyor.

Efsanenin dünya genelinde duyulması ise 1933’te başlıyor. Bu dönemde göle bitişik bir yol tamamlanmış ve engelsiz bir görünüm sunmuştu. Aralık 1933’te İngiliz Daily Mail gazetesi, yaratığı bulması için avcı olan Marmaduke Wetherell’i görevlendirdi.

 

Wetherell, yaptığı incelemelerden sonra “çok güçlü, yumuşak ayaklı, yaklaşık 6 metre uzunluğunda bir hayvana ait olduğuna inandığı” büyük ayak izleri gördüğünü söylese de zoologlar, izlerin şemsiye standı veya kül tablası kullanılarak oluşturulduğunu, taban kısmında da bir su aygırı bacağı bulunduğunu belirledi. 

 

Daha sonra canavara ait olduğu iddia edilen fotoğraflar da ortaya çıktı ancak hiçbir zaman somut bir kanıt bulunamadı. Hâlâ efsanelerde yaşamaya devam ediyor.

4. Ulusal hayvanları, tek boynuzlu at.

İskoçya, mitlere ve efsanelere olan sevgisi ve uzun tarihiyle ünlü olduğundan, tek boynuzlu at gibi efsanevi bir yaratığın İskoçya’nın ulusal hayvanı olması şaşırtıcı değil.

Kelt mitolojisinde tek boynuzlu at, saflığın ve masumiyetin yanı sıra erkekliğin ve gücün de simgesiydi. Tek boynuzlu atla ilişkilendirilen egemenlik ve şövalyelik hikâyeleri, tek boynuzlu atın İskoçya’nın ulusal hayvanı olarak seçilmesinin nedeni olabileceği düşünülüyor.

5. Sherlock Holmes eserinin yazarı da İskoç’tu.

Sherlock Holmes’ün yazarı Arthur Conan Doyle, İskoç’tu. Eserleri, suç romanlarının arasında hiç şüphesiz en üst sıralarda yer alıyor ve hâlâ okunmaya, yeni serüvenler yaratılmaya devam ediyor.

6. İskoçya’nın çevresinde hemen hemen 300 kale bulunuyor.

İskoçya hakkında sizi şaşırtacak bir diğer ilginç bilgi ise kale sayılarının fazlalığı olabilir. Neredeyse 300 kaleye ev sahipliği yapan İskoçya kalelerinin büyüklükleri ve üzerinde yer aldığı topraklar hesap edilince her 160 kilometreye bir kale düşüyor. İnanılmaz, değil mi?

7. Penisilin, ilk defa İskoç bir bilim insanı tarafından bulundu.

Modern tıbbın öncüleri arasında yer alan Alexander Fleming’in penisilin icadı sayesinde milyonlarca kişinin hayatı kurtuldu. Zaten kendisi de 1945 senesinde Nobel Tıp Ödülü’ne layık görüldü.

8. Tarihteki en önemli deneylerden biri, İskoçya’da yapıldı.

Ian Wilmut 1996’da yetişkin bir koyunun meme hücresinden Dolly isimli bir koyunu kopyalamayı başardı. Bu yöntem ile ilk kez bir vücut hücresinin yumurta hücresine füzyonu sağlanarak yetişkin bir canlı meydana getirildi. Profesör Wilmut’un bu başarısı tedavi amaçlı klonlamaların da önünü açmış oldu. Dolly’nin tahniti şu anda İskoçya Kraliyet Müzesi’nde sergileniyor.

9. İskoçların en az %40’ının DNA’sında kızıl saç rengi geni var.

Kızıl saç, özellikle Kelt dilli nüfuslar arasında yaygın, bu yüzden dermatolojide sıkça olarak kullanılan “Kelt geni” adı buradan geliyor. İskoçya, dünyada en yüksek kızıl saçlı oranına sahip ülke olup, %13’lük bir kızıl saçlı nüfusuna sahip.

10. Anne rahmini görüntüleyen ultrason ilk kez İskoçya’daki hastanelerde kullanılmaya başlandı.

Ultrason görüntüleme, obstetrik (doğum öncesi) amaçla ilk olarak 1950’lerin ortasında Glasgow’daki hastanelerde kullanılmaya başlandı. Özellikle Ian Donald adlı obstetrik uzman ve Tom Brown adlı mühendis, bu teknolojiyi sanayi tipi ultrason cihazlarından uyarlayarak kullanıma sundular.

11. Golf, burada ortaya çıktı.

“Golf’ün yurdu” olarak bilinen İskoçya, Orta Çağ’da bu sporun ortaya çıktığı yer. “St. Andrews Links” dünyanın en eski golf sahası ve İskoçya kişi başına en fazla golf deliği sayısına sahip.

