Türkçeye alışan kişilerin anadili İngilizceymiş gibi konuşmasının yolları nelerdir?
- Dinleme becerinizi geliştirin
- İngilizcede en sık yapılan hatalar
- Anadili Türkçe olanlar İngilizce öğrenirken neden hata yapar?
- Sıkça sorulan sorular
- Novakid’le tanışın!
- Akıcı İngilizce konuşabilmek için sadece dilbilgisi kurallarını ezberlemek yeterli değildir; dinleme becerisini geliştirmek de büyük önem taşır.
- İngilizce dizi, film, müzik ve podcast’ler ile yapılan aktif dinleme pratiği ile telaffuzunuzu ve günlük İngilizce ifadeleri etkili bir biçimde öğrenebilirsiniz.
- Türkçe ve İngilizce arasındaki dil yapısı farkları “Türkçe düşünme” ve “be” fiilini yanlış kullanma gibi yaygın hatalara yol açabilir.
- “Yanlış yapma” korkusu, akıcı İngilizce konuşmanın önündeki en büyük psikolojik engellerden biridir.
- Akıcılığı artırmak için kelime dağarcığını bağlam içinde öğrenmek ve pasif öğrenme yerine aktif kullanıma odaklanmak gereklidir.
Birçoğumuzun İngilizce öğrenmeye başlarken hayalini kurduğu şey bir gün tıpkı bir Amerikalı ya da İngiliz gibi konuşabilmek. Düzgün telaffuz, akıcı cümleler, zengi kelime hazinesi… Bu şekilde İngilizce konuşabilmek dil öğrenen herkesin hayali. Fakat gerçekçi olmak gerekirse sadece dilbilgisi kurallarını öğrenerek ya da birkaç kelime ezberleyerek bu hedefe ulaşmak neredeyse imkânsız. Ana dil seviyesinde akıcı İngilizce konuşmak; sabır, pratik ve doğru yöntemlerle mümkün. Peki bu doğru yöntemler neler, diye sorduğunuzu duyar gibiyiz.
İşte bu yazıda, İngilizceyi ana dili gibi konuşmak isteyen herkesin uygulayabileceği etkili stratejileri detaylıca ele alacağız. O zaman gelin dil becerimizi bir üst boyuta taşıyalım!
Dinleme becerinizi geliştirin
Dilbilgisini yalayıp yuttunuz ama hala akıcı biçimde İngilizce konuşamıyor musunuz? Bunun sebebi anadil seviyesinde İngilizce konuşmanın anahtarının “listening” yani dinleme becerisi olması!
Hiç dikkat ettiniz mi? Bebekler konuşmaya başlamadan önce aylarca sadece dinlerler. Çünkü beyin, dili önce seslerle tanır sonra anlamlandırır. Ancak bu İngilizce bir video izleyip anında akıcı İngilizce konuşacağınız anlamına gelmez. O halde birkaç etkili dinleme yöntemini öğrenelim.
İngilizce film, dizi veya video izlemek
Bu tavsiyeyi şimdiye kadar bin defa duymuşuzdur. Ancak bu yöntemin bu kadar konuşulmasının bir sebebi var. Çünkü gerçekten işe yarıyor!
Öncelikle yabancı dilde bir film, dizi veya video izlerken odağınız izlediğiniz içerikte olmalı. Arkaya ses olsun diye İngilizce bir video açıp dilinizin gelişmesini beklemek olmaz. Gözleriniz izlediğiniz içerikte, kulağınız ise vurgularda olmalı. Bu sayede bir Amerikalının şaşırırken kullandığı kelimeleri, üzgünken yaptığı tonlamayı daha iyi pekiştirirsiniz.
Ayrıca altyazılı içerikler tüketirken anlamadığınız bir kelime veya cümle ile karşılaştığınızda videoyu durdurarak anlamadığınız o kısmın üzerinden geçebilirsiniz. Bu sayede kelime dağarcınızı da geliştirirsiniz. Fakat yabancı dizi ve film alanında yeniyseniz günlük dile daha yakın ve basit konulu içerikler tercih etmeniz daha iyi olacaktır.
İngilizce müzikler dinlemek
İngilizce öğrenirken kitaplara gömülmek de güzeldir ama dürüst olalım, bir şarkının nakaratını bağıra bağıra söylemek dilbilgisi alıştırmalarından çok daha eğlenceli değil mi?
Müzikal hafıza teknikleri, sözcüklerin konuşularak öğrenilmesine kıyasla çocuklarda sözel hafızayı geliştirmede daha etkilidir. 9-11 yaş aralığındaki tipik gelişim gösteren çocuklarla yapılan bir çalışmada, şarkı şeklinde dinletilen sözcükleri öğrenenler, konuşma şeklinde dinleyenlere göre hatırlama testlerinde yaklaşık %20 daha fazla sözcük hatırlamıştır.
Kısacası, İngilizceyi anadiliniz gibi konuşabilmek için müziğin sesini biraz daha açın. Bir bakmışsınız “listening practice” dediğiniz şey arka planda Rihanna eşliğinde akıyor gidiyor!
İngilizce podcast dinlemek
Podcast dinlemek, İngilizce dinleme pratiği yapmanın “en basit ama etkili” yöntemlerinden biridir. Neden mi? Çünkü bir podcast kulağınıza; sürekli doğal aksan, gerçek konuşma hızı ve günlük ifadeler fısıldar. Yani bir nevi cebinizde 7/24 çalışan mini bir İngilizce öğretmeni var, hem de ödev istemiyor!
Podcast dinleyerek anadil seviyesinde İngilizce konuşabilmeyi hedefliyorsak her zaman aktif dinleyici konumunda olmaya çalışmalıyız. Aktif dinleyici olabilmek için cümleleri duyduğunuz anda tekrarlayabilir, bilmediğiniz kelimeleri not alabilir, sorulan sorulara kendi kelimelerinizle anlık cevaplar verebilirsiniz.
İngilizcede en sık yapılan hatalar
İngilizce konuşurken hata yapmak kaçınılmazdır. Hatalar, öğrenme sürecinin doğal bir parçasıdır. Ancak anadili Türkçe olanlar için bazı hatalar neredeyse “klasikleşmiş” durumda.
Bunun sebebi yalnızca yeterince pratik yapmamak değil, aynı zamanda Türkçe ve İngilizce arasındaki dil yapısı farklarıdır. Dilbilimsel olarak Türkçe eklemeli bir dil iken İngilizce, analitik yapıdadır. Yani kelime sırası, cümledeki kelimelerin kendi aralarındaki bağdan daha önemlidir. Bu da akıcı İngilizce konuşmanızın önündeki engellerden biri olabilir. Fakat bu engelleri görüp yolumuzdan geri döneceğimiz anlamına gelmemeli!
Aşağıda İngilizce konuşurken sıkça yapılan hataları derledik, haydi gelin öğrenelim.
Türkçe düşünme eğilimi
İngilizce konuşurken en sık yapılan hata da Türkçe ve İngilizce arasındaki dilsel farkları gözetmeden Türkçe düşünerek İngilizce cümle kurmaya çalışmak. Eğer anadil seviyesinde İngilizce konuşabilmek istiyorsak artık Türkçe düşünmeyi bırakmamız gerekiyor. Kulağa zor geliyor biliyoruz fakat pratikle halledilemeyecek ne var ki?
Örneğin “Ben onu dün gördüm” cümlesini İngilizceye “I yesterday saw him” şeklinde aktarmak yerine “ I saw him yesterday.” veya “Yesterday, I saw him.” şeklinde, İngilizcenin kelime sırasına dikkat ederek söylememiz gerekir.
Yanlış bir kelime sırası kullansa bile karşı taraf çoğu zaman ne demek istediğimizi anlayabilir fakat bu durumda akıcılık hissini yakalayamamış oluruz. İngilizceyi anadilimiz gibi konuşabilmek de tam bu kaybedilen akıcılık hissini geri kazanmak ile ilgili.
“Be” fiili kullanımı
Bir başka sorun “be” fiilinin kullanımıdır. Türkçede cümlede “olmak” fiili çoğu zaman gizlidir. “Ben mutluyum” derken ayrı bir “olmak” kelimesi söylemeyiz, ekle ifade ederiz. İngilizcede ise “I am happy” şeklinde söylememiz gerekir. Yani “am” fiili olmazsa cümle eksik olur. Bu yüzden pek çok kişi “I happy” diyerek farkında olmadan “be” fiilini atlar.
Telaffuz sorunu
Türkçedeki ses uyumu ve telaffuz alışkanlıkları da İngilizce konuşmada zorluk çıkarır. Örneğin “th” sesi Türkçede yoktur, bu yüzden “think” gibi “th” sesi içeren kelimeler genellikle yanlış telaffuz edilir.
Beynimiz, anadilimizde var olmayan sesleri tanımakta daha yavaş çalışır. Yani yeni bir sesin doğru telaffuz edilebilmesi için birçok kez duyulması gerekebilir. Bu nedenle “th” sesini doğru söyleyebilmek bol bol dinlemek ve pratik yapmak şart.
Telaffuz sorununu çözüp daha akıcı olabilmek için kullanabileceğiniz yöntemlerden biri gölgeleme, yani “shadowing” tekniği. İngilizce dizi veya film izlerken konuşan kişinin söylediklerini o konuşurken doğrudan taklit etmeye çalışın. Böylece İngilizcenin telaffuz ve tonlamasına daha çok aşina olabilirsiniz.
Anadili Türkçe olanlar İngilizce öğrenirken neden hata yapar?
Anadili Türkçe olan kişiler olarak dilin yapısından, eğitim alışkanlıklarımızdan ve konuşma psikolojisinden kaynaklanan bazı ortak zorluklarımız var. Bu zorlukları aşabilirsek anadil seviyesinde İngilizce konuşmak tam bir çocuk oyuncağı. Gelin, bu hataların nedenlerini adım adım inceleyelim ki onları nasıl aşabileceğimizi bilelim!
“Yanlış yaptım!” korkusu
Belki de en büyük engel bu “Ya yanlış söylersem?” kaygısı. Bu kaygı beynimizi adeta kilitler. Aslında bu sadece bizim yaşadığımız bir şey değil, yabancı dil kaygısı (foreign language anxiety) olarak bilinen bilimsel bir durum.
Hatalarımızın bizleri aşağıya çeken yükler olduğunu düşünmek yerine, kendimizi geliştirmeye alan açan harika fırsatlar olduğunu görebilmeye başlamalıyız.
Kötü çalışma alışkanlıkları
Birçok Türk öğrenci, İngilizce öğrenmeyi sadece sınavlara hazırlık olarak görür. Yıllarca “test çöz–kelime ezberle” döngüsünde kalmak, dili gerçek hayatta kullanma fırsatını kısıtlar. Hepimiz sınavda çıkabilir diye verilen o kelime listelerini hatırlıyoruzdur. Oysa İngilizce kelime ezberlemek bu kadar tekdüze olmak zorunda değil.
Örneğin flash kartlar hazırlayabilir, seviyenize uygun İngilizce hikayeler okurken bilmediğiniz kelimeleri not alabilir, yeni öğrendiğiniz kelimeyi günlük hayatta işlevsel bir cümle içerisinde kullanabilir ve böylece kelime ezberlemeyi eğlenceli hale getirebilirsiniz.
Kelime dağarcığının sınırlı olması
Kelime bilmeden konuşmak, malzemesiz yemek yapmaya benzer. Bizler genellikle sınav odaklı listelerle kelime öğrenmeye alışırız, bu yüzden günlük konuşma için gerekli “small talk” kelimelerini öğrenmeyi gözardı ederiz. Örneğin “invoice” kelimesini bilen biri “receipt” kelimesini bilmediği için markette zorlanabilir.
Ayrıca kelime dağarcığını yalnızca ezberle değil, bağlam içinde öğrenmek konuşma hatalarını büyük ölçüde azaltır. Bu sebeple akıcı İngilizce konuşmak için bolca dinleme pratiği yapmalıyız.
Mükemmel olmaya çalışmak
Bir başka sık görülen durum: Cümle mükemmel olsun diye konuşmaya başlamadan önce kafada tasarlamak.
Bazen 5 saniyelik düşünme süresi bile konuşmanın doğal akışını bozabiliyor. Bir de bu cümleyi önce kafa mükemmel bir Türkçe ile tasarlayıp İngilizce çevirme zahmetine giriyoruz. Böylece hem kafamız hem de cümlelerimiz tam bir çorba oluyor.
Bu sebeple mükemmel olmaya çalışmadan, hata yapmayı göz önüne alarak biraz daha akıcı bir şekilde konuşmak işin sonunda daha rahat iletişim kurmamızı sağlayabilir. Nihayetinde önemli olan anlaşabilmek.
Sıkça sorulan sorular
Sizler için anadil seviyesinde İngilizce hakkında akla en çok takılan soruları ve cevaplarını derledik!
Akıcı İngilizce konuşabilmek için ne yapmak gerek?
Akıcı İngilizce konuşmak için her gün düzenli pratik yapmak, bolca dinlemek ve öğrenilen kelimeleri gerçek konuşmalarda kullanmak gerekir.
İngilizce anadil gibi nasıl konuşulur?
İngilizceyi anadil gibi konuşmak için dilin içine mümkün olduğunca çok girmek gerekir; yabancı içerikler izlemek, İngilizce düşünmek ve farklı aksanlara alışmak büyük fark yaratır. Ayrıca telaffuz ve tonlama çalışmaları da önemlidir.
Anadili Türkçe olan biri hangi dilleri daha kolay öğrenir?
Anadili Türkçe olan biri dil yapısı benzer olan Azerice, Özbekçe, Kazakça gibi Türk dillerini daha kolay öğrenir. Ayrıca dil yapısı açısından benzer olan Japonca ve Korece de daha hızlı kavranabilir.
Anadil gibi İngilizce konuşabilmek ne kadar sürer?
İngilizceyi anadil gibi konuşmak kişiden kişiye değişir; yoğun pratikle 2-3 yılda yüksek seviyeye ulaşmak mümkün. Ancak kelime dağarcığını ve akıcılığı tam yerleştirmek için 5 yıla kadar sürebilir.
Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenme serüveninin zorluğu kişiden kişiye değişir. Fakat İngilizce öğrenirken yanınızda alanında uzman birinin bulunması ve sizi her adımda desteklemesi bu serüveni oldukça kolay bir hale getirebilir. Çocuklar için İngilizce kursu Novakid’de çocuklara İngilizceyi uzman gözetiminde öğrenebilecekleri hem eğitici hem de eğlenceli bir ortam sunuyoruz. Hemen şimdi aramıza katılabilirsiniz.