İngilizcede “wait” ne demek, phrasal verb’lerle nasıl kullanılır?

“Wait” fiili, İngilizcedeki en temel eylemlerden biri. Genellikle bir şeyin olmasını, bir kişinin gelmesini ya da bir olayın gerçekleşmesini beklemek anlamında kullanılıyor fakat bağlama göre farklı anlamlara bürünüyor. “Wait ne demek?” sorusuna verebileceğimiz en yaygın yanıtlar aşağıdaki gibi:

1. Bir şeyin olmasını ya da bir kişiyi beklemek

Birini veya bir şeyin olmasını beklemek, “wait” fiilinin en temel anlamı.

Örnek: We’re waiting for the bus. (Otobüsü bekliyoruz.)

2. Bir süre boyunca hiçbir şey yapmadan beklemek

Başka bir anlamda ise kişinin belirli bir süre boyunca hareketsiz kalarak veya hiçbir şey yapmadan zaman geçirmesi ifade ediliyor.

Örnek: We had to wait in line for over an hour. (Bir saatten fazla sırada beklemek zorunda kaldık.)

3. Sırası gelene kadar beklemek

Bir eylemi yapmadan önce uygun zamanı ya da sırasını beklemek anlamında kullanılıyor.

Örnek: Please wait your turn. (Lütfen sıranızı bekleyin.)

4. Biraz daha zaman geçmesini beklemek

Bir karar, eylem veya olay için biraz daha beklemek gerektiğinde kullanılıyor.

Örnek: Let’s wait and see what happens. (Ne olacağını görmek için bekleyelim.)

5. Bir şeyin gecikmesi, ertelenmesi

Daha resmi bağlamlarda, bir şeyin başlamasının ertelenmesi anlamında da “wait” sözcüğü tercih ediliyor.

Örnek: The decision will have to wait until next week. (Karar, gelecek haftaya kadar ertelenmek zorunda.)

“Wait” fiili bu anlamların dışında bazı kalıplar içinde de çok sık karşımıza çıkıyor. Hazırsanız şimdi “wait” sözcüğünü phrasal verb olarak incelemeye başlayalım. 

“Wait” kelimesi tek başına kullanıldığında genellikle “beklemek” anlamına gelse de phrasal verb olarak kullanıldığında pek çok farklı anlam ortaya çıkabiliyor:

1. Wait for

👉Beklemek

Bir kişi ya da nesnenin gelmesini ya da olmasını beklemek anlamında en yaygın kullanılan kalıp.

Örnek: She waits for her friend at the café. (Kafede arkadaşını bekler.)

2. Wait on

👉Hizmet etmek/bir kararı ya da sonucu beklemek

“Wait on” birine servis yapmak anlamında kullanılabileceği gibi, bir durumun sonucunu beklemek için de tercih ediliyor.

Örnek: We wait on the final decision. (Son kararı bekliyoruz.)

Örnek: The waiter waits on the customers. (Garson müşterilere hizmet eder.)

3. Wait up

👉Uyanık kalmak ve beklemek

Biri gelene kadar uyanık kalarak beklemek anlamına geliyor.

Örnek: She waits up until her son comes home. (Oğlu eve gelene kadar uyanık kalır.)

4. Wait up for

👉Gece geç saatlere kadar birini beklemek

“Wait up” gibi, genellikle birinin eve gelmesini beklemeyi ifade etmek için kullanılan bir phrasal verb. “For”, biraz daha spesifik anlam kazandırıyor.

Örnek: My mom always waits up for my dad. (Annem geceleri her zaman babamı bekler.)

5. Wait around

👉Ortalıkta oyalanmak/bir şeyi beklerken boş boş dolaşmak

Bir olayın olmasını beklerken bir yerde oyalanmak anlamına geliyor.

Örnek: I don’t want to wait around all day. (Tüm gün boş boş beklemek istemiyorum.)

6. Wait in

👉Evde beklemek

Bir teslimat ya da misafir için evde kalıp beklemeyi ifade ediyor.

Örnek: She waits in because the plumber is coming. (Tesisatçı geleceği için evde bekliyor.)

7. Wait out

👉Geçmesini beklemek

Genellikle olumsuz bir durumun sona ermesini beklemek için kullanılıyor.

Örnek: They wait out the traffic jam. (Trafiğin bitmesini beklerler.)

8. Wait upon

👉Hizmet etmek/karar ya da olay beklemek

Bu ifade ise resmi ya da eski İngilizcede bir kişiye hizmet etmek veya bir kararın gelmesini beklemek anlamında kullanılıyor.

Örnek: We are waiting upon their response. (Onların yanıtını bekliyoruz.)

9. Wait behind

👉Geride kalmak/diğerlerinden sonra beklemek

Birileri gittikten sonra kasıtlı olarak bir yerde kalmak anlamına geliyor.

Örnek: Some students wait behind to ask questions. (Bazı öğrenciler soru sormak için bekler.)

10. Wait about

👉Aynı yerde oyalanarak beklemek

“Wait about” ve “wait around” genellikle aynı anlamda kullanılıyor, plansızca beklemeyi ifade ediyor.

Örnek: We waited about at the airport for hours because our flight was delayed. (Uçuşumuz ertelendiği için saatlerce havaalanında bekledik.)

11. Wait until

👉Bir şey olana kadar beklemek

Belirli bir zaman veya olay gerçekleşene kadar beklemek anlamında kullanılır.

Örnek: She waited until midnight to call him. (Ona telefon etmek için gece yarısını bekledi.)

12. Wait in for

👉Evde birini/bir şeyi beklemek

“Wait in” ile benzer fakat burada daha spesifik bir bekleme nedeni belirtiliyor.

Örnek: She waited in for her friend all evening. (Bütün akşam arkadaşını bekledi.)

13. Wait on hand and foot

👉Birine aşırı hizmet etmek

Birinin her ihtiyacını karşılamak anlamında, genellikle mecazi olarak kullanılıyor.

Örnek: The hotel staff waited on us hand and foot during our stay. (Otel personeli konaklamamız boyunca bize çok iyi baktı.)

“Wait” sözcüğü hakkında en merak edilen soruları cevaplıyoruz!

Wait ne demek?

İngilizcede “wait”, “beklemek” demek. Bu fiil genellikle bir şeyin olmasını, bir kişinin gelmesini ya da bir olayın gerçekleşmesini beklemek anlamında kullanılıyor

Wait fiilinin ikinci hâli nedir?

Düzenli bir fiil olan “wait” eyleminin ikinci hâli “waited”.

“Wait” ne demek ve “wait” sözcüğünü içeren phrasal verb’ler hangileri öğrendiğinize göre mini bir quiz ile kendinizi sınayabilirsiniz!

Phrasal verb’ler gibi konular, İngilizce öğrenirken önem verilmesi gereken konulardan fakat bir dili öğrenmek için yapabileceğiniz en iyi şey, o dili yaşamak. Online İngilizce kursu Novakid’de çocuklara tam olarak bu yöntemle İngilizceyi sevdirerek öğretiyoruz. Siz de hemen aramıza katılın ve konuşma pratiği derslerimizden bir ay ücretsiz faydalanın.

Buna ek olarak aşağıdaki videodan bire bir derslerimizde uyguladığımız yöntemi izleyebilirsiniz: