İngilizce hayvanlar: Hayvan isimleri İngilizcede nasıl söylenir, öğrenelim!
- İngilizce hayvanların isimleri
- İngilizce hayvanlar: Tablo
- İngilizce hayvanlar: Sıkça sorulan sorular
- Novakid’le tanışın!
Hayvan dostlarımızı hepimiz çok severiz. Yediden yetmişe yaş fark etmeksizin hepimizi eğlendiren hayvanlar, çocukların da özel bir ilgi alanı. Haliyle yabancı dil öğrenirken de çocukların en çok eğlendiği konulardan biri, hayvanların isimleri oluyor.
O zaman biz de bu yazımızda çocukların seve seve öğreneceği bir konu olan İngilizce hayvanlardan bahsedelim. En sevdiğimiz hayvanların isimleri İngilizcede nasıl söyleniyormuş, hep beraber öğrenelim!
İngilizce hayvanların isimleri
İşte evimizde, hayvanat bahçelerinde ve doğada görebileceğimiz hayvanların İngilizcedeki isimleri!
- Dog
İngilizce hayvanlara insanın en iyi dostu dediğimiz, birçok çocuğun da evde beslemeyi hayal ettiği patili dostlarımızla başlayalım. Evet, köpeklerden bahsediyoruz! İngilizcede “köpek” demek için “dog” kelimesini kullanırız.
Örnek: The dog is wagging its tail because it’s happy. (Köpek, mutlu olduğu için kuyruğunu sallıyor.)
- Cat
Köpek der demez akla gelen başka bir hayvan varsa o da kesinlikle bıyıklı arkadaşlarımız olan kediler. Kedileri bazen evlerimizde, bazen sokaklarda sık sık görüp besliyoruz. İngilizce hayvanlar arasında “kedi” demek için de “cat” kelimesini kullanıyoruz.
Örnek: You can see lots of cats in the streets of Istanbul. (İstanbul’un sokaklarında birçok kedi görebilirsin.)
- Fish
Oldukça farklı türleri olan, bazısı akvaryumlarda, bazısı göllerde, denizlerde ve okyanuslarda yüzen balıklar, İngilizce hayvanları öğrenirken hemen aklımıza geliyor. İngilizcede “balık” kelimesinin karşılığı da “fish”.
Örnek: I saw a colorful fish in the aquarium. (Akvaryumda renkli bir balık gördüm.)
- Bird
İngilizce hayvanlar dedik mi kanatlı dostlarımız olan kuşların ismini söylememek de olmaz! İngilizcede “kuş” demek istiyorsak “bird” kelimesini kullanabiliriz.
Örnek: I love the sound of birds chirping in the morning. (Sabah kuşların cıvıldama sesine bayılıyorum.)
- Hamster
Bazılarımızın evcil hayvan olarak baktığı ufak dostlarımız olan hamsterların ismi, Türkçede ve İngilizcede tıpatıp aynı!
Örnek: The hamster is so small that it fits in my palm. (Hamster o kadar küçük ki avcuma sığıyor.)
- Turtle / Tortoise
İngilizce hayvanlar arasında özellikle de Türkçe konuşan öğrencilerin ismini sıkça karıştırdığı bir örnek, kaplumbağa. Belki siz de daha önce “kaplumbağa” demek için “turtle” ve “tortoise” kelimelerinin kullanıldığını görmüşsünüzdür, ancak bunlar tam olarak eş anlamlı değil!
“Turtle” kelimesi, su kaplumbağaları için kullanılıyor. “Tortoise” kelimesi ise karada yaşayan kaplumbağalara verilen isim.
Örnek: Turtles lay their eggs on the beach every year. (Su kaplumbağaları her yıl plaja yumurtalarını bırakıyor.)
Örnek: He picked up the tortoise from the middle of the road and put it in a safe place. (Yolun ortasındaki kaplumbağayı kaldırdı ve güvenli bir yere bıraktı.)
- Elephant
Boyu kadar zekası da büyük olan filler, İngilizce hayvanlar dediğimizde akla gelen bir diğer örnek. İngilizcede “fil” demek için Türkçedekinden daha uzun bir isim olan “elephant” kelimesini kullanırız.
Örnek: Elephants can pick up various objects using their trunks. (Filler, hortumlarıyla çeşitli nesneleri kaldırabilirler.)
- Lion
Sadece İngilizce hayvanları değil, genel olarak hayvanları düşündüğümüzde ormanların kralı aslan hemen aklımızda canlanıyor. “Aslan” kelimesinin İngilizcedeki karşılığı ise “lion” şeklinde.
Örnek: The lion let out a powerful roar. (Aslan, kuvvetli bir şekilde kükredi.)