12. Dünyanın en büyük sanat festivaline ev sahipliği yapıyor.

İskoçya’nın başkenti, her ağustos ayında en büyük sanat festivali olan Edinburgh Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Bu ünlü etkinlik, türler arası yaratıcılığı kutlayan binlerce performansı sergiliyor. Festivalin öne çıkanlarından biri; Edinburgh Kalesi’nde muhteşem bir müzik, tören ve gösteriş gösterisi olan Royal Edinburgh Military Tattoo.

13. Yaban hayat çok geniş.

İskoçya, yaban hayatı açısından Avrupa’nın en zengin bölgelerinden biri. Kırmızı geyikler, dağ tavşanları ve vaşaklar gibi kara hayvanlarının yanı sıra; kartal, puffin (deniz papağanı) ve yırtıcı kuş türleriyle de var. İskoçya kıyıları ise foklar, yunuslar ve hatta zaman zaman görülen balinalarla dolu. Yürüyüşe çıktığınızda bir kartalla göz göze gelmeniz ya da bir gölde su samuru görmeniz pek de şaşırtıcı bir olay değil.

14. Şövalye unvanına sahip bir penguenleri var.

Edinburgh Hayvanat Bahçesi’ndeki bir kral penguen olan Sir Nils Olav, Norveç Kralı Harald V’den şövalyelik unvanını almış bir “Tuğgeneral”. Bu eşsiz onur, onu uluslararası dostluğun sevilen bir sembolü hâline getirmiş.

15. Dünyanın en kısa ticari uçuşu, İskoçya’da.

Dünyanın en kısa ticari uçuşu, İskoçya’nın Westray adaları ile Pope Westray arasında gerçekleştiriliyor ve bu uçuşta yalnızca 2,7 kilometrelik bir mesafe kat ediliyor. Genellikle 1 ila 2 dakika süren ve Loganair tarafından gerçekleştirilen uçuş, ultra kısa uçuşların simgesi kabul ediliyor.

16. Hayalet turları, perili zindan ziyaretleri var.

Perili şehirlerden biri olarak anılan Edinburgh; yeraltı tünelleri, terk edilmiş mahzenleri ve hayaletli sokaklarıyla ziyaretçilerine tüyler ürperten bir deneyim sunuyor. 

Şehirde düzenlenen hayalet turları, eski zindanlardan karanlık geçitlere kadar birçok efsanevi noktayı keşfetme fırsatı veriyor. Hayalet davulcular, açıklanamayan sesler ve tarih boyunca anlatılagelen gizemli olaylar; Edinburgh’un karanlık cazibesine dahil…

17. Birleşik Krallık’ın en fazla “listelenmiş bina” yoğunluğuna sahip yerlerinden biri, Edinburgh.

Edinburgh, yalnızca gizemli hikâyeleriyle değil, etkileyici mimarisiyle de dikkat çekiyor. Şehir, Birleşik Krallık’ın en yüksek “listelenmiş bina” yoğunluğuna sahip yerlerinden biri. Bu unvan, yüzyıllar öncesine dayanan tarihi yapıların özenle korunmasından geliyor. Eski taş sokaklar, gotik kuleler ve klasik cepheler arasında dolaşırken âdeta zamanda yolculuk yapıyorsunuz.

18. Dünyanın en uzun çitine ev sahipliği yapıyor.

Perthshire’daki Meikleour Hedge, boyu 30 metreyi, uzunluğu ise 500 metreyi bulan devasa bir çit olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiştir. 1745’te dikilen bu inanılmaz çit, zamanla doğanın sanat eseri hâline geldi. Özel olarak budanan Meikleour Hedge, İskoç bahçeciliğinin görkemli bir örneği ve bugün hâlâ büyümeye devam ediyor.

19. İskoçya’nın “UFO Başkenti” adlı bir bölgesi var.

İskoçya hakkındaki en ilginç bilgilerden biri de İskoçya’nın küçük bir kasabası olan Bonnybridge’in, her yıl bildirilen 300’ün üzerindeki UFO vakası. Tabii ki bunlar kanıtlanmış şeyler değil, komplo teorisi ancak yoğun raporlar nedeniyle bölge, “İskoçya’nın UFO başkenti” olarak anılıyor. Göklerde görülen tuhaf ışıklar ve şekiller, araştırmacılar ve meraklı turistler için büyüleyici bir gizem sunuyor.

20. Dünyanın en eski taş evi, İskoçya’da.

Orkney Adaları’ndaki Papa Westray bölgesinde bulunan Knap of Howar, MÖ 3700 yılına kadar uzanan geçmişiyle Avrupa’nın en eski taş evi olarak kabul ediliyor. Bu Neolitik yapı, günümüze kadar şaşırtıcı derecede iyi korunmuş. Zamanın ötesinden gelen ev, tarih öncesi insanların yaşam biçimi hakkında eşsiz bilgiler sunuyor.

