- “High” ne zaman kullanılır?
- “Tall” ne zaman kullanılır?
- “High” ve “tall” arasındaki fark nedir?
- “High” ve “tall” kullanılan yaygın ifadeler
- Quiz: “Tall” ve “high” kullanımını ne kadar iyi öğrendik?
- Novakid’le tanışın!
- “High”, genellikle konumun yükseklik seviyesini ifade ederken; “tall”, yere göre dikey uzunluğu tanımlar.
- İnsanlar, ağaçlar ve binalar için genellikle “tall” kullanılır; dağlar, duvarlar ve fiyatlar için “high” tercih edilir.
- “High hopes”, “tall story” gibi sabit ifadelerde bu kelimeler farklı anlamlarda kullanılır.
İngilizce öğrenirken bazı kelimeler, yakın anlamları sebebiyle birbiriyle karışabiliyor. “High” ve “tall” da bu tür kelimelerden ikisi. Her ikisi de “yüksek,” “uzun” gibi benzer anlamlara sahip olsa da bu iki kelime farklı yerlerde kullanılır.
Bu yazıda “high” ve “tall” kelimelerinin anlamlarını, kullanım yerlerini ve aralarındaki temel farkları yakından inceleyeceğiz. Öğrendiklerimizi ise bol örnekle ve küçük bir quiz ile pekiştireceğiz.
“High” ne zaman kullanılır?
“High”, genellikle yerden yüksekte bulunan şeyleri anlatmak için kullanılır. Bu kelime, nesnenin ne kadar uzun olduğunu değil, ne kadar yüksekte yer aldığını vurgular. Yani “high” bir şeyin konumunu ya da seviyesini tarif eder.
“High” kullanılan durumlara bazı örnekler:
- The airplane is flying high in the sky. (Uçak gökyüzünde yüksekte uçuyor.)
- There is a high wall around the garden. (Bahçenin etrafında yüksek bir duvar var.)
- He has a high fever. (Onun ateşi yüksek.)
- They live in a house on a high hill. (Yüksek bir tepenin üzerinde bir evde yaşıyorlar.)
- The prices are too high. (Fiyatlar çok yüksek.)
Görüldüğü gibi, “high” hem fiziksel yükseklik (duvar, tepe, gökyüzü) hem de soyut kavramlar (ateş, fiyat) için kullanılabilir. Bu yönüyle, “tall” kelimesine kıyasla daha geniş bir kullanım alanına sahiptir.
“Tall” ne zaman kullanılır?
“Tall”, bir şeyin yere göre uzunluğunu anlatmak için kullanılır. Genellikle insan, ağaç, bina gibi boyutları dikey olarak uzayan nesneler için tercih edilir. “High” gibi soyut anlamlarda ya da nesnenin bulunduğu konum için kullanılmaz.
“Tall” kullanılan durumlara bazı örnekler:
- She is very tall for her age. (Yaşına göre çok uzun boylu.)
- There is a tall tree in the park. (Parkta uzun bir ağaç var.)
- We stayed in a tall building during our trip. (Seyahatimizde uzun bir binada kaldık.)
- That man is too tall to fit through the door. (O adam kapıdan geçemeyecek kadar uzun.)
- Giraffes are the tallest land animals. (Zürafalar en uzun kara hayvanlarıdır.)
Kısaca özetlemek gerekirse, bir nesne dikey olarak yükseliyorsa ve yere dayalı bir uzunluktan bahsediliyorsa “tall” kullanılır. Bu nedenle insanlar, ağaçlar, direkler veya binalar genellikle “tall” olarak tanımlanır.
“High” ve “tall” arasındaki fark nedir?
“High” ve “tall” kelimeleri bazen birbirinin yerine kullanılabiliyor gibi görünse de aslında farklı bağlamlarda karşımıza çıkar. Bu kelimelerin arasındaki fark, vurguladıkları anlama bağlıdır:
- “Tall”, nesnenin yerle olan ilişkisine odaklanır. Yani yere göre dikey olarak uzunlamasına konumlanan bir yapıdan bahsederken bu kelimeden faydalanırız. “Uzun” olarak düşünebiliriz.
- “High”, nesnenin konumuna veya seviyesine odaklanır. Burada önemli olan şey, nesnenin bulunduğu yerin yerden yükseklik seviyesidir. “Yüksek” olarak düşünebiliriz.
Karşılaştırmalı örnekler:
- He lives in a tall building. (Uzun bir apartmanda yaşıyor.)
- He lives in a high apartment. (Yüksek bir dairede yaşıyor.)
- That mountain is very high. (O dağ çok yüksek.)
- That man is very tall. (O adam çok uzun.)
Kısacası:
- “Tall” = boy uzunluğu (insan, ağaç, bina)
- “High” = konumun yüksekliği (tepe, gökyüzü, seviye)
“High” ve “tall” kullanılan yaygın ifadeler
Bazı İngilizce ifadelerde “high” ve “tall” kelimeleri mecaz ya da özel anlamlarla kullanılabiliyor. Bu kalıpları öğrenerek sadece fiziksel yükseklikten öteye geçen anlamları da kavrayabilir, konuşmanızı daha akıcı ve doğal hâle getirebilirsiniz.
“High” kelimesini içeren yaygın ifadeler
- High hopes – Büyük beklentiler, umutlar
Örnek: She has high hopes for the future. (Geleceğe dair büyük umutları var.)
- High five – Beşlik çakmak
Örnek: Let’s give each other a high five! (Haydi beşlik çakalım!)
- High spirits – Moralin yüksek olması
Örnek: Everyone was in high spirits after the match. (Maçtan sonra herkesin keyfi yerindeydi.)
- High risk – Yüksek risk
Örnek: Skydiving is a high-risk sport. (Paraşütle atlama yüksek riskli bir spordur.)
- High time – Çoktan zamanı gelmiş
Örnek: It’s high time you cleaned your room! (Odanı temizlemenin zamanı çoktan geldi.)
“Tall” kelimesini içeren yaygın ifadeler
- Tall story / tall tale – Abartılı ya da uydurma hikâye
Örnek: He told us a tall story about meeting aliens. (Bize uzaylılarla tanıştığına dair uydurma bir hikâye anlattı.)
- Tall order – Zor görev ya da beklenti
Örnek: Finishing all this homework in one hour is a tall order. (Tüm bu ödevi bir saatte bitirmek zor bir iş.)
- Stand tall – Kendine güvenmek, dik durmak
Örnek: No matter what happens, stand tall and be proud. (Ne olursa olsun dik dur ve gurur duy.)
Quiz: “Tall” ve “high” kullanımını ne kadar iyi öğrendik?
Novakid’le tanışın!
Çocukların İngilizce öğrenme sürecinde kelime bilgisi kadar doğru kullanım da büyük önem taşır. “High” ve “tall” gibi benzer görünen ama farklı anlamlara gelen kelimeleri öğrenmek, dili daha etkili ve doğru kullanmalarını sağlar. Novakid’in çevrimiçi İngilizce derslerinde çocuklar, bu tür detayları eğlenceli ve konuşmaya dayalı bir şekilde öğrenir. Üstelik ilk deneme dersi ücretsiz!
Sizin de çocuğunuz İngilizceyi ezberlemeden, konuşarak ve anlayarak öğrensin istiyorsanız bize katılın!