- Tiger
Çoğu zaman aslanla karşılaştırılan bir diğer vahşi kedi de elbette kaplan. Kaplanın İngilizce hayvanlar arasındaki adı da “tiger”.
Örnek: The tiger at the zoo had magnificent stripes. (Hayvanat bahçesindeki kaplanın büyüleyici çizgileri vardı.)
- Gorilla
Bazı hayvan isimleri İngilizce ve Türkçede oldukça benzer oluyor. Buna bir örnek olarak hamster’ı gördük. Bir diğer örnek de kuvvetiyle tanıdığımız goril. “Goril” kelimesinin İngilizcesi, “gorilla”.
Örnek: Gorillas beat their chest to show how strong they are. (Goriller ne kadar güçlü olduklarını göstermek için göğüslerine vururlar.)
- Monkey
Gorile çok benzeyen, ağaç dallarında sallana sallana hareket etmesiyle ve afiyetle muz yemesiyle bilinen hayvan da maymun. Bu komik hayvanın İngilizcedeki ismi, “monkey”.
Örnek: The monkey looked like it was laughing when it opened its mouth. (Maymun ağzını açtığında kahkaha atıyormuş gibi görünüyordu.)
İngilizce hayvanlar arasında bir de bazı belirli maymun türlerini belirtmek için kullanılan “ape” kelimesi var. “Ape” kelimesi şempanze, bonobo gibi kuyruksuz, insana benzeyen maymunlar için kullanıyoruz.
Örnek: Did you know that scientists tried to teach apes sign language? (Bilim insanlarının insansı maymunlara işaret dili öğretmeye çalıştığını biliyor muydun?)
- Bear
Ormanlarda gezinen, balık avlamayı ve bal yemeyi çok seven, ancak maalesef bizleri pek de dostu olarak görmeyen bir hayvan ise ayı. İngilizcede “ayı” demek için “bear” kelimesini kullanıyoruz. Dikkat edelim, bu kelime “biır” diye değil, “beer” diye okunuyor!
Örnek: You probably won’t encounter any bears if you make enough noise while walking in the woods. (Ormanda yürürken yeterince ses çıkarırsan muhtemelen hiç ayıyla karşılaşmazsın.)
Eğlenceli bir bilgi de verelim: İngilizce hayvanlar arasında “bear” kelimesinin kökeninin ilginç bir hikayesi var. Çok eski dilde aslında “ayı” için bambaşka bir kelime varmış, ancak insanlar ayılardan o kadar korkuyormuş ki ismini söylemenin dahi onu çağıracağını zannediyorlarmış. Dolayısıyla “ayı” için aslında “kahverengi” yani “brown” ile aynı kökten gelen “bear” kelimesini türetmişler!
- Snake
İngilizce hayvanlara herkes tarafından çok da sevilmeyen bir örnekle devam edelim. Bu örneğimiz, kimisini zehirli olmasıyla, kimisini çıngırağıyla bildiğimiz yılanlar. “Yılan” kelimesinin İngilizcesi de “snake”. Dikkatli olalım da bu kelimeyi Türkçedeki “sinek” ile karıştırmayalım!
Örnek: The anaconda is the world’s largest snake. (Anakonda, dünyanın en büyük yılanıdır.)
- Cow
Biraz da çiftliklerde görülen, bazı besinlerimizi elde etmemizde bize yardımcı olan hayvanlardan bahsedelim. Bunlardan ilki, sütüyle bildiğimiz inek. İngilizcede “inek” demek için “cow” kelimesini kullanıyoruz.
Örnek: The cows were happy after wandering around on the grass all day. (İnekler, tüm gün çimlerin üstünde gezdikten sonra mutluydu.)
- Sheep
Yününden ve bazen de sütünden faydalandığımız bir diğer hayvan da koyun. İngilizce hayvanlar arasında “koyun” kelimesinin karşılığı, “sheep” şeklinde.
Örnek: That big sheep looks just like a cloud! (Şu büyük koyun tıpkı bir buluta benziyor!)
- Lamb
Koyunun yavrusu olan kuzu da ismiyle sık sık karşılaşacağımız bir hayvan. İngilizcede “kuzu” kelimesinin karşılığı, “lamb”.
Örnek: The lamb was jumping around in joy after being fed. (Kuzu, beslendikten sonra neşeyle zıplıyordu.)
- Pig / Boar / Hog
Türkiye’de olmasa da Batılı kültürlerde etinden faydalanıldığı için İngilizce hayvanlar arasından domuzun ismini çok görebiliyoruz. Çiftlik hayvanı olan domuzun İngilizce ismi, “pig” şeklinde.
Buna ek olarak, İngilizcede yaban domuzundan bahsetmek için Türkçedekinin aksine tek bir kelime olan “boar” kullanılıyor.
“Hog” kelimesi ise bu ikisinin arasında bir şey. Hem yaban domuzundan, hem de biraz daha iri evcilleştirilmiş domuzlardan bahsederken kullanılabiliyor.
Örnek: The meat that comes from a pig is called pork. (Domuzdan gelen ete “pork” denir.)
Örnek: A boar jumped out from the bushes while we were hiking. (Yürüyüş yaparken çalıların arasından bir yaban domuzu çıkıverdi.)
Örnek: The hog ate two whole buckets of food in one sitting. (Domuz, tek oturuşta iki kova dolusu yem yedi.)
- Chicken
Ahır demişken kümeste yaşayan, uçamayan kuş dostlarımızdan bahsetmeyi de unutmayalım. Sağlıklı beslenme ile uyumlu bir kahvaltıdan yumurtası eksik olmayan tavuk, İngilizcede “chicken” şeklinde söyleniyor.
Örnek: Our chickens lay their eggs at around 10 AM every morning. (Tavuklarımız her sabah saat 10 civarı yumurtluyor.)
- Turkey
İngilizce hayvanlardan birinin ismi, ülkemizle ilgili kelime esprilerine sık sık konu oluyor. Bu da yine bir kümes hayvanı olan hindi, çünkü İngilizcedeki adı “Türkiye” ile aynı olan “turkey”!
Aslında tam da bu sebeple geçtiğimiz yıllarda ülkemizin isminin İngilizce kaynaklarda “Turkey” değil, Türkçedekiyle tamamen aynı şekilde “Türkiye” olarak söylenmesi kararlaştırıldı. Yine de günlük konuşmada birçok konuşmacı, hem “hindi” hem de “Türkiye” için “turkey” kelimesini kullanıyor.
Örnek: On Thanksgiving, Americans usually eat a whole turkey. (Şükran Günü’nde Amerikanlar genellikle bütün bir hindi yerler.)
- Duck
Yine bazen kümeslerde beslenen bir diğer hayvan da ördek. Ördeğin İngilizcesi de “duck”.
Örnek: While some domestic duck breeds can’t fly, they are excellent swimmers. (Bazı evcil ördek türleri uçamasalar da harika yüzücülerdir.)
- Deer
İngilizce hayvanlar arasından özellikle de Amerika’da çok sık görüldüğü için ismiyle sık karşılaşabileceğimiz biri, geyik. “Geyik” kelimesini İngilizcede “deer” şeklinde söylüyoruz.
Bunun yanı sıra Amerika’nın kuzeylerinde yaşayan, devasa cüssesi ve boynuzlarıyla meşhur bir geyik türü olan “moose” da aklımızda bulunması gereken İngilizce hayvanlardan biri.
Örnek: The deer swiftly ran through the forest. (Geyik, çevik bir şekilde ormanın içinden koştu.)
Örnek: The antlers of moose can be taller than humans. (Amerikan geyiklerinin boynuzları, insanlardan daha uzun olabilir.)
- Wolf
Sürüler halinde avlanmasıyla ve ulumasıyla bilinen kurt, İngilizcede “wolf” sözcüğüyle ifade ediliyor.
Örnek: The legend has it that the founders of the Roman Empire were raised by a wolf. (Efsaneye göre Roma İmparatorluğu’nun kurucularını bir kurt yetiştirmiş.)
- Fox
Kurda benzerliğiyle dikkat çeken bir hayvan olan tilki, İngilizce hayvanlar arasında oldukça basit bir isme sahip. “Tilki” kelimesi İngilizcede “fox” şeklinde söyleniyor.
Örnek: Foxes usually hunt smaller animals like rabbits or mice. (Tilkiler genelde tavşan ya da fare gibi küçük hayvanları avlar.)
- Rabbit / Bunny
Havuç yemeleriyle ve zıplamalarıyla bildiğimiz tavşanların İngilizce hayvanlar arasında iki adı var. Bunlardan biri “rabbit” iken, diğeri daha çok gayriresmi ortamlarda kullanılan “bunny”.
Örnek: Some people keep rabbits / bunnies as pets. (Bazı insanlar evcil hayvan olarak tavşan besler.)
- Mouse / Rat
Pek sevilmeyen ve birçok kişi tarafından pis olarak görülen bir hayvan da fare. İngilizcede farelerden bahsetmek için de iki farklı kelime var.
“Mouse” kelimesi, küçük boyutlu farelerden bahsederken kullanılıyor. “Rat” kelimesi ise daha büyük olan, Türkçede bazen “sıçan” dediğimiz hayvanın İngilizcedeki ismi.
Örnek: Scientists often use mice in experiments. (Bilim insanları çoğu zaman fareleri deneylerde kullanır.)
Örnek: The Black Plague was spread by rats across all of Europe. (Kara Veba, fareler tarafından tüm Avrupa’ya yayıldı.)
- Shark
İngilizce hayvanlara son bir örnek olarak birçok çocuk için merak kaynağı olan, okyanusların azılı avcısı köpekbalığından bahsedelim. İngilizcede “köpekbalığı” demek için “shark” kelimesi kullanılıyor. Sakın kelimesi kelimesine düşünüp “dogfish” demeyelim!
Örnek: Although many people are afraid of them, shark attacks on humans are extremely rare. (Birçok kişi onlardan korksa da köpekbalıklarının insanlara saldırması oldukça nadirdir.)
İngilizce hayvanlar: Tablo
Yukarıda bahsettiğimiz İngilizce hayvan isimlerini daha kolay tekrar edebilmeniz için aşağıda bir tablo haline getirdik, üstelik bu tabloya fazladan birkaç hayvan ismini de ekledik. Hep birlikte inceleyelim!
İngilizce hayvanlar | Türkçe isimleri |
Dog | Köpek |
Cat | Kedi |
Fish | Balık |
Bird | Kuş |
Hamster | Hamster |
Turtle | Su kaplumbağası |
Tortoise | Kara kaplumbağası |
Elephant | Fil |
Lion | Aslan |
Tiger | Kaplan |
Gorilla | Goril |
Monkey | Maymun |
Bear | Ayı |
Snake | Yılan |
Cow | İnek |
Sheep | Koyun |
Lamb | Kuzu |
Pig / Boar / Hog | Domuz / Yaban domuzu / Büyük domuz |
Chicken | Tavuk |
Turkey | Hindi |
Duck | Ördek |
Deer | Geyik |
Wolf | Kurt |
Fox | Tilki |
Rabbit / Bunny | Tavşan |
Mouse / Rat | Fare / Sıçan |
Shark | Köpekbalığı |
Bat | Yarasa |
Fly | Sinek |
Parrot | Papağan |
Cheetah | Çita |
Crocodile / Alligator | Timsah |
Hippo / Hippopotamus | Hipopotam |
Horse | At |
Donkey | Eşek |
Goat | Keçi |
Goose | Kaz |
Crow | Karga |
Pigeon | Güvercin |
Kangaroo | Kanguru |
Giraffe | Zürafa |
Penguin | Penguen |
Lizard | Kertenkele |
Rooster | Horoz |
Insect / Bug | Böcek |
Eagle | Kartal |
Hawk | Şahin |
Ostrich | Devekuşu |
Frog | Kurbağa |
Hedgehog | Kirpi |
Octopus | Ahtapot |
Rhino / Rhinoceros | Gergedan |
Butterfly | Kelebek |
Spider | Örümcek |
Ant | Karınca |
Bee | Arı |
Dolphin | Yunus |
Whale | Balina |
İngilizce hayvanlar: Sıkça sorulan sorular
İngilizce hayvanların isimlerinden bazılarını böylece öğrendik. Şimdi de bu konu hakkında sıkça sorulan birkaç soruyu cevaplayalım.
İngilizce hayvan ne anlama gelir?
İngilizcede “hayvan” kelimesinin karşılığı, “animal” şeklindedir. Bunun yanı sıra vahşi hayvanlardan bahsederken bazen “beast” kelimesinin kullanıldığı da olur.
İngilizce hayvan isimleri ve anlamları nelerdir?
İngilizce hayvanların isimlerine bazı örnekler dog (köpek), cat (kedi), bird (kuş), fish (balık), turtle (su kaplumbağası), tortoise (kara kaplumbağası), elephant (fil), lion (aslan), tiger (kaplan), gorilla (goril), monkey (maymun), deer (geyik), wolf (kurt), duck (ördek) şeklindedir.
Novakid’le tanışın!
İngilizce hayvanlar gibi ilginç konuları öğrenmek, dil öğreniminin eğlenceli kısımlarından biri. Novakid’deki online İngilizce derslerimizde sadece bazı konular değil, tüm derslerimiz eğlence dolu! Siz de hemen aramıza katılın ve konuşma pratiği derslerimizden bir ay ücretsiz faydalanın!
Buna ek olarak aşağıdaki videodan teke tek derslerimizde uyguladığımız yöntem hakkında bilgi almayı da unutmayın:
Çocuğunuzun İngilizceyi yaşayarak öğrenmesi için ücretsiz deneme dersinizi tam şimdi alın!