İngilizcede sürekli “but” sözcüğünü kullanmaktan sıkıldıysanız bunları deneyin!
- İngilizce “but” ne demek?
- İngilizcede “but” yerine ne kullanılır?
- Sıkça sorulan sorular
- Novakid’le tanışın!
- “But”ın Türkçedeki karşılığı “ama” ve genellikle iki cümle ya da düşünce arasında zıtlık kurmak için kullanılıyor.
- İngilizcede “but” yerine kullanabileceğiniz “however, though, although, on the other hand, still, yet, even so, but for, conversely” gibi pek çok farklı kelime var.
- “But” yerine kullanılan sözcüklerin hepsi “ama” anlamı taşıyor gibi görünse de aralarında bazı ince detaylar bulunuyor.
İngilizce öğrenirken en çok karşılaştığımız sözcüklerden biri “but”. İngilizcede “but”, “ama/fakat/ancak” anlamlarına geliyor ve cümleleri birbirine bağlarken sık sık kullanıyoruz. Ancak bir yerden sonra sürekli aynı kelimeyi kullanmak kulağa biraz tekdüze gelmeye başlıyor.
İşte bu yüzden içeriğimizde “but” yerine kullanabileceğiniz farklı kelimelere göz atıyoruz. Ayrıca “However ne demek?”, “Nevertheless kullanımı nasıl oluyor?”, “But for ne anlama geliyor?” gibi soruları cevaplıyoruz. Her kelimeyi örneklerle açıklıyoruz, Türkçedeki karşılıklarını veriyoruz ve hangi durumda hangisini kullanmanın daha uygun olduğunu anlatıyoruz!
İngilizce “but” ne demek?
“But”, İngilizcede en sık duyduğunuz kelimelerden biri olabilir. “But”ın Türkçedeki karşılığı “ama/ancak/fakat” ve genellikle iki cümle ya da düşünce arasında zıtlık kurmak için kullanılıyor.
“But” sözcüğünün karşımıza çıktığı durumları şöyle özetleyelim:
👉İki zıt fikri bağlamak için
👉Beklenmedik bir sonucu ifade etmek için
👉Önceki cümleyi yumuşatmak ya da değiştirmek için
Aşağıdaki örneklerle daha net anlayabiliriz:
- Örnek: I wanted to go out, but it started raining. (Dışarı çıkmak istedim ama yağmur yağmaya başladı.)
- Örnek: She’s very smart, but she doesn’t like studying. (Çok zeki ama ders çalışmayı sevmiyor.)
- Örnek: We planned a picnic, but the weather was bad. (Piknik planladık ama hava kötüydü.)
- Örnek: He apologized, but it was too late. (Özür diledi ama artık çok geçti.)
Gördüğünüz üzere “but” her yerde kullanılabilen bir kelime. Ancak yazılı İngilizcede veya daha resmî durumlarda “but” yerine farklı ifadeler tercih ederek cümlelerinizi zenginleştirebilirsiniz
İngilizcede “but” yerine ne kullanılır?
İngilizcede “but” yerine kullanabileceğiniz çokça kelime var. Hepsi “ama” anlamı taşıyor gibi görünse de aralarında bazı ince detaylar bulunuyor. Hazırsanız bu kelimeleri öğrenmeye başlayalım!
- However: Ancak, yine de
✅”However” kullanımı, yazılı İngilizcede sık sık karşımıza çıkıyor. Özellikle akademik metinlerde, e-postalarda veya daha resmi yerlerde “but” yerine tercih ediliyor. Cümle başında ya da ortasında kullanılabiliyor ve virgülle ayrılması gerekiyor.
Örnek: I studied all night. However, I still failed the exam. (Bütün gece çalıştım. Ancak yine de sınavdan kaldım.)
- Nevertheless: Yine de, buna rağmen
✅“However” ile benzer bir kullanımı var fakat cümleye daha güçlü bir ifade katıyor.
Örnek: It was raining heavily. Nevertheless, they continued the match. (Şiddetli yağmur yağıyordu. Yine de maça devam ettiler.)
- Though/Although: -se de, -sa da, her ne kadar, rağmen
✅Her iki kelime de cümle içinde ya da sonunda kullanılıyor. “Though” kullanımı konuşma dilinde çok daha yaygınken “although” biraz daha resmi.
Örnek: Although he was tired, he kept working. (Yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.)
Örnek: She’s very nice. I don’t trust her, though. (Çok tatlı biri. Yine de ona güvenmiyorum.)
- Yet: Ama, yine de
✅“Yet” de “but” gibi kullanılsa da genellikle daha edebi anlatımlarda tercih ediliyor. Ayrıca çoğunlukla cümle ortasında iki fikir arasına geliyor ve zıtlığı vurguluyor.
Örnek: He’s small, yet strong. (Küçük ama güçlü.)
- Still: Hâlâ, yine de, şu durumda bile
✅Cümleye “but”tan biraz farklı bir anlam katabiliyor. Bir şeyin devam ettiğini ya da hâlâ geçerli olduğunu vurguluyor.
Örnek: I told him not to go. Still, he left. (Gitmemesini söyledim. Yine de gitti.)
- On the other hand: Öte yandan
✅İki farklı bakış açısını ya da iki zıt durumu kıyaslarken kullanılıyor.
Örnek: I love working from home. On the other hand, I miss seeing my colleagues. (Evden çalışmayı seviyorum. Öte yandan, iş arkadaşlarımı görmeyi özlüyorum.)
- Even so: Yine de, buna rağmen
✅“Nevertheless” ile benzer şekilde, beklentilerin aksine gelişen olayları anlatırken tercih ediliyor.
Örnek: It was expensive. Even so, she bought it. (Pahalıydı. Yine de aldı.)
- But for: -olmasaydı, sayesinde
✅Bu ifademiz “but”tan biraz daha farklı çünkü koşul bildiriyor. Genellikle “if” cümlelerinin yerine geçiyor.
Örnek: But for your help, I would have failed. (Senin yardımın olmasaydı, başarısız olacaktım.)
- Except (that): …haricinde, ama…
✅Bu yapıya doğrudan “but” yerine geçebilir diyemesek de genellikle “…haricinde, ama…” anlamı katmak için kullanılıyor.
Örnek: I would go, except that I have a meeting. (Giderdim ama bir toplantım var.)
- Notwithstanding: …olmasına rağmen, yine de
✅Resmi ve edebi metinlerde rastlamanız daha muhtemel. “Nevertheless” kullanımına benzer bir işlevi var.
Örnek: Notwithstanding the challenges, they succeeded. (Zorluklara rağmen başardılar.)
- Conversely: Bunun aksine, tersine
✅Özellikle iki fikir veya durum karşılaştırılırken kullanılıyor.
Örnek: Women tend to live longer. Conversely, men are more likely to take risks. (Kadınlar genellikle daha uzun yaşar. Tersine, erkekler daha çok risk alır.)
- Even then: Yine de, buna rağmen
✅“Still” ya da “even so” benzeri olduğunu söyleyebiliriz.
Örnek: He apologized. Even then, I couldn’t forgive him. (Özür diledi. Yine de onu affedemedim.)
- Whereas: …iken, …halbuki
✅Özellikle iki zıt durumu karşılaştırırken kullanabileceğiniz bir ifade. Resmi veya akademik metinlerde karşılaşmanız olası.
Örnek: John loves classical music, whereas his brother prefers rock. (John klasik müziği severken, kardeşi rock müziği tercih eder.)
- Nonetheless: Yine de, buna rağmen
✅”Nevertheless” ile neredeyse aynı anlama ve kullanıma sahip. Beklenmedik bir sonucu vurgulamak için kullanılıyor.
Örnek: The weather was terrible. Nonetheless, they decided to go hiking. (Hava berbattı. Yine de yürüyüşe gitmeye karar verdiler.)
- Despite/In spite of: -e rağmen
✅Her iki ifade de “but”tan daha farklı bir yapıda çünkü sonrasında isim, zamir ya da gerund (fiil+ing) geliyor.
Örnek: Despite the rain, we had a great time. (Yağmura rağmen harika vakit geçirdik.)
Örnek: In spite of his fear, he gave a speech. (Korkusuna rağmen bir konuşma yaptı.)
Sıkça sorulan sorular
İngilizcede “but” hakkında en çok merak edilen sorular ve cevapları!
İngilizcede “but” yerine ne kullanılır?
İngilizcede “but” yerine kullanabileceğiniz “however, on the other hand, still, yet, even so, but for, conversely, though, although” gibi pek çok farklı kelime var.
“But”ın ingilizcesi ne?
“But”ın Türkçedeki karşılığı “ama” ve genellikle iki cümle ya da düşünce arasında zıtlık kurmak için kullanılıyor.
Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenirken kelime hazinesini geliştirmek önemli ancak bir dili en iyi şekilde öğrenmek için o dili yaşamak gerekiyor. Online İngilizce kursu Novakid’de çocuklara tam olarak bu yöntemle İngilizceyi sevdirerek öğretiyoruz.
Siz de hemen aramıza katılın ve konuşma pratiği derslerimizden bir ay ücretsiz faydalanın.
Buna ek olarak aşağıdaki videodan bire bir derslerimizde uyguladığımız yöntemi izleyebilirsiniz:
Çocuğunuzun İngilizceyi yaşayarak öğrenmesi için ücretsiz deneme dersinizi alabilirsiniz!