Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
23.05.2024
Time icon 10 dk.

İngilizcede “do” ne demektir, phrasal verblerde ve deyimlerde hangi anlamlarda kullanılır? Konu anlatımı ve bilgi testi!

İçindekiler

Asıl anlamı “yapmak” olan “do” fiili, İngilizce dilinde belki de en çok rastladığımız sözcüklerden bir tanesi. Hem yardımcı fiil hem de ana fiil olarak gördüğümüz bu sözcük, birçok farklı anlama ve kullanım yerine sahip. Bu anlamlara ek olarak içerisinde bulunduğu phrasal verb yapıları da “do” fiilinin anlam çeşitliliğini artırıyor. 

Bu içeriğimizde İngilizce “do” fiilinin tek başına nerelerde, hangi anlamlarda kullanıldığından bahsedeceğiz. Daha sonra da bu fiille kurulan phrasal verb (deyimsel fiil) yapılarını sizlerle paylaşıp farklı yapılarda bu fiilin kullanımını inceleyeceğiz. Yazı boyunca öğrendiklerimizi de bir testle pekiştireceğiz. Haydi başlayalım!

“To do” fiili ne demek, nerede kullanılır?

“Do” fiilinin farklı anlamlarından önce bahsetmeden önce bilmemiz gereken önemli bir şey var. “Do” fiili sadece bir anlam taşıyarak değil, aynı zamanda yardımcı fiil olarak da kullanıldığı için farklı anlamlardan çok farklı kullanım yerlerine sahip bir fiil. Yani “do” fiilinin farklı bir anlam ifade etmediği ama dilbilgisel olarak lazım olduğu yerlerde de görebiliyoruz. 

“To do” fiilinin farklı anlamları

Aşağıda “do” fiilinin farklı anlamlarını inceledik. “Do” epey yaygın bir fiil olduğu için oldukça çeşitli anlamlarla karşılaşabiliyoruz ama bunların bazıları sadece belli kalıplar içerisinde kullanılıyor, dolayısıyla bütün anlamları iyice öğrenebilmek için yapabileceğiniz tek şey dile daha çok maruz kalmak.

  • Perform (Yapmak)

Örnek: What are you doing this weekend? (Bu hafta sonu ne yapıyorsun?)

  • Deal with, handle (İlgilenmek, üstlenmek)

Örnek: Buse is going to do the publicity. (Buse tanıtımı halledecek.)

  • Study (Öğrenmek, eğitim görmek)

Örnek: Ahmet did anthropology at university. (Ahmet üniversitede antropoloji okudu.)

  • Solve (Çözmek)

Örnek: Do a crossword puzzle. (Bir bulmaca çöz.)

  • Make, produce, create (Yapmak, üretmek)

Örnek: Can you do me 20 photocopies? (Bana 20 fotokopi yapabilir misin?)

  • Clean, tidy up (Temizlemek, düzenlemek)

Örnek: You can do the dishes. (Bulaşıkları sen yıkayabilirsin.)

  • Arrange, organize (Düzenlemek, organize etmek)

Örnek: You’ve done those flowers beautifully. (Çiçekleri güzelce düzenlemişsin.)

  • Be acceptable, sufficient (Uygun olmak, yeterli olmak)

Örnek: Will this room do? (Bu oda uygun mu?)

“To do” fiilinin yardımcı fiil olarak kullanılması

“To do” fiili yardımcı fiil olarak farklı işlevlerde kullanılabiliyor. Bu durumlarda cümlenin kipine göre fiilin 2. ve 3. hâlini kullanmanız gerektiğini unutmayın. 

  • Soru ve olumsuz cümle kurma

Örnek: Why do you work there? (Orada neden çalışıyorsun?)

  • Tekrarı önleme

Örnek: Orhun runs faster than Beyza does. (Orhun, Beyza’dan daha hızlı koşar.)

  • Vurgu ekleme

Örnek: Do listen to her advice! (Onun tavsiyesini dinle!)

“To do” fiiliyle kurulan phrasal verbler

Phrasal verbler, kısaca tanımlayacak olursak bir fiille bir edatın (preposition) birleşmesinden oluşan ve fiilin asıl anlamından alakasız bir anlama bürünmesini sağlayabilen deyimsel ifadelerdir. İngilizcede duygu ve düşüncelerimizi doğal bir şekilde ifade etmek, daha akıcı konuşabilmek için phrasal verblerden yararlanırız.

“To do” fiili de phrasal verblerin içerisinde sık sık kullanılıyor. Aşağıdaki tabloda bu fiille kurulan farklı phrasal verblerin anlamlarına ve örneklerine göz atabilirsiniz.

Phrasal verb Türkçe karşılığı Örnek cümle ve çevirisi
do away with ortadan kaldırmak They decided to do away with the old rules. (Eski kuralları ortadan kaldırmaya karar verdiler.)
do over tekrar yapmak I made a mistake, so I have to do it over. (Bir hata yaptım, bu yüzden tekrar yapmalıyım.)
do in mahvetmek, bitkin düşürmek The long hike really did me in. (Uzun yürüyüş beni gerçekten mahvetti.)
do without -sız yapmak, olmadan yapmak We can do without your help this time. (Bu sefer yardımın olmadan yapabiliriz.)
do with ile ilgisi olmak What does this have to do with me? (Bunun benimle ne ilgisi var?)
do for zarar vermek, mahvetmek That last mistake did for him. (O son hata onu mahvetti.)
do out of mahrum bırakmak, hileyle almak They were done out of their rightful inheritance. (Hak ettikleri mirastan mahrum bırakıldılar.)
do by muamele etmek, davranmak She was done by very well by her hosts. (Ev sahipleri ona çok iyi davrandılar.)
do up onarmak, dekore etmek, yenilemek They did up the house before selling it. (Evi satmadan önce onardılar.)
do down kötülemek, alçaltmak He always does down his rivals. (Her zaman rakiplerini kötüler.)
do with faydalanmak, ihtiyacı olmak I could do with a break right now. (Şu anda bir molaya ihtiyacım var.)
do out temizlemek, düzenlemek, dekore etmek They did out the entire house before moving in. (Taşınmadan önce tüm evi düzenlediler.)
do around gezinmek, dolaşmak They did around the city to see all the sights. (Tüm manzaraları görmek için şehirde dolaştılar.)
do with bir şeyle meşgul olmak, bir şeyi halletmek I’ll do with these files later. (Bu dosyaları sonra hallederim.)

 

Şimdi de “to do” fiilinin kullanıldığı yaygın phrasal verbleri ve farklı deyimleri daha detaylı bir şekilde inceleyelim!

Do over

“Do over” fiili, bir işi yeniden yapmak veya tekrarlamak anlamında kullanılır.

Örnek: If you make a mistake, you can always do it over. (Bir hata yaparsan, her zaman yeniden deneyebilirsin.)

Do the honors

“Do the honors” fiili, bir etkinlikte birini ağırlamak, birine yardım etmek anlamında kullanılır. Türkçede karşılığı olmayan bu deyim, genellikle bir yemek veya içecek servisinden önce karşımıza çıkar.

Örnek: Would you like to do the honors and cut the cake? (Bizleri misafir edip pastayı kesmek ister misin?)

Do the math

“Do the math” deyimi, bir durumun hesap kitabını yapmak anlamında kullanılır.

Örnek: If you do the math, you’ll see it’s not a good deal. (Hesabı yaparsan bunun iyi bir anlaşma olmadığını göreceksin.)

Do the trick

“Do the trick” deyimi, bir sorunu çözmek veya istenen sonucu elde etmek anlamına gelir.

Örnek: A bit more salt should do the trick for this soup. (Biraz daha tuz, bu çorbanın işini görecektir.)

Do without

“Do without” kalıbı, bir şeyden yoksun olmak veya o şey olmadan idare etmek anlamında kullanılır.

Örnek: We can do without a car for now. (Şimdilik bir araba olmadan idare edebiliriz.)

Do one’s best

“Do one’s best” fiili, bir kişinin elinden gelenin en iyisini yapması anlamındadır.

Örnek: She always does her best in her studies. (Her zaman derslerinde elinden gelenin en iyisini yapar.)

Do someone good

“Do someone good” fiili, birisine iyi gelmek veya faydalı olmak anlamına gelir.

Örnek: A vacation will do you good. (Bir tatil sana iyi gelir.)

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

Sıkça sorulan sorular

“Do” fiilinin İngilizcedeki kullanım alanlarıyla ilgili bilgi testimize geçmeden önce konuyla ilgili sıkça sorulan soruları cevaplandıralım.

Do the honors ne demektir?

“Do the honors,” Türkçede tam karşılığı olmayan bir deyimdir. İngilizcede genellikle bir etkinlikte bir yemek veya içecek servisi yaparak misafirleri ağırlama, onları onurlandırma gibi bir anlam taşır.

Do over ne anlama gelir?

“Do over” fiili, Türkçede bir şeyi baştan yapmak anlamına gelir.

“Do” fiilinin farklı kullanımları: Quiz!

Aşağıdaki testi çözerek “do” fiilinin farklı anlamlarını ve kullanım yerlerini ne kadar öğrendiğinizi test edebilir, eksik noktalarınızın üzerine gidebilirsiniz. İyi şanslar!

She needs to do ___ with all those old clothes.
He decided to do ___ and repaint the entire room.
After running the marathon, he was completely done ___.
We can do ___ your assistance for now.
What does this have to do ___ our current project?
That mistake almost did ___ the entire team.
They were done ___ of their inheritance by a cunning lawyer.
She was done ___ very well by her new colleagues.
They did ___ the entire house before the guests arrived.
He disrespectfully does ___ his opponents in the debates.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

Kelime bilgisi ve dilbilgisi öğrenirken konu çalışmak tabii ki önemli, fakat hiçbir şey dili yaşamaktan daha etkili değil. Novakid’de uzman eğitmenlerimizle, konuşma ve eğlence dolu derslerimizle çocuklara ezberden uzak bir İngilizce eğitimi veriyoruz. İlk deneme dersinizi siz de ücretsiz olarak alın, çocuğunuza İngilizceyi sevdirerek öğretin!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.

ÇOCUĞUNUZUN İNGİLİZCE EV ÖDEVİ İÇİN YARDIMA MI İHTİYACINIZ VAR?

ÜCRETSİZ UZMAN TAVSİYESİ ALIN

Hemen sorun