İngilizcede “evet” demek için kullanabileceğiniz 28 farklı ifade!

Hiç vakit kaybetmeden İngilizcede “evet” demenin yollarına basit bir giriş yapalım. Aşağıdaki ifadeler, arkadaş ortamlarında, yani daha samimi diyaloglarda kullanabileceğiniz “evet” deme yöntemleri.

• Yes: Elbette, İngilizcede “evet” deyince akla ilk gelen kelime “yes”. Bu kelimeyi aslında herhangi bir yerde kullanmanız mümkün çünkü “evet” demenin en temel ve basit yöntemi.

Örnek: Yes, I’d love to join you for dinner. (Evet, seninle akşam yemeğine katılmayı çok isterim.)

• Yeah: Bu kelime, aynı anlama gelse de çok daha samimi bir tona sahip.

Örnek: Yeah, I know what you mean. (Evet, ne demek istediğini biliyorum.)

• Yep: Resmiyetten uzak, daha samimi ortamlarda kullanabileceğiniz başka bir alternatif.

Örnek: Yep, I’ll be there on time. (Aynen, zamanında orada olacağım.)

• Sure: Bu kelime “tabii” ya da “elbette” gibi anlamlara geliyor. Hem resmi ortamlarda hem de samimi ortamlarda kullanabilirsiniz.

Örnek: Sure, I can help you with that. (Tabii, sana bu konuda yardımcı olabilirim.)

• I do (evet): Eğer karşınızdaki kimse size “do” yardımcı fiiliyle bir soru sorduysa ona “I do” diyerek cevap verirseniz “evet” demiş olursunuz. Kullanılan yardımcı fiile bağlı olarak “I can”, “I will” ya da “I did” gibi cevaplar vermek de mümkün.

Örnek: A: Do you like playing football? (Futbol oynamayı seviyor musun?)

B: I do. (Evet, seviyorum.)

Resmi bir toplantıda, iş yazışmalarında, meslek hayatında ya da kibar bir şekilde onay vermek istediğinizde “yes” tek başına yeterli olmayabilir. Böyle durumlar için tercih edebileceğiniz ifadeler:

• Certainly (kesinlikle): Kibar ve kesinlik belirten bir onay kelimesi.

Örnek: Certainly, I’ll send you the report by tomorrow. (Kesinlikle, raporu yarına kadar göndereceğim.)

• Absolutely (kesinlikle / elbette): Güçlü ve net bir onay ifadesi.

Örnek: Absolutely, I agree with your point. (Kesinlikle, fikrine katılıyorum.)

• Of course (elbette): Hem resmi hem de kibar bir onay için uygun bir kalıp ifade.

Örnek: Of course, I’ll attend the meeting. (Elbette, toplantıya katılacağım.)

• You’re right (haklısın): Karşınızdakine “evet” demek için bu tarz onaylama ifadelerini de kullanabilirsiniz. Buna alternatif olarak “correct”, “true” ya da “you’re correct” gibi cümlelerden de faydalanabilirsiniz.

Örnek: You’re right, we need to check the documents once again. (Haklısın, dökümanları tekrar kontrol etmemiz gerekiyor.)

• Indeed (elbette / gerçekten öyle): Daha ciddi ve resmi konuşmalarda kullanabileceğiniz bir kelime.

Örnek: Indeed, that is an excellent idea. (Elbette, bu harika bir fikir.)

• Affirmative (olumlu / onaylıyorum): Daha çok askerlik gibi resmi bağlamlarda kullanılan bir kelime.

Örnek: Affirmative, we have completed the task. (Olumlu, görevi tamamladık.)

• Without a doubt (şüphesiz): Emin olduğunuzu ve şüphenizin olmadığını belirten net bir ifade.

Örnek: Without a doubt, this is the best solution. (Şüphesiz, bu en iyi çözüm.)

• Most certainly (kesinlikle): “Certainly” ifadesinin kulağa daha güçlü gelen versiyonu.

Örnek: Most certainly, I will support your decision. (Kesinlikle, kararını destekleyeceğim.)

• By all means (elbette / tabii ki): Karşı tarafa izin veya onay veren kibar bir söz.

Örnek: By all means, you may use my office. (Elbette, ofisimi kullanabilirsiniz.)

• Definitely (kesinlikle): Hem günlük hem resmi dilde onay vermek için uygun olan bir sözcük.

Örnek: Definitely, I will join the conference. (Kesinlikle, konferansa katılacağım.)

• Precisely (kesinlikle / tam olarak): Özellikle akademik veya resmî tartışmalarda tercih edilen bir kalıp ifade.

Örnek: Precisely, that’s what I was trying to explain. (Kesinlikle, anlatmaya çalıştığım şey buydu.)

• Positive (olumlu / onaylıyorum): Onay belirten bir diğer resmi ifade.

Örnek: Positive, the project will succeed. (Onaylıyorum, proje başarılı olacak.)

• I agree (katılıyorum): Doğrudan “evet” demek yerine aynı görüşte olduğunuzu belirtebileceğiniz bir diğer söz.

Örnek: I agree, this blue dress doesn’t suit me. (Katılıyorum, bu mavi elbise bana yakışmadı.)

Son olarak, İngilizcede “evet” demek istediğiniz zaman kullanabileceğiniz daha basit, sıcakkanlı ve samimi ifadelere yazının bu kısmından göz atabilirsiniz.

• Yup (evet): Oldukça samimi ve basit bir “evet” deme yöntemi.

Örnek: Yup, that’s my favorite song. (Evet, bu benim en sevdiğim şarkı.)

• Uh-huh (hı-hı): Onaylama amacıyla kullanılan bir seslenme şekli.

Örnek: Uh-huh, I agree with you. (Hı-hı, sana katılıyorum.)

• You bet (hayhay, emin olabilirsin, tabii): Karşınızdakini güven veren bir biçimde onaylamak isterseniz bu iddialı ifadeyi kullanabilirsiniz. 

Örnek: You bet! I’m going to prepare dinner in an hour. (Elbette, bir saat içinde akşam yemeği hazırlayacağım.)

• Okay / Ok (tamam / olur): Bu kelime “tamam” anlamına gelse de “evet” demek için de kullanabilirsiniz.

Örnek: Okay, I’ll call you later. (Tamam, seni sonra arayacağım.)

• Right on (tamamdır): Onayladığınızı belirtmenin samimi bir yolu.

Örnek: Right on, we’re meeting at 3 PM tomorrow. (Tamamdır, yarın saat akşam 3’te buluşuyoruz.)

• Sounds good (kulağa iyi geliyor): Karşınızdaki kimse bir konuda fikrini belirtirse onu onaylarken fikri de oldukça beğendiğinizi göstermek amacıyla kullanabileceğiniz bir cümle.

Örnek: Sounds good, I’m in! (Kulağa iyi geliyor, ben varım!)

• Alright  (tamam / olur): “Tamam” anlamını taşıyan başka bir onaylama ifadesi.

Örnek: Alright, let’s do it. (Tamam, hadi yapalım.)

• Totally  (kesinlikle / aynen): Kesinlik belirten hem resmi hem de samimi bir kelime.

Örnek: Totally, that was amazing! (Kesinlikle, bu harikaydı!)

• For sure (kesinlikle / elbette): Kesinlik belirten başka bir onaylama yöntemi.

Örnek: For sure, I can help you with your homework. (Tabii ki de ödevinde sana yardım edebilirim.)

• Sure thing (kesinlikle): Bu ifadeyi de net bir şekilde karşınızdaki insanı onaylamak için kullanabilirsiniz.

Örnek: Sure thing, we can buy that dress for your prom (Tabii, bu elbiseyi balon için alabiliriz.)

Şimdi, yazımızı sonlandırmadan önce yeni öğrendiğiniz ifadelerin bir diyalogda nasıl kullanabileceğini buradan görebilir ve öğrendiklerinizi pekiştirebilirsiniz.

• A: Are you coming to the party tonight?  (A: Bu gece partiye geliyor musun?)
  B: Yeah, I wouldn’t miss it! (B: Evet, kesinlikle kaçırmam!)
  

• A: Can you help me with my homework?  (A: Ödevime yardım edebilir misin? )
  B: Sure, let’s do it together. (B: Tabii, hadi beraber yapalım.)
  

• A: Did you like the movie? (A: Filmi beğendin mi?)
  B: Yep, it was amazing! (B: Evet, harikaydı!)

• A: Are you prepared for the presentation tomorrow? (A: Yarınki sunuma hazır mısın?)
  B: Most certainly, I’ve practiced it twice. (B: Kesinlikle, iki kez çalıştım.)

• A: Can we rely on your report? (A: Raporunuza güvenebilir miyiz?)
  B: Without a doubt, all data is verified. (B: Şüphesiz, tüm veriler doğrulandı.)

• A: Will you approve this proposal? (A: Bu öneriyi onaylayacak mısınız?)
  B: By all means, it meets all requirements. (B: Elbette, tüm gereklilikleri karşılıyor.)

• A: Should we move forward with the plan? (A: Planı uygulamaya geçmeli miyiz?)
  B: Absolutely, it’s the best course of action. (B: Kesinlikle, en iyi yol bu.)

• A: Are you attending the international conference? (A: Uluslararası konferansa katılacak mısınız?)
  B: Certainly, I’ve already booked my flight. (B: Kesinlikle, uçuşumu şimdiden ayarladım.)

Gördüğünüz üzere, İngilizcede “evet” demenin sadece tek bir yolu yok. “Peki, bu kadar çok kelimeyi bilmek ne işimize yarayacak?” diye soruyor olabilirsiniz.

Farklı durumlara uygun onay ifadelerini bilmek, konuşmanızı çok daha doğal ve akıcı hale getirir. Resmi bir toplantıda, iş yazışmalarında, arkadaş sohbetlerinde ya da mesajlaşmalarda doğru ifadeyi seçmek, hem kendinizi doğru ifade etmenizi sağlar hem de karşınızdaki kişiyle iletişimi güçlendirir.

Siz de bu ifadeleri günlük yaşamınıza dahil ederek pratik yaparsanız, “yes” dışında birçok farklı yolu kullanmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz. Böylece İngilizce konuşurken kendinizi daha akıcı ve özgüvenli hissedebilirsiniz ve konuşmalarınız daha samimi, etkili ve profesyonel bir tona sahip olur.

Başka örnekler vermek gerekirse, arkadaş ortamında “Yeah” ya da “Totally” gibi daha samimi ifadeler kullanmak, iletişime daha da samimiyet katar. Benzer şekilde iş ortamında ya da resmi yazışmalarda ise “Certainly”, “Absolutely” veya “Indeed” gibi daha ciddi ifadeleri tercih edebileceğinizi de artık biliyorsunuz. Böylece hem durumun resmiyetine uygun davranmış olursunuz hem de karşınızdaki kişiye saygı göstermiş olursunuz.

İngilizce öğrenmenin en eğlenceli yollarından biri Novakid’de sunduğumuz online İngilizce dersleri. Siz de Novakid’in bire bir dersleriyle çocuğunuzun İngilizceyi kurallardan uzak bir şekilde, eğlenerek ve konuşarak öğrenmesi için ücretsiz deneme dersinizi alın!