- Çocukların İngilizce öğrenmelerinde çevrimiçi oyunların etkisi nedir?
- Novakid’le tanışın!
- Çevrimiçi oyun oynarken İngilizce öğrenmek öğrenmeyi eğlenceli bir hale getirir.
- Bazı kelimeler oyun ortamında günlük hayatta kullanılan anlamlarından farklı olabilir.
- Çocuklar oyun oynarken daha çok konuşmak zorunda oldukları için çevrimiçi oyunlar konuşma pratiği yapmak için oldukça uygundur.
Video oyunları son yirmi yılda hayatımızda gittikçe çok yer almaya başlamıştır. Artık her evde bilgisayar, birkaç telefon ve tablet mevcut olduğu için oyun oynamanın birçok yolu vardır. Özellikle çevrimiçi oyunlar, yani başka insanlarla eş zamanlı oynanan oyunlar, insanların stresini atma konusunda etkili olduğu ve kısa süre oynanıp bırakılabildiğinden dolayı en popüler oyun türü haline gelmiştir.
Bu oyunlarda oyuncular başka insanlarla takım olup birbirleriyle iletişime geçerek kazanmaya çalıştıkları için bolca konuşurlar. Bu nedenle konuşma pratiği yapmak için en eğlenceli yöntem oldukları söylenebilir.
Oyun dünyasının kendine has bir sürü terimi vardır, ancak günlük hayatta kullanılan kelimeler de sık sık kullanılır. Örneğin, “Bug” kelimesi böcek anlamına geldiği halde internet dünyasında beklenmedik bir hata anlamına gelir. Oyuncular oyunda bir bug olunca “There’s a bug in the door, I can’t get in,” (Kapıda hata var, geçemiyorum) derse bu takım arkadaşına neden yardıma gelemediğini söylemek içindir.
Bunun gibi birçok kelime gerçek hayattan alınıp internete özel yeni bir anlam eklenmiştir. Buna başka bir örnek olarak “Easter egg” kelimesi gösterilebilir. Orijinal olarak Hristiyanların Paskalya Bayramı’nda dekorasyon olarak kullanılan renkli yumurtalar, dijital dünyada bir görüntünün (fotoğraf veya video) gözle görülmesi ilk bakışta zor olan, oyunun yapımcıları tarafından ilerisi hakkında bilgi veren ipuçlarıdır. Bu film ve dizilerde sık görülse de oyunlarda da oldukça yaygındır.
Peki yalnızca internet ve oyun dünyasına ait kelimeler var mı? Elbette! Robot kelimesinin kısaltılmış hali olan bot kelimesi, bir oyunda bilgisayar tarafından yönetilen karakterlere verilen isimdir. Bu bot karakterler gerçek oyuncular tarafından kontrol edilmediği için genelde daha az başarı elde ederler. Bir diğer örnek “Good game” (İyi oyun) cümlesindeki kelimelerin baş harfinden oluşan GG kısaltması olabilir. Bir oyunun sonunda nezaket olarak söylenir.
Bunun gibi bir sürü oyun terimi bulunmaktadır. Bu makalede hem sadece internet ortamında kullanılanları hem de günlük hayatta da kullanılabilen kelimeleri bir araya getirdik. Gelin bu kelimelere birlikte bakalım.
- AoE – Area of Effect (Etki Alanı).
- Bot – Bot.
Türkçede bot aynı zamanda kışın giyilen ayakkabı demek olsa da Türkçeye olduğu gibi girmiştir.
- Bug – Hata.
- Buff – Karakterin güç kazanması.
- Combo – Düşmana saldırı şansı vermeden üst üste saldırma.
- Drops – Oyunu kaybeden karakterlerden çıkan itemler.
- De-buff – Karakterin güç kaybetmesi.
- Easter egg – Oyun yapımcıları tarafından eklenen küçük ayrıntı.
- Escort mission – Oyun karakteri olmayan bir karakter yolculuk yaparken onu koruma görevi.
- Fetch-quest – Oyuncudan bir yere gidip bir şey getirmesi istenen bir görev türü.
- Friendly fire – Oyuncuların kendi takım arkadaşları tarafından zarar görmesi.
- Fast travel – Oyunda vakit kazanmak için bir yerden başka bir yere hızlı gidebilme.
- FPS – “First-person shooter” teriminin kısaltılmış ve daha çok kullanılan versiyonudur. Aksiyon ana karakterin gözünden izlenir.
- Farming – Oyunda güçlenebilmek için lazım olan materyalleri toplamak.
- F2P – “Free-to-play” teriminin baş harflerinden oluşan terim. Oyunun ücretsiz olduğu anlamına gelir.
- Grinding – Oyunda gereken materyalleri toplamanın (“farming”) çok fazla yapılması.
- HP – “Health points” (Sağlık seviyesi) kelimesinin baş harflerinden oluşur ve bir karakterin ne kadar hasar alabileceğini gösterir.
- Invisible walls – Görünmez duvar anlamına gelen bu terim haritanın sınırlarının çizildiği, oyuncunun daha ilerisine gidemediği yerlerdir.
- Kicking – Bir oyuncu kurallara uymayan bir hareket veya söylemde bulunduysa “tekmelenir”, yani oyundan atılır.
- Lobby – Bir oyuna yeterince kişinin toplanması için oyuncuların konuşarak beklediği yer.
- Loot – “Drops” ile aynı anlama gelir. Kaybeden bir karakterden düşen materyalleri toplamaktır.
- NPC – “Non-playable character” teriminin kısaltmasıdır ve oynanamayan karakter anlamına gelir. Bu karakterlerle konuşulabilir ve oyuncuya materyal satabilirler ancak oyunda daha fazla yerleri yoktur.
- Noob – “Newcomer” (yeni gelen) kelimesinin kısaltılmış halidir ve genellikle pek iyi oynamayan insanlar için kullanılır.
- Nerfing – Önceden güçlü olan bir itemin veya karakterin oyunun yapımcıları tarafından gücünün düşürülmesidir.
- OP – “Overpowered” (Gereğinden fazla güçlü) kelimesinin kısa versiyonudur.
- Party – Bir oyuncunun o oyunda dahil olduğu takımdır. Partideki kişiler insan veya bilgisayar olabilir.
- PVP – “Player versus player” (Oyuncuya karşı oyuncu) anlamına gelir başka bir insanın oynadığı karaktere karşı oynayacağını gösterir.
- PVE – “Player versus enemy” (Düşmana karşı oyuncu) anlamına gelir ve bilgisayar tarafından kontrol edilen bir düşmana karşı oynayacağını belirtir.
- RPG – “Role-playing game” (Rol yapma oyunu) teriminin kısaltılmış versiyonudur. Hikaye odaklı oyunlarda ana karakterin gözünden hikayeyi deneyimleriz.
- Resolution – Çözünürlük anlamına gelir ve oyunun görüntü kalitesini ifade eder.
- Ragequit – “Rage” (Öfke) ve “Quit” (Çıkma, gitme) kelimelerinden oluşan Ragequit, bir oyuncunun kaybettiği için öfkelenip oyundan çıkış yapmasına denir.
- Raid – Baskın anlamına gelir. Bir takım oyuncunun bir araya gelerek bulmacaları çözüp düşmanları alt ederek oyunu bitirmesine denir.
- Speed-run – Oyunun olabilecek en hızlı sürede bitirilmesine veya bitirme çabasına denir.
- Spamming – Bir oyuncunun ya da düşmanın aynı hareketi üst üste defalarca yapmasıdır.
- Skins – Bir oyundaki karakterlerin genellikle sadece görünüş için olan ve yeni güç vermeyen farklı kostümleridir. Çoğunlukla parayla satın alınırlar.
- Stun-lock – Bir düşmana üst üst saldırarak kendini savunma şansı vermemektir.
- Tanking – Ağır yenilgi anlamına gelen bu terim, takım oyunlarında bir karakterin oyun boyunca takımı tarafından korunup yüksek hasar vermeye odaklanmasıdır.
- Turn-based – Tur bazlı anlamına gelir ve oyuncuların kendi sıralarının gelmesi için diğer oyuncuların oynamasını beklemek zorunda olduğu oyunlara denir.
- Time-attack – En hızlı olanın kazandığı oyun türüdür.
- T-Pose – “T pozu” anlamına gelen bir hata türüdür. Ayakların birbirine yapışıp ellerin yanlara doğru düz bir şekilde uzayıp T şeklini oluşturduğu pozdur.
- Under-levelled – Düşük seviyeli anlamına gelen bu terim bir oyuncunun oyundaki deneyim seviyesinin karşı karşıya geldiği düşmana göre çok düşük olduğunu anlatmak için kullanılır.
- Visual novel – Görsel roman anlamına gelen bu terim neredeyse tamamen hikaye odaklı ve hiç aksiyon içermeyen oyunlara nedir.
- VR – Virtual reality, yani sanal gerçeklik, buna uygun tasarlanmış donanımla oynanan, oyuncunun sadece oyun grafiklerini görmesi için tasarlanmış bir oyun türüdür.
- Walking sim – Yürüme similasyonu teriminden gelir ve oyuncunun bir karakter ile haritayı keşfedip objelerle etkileşime geçerek hikayede ilerlediği oyun türüdür.
- XP – Experience point (Deneyim puanı) kelimesinin baş harflerinden oluşan bu terim, oyuncunun oyunda deneyim kazanarak seviye atlaması ve bu sayede güçlenmesi için gerekli bir oyun içi birimdir.
Çocukların İngilizce öğrenmelerinde çevrimiçi oyunların etkisi nedir?
Çevrimiçi oyunlar çocukların rahatlamak ve eğlenmek için yaptıkları bir hobidir. Bu rahat ortamda çocuklar hata yapsalar da bir sorun olmayacağını bildikleri için bir sözlü sınava göre daha rahat konuşurlar. Aynı zamanda oyunu kazanmak için istekli oldukları için konuşup kendilerini açıklamaya, ne yapılması gerektiğini söylemeye daha yatkınlardır. Tüm bunları yaparken çocuklar yeni kelimeler öğrenir ve bu kelimeler, onları kullanmaya hemen fırsat buldukları ve tekrar ettikleri için kolayca akıllarında kalır.
Oyun oynamanın saydığımız gibi bir sürü iyi yönü vardır. Küçük yaştaki çocuklar aile kontrolünde olduğu sürece hem çevrimiçi oyun oynayıp hem de rahatlıkla İngilizce öğrenebilir.
Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenmek Novakid’le daha kolay! Novakid’in deneyimli öğretmenleri ile çocuğunuza İngilizceyi her seviyede eğlenerek öğrenme şansı verin. Şimdi ana dili İngilizce olan bir öğretmenden ücretsiz deneme dersine erişebilmek için tıklayın!
Kaynakça:
https://www.cambridgeenglish.org/blog/how-do-video-games-provide-effective-learning/






