Them, themselves, they farkı: Bu üç kelimenin kullanım alanlarını detaylarıyla öğrenelim!

İngilizcede them kelimesi, en basit tanımıyla üçüncü çoğul kişi zamirinin özne olmadığı durumlarda kullanılan hali. Bu da demek oluyor ki cümlenin tam olarak neresinde yer aldığına bağlı olarak them kelimesi, Türkçeye “onları” ya da “onlara” gibi çevrilebiliyor.

Ancak unutmamamız gereken bir nokta daha var: Them kelimesi, İngilizcede cinsiyeti bilinmeyen bir üçüncü tekil kişi için de kullanılabiliyor. Bu konuyu tüm detaylarıyla görmek isterseniz devam etmeden önce İngilizce singular they hakkındaki yazımıza göz atmanızı öneririz!

Tabii elbette İngilizcede özellikle de kullanımı dilbilgisel özelliklere bağlı olan them gibi kelimeleri Türkçe çevirilerine odaklanarak düşünmememiz gerektiğini unutmamalıyız. Bunun yerine bu tür kelimelerin nerelerde ve nasıl kullandığını iyice anlamamız gerekiyor. Ancak bu zaman anlamlarını tamamen kavrayabiliriz.

O halde tam da bu amaçla, them kelimesinin kullanım alanlarını bolca örnek cümle eşliğinde açıklayalım!

• Doğrudan nesne olarak them

Bir kelime, bir cümlede geçişli bir fiilin nesnesi olup “Neyi?” ve “Kimi?” sorularına cevap olarak verilebildiğinde buna doğrudan nesne, veya İngilizcedeki adıyla “direct object” diyoruz. Them kelimesinin başlıca bir kullanım alanı ise, üçüncü çoğul kişi zamirinin doğrudan nesne olduğu yerler.

Bu mantığı hem İngilizcede hem de Türkçede uygulayabiliriz. Örneğin “I read the book.” yani “Kitabı okudum.” cümlesine “Neyi okudum?” diye sorduğumuzda “the book” cevabını aldığımız için biliyoruz ki kitap, bu cümlenin doğrudan nesnesi.

Aynı şekilde, eğer İngilizcede bir cümleye yönelik “Kimi … yaptın?” gibi bir soru sorduğumuzda cevabımız “onları” (veya cinsiyet belli değilken “onu”) oluyorsa kullanmamız gereken kelime, them.

İşte doğrudan nesne olarak them kullanımını içeren bazı örnek cümleler:

Örnek: I invited them to my birthday party. (Onları doğum günü partime davet ettim.)

Örnek: The teacher asked them to be quiet. (Öğretmen onlardan sessiz olmalarını istedi.)

Örnek: When you see your friend, give them this message. (Arkadaşını gördüğünde, ona bu mesajı ver.)

Örnek: I was sitting next to them during the movie. (Film sırasında onların yanında oturuyordum.)

Örnek: She photographed them during the wedding ceremony. (Düğün töreni sırasında onları fotoğrafladı.)

• Dolaylı nesne olarak them

İngilizcede bazı fiiller ise iki nesne birden alıyor. Bu durumda cümlenin yüklemine hem “Kimi?” veya “Neyi?”, hem de “Kime?” veya “Neye?” sorularını yöneltip bir cevap alabiliyoruz. “Kime?” ya da “Neye?” sorularına aldığımız cevap ise İngilizcedeki adı “indirect object” olan dolaylı nesne oluyor.

Örneğin, “I gave my friend a notebook” cümlesinde “Neyi verdim?” sorusunun cevabı olan “a notebook” doğrudan nesneyken, “Kime verdim?” sorusunun cevabı olan “my friend” de dolaylı nesne rolünde.

Them fiilinin diğer bir kullanımı ise, üçüncü çoğul kişinin (ya da cinsiyeti belirsiz üçüncü tekil kişinin) dolaylı nesne konumunda olduğu cümleler. 

Fark ettiyseniz nesne doğrudan da olsa, dolaylı da olsa them kelimesiyle belirtiliyor. Bu sebeple them zamiri, İngilizcede object pronouns adını verdiğimiz ve Türkçeye “nesne zamirleri” olarak çevirebildiğimiz bir kelime grubuna dahil oluyor. Bu da tabii ki zamirler (pronouns) grubunun bir alt türü.

Bunları öğrendiğimize göre İngilizcede dolaylı nesne olarak them kelimesi kullanılan örnek cümlelerimize hemen göz atalım:

Örnek: I gave them the books yesterday. (Onlara kitapları dün verdim.)

Örnek: Could you show them the way to the museum? (Onlara müzeye giden yolu gösterebilir misin?)

Örnek: She offered them some cookies she had baked. (Onlara pişirdiği kurabiyelerden ikram etti.)

Örnek: We sent them a wedding invitation last week. (Geçen hafta onlara bir düğün davetiyesi gönderdik.)

Örnek: He taught them how to play the guitar. (Onlara gitar çalmayı öğretti.)

• Edatlardan sonra them

İngilizcede edat (preposition) adını verdiğimiz to, from, with, about, on gibi kelimelerin hemen ardından gelen kelimeler de bu edatların “nesnesi” olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla İngilizcede bu kelimelerin sonrasında bir zamir görüyorsak bu mutlaka object pronoun oluyor. 

Bu kural dahilinde them kelimesinin kullanıldığı bazı örnek cümleler, aşağıdaki şekilde:

Örnek: I went to the cinema with them. (Onlarla sinemaya gittim.)

Örnek: The gift is from them. (Hediye onlardan geliyor.)

Örnek: We talked about them during lunch. (Öğle yemeği sırasında onlar hakkında konuştuk.)

Örnek: She stood between them in the photograph. (Fotoğrafta onların arasında durdu.)

Örnek: The cat ran towards them when they opened the door. (Kapıyı açtıklarında kedi onlara doğru koştu.)

Örnek: Without them, the party wouldn’t have been successful. (Onlar olmadan, parti başarılı olmazdı.)

• Gayriresmi konuşmada “those” anlamında them

Tüm bunların yanı sıra, gayriresmi konuşmalarda bazı durumlarda them kelimesinin “those” yerine kullanıldığını görebiliriz. Resmi kaynaklar muhtemelen bizlere bunun yanlış bir kullanım olduğunu söyleyecektir, ancak özellikle de Amerikan İngilizcesinin bazı ağızlarında ara sıra böyle bir yapı görebiliriz.

Tabii İngilizce sınavları gibi “resmi” yönergeleri takip etmemiz gereken yerlerde bu kullanımı tercih etmeyiz. Yine de örneğin dizilerde ve filmlerde bazen those yerine them dendiğini duyarsak da şaşırmayalım.

Örnek: Look at them shoes! They‘re so cool! (Şu ayakkabılara bak! Ne havalılar!)

Örnek: Them kids next door are always making noise. (Şu komşu çocukları gürültü yapıp duruyor.)

Themselves, İngilizcede üçüncü çoğul kişinin dönüşlü zamir hali. Yani Türkçe düşünecek olursak themselves kelimesini çoğu zaman “kendileri” şeklinde düşünebiliriz. Ayrıca unutmayalım ki, yine burada da cinsiyeti bilinmeyen bir üçüncü tekil kişiden de bahsediyor olabiliriz.

İngilizcede dönüşlü zamir yani reflexive pronouns grubunun belli başlı kullanım alanları var. Bunlar, themselves kelimesi için de aynen geçerli. Hemen bu kullanım alanlarının kısaca üstünden geçelim ve birkaç örnek cümleyle destekleyelim.

• Özne ve nesnenin aynı olduğu durumlar

Reflexive pronoun dediğimiz kelimelerin başlıca kullanım alanı, bir cümlenin öznesiyle nesnesinin aynı olduğu durumlar. Örneğin “John saw himself in the mirror.” kelimesinde görme eylemini yapan kişi yani özne de John, görülen kişi de. Dolayısıyla cümlenin nesnesi olarak bir reflexive pronoun olan “himself” kelimesini kullanıyoruz.

Themselves kelimesini de aynen bu mantıkla kullanabiliyoruz. Cümlenin hem öznesi hem de nesnesi üçüncü çoğul kişiyse veya cinsiyeti belli olmayan bir üçüncü tekil kişiyse nesne olarak themselves kelimesini kullanırız.

Bunun yanı sıra bazı konuşmacılar singular they kullanımında reflexive pronoun olarak “themself” denmesini de kabul ediyor, fakat resmi kaynaklarda henüz bu konu tam bir açıklığa kavuşturulamadığından biz her iki durumda da themselves kullanımını tercih edebiliriz.

Örnek: The children hurt themselves while playing. (Çocuklar oynarken kendilerini incittiler.)

Örnek: Cats clean themselves several times a day. (Kediler günde birkaç kez kendilerini temizlerler.)

Örnek: The actors prepared themselves before going on stage. (Aktörler sahneye çıkmadan önce kendilerini hazırladılar.)

Örnek: The hikers protected themselves from the rain with umbrellas. (Yürüyüşçüler şemsiyelerle kendilerini yağmurdan korudular.)

Örnek: My friends recorded themselves singing the new song. (Arkadaşlarım yeni şarkıyı söylerken kendilerini kaydettiler.)

• Öznenin vurgulanması

Reflexive pronounların bir diğer yaygın kullanım alanı da cümlenin öznesinin vurgulanması. Reflexive pronounları kullanarak iki farklı şekilde vurgu sağlayabiliyoruz:

Birincisi, yapılan eylemi öznenin tek başına yaptığı anlamını verebiliyoruz. Örneğin “I baked this cake myself.” cümlesini “Bu keki kendim yaptım.” demiş olur ve pastaneden almak gibi başka yollara başvurmadığımızı belirtmiş oluruz.

İkincisi, bu kelimelerle cümleye “ta kendisi” gibi bir anlam katabiliriz. Mesela “The manager himself called me.” dediğimizde bu cümle “Müdürün ta kendisi beni aradı.” şeklinde çevrilebilir. Bu da müdürün başka kimseyi aramak için görevlendirmediğini, eylemi doğrudan kendisi yaptığını vurgulamamızı sağlar.

Themselves kelimesinin vurgu için kullanıldığı örnek cümlelerimiz işte bu şekilde:

Örnek: They themselves told me the news. (Haberi bana kendileri söylediler.)

Örnek: The children made the cookies themselves. (Çocuklar kurabiyeleri kendileri yaptılar.)

Örnek: They painted the house themselves to save money. (Para tasarrufu yapmak için evi kendileri boyadılar.)

Örnek: The community built the playground themselves, without any outside help. (Topluluk oyun alanını dışarıdan yardım almadan kendileri inşa etti.)

They kelimesi, İngilizcede üçüncü çoğul kişinin özne olduğu durumlarda kullandığımız zamir. Diğer iki kelimede de geçerli olduğu gibi, bazı durumlarda cinsiyeti belirli olmayan bir üçüncü tekil kişiyi de temsil edebilir.

Bunun yanı sıra they kelimesi, İngilizcede bazen belirli bir öznenin bulunmadığı cümlelerde de karşımıza çıkabiliyor. Özneyi tam bilmediğimiz zamanlarda bir nevi hayali bir “onlar” kişisi, özne görevini üstleniyormuş gibi düşünebiliriz.

Bu iki kullanımı da örnek cümlelerimizde görüp iyice anlayalım:

Örnek: They work in the hospital across the street. (Onlar karşı sokaktaki hastanede çalışıyorlar.)

Örnek: If someone calls, tell them I’ll call back later. (Biri ararsa ona daha sonra geri arayacağımı söyle.)

Örnek: The dogs barked loudly when they saw the mailman. (Köpekler postacıyı gördüklerinde yüksek sesle havladılar.)

Örnek: They say it’s going to rain tomorrow. (Yarın yağmur yağacağı söyleniyor.)

Örnek: They don’t allow pets in this building. (Bu binada evcil hayvanlara izin verilimiyor.)

İngilizcede them, themselves ve they kelimelerinin kullanım alanlarını böylece öğrenmiş olduk. Şimdi de bu konu hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım:

İngilizce 3. tekil şahıs nedir?

İngilizce 3. tekil şahıs eğer cümlenin öznesiyse “they”, öznesi değilse “them” şeklindedir. Özne ve nesne aynıysa da bir dönüşlü zamir olan “themselves” kullanılır.

Themselves nasıl kullanılır?

Themselves kelimesi, özne ve nesnenin aynı olduğu durumlarda, yani bir dönüşlü zamir olarak kullanılabilir. Bunun yanı sıra themselves kelimesi cümleye öznenin eylemi tek başına yaptığı veya “ta kendisi” şeklinde anlaşılabilecek bir vurgu katılmasını da sağlayabilir.

They them farkı nedir?

They kelimesi, üçüncü çoğul kişinin ya da cinsiyeti belirsiz üçüncü tekil kişinin cümlenin öznesi olduğu durumlarda kullanılır. Them kelimesi ise doğrudan veya dolaysız nesne olduğunda ya da edatlardan hemen sonra geldiğinde kullanılır.

İngilizce them, themselves ve they kelimelerinin farkını anladığımızdan emin olmak için bir bilgi testiyle kendimizi sınayalım!

İngilizcede birbirine benzeyen kelimeleri nerelerde kullandığımızı öğrenmenin en doğal yolu, dile bolca maruz kalmak. Novakid’de çocuklar için online İngilizce derslerimizde tam da bunu mümkün kılan bir ortam sunuyoruz. Siz de şimdi aramıza katılın ve konuşma pratiği derslerimizden bir ay ücretsiz faydalanın!

Bunun yanı sıra, aşağıdaki videomuzu izleyerek teke tek derslerimizde uyguladığımız yöntem hakkında bilgi edinmeyi de unutmayın: