İngilizce hayvan sesleri nelerdir? Hepsini birlikte öğrenelim!

İngilizce hayvan sesleri özellikle çocukların kolaylıkla öğrenebileceği en eğlenceli konulardan biri. Konunun işitsel yanı çocuklar için öğrenme sürecini oldukça keyifli kılıyor. Hayvanların çıkardığı sesleri özellikle küçük yaştaki çocuklara öğretmenin pek çok faydası da var. 

Örneğin çocuklar için çeşitli hayvan sesleri gibi uyarıcılar bilginin kalıcı olmasını sağlıyor. Diğer taraftan öğrenme sürecini görsel materyallerle desteklemek de mümkün. Konunun hayvanlar gibi somut öznelere yer vermesi süreci ebeveynler için de anlatması daha kolay hale getiriyor.

Peki her biri öğrenmesi çok eğlenceli olan İngilizce hayvan sesleri nelerdir? Gelin, hep birlikte tüylü dostlarımızın çıkardığı sesleri öğrenelim!

Günlük hayatta hayvanların çıkardığı sesleri anlatmak için birçok kelime kullanırız. Örneğin kediler için “miyavlar” deriz. Köpekler için ise “havlıyor” deriz. Çiftliğe gittiğimizde de bir ineğin “mö” dediğini duyarız.

Peki bu hayvan sesleri İngilizce olarak nasıl yazılır? Gelin, çeşitli örneklerle öğrenelim!

• İngilizcede kedi sesi nasıl yazılır? – meow, purr, growl

İngilizcede kedilerin çıkardığı sesi “meow” olarak yazarız. Türkçedeki miyav kelimesine hem yazılışı hem de okunuşuyla benzeyen bu kelimeyi birkaç örnekte kullanalım.

Örnek: That lovely cat meowed at me. (Şu tatlı kedi bana miyavladı.)

Sevmeden duramadığımız tüy yumağı dostlarımız elbette miyavlamakla kalmıyor. Kendileri mutlu olduklarında da mırlıyor. İngilizcede de buna purring diyoruz. 

Örnek: My cat purrs when she is hungry. (Kedim aç olduğunda mırlar.)

• Peki köpek sesi İngilizce nasıl yazılır? – woof, bark, growl

Türkçede bir köpek ses çıkardığı zaman genellikle havlıyor deriz. 

Sadık dostlarımızın çıkardığı bu sese İngilizcede ise woof diyoruz. Hatta “hav hav” da İngilizcede “woof woof” olarak karşımıza çıkıyor. 

Ama köpeklerin çıkardığı sesleri anlatırken sadece woof kelimesi ile yetinmiyoruz. Bir köpek hırladığında growl uluduğunda da howl deriz. İngilizcede bir köpek uzun uzun havladığında da buna bark diyoruz. Şimdi hepsini örnek cümlelerde kullanalım ve farklarını anlayalım. 

• The dog was watching me without a woof. (Köpek havlamadan beni izliyordu.)

• Our neighbour’s dog howled all night. So I couldn’t sleep at all. (Komşumuzun köpeği tüm gece uludu. Bu yüzden hiç uyuyamadım.)
• The dog growled at me when it saw me at the door. (Köpek beni kapıda görünce hırladı.)

• İngilizce tavuk sesi nasıl yazılır? – cluck

Tavuk sesi en çok merak edilen İngilizce hayvan sesleri arasında. Türkçede “gıdak gıdak” diye taklit ettiğimiz bu sesi İngilizcede cluck olarak yazarız. Hemen bir örnekte görelim.

The chicken clucked at the dog in the garden. (Tavuk bahçedeki köpeğe gıdakladı.)

• İngilizcede horoz sesi nasıl yazılır? – cock-a-doodle-do

Horozlar gür sesleriyle sabahın gelişini haber ederler. Biz bu tür durumlarda bir horoz ötüyor deriz. Horozların ötüşünü “ü ürü üü” olarak da yazar ve okuruz.

Ancak bazı hayvan sesleri İngilizce dilinde çok daha farklı şekilde yazılıyor. Örneğin bizim tek harfle tarif ettiğimiz horoz sesi İngilizcede crowing ya da cock-a-doodle-do olarak yazılıyor. 

• İngilizce fil sesi nasıl yazılır? – trumpet

Doğanın en büyük sakinlerinden olan filler oldukça gürültülü sesler çıkarırlar. Ancak bu sesleri anlatmak hem dilimizde hem de İngilizcede biraz zor olabilir.

Çünkü mö, miyav ya da hav hav gibi kelimelerin aksine fillerin çıkardığı hayvan sesleri için sözcüklerimiz yok. Fakat İngilizcede fil sesi için kullandığımız farklı bir kelime var. Bu sesi anlatmak için trumpet kelimesini kullanıyoruz.

Örnek: The elephant trumpeted loudly in the wild and warned the rest of the herd. (Fil, vahşi doğada yüksek sesle böğürerek sürünün geri kalanını uyardı.)

• İngilizcede kuş sesi nasıl yazılır? – chirp

İngilizcede kuşların çıkardığı sesleri anlatmak için birçok kelime kullanırız. Türkçede kuş ötüyor ya da cıvıldıyor gibi sözcükler kullanırken İngilizcede chirp, tweet ve coo deriz. 

Serçelerin cıvıltısı için chirp ya da tweet derken, güvercinlerin seslerini anlatmak için coo kelimesini kullanırız. Gelin, kuş cıvıltısı anlamına gelen tweet kelimesini ve diğer sözcükleri cümlelerde kullanalım.

Örnek: The sparrows chirped in the tree outside my window. (Serçeler penceremin önündeki ağaçta cıvıldadılar.)

Örnek: The doves cooed as they perched on the roof. (Güvercinler çatıya konarken uğuldadılar.) 

• İngilizcede ördek sesi nasıl yazılır? – quack

Ördekler genellikle su üzerinde yüzerken veya karada dolaşırken “vak vak” şeklinde ses çıkarırlar. Birbirleriyle böyle iletişim kuran bu zarif hayvanların vak vak dediğini hep duyarız.

Fakat bizim Türkçede vak vak olarak yazdığımız ördek sesi İngilizcede quack olarak yazılır.

Örnek: The ducks quack loudly as they swim in the pond. (Ördekler gölette yüzerken yüksek sesle vaklıyorlar.)

• İngilizce hayvan sesleri: İnek sesi nasıl yazılır? – moo

İnekler çoğunlukla ahırda veya çiftliklerde bulunan sakin hayvanlardır ve “möö” diyerek ses çıkarırlar. Bu ses, ineklerin beslenme veya rahatsızlık gibi ihtiyaçlarını ifade etmelerine de yardımcı olur.

Möö olarak tarif ettiğimiz bu sesi İngilizcede kısaca “moo” olarak yazarız. 

• İngilizce kurbağa sesi nasıl yazılır? – ribbit

Kurbağalar, sakin göletler ve bataklıklarda yaşarlar ve genellikle “vırak” diye ses çıkarırlar. Hatta taklit etmek istediğimizde de “vırrak vırrak” deriz. Ancak kurbağaların çıkardığı sesi İngilizcede ribbit ya da croak kelimesiyle anlatırız.

• İngilizce koyun sesi nasıl yazılır? – baa

Koyunlar genellikle otlatılırken veya gruplar halinde dolaşırken “mee” diye ses çıkarırlar. Bu ses, koyunların diğer koyunlarla iletişim kurmalarına da yardımcı olur.

Örnek: The sheep baaed in the meadow as they were peacefully grazing. (Koyunlar çayırda huzur içinde otlarken melediler.)

İngilizce hayvan sesleri ve yazılışlarına kısaca göz attık. Peki bu tür sesleri ve çok daha fazlasını çocuklara öğretmek için neler yapmalı? Hemen aşağıda hem ebeveynler hem de öğretmenler için listelediğimiz ipuçlarını bulabilirsiniz.

Gelin, bu konuda yardım alabileceğiniz bazı ipuçlarına göz atalım.

• İngilizce hayvan sesleri şarkısı gibi parçalara kulak verin.

İnternetteki videolar ve sesli çocuk kitapları pek çok farklı hayvan sesine yer verir. Arama motoru Google’dan bile bu konuda faydalanmak mümkün. Çocuğunuz bir fil sesi nasıl çıkar diye merak ettiğinde arama sonuçlarından fili seçebilir ve sesini tek tıkla dinletebilirsiniz.

• Hayvanları çizin ve çıkardığı seslerin İngilizce yazılışlarıyla eşleştirin.

Hayvanların çıkardığı sesleri İngilizce olarak yazın ve hayvan resimlerini çizin. Daha sonra çizdiğiniz hayvanları İngilizce yazılan sesleriyle birleştirin. Böylece çocuğunuzun bilişsel gelişimini destekleyebilir ve kelimelerle hayvanları eşleştirmesini sağlayabilirsiniz.

• Dışarıda gördüğünüz hayvanların çıkardığı sesleri iki dilde de söyleyin.

Çocuğunuzla beraber olduğunuz her anın bir öğretim sürecine dönüşebileceğini unutmayın. Örneğin zararsız olduğundan emin olduğunuz bir köpek gördüğünüzde hem İngilizce hem de Türkçe olarak seslenin. Çocuğunuza da tekrar etmesini söyleyerek bilgiyi kalıcı hale getirebilirsiniz.

• Çiftlik ziyaretlerine çıkın. 

Gerçek hayvanları gözlemlemek, çocuklarınıza hayvan seslerini daha iyi anlamaları için yardımcı olur. Bir hayvanat bahçesi veya çiftlik ziyareti yaparak çocuklarınıza canlı hayvanların nasıl ses çıkardığını gösterebilirsiniz.

İngilizce hayvan sesleri şarkısı ya da sesli kitap gibi materyaller çocuklara bu sesleri öğrenme konusunda yardımcı olur.

Bu tür konular küçük yaşta İngilizce öğrenen çocukların dil eğitiminde de teşvik edici bir rol oynar. Elbette hayvan sesleri hakkında bilgi sahibi olmak çocukların hayvanlara olan ilgisini ve hayvan sevgisini de artıracaktır.