İngilizce “set” fiili: Fiil olan “set” İngilizce ne demek, nerelerde ve nasıl kullanılır, öğrenelim!
- “Set” İngilizce ne demek?
- İngilizce “set” fiilinin kullanım alanları
- İngilizce “set” fiili: Sıkça sorulan sorular
- İngilizce “set” fiili: Test
- Novakid’le tanışın!
İngilizcede bazı fiiller, çok çeşitli bağlamlarda kullanılıp onlarca farklı anlamı ifade edebiliyor. Günlük hayatta sık sık karşımıza çıkan bu tür fiillere iyi bir örnek de “set” fiili.
“Set” fiili, ilk öğrendiğimizde gayet basit ve tek yönlü bir anlama sahipmiş gibi gelebilir. Ancak aslında bu fiil, günlük hayatta her karşımıza çıktığında bir öncekinden farklı bir durumu ifade ediyor olabilecek kadar esnek bir kullanıma sahip.
O zaman biz de hep birlikte fiil olan “set” İngilizce ne demek ve nerelerde kullanılabiliyor, detaylı bir biçimde açıklayalım. Bolca örnek cümleyle konuyu öğrendikten sonra bir bilgi testiyle de pekiştirme yapalım!
“Set” İngilizce ne demek?
“Set” fiili İngilizcede “koymak”, “ayarlamak”, “yerleştirmek”, “hazırlamak” gibi anlamlara gelebiliyor. Ancak bu fiili düz çeviri mantığıyla öğrenmeye çalışmak, kafamızı karıştırmaktan başka bir şey yapmayacaktır.
“Set” fiilinin tüm çevirilerini teker teker ezberlemektense yapmamız gereken şey, bu fiilin ne gibi bağlamlarda kullanıldığında ne anlama geldiğini bolca örnek cümle eşliğinde öğrenmek. Zaten bunu yapınca “set” fiilinin çevirileri her ne kadar çeşitli olsa da farklı anlamlarını aşağı yukarı bir orta noktada birleştirebiliriz.
İngilizce “set” fiilinin çekimleri
“Set” İngilizce ne demek öğrenmişken, bu fiilin çekimlerinden bahsetmeden de geçmeyelim.
Present simple tense yapısında “I/you/we/they” özneleri için bu fiili basitçe “set” şeklinde çekimleriz. “He/she/it” ve singular they öznelerinde ise “sets” şeklinde kullanırız.
Past ve perfect çekimleri bakımından ise “set” fiili, bir düzensiz fiil (irregular verb). Ancak bunu duyunca hemen endişelenmeyin, çünkü “set” için fiilin 2. ve 3. hâlleri tamamen aynı: İkisi de “set” şeklinde! Yani bu fiilin şekli, past tense içeren yapılarda ve perfect içeren yapılarda aynı.
İngilizce “set” fiilinin kullanım alanları
Şimdi hep birlikte fiil olan “set” İngilizce ne demek, daha iyi anlamak için bu fiilin çeşitli kullanım alanlarını keşfedelim!
- Bir şeyi bir yere koymak
“Set” fiilinin en yaygın anlamlarından biri, bir şeyi belli bir yere koymak ya da yerleştirmek şeklinde. Bu şekilde kullanıldığında “set” fiili, neredeyse “put” veya “place” ile eş anlamlı gibi düşünebiliriz. Ancak “set” fiilini daha çok, koyma eyleminin dikkatlice yapıldığı yerlerde kullanıyoruz.
Örnek: I set the glass on the table and sat down. (Bardağı masanın üstüne koydum ve oturdum.)
Örnek: She set the baby in the crib gently. (Bebeği beşiğe nazikçe yerleştirdi.)
Örnek: Can you set the plates on the table, please? (Tabakları masaya koyar mısın lütfen?)
Örnek: She set the vase on the coffee table. (Vazoyu sehpanın üzerine koydu.)
Örnek: The chef set the plate down with a flourish. (Şef tabağı gösterişli bir şekilde masaya koydu.)
- Bir cihazı ayarlamak
“Set” fiili teknolojik cihazların konu olduğu cümlelerde de sık sık kullanılıyor, çünkü anlamlarından biri de bir cihazı ya da mekanizmayı ayarlamak veya kurmak şeklinde.
“Set” fiili bu anlamda kullanıldığında aynı zamanda söz konusu cihazın bir işleviyle oynadığımızı da belirtebilir. Örneğin “set the volume” (sesi ayarlamak) kalıbında doğrudan ses çıkaran cihazın kendisine bir şey yapmasak da bu cihazın ses özelliğini ayarladığımız için “set” fiilini kullanabiliyoruz.
Bu kullanımla günlük hayatta sık sık “set the (cihaz) to (cihazın bir modu)” şeklinde karşılaşabiliriz.
Örnek: He set the alarm for 7 a.m. (Alarmı sabah 7’ye kurdu.)
Örnek: I set the oven to 180 degrees. (Fırını 180 dereceye ayarladım.)
Örnek: Don’t forget to set your phone to silent during the meeting. (Toplantı sırasında telefonunu sessize almayı unutma.)
Örnek: He set the volume on the TV to a comfortable level. (Televizyonun sesini rahat bir seviyeye ayarladı.)
Örnek: She set her watch to the local time zone. (Saatini yerel saat dilimine ayarladı.)
- Bir şeyi hazırlamak ya da düzenlemek
İngilizcede “set” fiili, bir şeyi belli bir amaç ya da etkinlik için hazır hale getirmek anlamına da gelebilir. Aslına bakarsanız Türkçedeki “kurmak” fiilini de tıpkı bu şekilde kullanabiliyoruz: “sofra kurmak”, “sahne kurmak” gibi yapılar, dilimizde gayet yaygın.
“Set” fiilinin bu kullanımı, “hazırlamak” demek olan “prepare” fiiliyle anlamca epey yakın. Ancak özellikle de “table”, “stage” gibi kelimeler söz konusuyken “set”, kulağa biraz daha doğal gelebilir.
Buna ek olarak, “set” fiilinin bu kullanımını “set up” şeklindeki bir phrasal verb yapısında sık sık görebiliriz.
Aynı şekilde İngilizcede de sahne, sofra, oda gibi “kurulabilen” mekanların hazırlanmasından “set” fiiliyle bahsedebiliriz.
Örnek: She set the table for dinner. (Akşam yemeği için masayı hazırladı.)
Örnek: The workers set the stage for the concert. (İşçiler konser için sahneyi kurdu.)
Örnek: We set the room up for the birthday party. (Doğum günü partisi için odayı hazırladık.)
Örnek: The wedding planner set the chairs in rows for the ceremony. (Düğün organizatörü tören için sandalyeleri sıra halinde düzenledi.)
Örnek: They set up a tent in the backyard for the children to play in. (Çocukların oynaması için arka bahçeye çadır kurdular.)
- Bir vakitte ya da hedefte karar kılmak
Önemli bir etkinliğin gerçekleşeceği vakti ya da kişisel bir hedefimizi kesin bir şekilde kararlaştırdığımız zaman bunu ifade etmek için “set” fiilinden faydalanabiliyoruz.
“Set” fiilinin bu anlamını, “decide on” kalıbıyla eş anlamlı gibi düşünebiliriz. İki kelime kullanmaktansa tek kelimeyle hızlıca işimizi hallediverip daha doğal bir cümle kurmuş oluyoruz!
Örnek: They set the wedding date for next June. (Düğün tarihini gelecek haziran olarak belirlediler.)
Örnek: Let’s set a time to meet next week. (Gelecek hafta buluşmak için bir saat belirleyelim.)
Örnek: He set a goal to read 10 books this year. (Bu yıl 10 kitap okumayı hedef olarak belirledi.)
Örnek: The committee set the deadline for applications to next Friday. (Komite başvurular için son tarihi gelecek cuma olarak belirledi.)
Örnek: The coach set ambitious goals for the team this season. (Koç bu sezon takım için iddialı hedefler belirledi.)
- Bir şeyin başlamasına sebep olmak
“Set” fiili, diğer bazı ifadelerle bir arada kullanıldığında bir olayı ya da süreci başlatmak anlamına gelebiliyor. “Set into motion” ve “set off” şeklindeki iki phrasal verb yapısıyla “set” fiiline tam olarak bu anlamı verebiliyoruz.
Aslında İngilizcede “bir şeyi başlatmak” anlamına gelen başka phrasal verb yapıları da var. Örneğin “kick off”, bunlardan biri. Ancak “set into motion” ve “set off”, diğerlerine kıyasla daha nötr duyulan ve hem yazılı hem de sözlü dilde karşılaşabildiğimiz phrasal verbler diyebiliriz.
Örnek: The new teacher set changes in motion from the very first day. (Yeni öğretmen daha ilk günden değişimleri başlattı.)
Örnek: That moment set the whole story in motion. (O an bütün hikâyeyi başlattı.)
Örnek: The loud noise set off the car alarm. (Yüksek ses araba alarmını tetikledi.)
Örnek: His rude comment set off an argument between the two friends. (Kaba yorumu iki arkadaş arasında bir tartışma başlattı.)
- Kurallar, sınırlar veya bir standart belirlemek
Tıpkı bir tarih veya hedef belirlemekte olduğu gibi, İngilizce “set” fiilini kural, limit veya standart belirlemek anlamında da kullanabiliyoruz. “Set rules”, “set limits”, “set the standard” ve “set a record” kalıpları tam da bu sebeple günlük konuşmada sık karşımıza çıkıyor.
“Set” fiilinin bu anlamı, “determine” fiiline de epey yakın. Ancak “determine” fiili bazen biraz fazla resmi duyulabileceği için “set” fiilini tercih edebiliriz. Ayrıca “set the standard” ve “set a record” gibi kalıplaşmış ifadelerde de mutlaka bu fiil birinci tercihimiz olacaktır.