21. Dünyanın ilk ansiklopedisi İskoçya’dan çıktı.

Dünyanın ilkleri ve enlerinin İskoçya’da görülmesine dair bilgiler burada bitmiyor. 1768 yılında Edinburgh’da basılan “Encyclopedia Britannica”, bilgi dünyasında çığır açan ilk büyük ansiklopedi.

Colin Macfarquhar ve Andrew Bell adlı iki İskoç’un öncülüğünde hazırlanan bu eser, kısa sürede evrensel bir referans kaynağına dönüştü. Bugün bile akademik çevrelerde prestijini koruyan Britannica, İskoçya’nın entelektüel mirasını temsil ediyor.

22. Yayla oyunları var.

“Highland Games”, İskoçya’nın kültürel ruhunu yansıtan geleneksel bir spor ve eğlence etkinliği. Caber toss (ağaç kütüğü fırlatma), halat çekme ve çekiç atma gibi özgün yarışmalar yapılıyor. Etkinliklerde aynı zamanda müzik, dans ve yerel yemekler de yer alıyor. Her yaz düzenlenen bu oyunlar hem yerli halk hem de turistler için büyük bir buluşma noktası.

23. İskoçya bayrağı, Aziz Andrew’a dayanıyor.

Birçoğunuzun bildiği üzere İskoç bayrağı, mavi zemin üzerine yerleştirilmiş beyaz bir X şeklindeki haçtan oluşuyor. Bu tasarım, Aziz Andrew’un çarmıha gerilme biçimini simgeliyor ve İskoçya’nın koruyucu azizine adandığı biliniyor.

24. İskoçya, pek çok önemli buluşun doğduğu yer.

Penisilinden bahsettik ancak İskoç bilim insanlarının yaptığı icatlar veya İskoçya’da ortaya çıkan buluşlar bununla sınırlı değil. 

Telefonu icat eden Alexander Graham Bell, televizyonun öncüsü John Logie Baird, ekmek kızartma makinesinin mucidi Alan MacMasters, buzdolabını ilk ortaya çıkaran William Cullen gibi isimler İskoç. Ayrıca bisiklet pedal sisteminden renkli fotoğrafa kadar birçok icat da İskoçya’da doğdu. Üstelik tüm bu keşifler; yalnızca bilim tarihini değil, günlük yaşamı da derinden etkiledi.

25. Dünyanın en yaşlı ağacı İskoçya’da.

Avrupa’nın en yaşlı ağacı, 3.000 yıllık bükülmüş porsuk ağacı ve bu yaşlı ağaç, İskoçya’da. Perthshire’daki Fortingall köyünde bulunan ağaç, zamanla adeta bir doğa anıtına dönüştü. Rivayetlere göre bu ağacın gölgesinde Kral Arthur’un bile durmuş olabileceği söyleniyor.

26. İskoçya, 12.000 yıldır yerleşim yeri.

Arkeolojik bulgular, İskoçya topraklarında insanların binlerce yıl önce yaşamaya başladığını gösteriyor. Bu uzun yerleşim geçmişi, ülkenin zengin tarihini ve kültürel katmanlarını anlamada da çok önemli. 

Romalılar MS 1. yüzyılda Britanya’yı istila ettiğinde, kuzeyde karşılarına “Kaledonyalılar” olarak bilinen savaşçı kabileler çıktı. Bu yerli halkla yaşanan çatışmalar, İskoçya’nın bağımsız ruhunun erken bir yansımasıydı.

27. Harry Potter dünyası için önemli bir yer.

Harry Potter ve Hogwarts Ekspresi ile Hogwarts okuluna giden öğrencilerle ünlenen tren köprüsü, Batı İskoçya Yaylaları’nda bulunan Glenfinnan Viyadüğü. Çocukken hepimizin rüyalarını süsleyen bu yapı, seride geçen sahnelerle hafızalara kazınmıştı. 

Gerçek hayatta Jacobite buharlı treniyle bu köprüden geçmek mümkün. Ayrıca Edinburgh, J.K. Rowling’in kitapları yazdığı kafelerle ve esinlendiği mekanlarla Harry Potter hayranları için harika bir yer.

28. Birleşik Krallık’taki en yüksek şelaleye sahip.

İskoçya, Birleşik Krallık’taki en yüksek şelaleye ev sahipliği yapıyor ve tam akış hâlindeyken Niagara Şelalesi’nin 3 katı yüksekliğinde olduğu biliniyor. Eas a’ Chual Aluinn adındaki bu şelale, İskoç Yaylaları’nda yer alıyor ve yaklaşık 200 metre yüksekliğinden dökülüyor.

