E harfiyle başlayan İngilizce kelimelerle sözcük dağarcığınızı geliştirin!

İngilizcede “eagle”, “ear” ve “elephant” gibi E harfiyle başlayan isimler; İngilizcede sıkça karşılaşılan ve günlük konuşmalarda bolca yer bulan sözcükler arasında. Bu kelimeleri; anlamları ve örnek cümleleriyle birlikte öğrenerek kelime dağarcığınızı daha sağlam hâle getirebilirsiniz! İsimlerden başlayalım:

1. Ear – Kulak

• Örnek: She is whispering into his ear. (Onun kulağına fısıldıyor.)

2. Elephant – Fil

• Örnek: The elephant is drinking water at the river. (Fil nehirde su içiyor.)

3. Egg – Yumurta

• Örnek: I’m eating a boiled egg for breakfast. (Kahvaltıda haşlanmış yumurta yiyorum.)

4. Engine – Motor

• Örnek: The engine is making a strange noise. (Motor garip bir ses çıkarıyor.)

5. Earth – Dünya

• Örnek: The earth is rotating around the sun. (Dünya, Güneş’in etrafında dönüyor.)

6. Envelope – Zarf

• Örnek: She is putting the letter in the envelope. (Mektubu zarfın içine koyuyor.)

7. Eye – Göz

• Örnek: His eye is turning red. (Gözü kızarıyor.)

8. Elbow – Dirsek

• Örnek: He is leaning on his elbow. (Dirseğine yaslanıyor.)

9. Energy – Enerji

• Örnek: The children are full of energy today. (Çocuklar bugün enerji dolu.)

10. Engineer – Mühendis

• Örnek: My uncle is working as an engineer. (Amcam mühendis olarak çalışıyor.)

11. Evening – Akşam

• Örnek: We are going for a walk in the evening. (Akşam yürüyüşe çıkıyoruz.)

12. Exercise – Egzersiz

• Örnek: She is doing her morning exercise. (Sabah egzersizini yapıyor.)

13. Edge – Kenar

• Örnek: The cat is sitting on the edge of the table. (Kedi masanın kenarında oturuyor.)

14. Earthquake – Deprem

• Örnek: The students are learning what to do during an earthquake. (Öğrenciler deprem sırasında ne yapmaları gerektiğini öğreniyor.)

15. Entrance – Giriş

• Örnek: They are waiting at the entrance. (Girişte bekliyorlar.)

16. Elevator – Asansör

• Örnek: The elevator is going up. (Asansör yukarı çıkıyor.)

17. Error – Hata

• Örnek: This computer is showing an error. (Bu bilgisayar bir hata gösteriyor.)

18. Event – Etkinlik

• Örnek: We are attending a school event. (Bir okul etkinliğine katılıyoruz.)

19. Example – Örnek

• Örnek: She is giving an example to explain it better. (Daha iyi açıklamak için bir örnek veriyor.)

20. Extension – Uzatma / Ek

• Örnek: He is asking for a deadline extension. (Teslim tarihi için uzatma istiyor.)

21. Emotion – Duygu

• Örnek: He is trying to hide his emotions. (Duygularını gizlemeye çalışıyor.)

22. Exit – Çıkış

• Örnek: They are heading to the exit. (Çıkışa doğru ilerliyorlar.)

23. Employee – Çalışan

• Örnek: The employee is helping a customer. (Çalışan bir müşteriye yardım ediyor.)

24. Eggplant – Patlıcan

• Örnek: She is cooking eggplant for dinner. (Akşam yemeği için patlıcan yapıyor.)

25. Edition – Baskı / Sürüm

• Örnek: This is the latest edition of the book. (Bu kitabın en son baskısı.)

26. Effort – Çaba

• Örnek: He is making a great effort to succeed. (Başarmak için büyük çaba harcıyor.)

27. Empire – İmparatorluk

• Örnek: We are learning about the Roman Empire. (Roma İmparatorluğu’nu öğreniyoruz.)

28. Experiment – Deney

• Örnek: The students are doing a science experiment. (Öğrenciler bir fen deneyi yapıyor.)

29. Economy – Ekonomi

• Örnek: The country’s economy is improving. (Ülkenin ekonomisi iyileşiyor.)

30. Eagle – Kartal

• Örnek: The eagle is flying high in the sky. (Kartal gökyüzünde yüksekten uçuyor.)

“Eat”, “enjoy” ve “enter” gibi fiiller, İngilizce öğrenen herkesin sıkça karşılaştığı ve günlük hayatta en çok kullanılan eylemler arasında yer alıyor. Bu fiilleri örnek cümlelerle öğrenirseniz daha doğal ve etkili ifadeler kullanabilirsiniz!

1. Eat – Yemek

• Örnek: They are eating lunch together. (Birlikte öğle yemeği yiyorlar.)