Örnek: The teacher set clear rules for the project. (Öğretmen proje için net kurallar belirledi.)
Örnek: We need to set limits on screen time for kids. (Çocuklar için ekran süresi sınırı koymamız gerekiyor.)
Örnek: That movie really set the standard for all others. (O film gerçekten diğerleri için standardı belirledi.)
Örnek: The company set high standards for customer service. (Şirket müşteri hizmeti için yüksek standartlar belirledi.)
Örnek: The coach set a new record for the most wins in a season. (Koç bir sezonda en çok galibiyet için yeni bir rekor kırdı.)
- Bir duyguya veya tepkiye yol açmak
“Set” fiili, aynı zamanda bir olayın bir duyguya ya da tepkiye yol açtığı durumlarda da kullanılabiliyor. Burada yalnızca “set” fiilini kullanıp geçmiyoruz; daha ziyade, “set + (duyguyu hisseden ya da tepkiyi veren kişi) + (hissedilen duygu ya da verilen tepki)” şeklinde bir formül izliyoruz.
Bu şekilde kullanıldığında “set” fiili nispeten gayriresmi duyuluyor, dolayısıyla bu kullanım günlük konuşmada yazılı dile kıyasla daha çok karşımıza çıkacaktır.
Örnek: His joke set everyone laughing. (Şakası herkesi güldürdü.)
Örnek: The loud noise set the dog barking. (Yüksek ses köpeğin havlamasına neden oldu.)
Örnek: That song always sets me in a good mood. (O şarkı her zaman beni iyi bir ruh haline sokar.)
Örnek: The scary movie set my heart racing. (Korku filmi kalbimin hızla atmasına neden oldu.)
Örnek: Her kind words set him at ease immediately. (Nazik sözleri onu hemen rahatlattı.)
- Katılaşmak
“Set” fiilinin tüm bunlarla hiç alakası olmayan bir anlamı daha var. Sıvı olarak başlayıp da zamanla katılaşan bir maddenin katılaşması eylemi, “set” fiiliyle belirtilebiliyor. Yani bir nevi “set” fiili kimi zaman “to harden” fiiliyle eş anlamlı olabiliyor diyebiliriz.
Örnek: You need to let the jelly set in the fridge for a few hours.(Jöleyi birkaç saat buzdolabında sertleşmesi için bekletmelisin.)
Örnek: The glue takes 30 minutes to set completely. (Yapıştırıcının tamamen kuruması 30 dakika sürer.)
Örnek: Don’t touch the cement until it sets. (Çimento sertleşene kadar dokunma.)
Örnek: Once the plaster sets, we can paint the wall. (Alçı sertleştikten sonra duvarı boyayabiliriz.)
- Güneşin batması
Son olarak “set” fiili, güneşin batması anlamına da gelebiliyor. Bu o kadar özel bir anlam ki güneş dışında hiçbir özneyle kullanılamıyor!
Örnek: The sun set behind the mountains, creating a beautiful silhouette. (Güneş dağların arkasında batarak güzel bir siluet oluşturdu.)
İngilizce “set” fiili: Sıkça sorulan sorular
Fiil olan “set” İngilizce ne demek ve nasıl kullanılır, böylece öğrendik. Şimdi de bu konu hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.
Set fiili ne demek?
“Set” fiili İngilizcede birçok farklı anlama gelebilir. Bunlar arasında “kurmak”, “yerleştirmek”, “hazırlamak”, “düzenlemek”, “belirlemek” “(sıvı bir harç için) katılaşmak”, “(güneş için) batmak” gibi anlamlar bulunur. Phrasal verb yapılarında da bu fiilin anlamı değişebilir.
“Set” nerede kullanılır?
İngilizcede “set” fiili bir şeyi yerleştirmek, bir cihazı kurmak, bir şeyi ayarlamak ya da düzenlemek, bir vakti, hedefi ya da kuralı belirlemek, bir duyguya ya da tepkiye yol açmak, sıvı bir harcın katılaşması ve güneşin batması anlamlarında kullanılabilir.
İngilizce “set” fiili: Test
Son olarak, “set” fiilinin kullanım alanları hakkında kısa bir bilgi testi çözelim!
Novakid’le tanışın!
İngilizcede bir fiil ne kadar farklı anlamlara sahip olursa olsun, dile bolca maruz kalırsak onu kullanırken hiç zorlanmayız. Novakid’de online İngilizce derslerimizde uyguladığımız bol pratiğe dayalı yöntem, dilin her noktasında çocuklara bu beceriyi katıyor. Siz de şimdi aramıza katılın ve konuşma pratiği derslerimizden bir ay ücretsiz faydalanın!
Teke tek derslerimizde uyguladığımız benzersiz yöntem hakkında daha fazla bilgiyi aşağıdaki videodan edinebilirsiniz:
Çocuğunuzun İngilizceyi en doğal haliyle öğrenmesi için ücretsiz deneme dersinizi hemen alın ve Novakid’e katılın!