Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
16.09.2024
Time icon 6 dk.

İngilizcede “like” ve “as” arasındaki fark nedir? Nasıl ayırt edilir?

İçindekiler

İngilizce dilbilgisinde en çok karıştırılan konulardan biri “like” ve “as” kelimelerinin doğru kullanımıdır. İkisi de karşılaştırmalar yapmak için kullansa da birbirlerinden farklı kullanım şekillerine sahiptirler. İngilizce öğrenen pek çok kişi, bu iki kelimeyi ne zaman ve nasıl kullanacaklarını karıştırabilir çünkü her iki kelime de “benzerlik” ifade eder. 

Bu yazıda “like” ve “as” kelimelerinin anlamlarını ve hangi durumlarda kullanılacağını adım adım açıklayacağız. Özellikle konuşurken bu farkları bilmek, İngilizcenizi daha akıcı ve doğru hale getirecektir. Hazırsanız, bu iki kelimenin farklarını basit ve eğlenceli bir şekilde keşfetmeye başlayalım!

İngilizcede “like” ne demek?

Hepimiz İngilizcede “like” kelimesinin “hoşlanmak”, “beğenmek” anlamına gelen bir fiil olduğunu biliyoruz. Fakat “like”ın aynı zamanda “preposition” (edat) olarak kullanılabildiğini duymuş muydunuz? Bizlerin fiil olarak bildiği “like”, aynı zamanda karşılaştırma veya benzetme yaparken de kullanılabilir. Bu gibi durumlarda “like”, “gibi” anlamında kullanılabilir.

Daha iyi anlamak adına aşağıdaki örnekleri inceleyelim.

Örnek: She sings like an angel. (O, bir melek gibi şarkı söylüyor.)

Örnek: This house looks like a castle. (Bu ev bir saray gibi görünüyor.)

Örnek: He runs like a cheetah. (O, bir çita gibi koşuyor.)

Yukarıdaki örneklerde de görebildiğimiz üzere “like” edatı kendinden sonra bir “noun” (isim) veya “pronoun” (zamir) alarak “gibi” anlamında kullanılabilmekte. 

“Like” edatı arkasından bir isim ile kullanıldığında, bahsedilen isim ile cümlenin öznesi veya bu öznenin yaptığı iş arasında bir benzerlik olduğunu vurgular. Mesela “He runs like a cheetah” örneğinde “He” öznesinin koşuşunun bir çita gibi hızlı olduğuna dikkat çekilmek istenmiş ve benzetme yapmak için “like” edatından yardım alınmış.

İngilizcede “like” kullanımı 

İngilizcede “like” kelimesinin birçok kullanımı vardır. Şimdi birlikte bu kullanımları başlıklar altında inceleyelim.

  • “Verb” (fiil) olarak “like” kullanımı

“Like”ın en bilinen kullanımı “stative verb” (durum fiili) olarak karşımıza çıkıyor. “Like” fiil olarak kullanıldığında “hoşlanmak”, “sevmek” veya “beğenmek” anlamlarına gelir. 

Örnek: I like reading books. (Kitap okumayı severim.)

Örnek: Do you like chocolate? (Çikolatayı sever misin?)

Örnek: She has many likes and dislikes when it comes to food. (Yemek konusunda sevdiği ve sevmediği birçok şey var.)

  • “Preposition” (edat) olarak “like” kullanımı

“Like”ın aynı zamanda bir edat olarak kullanılabileceğini söylemiştik. Bir edat olarak kullanılan “like” cümleye, “benzer” veya “gibi” anlamları katar. Cümlenin elemanları arasında bir benzerlik olduğunu vurgular.

Örnek: She swims like a fish. (O, bir balık gibi yüzer.)

Örnek: This tastes like lemon. (Bunun tadı limon gibi.)

Örnek: He looks like his father. (O, babasına benziyor.)

Burada dikakt edilmesi gereken en önemli nokta, “like” edatının iki nesne veya özne arasında bir benzerlikten bahsettiğini unutmamaktır. Çünkü özellikle bu kullanımında “as” ile oldukça karıştırılan “like”, iki şeyin birbiriyle aynı olmadığını sadece benzer olduklarını vurgular. 

  • “Conjuction” (bağlaç) olarak “like” kullanımı

İngilizcede “like” kelimesi genellikle edat veya fiil olarak bilinirken, konuşma dilinde bazen “conjunction” (bağlaç) olarak da kullanılır. Bu durumda “as” veya “as if” gibi bağlaçlar yerine kullanılabilir. Fakat bu kullanım sadece “informal” (gayri resmi) konuşmalarla sınırlıdır.

Örnek: He talks like he knows everything. (Her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.)

Örnek: She behaves like she doesn’t care. (Sanki umursamıyormuş gibi davranıyor.)

Örnek: They acted like they were the boss. (Sanki patron onlarmış gibi davrandılar.)

İngilizcede “as” ne demek?

“As” İngilizcede edat ya da bağlaç anlamında kullanılan bir kelimedir. Sıklıkla “olarak” şeklinde çevriken “as”, edat ve bağlaç hallerinde farklı kullanımlara sahiptir. İngilizcede “as” kullanımını daha detaylı incelemeden önce aşağıdaki örneklere göz gezdirelim.

Örnek: She works as a teacher. (O, öğretmen olarak çalışıyor.)

Örnek: She works as her mother did. (Annesi gibi çalışıyor.)

Yukarıdaki örneklerde “as”in edat ve bağlaç kullanımlarını görebiliyoruz. Örneklerde de anladığımız üzere “as” edatı ya da bağlacı, kendilerinden önce ve sonra bahsedilmiş nesnelerin veya öznelerin arasında benzerlikten daha baskın bir yakınlık olduğunu vurguluyor. Yani “as”in cümleye kattığı anlam “the same” (aynı) veya “very similar” çok benzer) ifadeleri ile neredeyse aynı.

İngilizcede “as” kullanımı

İngizcede “as” genellikle bir edat veya bağlaç olarak kullanılır. Aşağıda İngilizcede “as” kullanımlarını başlıklar halinde derledik. Şimdi beraber inceleyelim.

  • “Preposition” (edat) olarak “as” kullanımı

Edat olan “as” kendinden sonra bir isimle kullanılır ve bir rolü veya amacı belirtmemize yardımcı olur. 

Örnek: I work as a teacher. (Bir öğretmen olarak çalışıyorum.)

Örnek: I participated this event as a speaker. (Bu etkinliğe konuşmacı olarak katıldım.)

Örnek: Did you know you can use plastic cups as a flower pots? (Plastik şişeleri çiçek saksısı olarak kullanabileceğini biliyor muydun?)

Örneklerde de görebildiğimiz üzere “as” edatı, cümlenin öznesi ile kendisinden sonra aldığı isim arasında bir bağlantı kurmamıza yardımcı oluyor. Öznenin ya da nesnelerin rolünü ya da amacını belirtiyor.

  • “Conjuction” (bağlaç) olarak “as” kullanımı

Bir bağlaç olarak “as” kullanımı oldukça çeşitlidir. Birçok farklı yapıda cümleleri bağlarken “as” bağlacından yardım alabiliriz. 

Örnek: He knocked on the door as I walked in. (Ben içeri girerken kapıyı çaldı.)

Yukarıdaki örnekte “as” bağlacı eş zamanlı gerçekleşen iki olayı bağlamak için kullanılmış. Bu tür cümlelerde “as” bağlacı “when” ya da “while” bağlaçlarıyla aynı görevde kullanılabilir. 

Örnek: She may need some help with her works as she is new. (Yeni olduğu için işiyle ilgili yardıma ihtiyacı olabilir.)

Bu örnekte ise “as” bağlacı sebep ve sonucu birbirine bağlayarak “because” anlamında kullanılmış. 

Örnek: She broke her phone as I said she would. (Dediğim gibi telefonunu kırdı.) 

Yukarıdaki örnekte ise “as” bağlacı “gibi” veya “aynı bu şekilde” anlamlarında kullanılarak iki cümleyi bağlamış. 

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

İngilizcede “like” ve “as” farkı

İngilizcede “like” ve “as” kelimelerinin ne anlama geldiğini ve nasıl kullanıldığını yukarıda detaylı bir biçimde öğrendik. Şimdi de konuşma esnasında bu iki kelimenin nasıl farklar yaratabileceğini öğrenelim. 

  • Edat olarak kullanılan “like” ve “as”in farkı

Edat olarak kullanılan “like” ve “as” arasında anlamsal bir farklılık vardır. “Like” cümleye “gibi” anlamı katarken “as” cümleye, “rol” ya da “amaç” anlamı katar.

Örnek: I work like an officer. (Memur gibi çalışıyorum.)

Örnek: I work as an officer. (Memur olarak çalışıyorum.)

Bu örneklerde de görebileceğimiz üzere “like” ile kurulmuş cümle “memur gibi çalışmak” durumuna vurguda bulunurken “as” ile kurulmuş cümle “memur olarak çalışmak” durumuna atıfta bulunuyor.

Yani “like” cümleye “gibi” ya da “benzer” anlamı katarken “as”, cümleye “olarak” veya “tam olarak bu şekilde” gibi daha keskin bir ton sağlıyor. 

Aşağıdaki örnekleri inceleyelim ve “like” ile “as” arasındaki farkı daha iyi anlayalım.

Örnek: They train like soldiers. (Askerler gibi antrenman yapıyorlar.)

Örnek: They serve as soldiers. (Asker olarak hizmet ediyorlar.)

Örnek: They play football like professionals. (Futbolu profesyonel gibi oynuyorlar.)

Örnek: They play as professional footballers. (Profesyonel futbolcu olarak oynuyorlar.)

Örnek: She runs her business like an expert. (İşini bir uzman gibi yönetiyor.)

Örnek: She works as a business consultant. (İş danışmanı olarak çalışıyor.)

  • Bağlaç olarak kullanılan “like” ve “as”in farkı

Bağlaç olarak kullanıldıklarında ise “like” ve “as” bağladıkları cümlenin ögeleri arasında bir benzerlikten söz eder. “Like” bağlacı, “as” bağlacına kıyasla daha “informal” konuşmalarda tercih edilir. Önemli yazışmalar veya yazılarda ise “as” bağlacı kullanılır. 

Örnek: Nobody knows him like I do. (Kimse onu benim tanıdığım gibi tanımıyor.)

Örnek: Nobody knows him as I do. (Kimse onu benim tanıdığım gibi tanımıyor.)

Yukarıdaki örneklerde görebildiğimiz gibi bağlaç olarak, “benzerlik” anlatmak için kullanılan “like” ve “as” arasında pek bir fark yok. Dilerseniz öğrendiklerimizi birkaç örnekle daha pekiştirelim.

Örnek: He handles the situation like his boss would. (O, durumu patronunun ele alacağı gibi ele alıyor.)

Örnek: He handles the situation as his boss would. (O, durumu patronunun ele alacağı gibi ele alıyor.)

Örnek: He solves problems like his professor does. (O, sorunları profesörünün çözdüğü gibi çözüyor.)

Örnek: He solves problems as his professor does. (O, sorunları profesörünün çözdüğü gibi çözüyor.)

Sıkça sorulan sorular

Sizler için İngilizcede “like” ve “as” kullanımları konusunda akla en çok takılan soruları ve cevaplarını derledik!

“Like” ve “as” farkı nedir?

“Like” benzerlikleri ifade etmek için kullanılırken “as”, iki şeyin aynı veya çok benzer işlevi olduğunu belirtir. “Like” genellikle isimlerle, “as” ise cümlelerle kullanılır.

“Like” nasıl kullanılır?

“Like” isim ya da zamirlerle birlikte, bir şeyi başka bir şeye benzetmek için kullanılır. Örneğin: She sings like a professional (Profesyonel gibi şarkı söylüyor).

“Like” hangi anlamlara gelir?

“Like” fiil olarak kullanıldığında “hoşlanmak” ve “beğenmek” anlamlarında kullanılır. Edat olarak kullanıldığında ise cümleye “gibi” anlamı katar.

“Like” ve “as”: Quiz!

Şimdi hep birlikte öğrendiklerimizi test edebileceğimiz bu sorulara bakalım.

She sings ___ an angel.
He works ___ a teacher at the school. He likes his job.
She’s so creative, she designs clothes ___ a professional designer. Maybe she can build a career around it.
___ you are already here, let’s start the meeting.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “as” bağlacı sebep sonuç anlatmak için kullanılmıştır?
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “like” edatı doğru kullanılmıştır?
He is a politician, he is expected to speak ___ a professional.
He solved the problem ___ a pro.
He works ___ a consultant in this project.
With this serious face, she surely looks ___ her mother.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

Öğrendiğimiz dili aktif bir şekilde konuşmaya çalışmak da en az kuralları bilmek kadar önemli. Öğrendiklerimizi bir uzman gözetiminde pekiştirerek ve hatalarımızı görerek ilerlediğimizde öğrenemeyeceğimiz dil yok. Çocuklar için İngilizce kursu Novakid’de uzman eğitmenlerimizle birlikte çocuklara öğrendiklerini konuşarak pekiştirebilecekleri bir ortam sunuyoruz. İşte metodolojimiz:

Siz de ücretsiz deneme dersinizi hemen alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.