- Collocation nedir, nasıl öğrenilir?
- İngilizcede collocation türleri ve örnekleri
- Sık sık hatalı kurulan collocation’lar
- İngilizce collocation’lar: Test
- Novakid’le tanışın!
- Collocation, İngilizce’de doğal kabul edilen kelime birlikteliklerini ifade eder; örneğin “make a decision” doğruyken “do a decision” yanlıştır.
- Collocation’lar farklı türlerde sınıflandırılır: sıfat + isim, fiil + isim, isim + isim, zarf + edat gibi.
- Anadili Türkçe olan öğrencilerin sık yaptığı collocation hataları arasında “married with” yerine “married to” ve “go to home” yerine “go home” gibi örnekler yer alır.
İngilizce öğrenirken bazı kelimelerin hep birlikte kullanıldığını fark etmiş olabilirsiniz. Örneğin “make a decision” diyebiliriz ama “do a decision” yanlış olur, veya birinin biriyle evli olduğunu belirtmek için “married with” değil “married to” kalıbını kullanmamız gerekir. İşte bu tür doğal kelime birlikteliklerine collocation (eşdizim) denir. Collocation’lar, İngilizceyi tıpkı ana dili gibi konuşanların kullandığı şekilde öğrenmemizi sağlar.
Bu yazıda, İngilizcede collocation nedir, nasıl kullanılır, hangi türleri vardır, örnekleri nelerdir gibi temel soruları cevaplandıracağız. Anadili Türkçe olanların sık yaptığı collocation hatalarını inceleyip kısa bir quiz ile bilgimizi pekiştireceğiz. Hazırsanız birlikte collocation dünyasını keşfetmeye başlayalım!
Collocation nedir, nasıl öğrenilir?
İngilizcede collocation, iki ya da daha fazla kelimenin birlikte sıkça kullanılmasıyla ortaya çıkan kalıplara denir. Bu kelimeler bir araya geldiklerinde kulağa doğal gelir ama başka kelimelerle yer değiştirdiklerinde anlamlı olsalar da tuhaf hissettirebilirler. Örneğin:
- Örnek: take a shower (duş almak)
- Örnek: heavy rain (şiddetli yağmur)
- Örnek: fast food (hazır yemek)
Bu örneklerdeki kelimeler tesadüfen değil, sık kullanım sayesinde bir araya gelmişlerdir. Anadili İngilizce olan kişiler bu ifadeleri içgüdüsel olarak doğru kullanır. Ancak İngilizce öğrenen biri için bu birliktelikleri öğrenmek zaman ve tekrar gerektirir. Collocation’ları daha rahat öğrenmek için etkili kelime ezberleme yöntemleri ile ilgili içeriğimize göz atın!
Collocation’lar nasıl öğrenilir?
Collocation öğrenmek için kullanabileceğiniz birçok yöntem bulunuyor. Gelin inceleyelim:
- Flaş kartlar hazırlayın: Her kartın bir tarafına kelimeyi (örn. “mistake”), diğer tarafınaysa collocation’ını (örn. “make”) yazın. Günlük tekrarlarla hafızanızı güçlendirin.
- Duyduğunuz collocation’ları not edin: Film izlerken, şarkı dinlerken veya bir öğretmeni dinlerken karşınıza çıkan collocation’ları bir deftere veya dijital notlara kaydedin. Bu ifadeler genellikle bağlam içinde öğrenildiğinde daha kalıcı olur.
- Collocation sözlükleri kullanın: Özellikle Oxford Collocations Dictionary gibi kaynaklar, belirli kelimelerle en sık kullanılan diğer kelimeleri gruplar hâlinde sunar. Bu sözlükler sayesinde bir kelimenin nasıl ve hangi yapılarla birlikte kullanıldığını öğrenebilirsiniz.
- Tematik listelerle çalışın: Konuya göre ayrılmış collocation listeleri (örneğin: seyahat, okul, iş hayatı) odaklanmanızı kolaylaştırır.
- Yazılı ve sözlü pratik yapın: Öğrendiğiniz collocation’ları kullanarak cümle kurmak, hatta bu cümleleri yüksek sesle tekrar etmek öğrendiklerinizi pekiştirir.
- Örnek cümlelerle öğrenin: Kelimeyi tek başına değil, içinde geçtiği doğal bir cümleyle ezberlemek, kullanım şeklini anlamayı kolaylaştırır.
İngilizcede collocation türleri ve örnekleri
İngilizce collocation’ların farklı türleri vardır. En yaygın collocation türlerini şu şekilde sıralayıp örnekler verebiliriz:
Sıfat + isim collocation’ları
Bu türde, bir ismi niteleyen sıfat belirli kelimelerle birlikte kullanılır. Her sıfat her isimle kullanılmaz, bazı sıfatlar belirli isimlerle doğal bir bağ oluşturur. Aşağıdaki örneklerde bunu görebilirsiniz:
- Örnek: strong coffee (sert kahve)
- Örnek: heavy traffic (yoğun trafik)
- Örnek: deep sleep (derin uyku)
- Örnek: high temperature (yüksek sıcaklık)
- Örnek: rich vocabulary (zengin kelime dağarcığı)
Farklı kullanımlar kulağa yapay gelebilir ve anlamayı zorlaştırabilir. Örneğin, “powerful coffee” demek teknik olarak anlaşılır olabilir ama kulağa doğal gelmez. Doğru olan “strong coffee” ifadesidir.
Bu tür collocation’ları öğrenirken:
- Aynı ismi alan farklı sıfatları gruplayarak çalışabilirsiniz.
- Kendi günlük hayatınızla ilgili cümleler kurarak pratik yapmanız akılda kalıcılığı artırır.
Örnek: I need a strong coffee every morning. (Her sabah sert bir kahveye ihtiyacım var.)
Fiil + isim collocation’ları
Bu tür collocation’larda belirli bir fiil, belirli bir isimle birlikte kullanılır. Türkçeye doğrudan çevrildiğinde anlamlı görünse de İngilizce’de “do a decision” veya “make a homework” gibi ifadeler hatalı olur çünkü doğru fiil–isim eşleşmesi doğru kullanılmamıştır.
İşte bazı yaygın fiil + isim collocation’larına örnekler:
- Örnek: make a decision (karar vermek)
- Örnek: do homework (ödev yapmak)
- Örnek: have breakfast (kahvaltı yapmak)
- Örnek: take a break (ara vermek)
- Örnek: catch a bus (otobüse binmek)
Bu yapılardaki fiil-isim eşleşmeleri belirli kurallara değil, sık kullanıma bağlıdır. Bu yüzden yeni bir kelime öğrendiğinizde onu hangi fiille birlikte kullanacağınızı da öğrenmeniz ve biraz ezber yapmamız gerekebilir.
Bu farklar özellikle yazılı anlatımda ve sınavlarda büyük önem taşır. Fiil-isim collocation’ları birçok sınavda sorulur.
Örnek: She made a decision to study abroad. (Yurt dışında eğitim görmeye karar verdi.)
İsim + isim collocation’ları
Bu tür collocation’larda iki isim bir araya gelerek sabit bir anlam oluşturur. Bu türdeki collocation’ları kalıplaşmış isim tamlamaları olarak da düşünebiliriz.
- Örnek: bus stop (otobüs durağı)
- Örnek: language skills (dil becerileri)
- Örnek: job interview (iş görüşmesi)
- Örnek: shopping mall (alışveriş merkezi)
- Örnek: data analysis (veri analizi)
Örnek: I have a job interview tomorrow. (Yarın bir iş görüşmem var.)
İpucu: Bu tür collocation’ları konu başlıklarına göre ayırarak öğrenmek (örneğin eğitim, iş hayatı, alışveriş) işinize yarayabilir.
Zarf + edat (preposition) collocation’ları
İngilizcede bazı zarflar, belirli edatlarla birlikte kullanıldığında doğal ve anlamlı ifadeler oluşturur. Bu tür yapıların yanlış kullanımı anlam bozukluklarına ya da garip ifadeler oluşmasına yol açabilir. Türkçeden çeviri yaparak ilerlemek bu tür collocation’larda her zaman işe yaramayabilir.
Örnek: late for (bir yere geç kalmak)
Örnek: angry with (birine kızgın olmak)
Örnek: afraid of (bir şeyden korkmak)
Örnek: good at (bir konuda iyi olmak)
Örnek: interested in (bir şeye ilgi duymak)
Yanlış eşleşmeler oldukça yaygındır. Örneğin, “interested for music” ifadesi İngilizce’de doğru değildir; doğru olan “interested in music”tir.
Bu tür collocation’lar özellikle “be + zarf + edat” yapısında kullanılır:
Örnek: She is good at drawing. (Resim çizmekte iyidir.)
Örnek: I’m afraid of spiders. (Örümceklerden korkarım.)
Sık sık hatalı kurulan collocation’lar
İngilizcedeki bazı collocation’lar, özellikle anadili Türkçe olan öğrenciler tarafından sık sık yanlış kurulabilir. Bu collocation’lardan bazılarını sıralayıp neden ve nasıl hatalı kurulduklarını açıklayalım.
- married to
Bu collocation yapısı, “… ile evli” anlamına gelir. Bazı konuşmacılar “ile” kelimesini doğrudan çevirip bu collocation’ı “married with” şeklinde kurma hatasını sık yapar.
Örnek: She has been married to John for 15 years. (O, 15 yıldır John ile evli.)
- go home
“Go home” collocation’ı İngilizcede “eve gitmek” demek için kullanılır. Öğrenciler, “go” ile genelde prepositionlar kullanıldığı için “go to home” diyerek hata yapabilirler.
Örnek: I will go home before it gets dark. (Hava kararmadan önce eve gideceğim.)
- listen to music
İngilizcede “müzik dinlemek” demek için bu yapı kullanılır. Anadili Türkçe olan konuşmacılar, preposition olan to’yu unutup “listen music” deme hatasına düşebilir.
Örnek: I like listening to music while I’m cooking. (Yemek yaparken müzik dinlemeyi severim.)
- make a mistake
Bu collocation, İngilizcede “hata yapmak” anlamına gelir. Bazı öğrenciler “yapmak” fiilinin İngilizcesini “do” olarak düşünüp hatalı olarak “do a mistake” diyebilirler.
Örnek: It’s okay to make mistakes if you can learn from them. (Eğer onlardan ders çıkarabilirsen hata yapmak kabul edilebilir.)
- wait for someone/something
Bu collocation, “birini veya bir şeyi beklemek” demek için kullanılır. Tıpkı “listen music” hatasında olduğu gibi burada da öğrenciler Türkçeden ilerleyerek “for” preposition’unu unutabilir.
Örnek: I was waiting for my friend at the park. (Parkta arkadaşımı bekliyordum.)
- turn on/off the lights
“Turn on” ve “turn off” fiilleri anadili Türkçe olan kullanıcılar tarafından sık karıştırılan collocation’larda yer alır. Sırasıyla bu fiiller elektronik cihazları veya ışıkları açmak ya da kapamak anlamına gelir.
Birçok öğrenci, “açmak” ve “kapamak” fiillerini akla ilk gelen şekilde çevirip “open the lights” veya “close the lights” deme hatasına düşebilir.
Aynısı bilgisayar gibi cihazlar için de geçerlidir. “Open the computer” gibi bir cümle, Türkçe konuşan birine doğal gelse de aslında İngilizcede tuhaf duyulur. Doğru collocation, “turn on the computer” şeklindedir.
Bu fiillerde sık sık nesnenin “turn” fiili ile “on” ya da “off” preposition’u arasına geldiğini de görebiliriz. Bu da doğru bir kullanımdır.
Örnek: It’s getting dark. Could you please turn on the lights? (Hava kararıyor. Işığı açabilir misin lütfen?)
Örnek: Turn the device on by pressing the round button. (Yuvarlak düğmeye basarak cihazı açın.)
- in + (yıl)
“… yılında” demek için İngilizcede “in + (yıl)” şeklinde bir collocation kullanılır. Öğrenciler, baştaki preposition’u karıştırıp “at + (yıl)” ya da “on + (yıl)” diyerek hata yapabilirler.
Örnek: He was born in 2010. (2010’da doğdu.)
- on + (gün)
Yukarıdakine benzer bir şekilde, İngilizcede gün içeren zaman zarfları bir collocation olarak “on” edatı ile kurulur. Öğrenciler hatalı bir şekilde “in” veya “at” edatlarını kullanabilirler.
Bu, hem haftanın günleri hem de tam tarih olarak verilen günler için geçerlidir.
Örnek: Let’s meet on Wednesday. (Çarşamba buluşalım.)
Örnek: On July 20, 1969, Neil Armstrong became the first human to step on the Moon. (20 Haziran 1969’da Neil Armstrong, Ay’a adım atan ilk insan oldu.)
- take an exam
İngilizcede “sınava girmek” demek için “take an exam” collocation’ı kullanılır. Bazı öğrenciler Türkçeden doğrudan çeviri yapıp hatalı bir şekilde “enter an exam” diyebilirler.
Örnek: He took the university entrance exam last year. (Geçen yıl üniversite sınavına girdi.)
İngilizce collocation’lar: Test
Bu yazıda öğrendimiz collocation’ları bağlam içinde kullanma becerilerimizi geliştirmek için ufak bir test çözelim:
Novakid’le tanışın!
İngilizcede collocation’lar gibi konular biraz ezber gerektirse de aslında onları öğrenmek hiç de zor değil. Bunun yolu dili bolca konuşup aktif bir biçimde kullanmaktan geçiyor. Novakid’deki İngilizce konuşma gruplarımızda çocuklar dili tam da böyle öğreniyor!
Buna ek olarak bireysel derslerimizdeki bol eğlence ve oyunlar sayesinde çocuklar dili benimsiyor. Bunu nasıl yaptığımızı aşağıdaki videodan öğrenebilrisiniz:
Çocuğunuzun online İngilizce derslerimizde dili yaşayarak öğrenmesini siz de isterseniz hemen aramıza katılın!