“Been” ve “gone” arasındaki fark nedir, İngilizcede bu iki yapıyı nasıl kullanmalı?
- “Been” ve “gone” farkı nedir?
- “Been” ve “gone” ne demek?
- Sıkça sorulan sorular
- “Been” ve “gone” testi
- Novakid’le tanışın!
- “Been”: Bir yere gidip dönmüş olmayı ifade eder, deneyim veya tamamlanmış seyahat vurgusu taşır.
- “Gone”: Bir yere gidilmiş ama kişi hâlâ oradadır, henüz dönmemiştir.
- Kullanım farkı: She has been to London → Londra’ya gitmiş ve dönmüş. She has gone to London → Londra’ya gitmiş, hâlâ orada.
- “Been”, aynı zamanda “to be” fiilinin üçüncü hali olarak “olmak” anlamında da kullanılır.
- “Gone”, “to go” fiilinin üçüncü hali olup gitme eyleminin sürmekte olduğunu anlatır.
İngilizce öğrenenlerin sık sık karıştırdığı iki kelime var: “been” ve “gone”. Her ikisi de present perfect tense veya past perfect tense ile birlikte kullanılıp “bir yere gitmek” anlamına geliyor fakat aralarında ufak bir fark var.
Kısaca özetlemek gerekirse, “been” bir yere gitmiş ve geri dönmüş olmayı ifade ederken “gone”, hâlâ o yerde olunduğunu, yani kişinin henüz dönmediğini anlatıyor. Gelin bu kullanım farklarını ve kelimelerin anlamını daha detaylı öğrenelim, sonrasında örneklerle ve testimizle pekiştirelim.
“Been” ve “gone” farkı nedir?
“Been” ve “gone”, İngilizcede sık kullanılan iki farklı past participle (fiilin 3. hâli) yapısıdır. İkisi de bir yere gitmeyi ifade etmek için kullanılabilse de aralarında önemli bir anlam farkı vardır. İşte “been” ve “gone” arasındaki fark:
- “Been”, bir yere gitmiş ve geri dönmüş olmayı ifade eder. Yani bu kelime, tamamlanmış bir seyahati ya da süreci anlatır. Kişi gitmiştir ve artık geri dönmüştür.
- “Gone”, bir kişinin ya da nesnenin bir yere gitmiş ama hâlâ orada olduğunu belirtir. Giden, henüz geri dönmemiştir.
Gelin bu farkı küçük bir örnekle daha iyi anlayalım:
- Örnek: She has been to Italy. (İtalya’ya gitti. / İtalya’da bulundu.)
Bu örnekte bahsettiğimiz kişi İtalya’ya gitmiş ve İtalya’dan geri dönmüş. İtalya’ya gitmiş olması, devam eden hayatının bir parçası olduğu için vurgulamak istediğimiz şey İtalya’ya gitme deneyimiyse present perfect tense kullanmamız mümkün.
- Örnek: She has gone to Italy. (İtalya’ya gitti.)
Bu örnek ise bahsedilen kişinin İtalya’ya gittiğini vurguluyor. “Been” yerine “gone” kullanıldığı için kişinin henüz İtalya’dan dönmediğini de biliyoruz. Vurguladığımız şey, İtalya’ya gidilmiş olması, gitme eyleminin kendisi.
“Been” ve “gone” ne demek?
“Been” ve “gone” kelimeleri bahsettiğimiz anlamda karıştırılabiliyor, fakat tek başına incelendiklerinde “bir yere gitmek”ten farklı anlamlara da sahip olduklarını görebiliyoruz.
“Been” kullanımı
“Been”, İngilizcede “to be” (olmak) fiilinin üçüncü hâli olarak perfect tense yapılarında, yani “have/has/had been” şeklinde kullanılır.
Bazı kullanım alanları:
- Geçmişte yapılan ama yeni tamamlanmış bir eylem varsa
- Geçmişte başlayan ama hâlâ devam eden bir eylem varsa
- Bir yere gidilmiş ve geri dönülmüşse
- Bir deneyim ya da yaşam süreci anlatılıyorsa
Kullanım şekilleri:
- “has/have been” → Şimdiki zamana etkisi olan geçmiş olaylar (present perfect tense)
- “had been” → Geçmişte başka bir olaydan daha önce tamamlanmış eylemler (past perfect tense)
Örnek cümleler:
- I have been to London twice. (İki kez Londra’ya gittim ve döndüm.)
- She has been very busy lately. (Son zamanlarda çok meşgul.)
- They had been to the museum before it closed. (Müze kapanmadan önce gitmişlerdi ve dönmüşlerdi.)
- We’ve been friends for ten years. (On yıldır arkadaşız.)
Yani “been” kelimesi sadece “bir yere gitmek” anlamında değil, aynı zamanda “olmak” anlamında da karşımıza çıkabiliyor.
İngilizcede “gone” kullanımı
“Gone”, İngilizcede “to go” (gitmek) fiilinin üçüncü hâlidir ve “have/has/had gone” şeklinde perfect tense yapılarında kullanılır. Bu yapı, bir kişinin ya da nesnenin bir yere gittiğini ve hâlâ orada olduğunu, yani henüz dönmediğini anlatır.
Kullanım şekilleri:
- “has/have gone” → Kişi hâlâ gitmiş durumda (present perfect tense)
- “had gone” → Geçmişte bir olaydan önce gitmiş ama o olaydan önce hâlâ dönmemiş (past perfect tense)
Örnek cümleler:
- He has gone to the supermarket. (Markete gitti ve hâlâ dönmedi.)
- Where is Anna? She’s gone out with her friends. (Anna nerede? Arkadaşlarıyla dışarı çıktı.)
- By the time we arrived, the train had already gone. (Biz vardığımızda tren çoktan gitmişti.)
- The birds have gone south for the winter. (Kuşlar kış için güneye göç etti.)
Sıkça sorulan sorular
“Gone” ne demek?
“Gone”, İngilizcede “to go” fiilinin üçüncü hâlidir ve bir kişinin ya da şeyin bir yere gitmiş olduğunu ama hâlâ geri dönmediğini belirtir.
“Been” ve “gone” farkı nedir?
“Been”, bir yere gidilmiş ve geri dönülmüş bir durumu ifade ederken; “gone”, bir yere gidilmiş ama kişinin hâlâ orada olduğunu, geri dönmediğini ifade eder.
“Gone” ne zaman kullanılır?
Bir kişi ya da nesne bir yere gitmiş ve hâlâ oradaysa, yani geri dönmemişse “gone” kullanılır. Örneğin: He has gone to work.
“Been” ve “gone” testi
Novakid’le tanışın!
Çocuğunuz İngilizce öğrenirken “been” ve “gone” farkı gibi konuları eğlenceli ve doğal bir şekilde mi kavrasın istiyorsunuz? Novakid’in çocuklara özel hazırladığı çevrimiçi derslerle bu mümkün! Gündelik İngilizce yapılarını oyunlar ve konuşma temelli aktivitelerle öğrenmek Novakid’de çok daha kolay ve eğlenceli. İlk deneme dersinizi hemen ücretsiz alın!
Yöntemimizi metodoloji uzmanımızdan dinleyin: