İngilizcede kullanabileceğiniz istek cümleleri ve kalıpları nelerdir, nasıl daha fazla bilgi istenir?
- İngilizce istek cümleleri kurarken kullanılan yaygın kalıplar
- İngilizce daha fazla bilgi istemek için kullanabileceğiniz kalıplar
- Günlük konuşmalarda istek cümleleri nasıl kullanılır?
- İngilizce istek cümleleri quizi!
- Novakid’le tanışın!
- İngilizce istek cümleleri, kibarca bir şey istemek veya bilgi almak için kullanılan temel yapılardır.
- “Can you…?”, “Could you…?”, “Would you mind…?” gibi kalıplar farklı derecelerde resmiyet sunar.
- “I would like to know more about…” veya “Could you elaborate on…?” gibi ifadelerle bir konunun detaylarını nazikçe sorabilirsiniz.
İngilizce istek cümleleri, bir kişiden kibarca bir şey yapmasını istemek veya bir konuda daha fazla bilgi almak için kullanılan ifadelerdir. Günlük hayatta, okulda, toplantılarda ya da arkadaşlarımızla iletişim kurarken bu tür cümlelere sık sık ihtiyaç duyarız.
İngilizce istek cümleleri genellikle nazik ve dolaylı ifadelerle kurulur. “Can you…?”, “Could you…?”, “Would you mind…?” gibi kalıplarla başlarlar ve karşımızdakine emir vermek yerine, ricada bulunmamıza yardımcı olurlar. Bu sayede iletişimimiz hem daha nazik hem de daha etkili hâle gelir.
- Örnek: Could you help me with my homework? (Bana ödevimde yardım edebilir misin?)
- Örnek: Would you mind closing the window? (Pencereyi kapatabilir misiniz?)
Ayrıca İngilizcede yalnızca bir şey istemek değil, bir konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için de özel kalıplar kullanılır. “Could you please provide more information about…?” veya “I would like to know more about…” gibi ifadeler, bir konuyu daha ayrıntılı anlamak istediğimizi karşı tarafa net bir şekilde anlatmamıza yardımcı olur. Bunun gibi kalıpları kelime dağarcığınıza katarak İngilizce öğrenme sürecinizi daha doğal hâle getirebilirsiniz.
Gelin bu kalıpları ve örnekleri birlikte inceledikten sonra bir quizle bilgimizi pekiştirelim!
İngilizce istek cümleleri kurarken kullanılan yaygın kalıplar
İngilizcede birinden bir şey rica ederken doğrudan “Do this!” (Bunu yap!) demek kaba kaçabilir, tıpkı her dilde olduğu gibi. Bunun yerine daha kibar ve dolaylı yollar tercih edilir. İşte bu noktada istek cümleleri devreye girer. Bu kalıplar, nazikçe bir şey istemek, rica etmek veya bir kişinin bir eylemi yapıp yapamayacağını sormak için kullanılır. Aşağıda en yaygın kullanılan kalıpları ve anlamlarını birlikte inceleyelim.
- Can you…?
Günlük konuşmalarda sıkça kullanılır. Basit ve etkili bir kalıptır. Genellikle resmi olmayan ortamlarda tercih edilir.
Örnek: Can you open the door? (Kapıyı açabilir misin?)
- Could you…?
“Can you” yapısının daha kibar bir hâlidir. “Can you” yapısına genelde arkadaşlar arasında rastlanırken “could you” ise daha resmi bir ilişki varken kullanılır.
Örnek: Could you pass me the salt? (Tuzu uzatabilir misiniz?)
- Would you mind…?
Çok kibar ve resmi bir kalıptır. Bu yapının ardından fiil -ing takısıyla gelir. Tam anlamıyla çevirmek gerekirse “Bunu yapmak sizin için bir problem mi?” gibi bir karşılığa sahiptir, dolayısıyla bu soruya olumlu bir cevap olarak “hayır” dendiğini görürseniz şaşırmayın.
Örnek
– Would you mind helping me with this task? (Bu görevde bana yardım eder misiniz?)
+ Of course not! Let’s start. (Lafı mı olur? Haydi başlayalım.)
- Would you like to…?
Birine bir teklif sunmak veya istekte bulunmak için kullanılır.
Örnek: Would you like to join us for lunch? (Öğle yemeğine bize katılmak ister misin?)
- Do you think you could…?
Biraz daha dolaylı ve çok nazik bir yapıdır.
Örnek: Do you think you could send me the file? (Dosyayı bana gönderebilir misiniz sizce?)
- I was wondering if you could…
Oldukça kibar ve resmi bir kalıptır. Özellikle e-postalarda ya da resmi konuşmalarda kullanılır.
Örnek: I was wondering if you could give me a hand. (Bana yardım edebilir misiniz diye merak ediyordum.)
- Would it be possible to…?
Yapılmasını istediğiniz şeyin mümkün olup olmadığını sormanın çok nazik bir yoludur.
Örnek: Would it be possible to reschedule the meeting? (Toplantıyı yeniden planlamak mümkün mü acaba?)
- Is there any chance you could…?
Biraz daha gündelik ve samimi bir ifade, özellikle rica ederken kullanılır.
Örnek: Is there any chance you could drive me to the station? (Beni istasyona bırakma şansın var mı?)
- Would you be able to…?
“Could you…” benzeri, daha nazik bir alternatif.
Örnek: Would you be able to send me the report by Friday? (Raporu cuma gününe kadar gönderebilir misiniz?)
- Can I ask you to…?
Kibar ama daha doğrudan bir ifade. Birine bir şey yaptırmak için kullanılır.
Örnek: Can I ask you to turn off your phone during the class? (Derste telefonunuzu kapatmanızı isteyebilir miyim?)
İngilizce daha fazla bilgi istemek için kullanabileceğiniz kalıplar
Bir konu hakkında daha fazla bilgi almak istediğinizde, “Can you tell me more?” demek yeterli olmayabilir. Özellikle resmi ortamlarda, okulda, işte ya da yabancılarla konuşurken kibar ve anlaşılır cümleler kurmak büyük önem taşır. İşte İngilizcede daha fazla bilgi istemek için kullanılan bazı yaygın kalıplar:
- Could you please provide more information about…?
Örnek: Could you please provide more information about the course schedule? (Ders programı hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?)
- I would like to know more about…
Örnek: I would like to know more about your language learning methods. (Dil öğrenme yöntemleriniz hakkında daha fazla bilgi almak istiyorum.)
- Can you give me further details regarding…?
Örnek: Can you give me further details regarding the registration process? (Kayıt süreci hakkında daha fazla detay verebilir misiniz?)
- Could you elaborate on…?
Örnek: Could you elaborate on the homework assignment? (Ödevle ilgili daha fazla açıklama yapabilir misiniz?)
- Would you mind explaining… in more depth?
Örnek: Would you mind explaining the rules of the game in more depth? (Oyunun kurallarını daha derinlemesine açıklar mısınız?)
- I’m interested in learning more about…
Örnek: I’m interested in learning more about your summer program. (Yaz programınız hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim.)
- Could you go into more detail about…?
Örnek: Could you go into more detail about the rules of this program? (Bu programın kuralları hakkında daha fazla detaya girebilir misiniz?)
- Can you provide additional insights on…?
Örnek: Can you provide additional insights on how the lessons are structured? (Derslerin nasıl yapılandırıldığı hakkında ek bilgiler sunabilir misiniz?)
- I’d appreciate it if you could shed more light on…
Örnek: I’d appreciate it if you could shed more light on the criteria. (Kriterlere biraz daha fazla açıklık getirebilirseniz sevinirim.)
- Is there any further information available about…?
Örnek: Is there any further information available about the exam format? (Sınav formatı hakkında başka bilgi mevcut mu?)
- Can you clarify what you mean by…?
Belirsiz ya da karışık bir ifadeyi açıklığa kavuşturmak için kullanılır.
Örnek: Can you clarify what you mean by “interactive lessons”? (“Etkileşimli dersler” derken neyi kastettiğinizi açıklayabilir misiniz?)
- Would it be possible to get more details about…?
Resmi ve kibar bir istekte bulunmak için ideal.
Örnek: Would it be possible to get more details about the summer camp? (Yaz kampı hakkında daha fazla detay almak mümkün mü?)
- Can I ask for a bit more information on…?
Daha samimi ve konuşma diline yakın bir kalıp.
Örnek: Can I ask for a bit more information on your teaching style? (Öğretim tarzınız hakkında biraz daha bilgi isteyebilir miyim?)
- Do you happen to have more information about…?
Oldukça yumuşak, dolaylı ve kibar bir soru yapısıdır.
Örnek: Do you happen to have more information about the requirements? (Gereksinimler hakkında daha fazla bilginiz var mı acaba?)
- Could you walk me through…?
Bir süreci veya durumu adım adım anlatmasını rica etmek için kullanılır.
Örnek: Could you walk me through the application procedure? (Başvuru sürecini adım adım anlatabilir misiniz?)
Bu kalıplar sayesinde, hem yazılı hem sözlü olarak İngilizce daha fazla bilgi isteme becerinizi geliştirebilirsiniz. Özellikle resmi yazışmalarda ve toplantılarda bu ifadeleri kullanmak, iletişim becerilerinizi bir üst seviyeye taşıyacaktır.
Günlük konuşmalarda istek cümleleri nasıl kullanılır?
İngilizce istek cümleleri hayatın her alanında karşımıza çıkar. Arkadaşlarımızla buluşurken, bir restoranda sipariş verirken ya da ailemizden bir şey rica ederken bu tür yapılarla iletişim kurarız. Aşağıda yer alan örnek diyaloglarla bu kalıpların farklı bağlamlarda nasıl kullanıldığını inceleyebilirsiniz.
Diyalog 1: Arkadaşlar arasında
— Hi Sarah, could you help me move this table?
(Merhaba Sarah, bu masayı taşımama yardım edebilir misin?)
— Sure! Do you want to move it closer to the window?
(Tabii! Onu pencereye daha yakın mı koymak istiyorsun?)
— Yes, please. I think it will look better there.
(Evet lütfen. Orada daha iyi görünecek gibi.)
Diyalog 2: Restoranda sipariş verirken
— Good evening. Would you mind bringing us some water first?
(İyi akşamlar. Önce bize biraz su getirebilir misiniz?)
— Of course! Still or sparkling?
(Elbette! Sade mi gazlı mı?)
— Still, please. And could you also recommend something vegetarian?
(Sade lütfen. Bir de vejetaryen bir şey önerebilir misiniz?)
Diyalog 3: Aile içinde
— Dad, can you show me how to fix this?
(Baba, bunu nasıl tamir edeceğimi gösterebilir misin?)
— Let me see… Oh, it’s just a loose screw. I’ll teach you.
(Bir bakayım… Ah, sadece gevşek bir vida. Sana göstereceğim.)
— Thanks! I’d really like to learn.
(Teşekkürler! Gerçekten öğrenmek istiyorum.)
Diyalog 4: Ofiste
— Hi James, would you be able to send me the meeting notes before lunch?
(Merhaba James, toplantı notlarını öğle yemeğinden önce gönderebilir misin?)
— Sure, I’ve just finished reviewing them. I’ll email them right away.
(Tabii, az önce gözden geçirdim. Hemen e-posta ile gönderiyorum.)
— Thanks a lot! That’ll help me prepare for the afternoon call.
(Çok teşekkürler! Öğleden sonraki görüşme için hazırlanmama yardımcı olacak.)
Diyalog 5: Otobüs durağında
— Excuse me, could you tell me which bus goes to the city center?
(Afedersiniz, şehir merkezine hangi otobüsün gittiğini söyleyebilir misiniz?)
— Yes, you can take number 12 or 27. They both stop there.
(Evet, 12 ya da 27 numaralı otobüse binebilirsiniz. İkisi de orada duruyor.)
— Great, thank you very much!
(Harika, çok teşekkür ederim!)
İngilizce istek cümleleri quizi!
Novakid’le tanışın!
Çocuğunuzun İngilizce öğrenirken istek cümleleri gibi konuları eğlenceli ve doğal bir şekilde mi kavramasını ister misiniz? Novakid’in çocuklara özel hazırladığı çevrimiçi derslerle bu mümkün! Gündelik İngilizce yapılarını oyunlar ve konuşma temelli aktivitelerle öğrenmek Novakid’de çok daha kolay ve eğlenceli. İlk deneme dersinizi hemen ücretsiz alın!
Yöntemimizi metodoloji uzmanımızdan dinleyin:
Üstelik bir ay ücretsiz konuşma grubu dersleriyle de çocuğunuzun akranlarıyla İngilizce pratiği yapmasını sağlayabilirsiniz!