29. İskoçya Kraliçesi Mary, henüz 6 günlükken İskoçya Kraliçesi olarak taç giydi.

1542 yılında, 6 günlükken tahta geçen İskoçya Kraliçesi Mary, sıra dışı ve dramatik bir tarihsel figür. Hem Fransa kraliçesi olması hem de İngiltere tahtı üzerinde hak iddiası nedeniyle hayatı boyunca siyasi entrikaların merkezinde yer aldı. İskoç tarihinin en dikkat çekici karakterlerinden biri olduğunu söylesek abartmış olmayız.

30. Dünyanın ilk “televizyon aktörü”, İskoç bir kuklaydı.

İskoçya hakkındaki ilginç bilgilerin sonuncusuna geldik. İlk televizyon sisteminin kontrast eksikliği nedeniyle insan yüzlerini televizyonda gösterememesinin üzerine İskoç mucit John Logie Baird, parlak boyalı hatlarına sahip bir kukla olan Stooky Bill’i kullandı çünkü kontrastı daha fazlaydı.

Bonus: İskoçya’da yaşanan ilginç bir olay

1724 yılında Margaret Dickson adında bir kadın, ciddi bir suç nedeniyle idam cezasına çarptırıldı ve ceza infaz edildi. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, infazın ardından hayatta olduğu fark edildi.

Dönemin İskoç yasalarında bu gibi durumlarla ilgili net bir hüküm bulunmadığı için Margaret Dickson serbest bırakıldı. Bu olayın ardından, benzer durumların önüne geçmek amacıyla yasalarda değişikliğe gidildi ve idam cezalarına açıkça “ölene dek” ifadesi eklendi.

Gördüğünüz üzere İskoçya’nın, saymakla bitiremeyeceğimiz kadar ilginç özelliği bulunuyor. Hepsi birbirinden enteresan olan bilgilerin birçoğuna şaşırdığınızı düşünüyoruz. Artık “İskoçya nasıl bir yer?” sorusunun cevabını az çok öğrenmiş olmalısınız!

Sıkça sorulan sorular

İşte İskoçya hakkında en çok merak edilenler ve cevapları!

İskoçya’da hangi dil konuşuluyor?

İskoçya’nın üç farklı resmî dili var: İngilizce, İskoçça, İskoç Galcesi. İskoçça, İngilizceye benzeyen bir Cermen diliyken İskoç Galcesi, Eski İrlandacadan türemiş eski bir Kelt dilidir ve nüfusun yalnızca %1’i tarafından konuşulur.

İskoçya ne zaman özgür oldu?

İskoçya, 1 Mayıs 1707’de İngiltere ile birleşerek Büyük Britanya Krallığı’nı kurdu, bu nedenle tam bağımsızlığını kaybetti fakat 1999’da özerk bir parlamentoya kavuştu. 2014’te bağımsızlık referandumu yapıldı ve çoğunluk “hayır” oyu verdi. Günümüzde hâlâ Birleşik Krallık‘ın bir parçasıdır.

İskoçya’nın neyi meşhur?

İskoçya; tarihi kaleleri, geleneksel erkek eteği “kilt” ve dünyaca ünlü viskisiyle tanınıyor. Ayrıca Loch Ness Gölü’ndeki efsanevi “Nessie” canavarı ve Edinburgh’daki görkemli festivalleri de meşhur. Doğal güzellikleri, yeşil dağları ve geleneksel gayda müziği de İskoç kültürünün önemli sembolleri arasında.

Novakid’le tanışın!

Novakid, farklı kültürler dahil olmak üzere pek çok konu hakkında bilgilendirici içerikler sunmasının yanında özel etkileşimli online İngilizce dersleriyle öğrenmeyi hem kolay hem de eğlenceli hâle getiriyor. Konuşma odaklı ve oyunlarla desteklenen ders içerikleri sayesinde çocuklar İngilizceyi günlük hayatın bir parçası olarak öğreniyor. Siz de çocuğunuzun İngilizceyi bir ders olarak değil, eğlence ortamı olarak keşfetmesini istiyorsanız ilk deneme dersini ücretsiz alarak bize katılabilirsiniz!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
İlginizi çekebilir
Nasıl öğrenilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Colombia Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Çerezler tıpkı tatlınızın üzerine serpiştirdiğiniz Hindistan cevizi gibidir; çok daha iyi bir deneyim yaşamanızı sağlar. Bizim amacımız Novakid'i en iyi İngilizce öğrenim platformu yapmak. Bu yüzden, web sitemizi kullanırken çerezleri gönül rahatlığıyla etkinleştirebilirsiniz. Sizin için faydalı olacaklar! Çerezler ve onları nasıl kullandığımız konusunda daha çok bilgi almak için Çerez politikası sayfasına gidin.