2. Enjoy – Hoşlanmak/Zevk almak

• Örnek: She is enjoying the music. (Müzikten keyif alıyor.)

3. Enter – Girmek

• Örnek: He is entering the room quietly. (Odaya sessizce giriyor.)

4. Explain – Açıklamak

• Örnek: The teacher is explaining the lesson. (Öğretmen dersi açıklıyor.)

5. Explore – Keşfetmek

• Örnek: They are exploring the forest. (Ormanı keşfediyorlar.)

6. Email – E-posta göndermek

• Örnek: She is emailing her teacher. (Öğretmenine e-posta gönderiyor.)

7. Edit – Düzenlemek

• Örnek: He is editing the video. (Videoyu düzenliyor.)

8. Escape – Kaçmak

• Örnek: The cat is escaping through the window. (Kedi pencereden kaçıyor.)

9. Earn – Kazanmak (para, itibar)

• Örnek: She is earning money by babysitting. (Çocuk bakarak para kazanıyor.)

10. End – Bitirmek

• Örnek: The movie is ending soon. (Film birazdan bitiyor.)

11. Exercise – Egzersiz yapmak

• Örnek: I’m exercising every morning. (Her sabah egzersiz yapıyorum.)

12. Examine – İncelemek

• Örnek: She is examining the details of the painting. (Tablonun detaylarını inceliyor.)

13. Expand – Genişletmek

• Örnek: The company is expanding its services. (Şirket hizmetlerini genişletiyor.)

14. Expect – Beklemek/Umut etmek

• Örnek: We are expecting a package today. (Bugün bir paket bekliyoruz.)

15. Express – İfade etmek

• Örnek: He is expressing his feelings clearly. (Duygularını açıkça ifade ediyor.)

16. Endure – Katlanmak / Dayanmak

• Örnek: He is enduring the long wait patiently. (Uzun bekleyişe sabırla katlanıyor.)

17. Empty – Boşaltmak

• Örnek: He is emptying the trash bin. (Çöp kutusunu boşaltıyor.)

18. Enroll – Kaydolmak

• Örnek: They are enrolling in a new course. (Yeni bir kursa kaydoluyorlar.)

19. Embrace – Kucaklamak / Benimsemek

• Örnek: She is embracing new challenges. (Yeni zorlukları kucaklıyor.)

20. Enhance – Artırmak / Geliştirmek

• Örnek: This software is enhancing the image quality. (Bu yazılım görüntü kalitesini artırıyor.)

21. Equip – Donatmak

• Örnek: The campers are equipping themselves for the trip. (Kampçılar yolculuk için kendilerini donatıyor.)

22. Engage – Dahil olmak / İlgilenmek

• Örnek: The students are engaging in group work. (Öğrenciler grup çalışmasına katılıyor.)

23. Exhale – Nefes vermek

• Örnek: She is exhaling slowly to calm down. (Sakinleşmek için yavaşça nefes veriyor.)

24. Evacuate – Tahliye etmek

• Örnek: They are evacuating the building. (Binayı tahliye ediyorlar.)

25. Erase – Silmek

• Örnek: She is erasing the drawing from the board. (Çizimi tahtadan siliyor.)

26. Eliminate – Ortadan kaldırmak

• Örnek: They are eliminating the unnecessary steps. (Gereksiz adımları ortadan kaldırıyorlar.)

27. Estimate – Tahminde bulunmak

• Örnek: The mechanic is estimating the repair cost. (Tamir masrafını tahmin ediyor.)

28. Empower – Güçlendirmek

• Örnek: The program is empowering young girls. (Program genç kızları güçlendiriyor.)

29. Establish – Kurmak

• Örnek: They are establishing a new company. (Yeni bir şirket kuruyorlar.)

30. Entertain – Eğlenmek

• Örnek: The clown is entertaining the children at the party. (Palyaço partide çocukları eğlendiriyor.)

İngilizcede “easy”, “elegant” ve “eager” gibi E harfiyle başlayan sıfatlar, nesneleri, kişileri ve durumları tanımlarken ifadelerinizi çok daha güçlü ve etkili kılacak. Örnekler üzerinden görelim:

1. Easy – Kolay

• Örnek: This question is easy to answer. (Bu soru cevaplamak için kolay.)

2. Elegant – Zarif

• Örnek: She is wearing an elegant black dress. (Zarif bir siyah elbise giyiyor.)

3. Eager – Hevesli

• Örnek: He is eager to start the project. (Projeye başlamak için hevesli.)

4. Early – Erken

• Örnek: We are arriving early to get good seats. (İyi yer kapmak için erken varıyoruz.)

5. Empty – Boş

• Örnek: The bottle is empty now. (Şişe şimdi boş.)

6. Energetic – Enerjik

• Örnek: The kids are feeling energetic this morning. (Çocuklar bu sabah enerjik hissediyor.)

7. Enormous – Kocaman

• Örnek: They are looking at an enormous elephant. (Kocaman bir file bakıyorlar.)

8. Excited – Heyecanlı

• Örnek: She is excited about the trip. (Gezi için heyecanlı.)

9. Expensive – Pahalı

• Örnek: That watch is very expensive. (O saat çok pahalı.)

10. Efficient – Verimli

• Örnek: The new machine is working efficiently. (Yeni makine verimli çalışıyor.)

11. Embarrassed – Mahcup/Utanmış

• Örnek: He is feeling embarrassed after the mistake. (Hatasından sonra utanmış hissediyor.)

12. Emotional – Duygusal

• Örnek: It’s an emotional moment for everyone. (Herkes için duygusal bir an.)

13. Equal – Eşit

• Örnek: We are giving everyone equal chances. (Herkese eşit şanslar veriyoruz.)

14. Essential – Gerekli/Temel

• Örnek: Water is essential for life. (Su yaşam için gerekli.)

15. Evil – Kötü / Şeytani

• Örnek: The man in the story is truly evil. (Hikâyedeki adam gerçekten şeytani.)

16. Embarrassing – Mahcup edici

• Örnek: That was an embarrassing moment. (Bu mahcup edici bir andı.)

17. Educational – Eğitici

• Örnek: This movie is both fun and educational. (Bu film hem eğlenceli hem de eğitici.)

18. Enthusiastic – İstekli

• Örnek: They are very enthusiastic about learning English. (İngilizce öğrenmeye çok istekli.)

19. Entire – Tüm / Bütün

• Örnek: She is reading the entire book in one day. (Tüm kitabı bir günde okuyor.)

20. Estimated – Tahmini

• Örnek: The estimated cost is quite high. (Tahmini maliyet oldukça yüksek.)

21. Exciting – Heyecan verici

• Örnek: This is an exciting game. (Bu heyecan verici bir oyun.)

22. Exhausted – Yorgun / Bitkin

• Örnek: He is feeling exhausted after the run. (Koşudan sonra çok yorgun hissediyor.)

23. Excellent – Mükemmel

• Örnek: She is doing an excellent job. (Harika bir iş çıkarıyor.)

24. Extreme – Aşırı

• Örnek: The weather is extremely hot today. (Bugün hava aşırı sıcak.)

25. Exotic – Egzotik

• Örnek: They are trying some exotic food. (Bazı egzotik yemekler deniyorlar.)

26. Effective – Etkili

• Örnek: This medicine is very effective. (Bu ilaç çok etkili.)

27. Experienced – Deneyimli

• Örnek: He is an experienced teacher. (O, deneyimli bir öğretmen.)

28. Elderly – Yaşlı

• Örnek: She is helping an elderly woman cross the street. (Yaşlı bir kadının karşıya geçmesine yardım ediyor.)

29. Evident – Açık / Belirgin

• Örnek: The problem is evident to everyone. (Sorun herkes için açık şekilde görünüyor.)

30. Excessive – Aşırı

• Örnek: They are spending an excessive amount of money. (Aşırı miktarda para harcıyorlar.)

Gördüğünüz gibi, İngilizcede E harfiyle başlayan kelimeler hem basit hem de oldukça yaygın. Bu sözcükleri örnek cümlelerle birlikte öğrenmek; konuşurken daha hızlı düşünmenizi, yazarken daha zengin cümleler kurmanızı sağlayacak!

İşte İngilizcedeki E harfiyle başlayan kelimeler hakkında en sık sorulan sorular ve cevapları!

E harfiyle başlayan İngilizce isimler nelerdir?

“Eagle”, “ear”, “elephant”, “egg”, “eye” gibi sözcükler; E harfiyle başlayan ve İngilizce konuşanların sık karşılaştığı İngilizce isimler arasında yer alıyor.

E harfiyle başlayan İngilizce fiillere örnekler nelerdir?

“Eat”, “enjoy”, “enter”, “explore”, “explain” gibi fiiller, günlük konuşmalarda en çok kullanılan, E harfiyle başlayan fiillerden.

İngilizcede E harfiyle başlayan sıfatlar hangileridir?

“Easy”, “elegant”, “eager”, “energetic”, “exciting” gibi sıfatlar, E harfiyle başlayıp kişileri, nesneleri ya da durumları tanımlarken kullanılan yaygın kelimeler arasında.

Yeni kelimeler öğrenmek, İngilizce yolculuğunun en eğlenceli adımlarından biri. Ancak bu kelimeleri konuşmalar içinde doğru şekilde kullanmak, işin gerçek fark yaratan kısmı. Novakid’in derslerinde çocuklar kelimeleri sadece ezberlemiyor, onları konuşarak, dinleyerek ve oyunlarla öğreniyor. İlk deneme dersini ücretsiz alabilirsiniz!

Novakid’in öğretim modelini tanımak isterseniz metodoloji uzmanımızdan dinleyebilirsiniz: