İngilizce bağlaçlar (conjunctions) konu anlatımı ve quizi!

Öncelikle İngilizcedeki bağlaçların farklı türlerinden bahsedelim. Üç farklı bağlaç türümüz var. Bunlar:

• Coordinating conjunctions (Koordine eden bağlaçlar),
• Subordinating conjunctions (Zarf bağlaçları),
• Correlative conjunctions (İlişki sağlayan bağlaçlar)

olarak karşımıza çıkıyor.

Bu isimlerin karışık gözükmesi sizleri yanıltmasın, aslında hepsinin mantığı oldukça kolay. Şimdi gelin bu bağlaç türlerini ayrı ayrı, örnekleriyle birlikte inceleyelim. İşte İngilizce bağlaç örnekleri!

Coordinating conjunctions, yani koordine eden bağlaçlar birbiriyle aynı işlevde olan cümle, isim, fiil, sıfat ve zarfları birbirine bağlamak için kullanılır. 

Örnek: I want to adopt a cat and a dog. (Bir kedi ve bir köpek sahiplenmek istiyorum.)

Örneğin yukarıdaki cümlede “ve” anlamına gelen “and” bağlacını kullanarak aynı işlevdeki “a cat” ve “a dog” isimlerini birbirine bağladık.

Fakat bu bağlaçlarla sadece isim bağlamak zorunda değiliz, aynı zamanda cümle de bağlamamız mümkün. 

Örnek: I would like to drink some coffee but it’s too late. (Biraz kahve içmek isterdim ama çok geç.)

Bu örnekte de anlamsal olarak birbirine zıt olan “It’s too late.” ve “I would like to drink some coffee.” cümlelerini “ama” anlamına gelen “but” bağlacıyla bağladık.

Koordine eden bağlaçları aklınızda tutabilmek için “FANBOYS” (For, and, nor, but, or, yet, so) kısaltmasını kullanabilirsiniz. Bu kısaltmayı oluşturan bağlaçlardan aşağıdaki şekilde bahsedebiliriz.

“For” kullanımı

“For” kelimesinin bağlaç olarak “çünkü” anlamında bir kullanımı vardır fakat günümüz İngilizcesinde eskisi kadar yaygın değildir.

Örnek: I went to bed, for I was sleepy. (Yatağa gittim çünkü uykuluydum.)

And

“Ve” anlamına gelir, aynı işlevdeki iki şeyi birbirine ekler. 

Örnek: Ahmet came to the party and he started talking to everyone. (Ahmet partiye geldi ve herkesle konuşmaya başladı.)

Nor 

“Veya” anlamına gelir fakat olumsuz cümlelerde kullanılır. Cümleleri bağlarken ise bağlandığı cümleyi devrik yapar. “Nor” bağlacının farklı kullanımlarına yazımızın devamında da göz atacağız.

Örnek: It’s not a fruit nor a vegetable. (O bir meyve veya sebze değil.)

But 

“Fakat / ama” anlamına gelir.

Örnek: Orhun didn’t study for the exam at all, but he got a good grade. (Orhun sınava hiç çalışmadı ama iyi bir not aldı.)

Or 

“Veya” anlamına gelir, bir seçenek veya alternatif sunarken kullanılır. Cümleleri veya isim kalıplarını bağlayabilir.

Örnek: Do you want tea or coffee? (Çay veya kahve ister misin?)

“Yet” kullanımı

“Fakat” anlamına gelir, iki cümle arasında zıtlık belirtirken kullanılır. 

Örnek: It’s raining, yet it’s still warm outside. (Yağmur yağıyor ama dışarısı hala sıcak.)

So

“Sonuç olarak, bu sebeple” anlamlarına gelir.

Örnek: My cat is hungry, so I will give it some food. (Kedim aç, bu yüzden ona biraz yemek vereceğim.)

Subordinating conjunctions, birbiriyle anlamsal, zamansal veya koşulsal olarak ilişkili olan iki cümleyi birbirine bağlar.

Bu bağlaçlarda dikkat etmeniz gereken en önemli nokta şudur: Subordinating conjunctions ile kullanılan bir cümle, ana cümlenin yan cümlesi olur. Coordinating conjunctions aynı işlevde olan iki cümleyi bağlar, subordinating conjunctions ise yan cümle ekler.

Eğer bu bağlaçla birlikte kullanılan yan cümle, ana cümleden önce kullanılırsa iki cümle arasında virgül kullanılır. Subordinating conjunctions ile eklenen yan cümleyi ana cümleden sonra kullanırsak araya virgül gelmez.

Gelin en sık kullanılan subordinating conjunctions örneklerinin bazılarına göz atalım.

Because 

“Çünkü” anlamına gelir, sebep belirtir.

Örnek: He can’t come to the class because he’s still asleep! (O sınıfa gelemez çünkü hâlâ uykuda!)

Since

“..den beri” veya “çünkü” anlamlarına gelir. Detaylı bilgi için since kullanımı ile ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.

Örnek: I’ve worked in this office since 2019. (2019’dan beri bu ofiste çalışıyorum.)

Örnek: Since you were not here, we decided not to do the meeting. (Burada olmadığın için toplantıyı yapmamaya karar verdik.)

“Although” kullanımı

Zıtlık belirten, “-e rağmen” gibi bir anlam içeren “although” bağlacını yan cümleye başlarken kullanırız. Bu bağlaçla kullanılan yan cümle, ana cümleden önce gelirse iki cümle arasında virgül kullanırız.

Örnek: Although he isn’t a good employee, he has a good job. (İyi bir işçi olmasa da iyi bir işi var.)

Örnek: He has a good job although he isn’t a good employee. (İyi bir işçi olmasa da iyi bir işi var.)

“Until” kullanımı

“…e kadar” anlamına gelen “until” bağlacı, iki cümleyi birbirine zamansal olarak bağlar.

Örnek: She waited until the rain stopped before going outside. (Dışarı çıkmadan önce yağmur bitene kadar bekledi.)

“While” kullanımı

“While” bağlacı, birbiriyle aynı anda gerçekleşen iki olaydan bahsederken kullanılır.

Örnek: Ahmet was washing the dishes while Ayşe was falling asleep. (Ayşe uykuya dalarken Ahmet bulaşıkları yıkıyordu.)

Bu bağlaç, aynı zamanda birbiriyle çelişen iki durumdan bahsederken de kullanılır.

Örnek: I prefer dogs while my sister is a cat person. (Ben köpekleri tercih ederim ama kız kardeşim bir kedi insanıdır.)

“If” kullanımı

“Eğer” anlamına gelen “if” bağlacıyla iki cümle arasında koşul-sonuç ilişkisi kurabilirsiniz. Bu yapının kendine has bazı detayları bulunuyor, detaylı bilgi için if clause konulu yazımıza göz atmanızı öneririz.

Örnek: Ahmet will work if his company gives him an office. (Eğer şirketi ona bir ofis verirse Ahmet çalışacak.)

Bahsettiğimiz subordinating conjunctions örneklerinin yanında “as soon as, in order that, when, unless” gibi birçok farklı yapı da bulunmakta. Söz ettiğimiz bağlaçların mantığını kavradıktan sonra kalanları da çözmeniz işten bile değil!

Correlative conjunctions tıpkı coordinating conjunctions gibi aynı işlevde olan iki ögeyi birbirine bağlar, fakat bu bağlaçlar daha farklı bir yapıya sahiptir. Tek bir kelime veya kelime grubu olarak değil, ikili bir şekilde kullanılırlar. Gelin örneklerle daha iyi anlayalım.

“Either … or …” kullanımı

İki seçenek arasındaki seçimi vurgulamak için kullanılır.

Örnek: You can either take a bus or walk to the museum. (Müzeye bir otobüsle gidebilirsin veya yürüyebilirsin.)

“Neither … nor …” kullanımı

Tıpkı “either … or …” gibi kullanılır fakat buradaki iki seçenek de olumsuzdur. “Neither … nor …” bağlacını kullanırken fiili olumlu hâlde kullanırız, olumsuzluk anlamını bağlacın kendisi katar.

Örnek: He is neither a singer nor dancer. (O, bir şarkıcı da değil dansçı da.)

“Both … and …” kullanımı

Türkçeye “hem … hem de …” olarak çevirebileceğimiz “both … and …” bağlacı, iki seçeneğin de doğru olduğunu belirtmek için kullanılır.

Örnek: Elif is both clever and hardworking. (Elif hem zeki hem de çalışkan.)

“Not only … but also …” kullanımı

Ek olarak şaşırtıcı bir durumdan bahsederken veya ekstra bilgi verirken kullanılır.

Örnek: The artist is not only talented but also incredibly humble. (Sanatçı sadece yetenekli değil, aynı zamanda inanılmaz mütevazı.)

“Whether … or …” kullanımı

Genellikle arasında kalınan iki seçenekten bahsederken kullanılır.

Örnek: I can’t decide whether I should bake cookies or brownies for the party. (Parti için kurabiye mi yoksa browni mi yapmam gerektiğine karar veremiyorum.)

İngilizce bağlaçlar konusunu ne kadar kavradığınızı görmeye hazır mısınız? İşte kendinizi değerlendirmek için çözebileceğiniz quiz! Bakalım 10 sorudan kaçını doğru yapacaksınız?

Yabancı dil öğrenirken gramer kuralları her ne kadar önemli olsa da asıl işe yarayan şey dilin içinde yaşamak. Novakid’de çocukları dilin içine sürükleyebilmek için uzman eğitmenlerimizle ezberden uzak, eğlence ve konuşma dolu online İngilizce dersleri veriyoruz. 

Novakid, çocuklarınızın İngilizceyi adım adım bir bulmaca çözer gibi öğrenmelerine olanak tanıyor! Eğlenerek öğrendikleri bu metodu görmek için aşağıdaki videomuzu izleyin: