İngilizce future tenses konu anlatımımızla gelecekten bahsetmenin farklı yollarını öğrenelim!

İngilizcede future tense’ten bahsettiğimizde akla gelen ilk yapılardan biri future simple tense. Bunun sebebi hem bu yapıyı günlük hayatta çok sık duyabilmemiz, hem de tıpkı ismindeki “simple” kelimesi gibi basit olması.

Future simple yapısı, İngilizcede “will” yardımcı fiili ile kurduğumuz future tense türüne deniyor. “will” kelimesinin hemen ardından fiilin kökünü getirerek bu yapıyı oluşturabiliyoruz. Eğer cümle olumsuzsa da sadece “will” dedikten sonra “not” getiriyoruz.

Bu yapıdaki “will” fiilini kesme işareti (apostrophe) kullanarak “[özne]’ll” veya “[özne] won’t” şeklinde kısaltabildiğimizi de unutmayalım.

Örnek: I’ll do that tomorrow. (Onu yarın yapacağım.)

İngilizcedeki bu gelecek zaman yapısının kullanıldığı başlıca yerlerden simple future tense örnek cümlelerine de yer vererek bahsedelim:

• Konuşma anında verilen kararlardan bahsederken

Örnek: The phone is ringing. I’ll answer it. (Telefon çalıyor. Ben bakarım.)

Örnek: It’s very hot in here. I will open the window. (Burası çok sıcak. Pencereyi açacağım.)

Örnek: Wait, you dropped your wallet! I will pick it up for you. (Bekle, cüzdanını düşürdün! Senin için alacağım.)

Örnek: I think I’ll order a pizza tonight. (Sanırım bu gece pizza söyleyeceğim.)

• Somut kanıta dayalı olmayan, kişisel görüşe dayanan tahminlerden bahsederken

Örnek: I think people will live on Mars in the future. (Bence insanlar gelecekte Mars’ta yaşayacak.)

Örnek: Don’t worry, she will probably like your gift. (Endişelenme, muhtemelen hediyeni beğenecektir.)

Örnek: You’ll do great in the competition. (Yarışmada harika iş çıkaracaksın.)

Örnek: You can call him, but he probably won’t pick up the phone. (Onu arayabilirsin ama muhtemelen telefonu açmaz.)

• Teklif yaparken, söz verirken, istekte veya uyarıda bulunurken

Örnek: I promise I won’t tell anyone your secret. (Söz veriyorum, sırrını kimseye söylemeyeceğim.)

Örnek: I will help you with your homework if you are tired. (Eğer yorgunsan ödevine yardım ederim/edeceğim.)

Örnek: Will you pass me the salt? (Tuzu uzatır mısın?)

Örnek: If you don’t stop making noise, I will call the police. (Gürültü yapmayı kesmezsen polisi arayacağım.)

• Gelecekte kesinlikle gerçekleşecek olaylar/doğru olacak bilgiler

Örnek: The sun will rise at 6:30 AM tomorrow. (Güneş yarın sabah 6:30’da doğacak.)

Örnek: I will be 30 years old next month. (Gelecek ay 30 yaşında olacağım.)

Örnek: You will be welcomed by our representatives. (Temsilcilerimiz tarafından karşılanacaksınız.)

Örnek: The alarm will go off in 5 minutes. (Alarm 5 dakika sonra çalacak.)

Eğer bu tense yapısı hakkında biraz daha pratik yapmak isterseniz simple future tense alıştırmaları içeriğimize göz atmayı unutmayın!

Future tense yapılarından bir diğeri de future continuous. Bu yapıyı gelecekte belirli bir zamanda devam edecek olan eylemlerden ya da durumlardan bahsederken kullanıyoruz.

Future continuous yapısını kurmak da oldukça basit. “will be + (fiilin -ing hali)” formülünü izleyerek bu yapıyı cümlelerimizde kullanabiliriz.

Future continuous içeren İngilizce gelecek zaman cümleleriyle birlikte bu yapının kullanıldığı başlıca durumları da tanıyalım:

• Gelecekte devam etmekte olan durumlar ve olaylardan bahsederken

Örnek: Around this time tomorrow, I’ll be flying to İstanbul. (Yarın bu saatlerde İstanbul’a uçuyor olacağım.)

Örnek: Don’t call me at 8 PM. I will be watching my favorite TV show. (Beni akşam 8’de arama. En sevdiğim diziyi izliyor olacağım.)

Örnek: At midnight, everyone will be sleeping. (Gece yarısında herkes uyuyor olacak.)

Örnek: At 9 in the morning, she’ll be taking her language exam. (Sabah 9’da dil sınavına giriyor olacak.)

• İnsanların planları hakkında kibarca soru sorarken

Örnek: Will you be joining us for dinner? (Bizimle akşam yemeğine katılacak mısın?)

Örnek: Will you be using the car tonight? (Arabayı bu akşam kullanacak mısın?)

Örnek: Will you be attending the meeting tomorrow morning? (Yarın sabahki toplantıya katılacak mısın?)

• Gerçekleşmesi beklenen planlardan ya da rutin eylemlerden bahsederken

Örnek: I’ll be staying with my cousins next week. (Gelecek hafta kuzenlerimde kalıyor olacağım.)

Örnek: She’ll be working late again on Friday. (Cuma günü yine geç çalışıyor olacak.)

Örnek: I will be seeing the doctor tomorrow. (Yarın doktora gideceğim.)

İngilizcede “will have + fiilin 3. hali (past participle)” formülünü izleyerek kurduğumuz future tense yapısına future perfect adını veriyoruz. 

Bu future tense yapısı, gelecekte belli bir noktada tamamlanmış olacak bir eylemden ya da durumdan bahsederken kullanılıyor. Yani gelecekteki bir zamandan önce bir şey yaşanıp bitmiş olacaksa future perfect tense kullanıyoruz.

Future perfect tense yapısının mantığını Türkçede “olmuş olacak”, “gerçekleşmiş olacak” şeklinde düşünürsek biraz daha kolay anlayabiliriz.

Biraz daha pratik bir şekilde açıklamak için future perfect tense içeren İngilizce gelecek zaman cümlelerine örnekler verelim:

Örnek: By next Monday, I will have finished the project. (Gelecek pazartesiye kadar projeyi bitirmiş olacağım.)

Örnek: She will have graduated by the time you return. (Sen dönene kadar o mezun olmuş olacak.)

Örnek: I will have read 50 books by the end of this year. (Bu yılın sonuna kadar 50 kitap okumuş olacağım.)

Örnek: We will have cleaned the whole house by 5 o’clock. (Saat 5’e kadar bütün evi temizlemiş olacağız.)

Fark edebileceğiniz üzere “by” kelimesi bu future tense yapısında sıkça kullanılıyor. Bahsettiğimiz eylemin veya durumun neyden önce gerçekleşmiş olacağını “by” ile belirtebiliyoruz.

“Will have been + (fiilin -ing hali)” ile oluşturulan future perfect continuous, diğerlerine kıyasla biraz daha nadir bir future tense yapısı. 

Bu yapıda tıpkı future perfect’te olduğu gibi gelecekte bir vakitten önce gerçekleşen eylemler ve durumlardan bahsediyoruz. Ancak bu defa bahsettiğimiz durum ya da eylem, bir süre boyunca devam etmiş oluyor.

Bu tense yapısını içeren future tense örnek cümleleriyle mantığı biraz daha oturtabiliriz:

Örnek: By noon, they will have been driving for five hours. (Öğlene kadar beş saattir araba sürüyor olacaklar.)

Örnek: Next month, I will have been working here for two years. (Gelecek ay burada iki yıldır çalışıyor olacağım.)

Örnek: When the marathon finishes, he will have been running for four hours. (Maraton bittiğinde dört saattir koşuyor olacak.)

Örnek: By next year, I will have been learning English for five years. (Gelecek sene itibarıyla, beş yıldır İngilizce öğreniyor olacağım.)

İngilizce gelecek zamandan bahsetmek için kullanılan başlıca future tense yapıları bunlardı. Ancak gelecekten bahsetmenin bunlardan farklı birkaç yolu daha var, üstelik gayet de yaygınlar! Şimdi de bu alternatif yolları açıklayalım.

Be going to

Hepimizin daha önce duymuş olduğu “be going to” yapısı, İngilizcede gelecekten bahsederken en çok kullanılan kalıplardan biri. Bu yapıyı “am/is/are + going to + fiilin kökü” şeklinde oluşturuyoruz.

İngilizce gelecek zamandan bahsederken “be going to” yapısının iki ana kullanım alanı var. Bunları be going to ile ilgili cümlelerle gösterelim:

• Planlardan ve niyetlerden bahsetmek

Örnek: I’m going to start a new hobby this year. (Bu yıl yeni bir hobiye başlayacağım.)

Örnek: We are going to buy a new car next month. (Gelecek ay yeni bir araba alacağız.)

Örnek: I am going to bake a cake tonight. (Bu akşam kek yapacağım.)

• Somut kanıta dayalı öngörülerden bahsetmek

Örnek: Look at those clouds! It’s going to rain. (Şu bulutlara bak! Yağmur yağacak.)

Örnek: He’s going to drop the tray if he’s not careful. (Dikkat etmezse tepsiyi düşürecek.)

Örnek: Watch out! That ladder is shaking, you are going to fall! (Dikkat et! Merdiven sallanıyor, düşeceksin!)

Ortak kullanım alanlarından dolayı “will” ve “be going to” birbiriyle sık sık karıştırılıyor. Eğer bu konu sizin de kafanızı karıştırıyorsa “going to” ve “will” farkı hakkındaki yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Present continuous

Normalde “şimdiki zaman” olarak bilinen present continuous yapısı, tıpkı Türkçede olduğu gibi İngilizce gelecek zaman cümlelerinde de kullanılabiliyor. Günlük konuşmada planlardan bahsederken bunu sıkça görebiliriz.

Örnek: I’m meeting my friend at 6. (Saat 6’da arkadaşımla buluşuyorum.)

Örnek: She’s flying to London next week. (Gelecek hafta Londra’ya uçuyor.)

Örnek: What are you doing this weekend? (Bu hafta sonu ne yapıyorsun?)

Present simple

Son olarak, normalde geniş zamanın karşılığı olan present simple tense, tarihi ya da saati tam olarak belli olan plan ve programlardan bahsedilen İngilizce gelecek zaman cümlelerinde yer alabiliyor.

Örnek: The train leaves at 7:00 PM tonight. (Tren bu akşam 7:00’de kalkıyor.)

Örnek: The new school term starts on Monday. (Yeni okul dönemi pazartesi günü başlıyor.)

Örnek: What time does the concert start? (Konser saat kaçta başlar/başlıyor?)

Yazımız boyunca bahsettiğimiz, İngilizce gelecek zamandan bahsetmemizi mümkün kılan yapıları aşağıdaki tabloda özetledik:

Şimdi de kısa bir testle İngilizce gelecek zaman yapıları hakkında öğrendiklerimizi pekiştirelim!

İngilizce tense yapıları en başta çok fazla ezber gerektiren bir konu gibi görünse de onlardan korkmaya hiç de gerek yok. Dili Novakid’deki online İngilizce derslerimizde olduğu gibi eğlenerek öğrenince hiçbir dilbilgisi konusu çocuklara zor gelmiyor!

Aşağıdaki videoyu izleyerek İngilizce öğrenimini çocuklar için nasıl tıpkı bir oyun gibi gerçekleştirdiğimizi öğrenebilirsiniz: