- Poliglot ne demek?
- Poliglotların dil öğrenme teknikleri nelerdir?
- Sıkça sorulan sorular
- Novakid’le tanışın!
Birden fazla dil konuşan insanlar hep hayranlığımızı kazanmıştır. Bu insanlara bakıp “Nasıl bu kadar dili öğrenmiş, aklım almıyor!” diyor olabilirsiniz. Siz de bir gün birden fazla dil konuşmak, farklı kültürlerle iç içe olmak isteyebilirsiniz. Belki de çoktan bir veya dili öğrendiniz ama bir adım daha öteye geçmek istiyorsunuz.
İşte bu yazıda, poliglot olma yolculuğunda size rehberlik edecek püf noktaları, öğrenme tekniklerini ve motivasyon kaynaklarını konuşacağız. Kafanızı karıştırmadan, sıkmadan, eğlenceli bir şekilde anlatacağız. Hazırsan başlayalım!
Poliglot ne demek?
Dilerseniz ilk adımda kafa karışıklığının önüne geçmek için poliglot kelimesini tanımlayalım. Poliglot, (İngilizcede “polyglot”) birden fazla dili konuşabilen kişiye deniyor. Genelde dört ve daha fazla dili rahatça konuşabilen insanlar için bu terim kullanılır.
Poliglotlar, farklı dillerde düşünmeye, konuşmaya ve hatta bazen o dillerin kültürüyle yaşamaya alışkın insanlar. Bu kişiler dil öğrenmeyi bir hobiye ya da yaşam tarzına dönüştürmüş oluyor. Ama gözünüz korkmasın, bu tamamen ulaşılmaz bir şey değil. Doğru yöntemlerle siz de bir poliglot olabilirsiniz!
Poliglotların dil öğrenme teknikleri nelerdir?
Poliglot olmaya giden yolda poliglotların hangi tekniklere başvurduğunu ve dil öğrenme serüveninizi nasıl kolaylaştırabileceğinizi görmek isteyebilirsiniz.
Aşağıdaki teknikler dil öğrenimi için poliglotlar tarafından şiddetle tavsiye ediliyor. Poliglot olma tekniklerine geçmeden önce şunu da hatırlatalım: Bu yöntemlere yalnızca poliglot olmak için değil, yalnızca bir dili öğrenirken de başvurabilirsiniz. Öyleyse, vakit kaybetmeden başlayalım!
- Hedef belirleyin ve neden öğrendiğinizi bilin
Bir dili neden öğrenmek istediğinizi bilmeniz çok önemli. Çünkü motivasyonun düştüğünde sizi ayakta tutacak şey bu sebep olacak. Seyahat mi etmek istiyorsunuz? Ya da yurt dışında mı yaşamak istiyorsunuz? Akademik kariyer mi planlıyorsunuz? Bu sorulara net cevaplar vererek başlarsanız, yolculuğunuzu daha sağlam temeller üzerine kurabilirsiniz.
- Gölgeleme (shadowing) tekniğinden yararlanın
Poliglotların sıkça kullandığı tekniklerden biri gölgeleme (shadowing) yöntemidir. Bu teknikte kişi, bir ses kaydını dinlerken aynı anda duyduğu kelimeleri yüksek sesle tekrar eder. Bu sayede hem telaffuz hem de ritim doğal yoldan gelişir. Özellikle hızlı konuşmaya alışmak ve akıcılığı artırmak açısından oldukça etkilidir.
- Aynı anda birden fazla dili öğrenmeye çalışmayın
Birden fazla dili öğrenmek cazip görünebilir ama başlangıçta aynı anda birkaç dile odaklanmak kafa karıştırıcı olduğundan genellikle poliglotlar tarafından önerilmez. İlk olarak bir dili orta seviyeye getirip sonra diğerine geçebilirsiniz.
Bu, elbette bir dili öğrenirken unutmamak amacıyla diğerlerinde pratik yapamayacağınız anlamına gelmiyor. Yani, bir dilde uzmanlaşmaya odaklanırken öte yandan bildiğiniz diğer dillerde ara ara pratikler yapabilirsiniz. Bu anlamda doğru dengeyi sağlamak, kişinin öğrenme tekniklerine de bağlı.
Bu şekilde birikimleriniz üst üste eklenir, daha sağlam ilerlersiniz. Ayrıca dilbilgisini pekiştirmek için arada bağlantılar kurmak daha kolay olur.
- Tersine çeviri yapın
Tersine çeviri (back-translation) de etkili bir yöntemdir. Öğrenci önce bir metni hedef dile çevirir, sonra kendi çevirisini tekrar ana dile çevirerek karşılaştırır. Bu sayede yapı farkları, anlam kaymaları ve kelime seçimleri daha iyi analiz edilir.
- Doğru öğrenme tekniğini benimseyin
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, kişinin kendi öğrenme tekniğini seçmesi hızlı ve efektif öğrenme açısından oldukça önemli. Örneğin, kimileri görsel olarak öğrenirken kimileri de işitsel olarak öğreniyor. Her öğrencinin öğrenme stili farklı. Ancak dil öğrenimi konuşma, dinleme, yazma ve okuma gibi çeşitli becerileri kapsadığından siz yine de her alanda pratik yaptığınızdan emin olun.
- Aralıklı tekrar yapın
Bir diğer temel teknik aralıklı tekrar (spaced repetition) sistemidir. Bu yöntemle öğrenilen kelimeler ya da ifadeler, unutulma zamanına göre belirli aralıklarla tekrar edilir. Bu sayede kelimeler uzun süreli hafızaya kalıcı biçimde yerleşir. Anki gibi dijital kart uygulamaları bu teknikle çalışır ve dil öğrenenler için vazgeçilmezdir.
- İki dilli okuma yapın
İki dilli okuma (parallel text reading) ise aynı metnin hem hedef dilde hem de ana dilde okunmasını içerir. Bu teknik, okuma sırasında anlam karmaşasını azaltır ve dil yapılarının bağlam içinde anlaşılmasını kolaylaştırır. Özellikle edebi metinlerde çok faydalıdır.
- Az ama öz çalışın
Her gün saatlerce çalışmanıza gerek yok. Ama her gün 20-30 dakika bile olsa yeni öğrendiğiniz dille temas kurmalısınız. Bu ister kelime kartlarıyla, ister dizilerle, ister bir uygulama ile olabilir. Beyin tekrar eden bilgiyi daha kolay kodlar. Uzun aralar vermek yerine, küçük ama sürekli adımlar atmak en etkili yöntemlerden biridir.
Bunun için “pomodoro” tekniğinden yararlanabilirsiniz. “Pomodoro” tekniği, zaman yönetimini kolaylaştıran basit ama etkili bir odaklanma yöntemidir. Bu teknikte, bir göreve odaklanmak için 25 dakikalık çalışma süresi belirlenir. Bu sürece bir “pomodoro” denir. 25 dakikalık çalışmanın ardından 5 dakikalık kısa bir ara verilir. Bu döngü toplamda 4 kez tekrarlandıktan sonra, 15–30 dakikalık daha uzun bir mola verilir.
- Dili kullanarak öğrenin
Dil öğrenmek yalnızca ezber yapmayı değil, onu kullanmayı da kapsar. Örneğin, yeni bir kelime öğrendiğinizde gün içinde onunla ilgili cümleler kurabilirsiniz ve o cümleyi yüksek sesle söyleyebilirsiniz. Ya da günlük hayatınızda o kelimeyi kullanabilecek durumları hayal edebilirsiniz.
Dili günlük hayatta sık sık kullanmak için başvurabileceğiniz en etkili yöntem de bu dili anadili olarak konuşan insanlarla iletişime geçmek. Bu teknik, hem yaptığınız hataları gözden geçirmenize olanak tanır hem de yazılı kaynaklardan öğrenemeyeceğiniz yerel ifadeleri öğrenmenize yardımcı olur.
- Dili hayatınıza entegre edin
Poliglotların en büyük sırlarından biri de öğrenmekte oldukları dili hayatlarının bir parçası haline getirmek. Bunun için sevdiğiniz bir aktiviteyi temel alabilirsiniz. Film izlemek, şarkı söylemek, kitap okumak… Bu etkinlikleri öğrendiğiniz dilde yaparak o dili hayatınıza entegre etmiş olursunuz. Böylece yabancı bir dili her gün kullanarak o dile daha aşina olabilirsiniz.
- Yalnızca dili değil, kültürü de öğrenin
Dil sadece kelimelerden ibaret değildir. Kültürünü de tanımalısınız. Bir dildeki esprileri, deyimleri, jestleri öğrenmek sizi o dile daha yakın kılar. İnternet şakalarına göz atmak, o ülkenin youtuber’larını takip etmek, geleneklerini araştırmak bu anlamda hem eğlenceli hem de öğretici olur.
- Sabırlı olun ve hatalardan korkmayın
Dil öğrenmek bir süreçtir ve maraton gibidir. Hata yapabilirsiniz, unutabilirsiniz, tekrar öğrenebilirsiniz. Bu doğaldır. Her hatanız size bir şey öğretir. Asıl başarı, vazgeçmemekte. Sabırlı olan herkes, yeterince isterse poliglot olabilir.
- Kendinize bir rehber bulun
Yol gösteren biri her zaman işini kolaylaştırır. Bu bir öğretmen, bir dil koçu ya da daha önce aynı dili öğrenmiş bir arkadaş olabilir. Nerede neye odaklanmanız gerektiğini bilmek, zaman kaybını önler. Ayrıca rehberiniz size özel önerilerde bulunabilir, motivasyonunuzu artırabilir. Bazen doğru yönlendirme, haftalar sürecek sıkıntıları birkaç günde çözebilir.
Size rehber olacak kişi oldukça deneyimli bir poliglot olmak zorunda da değil! Sizinle aynı yoldan geçen bir arkadaşınızı da kendinize rehber olarak seçebilirsiniz. Böylece kafa kafaya vererek problemlerin üstesinden birlikte gelebilirsiniz. Ne demişler: Akıl akıldan üstündür!
- Ders kitabınızı “boyama kitabı”na çevirin
Sıkıcı dil kitaplarını renklendirerek çalışmayı eğlenceli hale getirebilirsiniz. Önemli yerleri renkli kalemlerle işaretleyin, kenar notları alın, minik çizimlerle anlamları destekleyin. Bu yöntem, bilgileri görsel olarak pekiştirmenizi sağlar. Kitabınız sizin öğrenme tarzınıza özel hale gelir ve her baktığınızda size “yaşayan” bir kaynak gibi gelir.
- Kendinize duyusal bir alan yaratın
Öğrendiğiniz dili sadece derslerle değil, duyularınızla da hissedin. O ülkenin bayrağını duvarınıza asın, müziğini dinleyin, yemeklerini yapın. Hatta eğer imkanınız varsa o ülkeye ait bir koku bile edinip çalışırken kullanabilirsiniz. Bu tür duyusal ortamlar beyni tetikler ve dili daha doğal bir şekilde içselleştirmenize yardımcı olur.
- Dil temalı etkinliklere katılın
Yalnız çalışmak bir yere kadar etkili olur. Dil değişim buluşmalarına, online konuşma kulüplerine, sosyal medya gruplarına katılmak hem motivasyonunuzu artırır hem de pratik yapma şansı verir. Diğer dil öğrenen insanlarla deneyim paylaşmak, hem destek görmenizi sağlar hem de sizi yolda tutar. Üstelik bazen bir arkadaşın önerisi, size yepyeni bir öğrenme yöntemi kazandırabilir.
- Yardımcı dillerden faydalanın
Norveççe, Ukraynaca, Sanskritçe gibi daha az talep gören dilleri öğrenirken Türkçe kaynak bulmanız zor olabilir. Bu zorlukla karşılaştığınızda bildiğiniz diğer diller aracılığıyla yeni kaynaklara erişebilirsiniz. Bu anlamda size en yardımcı olacak dil, tahmin edebileceğiniz üzere İngilizce.
- Kelimeleri anadilinizle bağdaştırın
Kolay dil öğrenme yöntemlerinden biri de hedef dilinizdeki kelimeleri anadilinizdeki kelimelerle bağdaştırmak. Bunun için yeni öğrendiğiniz dil ve Türkçe arasındaki ortak kelimeler listesine göz atabilirsiniz. Ya da gün içinde karşınıza çıkan yeni kelimeleri hikayeleştirerek farklı kelimelerle de bağdaştırabilirsiniz.
Sıkça sorulan sorular
Poliglot olmanın yöntemleriyle ilgili sıkça sorulan sorular ve cevaplarına aşağıdan göz atabilirsiniz
Poliglotlar nasıl dil öğrenir?
Poliglotların hedef belirlemek, sık sık pratik yapmak, o dili anadili olarak konuşan insanlarla iletişime geçmek, dil öğrenimini eğlenceli hale getirmek gibi çeşitli yöntemleri vardır.
Bir dili öğrenmenin en kolay yolu nedir?
Dili öğrenmeyi kolaylaştıran metotlar arasında o dile maruz kalmak, dinleme ve konuşma pratiği yapmak, notlar almak gibi yöntemler bulunur.
Kaç dilden sonra poliglot olunur?
Poliglot olmak için dört ve üzeri dil bilmek gerekir.
50 yaşında İngilizce öğrenilir mi?
Dil öğrenmenin yaşı yoktur. Ancak yine de poliglotlar, dil öğreniminin en verimli olduğu yaşların çocukluk yaşları olduğunu belirtiyor.
Novakid’le tanışın!
Novakid, çocuklara ve ebeveynlere ilgi çekici konular hakkında içerikler sunarken uzman eğitmenleriyle online İngilizce eğitimi de veriyor! Novakid’in ilk deneme dersini çocuğunuz için ücretsiz alıp İngilizceyi interaktif ve eğlenceli bir şekilde yaşayarak öğrenmesini sağlayabilirsiniz!