İngilizcede kesinlik zarfları (adverbs of certainty) hakkında her şey & quiz!

Kesinlik zarfları, bir durumun, olayın veya ifadenin ne kadar eminlik içerdiğini anlatan kelimelerdir. Yani konuşurken ya da yazarken “bu kesinlikle olacak”, “muhtemelen öyle” gibi ifadeler kullanmak istediğimizde devreye girerler. İngilizcede bu zarflar, karşımızdakine düşüncemizin veya tahminimizin ne kadar güvenilir olduğunu gösterir.

Aşağıda İngilizcede en çok kullanılan kesinlik zarflarını, en yüksek ihtimalden en düşük ihtimal belirtene kadar sırasıyla görebilirsiniz. 

• Definitely: Kesinlikle

She will definitely attend the meeting. (Kesinlikle toplantıya katılacak.)

• Certainly: Kesinlikle

You can certainly rely on him. (Kesinlikle ona güvenebilirsin.)

• Undoubtedly: Şüphesiz

He is undoubtedly the best player in the team. (O, şüphesiz takımın en iyi oyuncusu.)

• Surely: Eminim

She will surely succeed in her exams. (Eminim sınavlarında başarılı olacak.)

• Probably: Muhtemelen

They will probably arrive late. (Muhtemelen geç gelecekler.)

• Possibly: Muhtemelen

He could possibly be at the library now. (Belki şu anda kütüphanededir.)

• Maybe / Perhaps: Belki

Maybe we should try a different approach. (Belki farklı bir yol denemeliyiz.)

• Apparently: 

Apparently, the store is closed today. (Görünüşe göre mağaza bugün kapalı.)

Bu sıklık zarflarının sonuna “not” getirerek olumsuz anlamda da kullanabiliriz. Örneğin, “definitely” kelimesi bir şeyin %100 ihtimalle gerçekleşeceğini belirtirken “definitely not” da bir şeyin %100 ihtimalle gerçekleşmeyeceğini belirtir.

Kesinlik zarfları genellikle fiilden hemen önce kullanılır. Bu zarflar, cümledeki konumlarına göre anlamı ve vurguyu değiştirebilir. Gelin İngilizce kesinlik zarflarının cümle içindeki yerlerinin anlamı nasıl etkilediğini inceleyelim.

Özne ve fiil arasına

En sık kullanılan yöntem, kesinlik zarfını özne ile yardımcı fiil (ya da modal fiil) arasına yerleştirmektir. Eğer cümlede yardımcı fiil yoksa, “do/does/did” yardımcı kullanılarak anlamı daha da pekiştirebilirsiniz.

Örnekler:

• He certainly wants you to join his birthday party. (O kesinlikle doğum günü partisine gelmeni istiyor.)
• She definitely comes to the dinner meeting. (O kesinlikle akşam yemeğine geliyor.)
• I probably do not need more coffee. (Muhtemelen daha fazla kahveye ihtiyacım yok.)

Yardımcı fiilden sonra

Kesinlik zarfları cümlenin yardımcı fiilinden hemen sonra da kullanılabilir. Bu kullanım, fiil üzerinde daha güçlü bir vurgu yapmanızı sağlar.

Örnekler:

• They will certainly enjoy the trip. (Elbette bu geziden keyif alacaklar.)
• He can possibly solve this problem. (O muhtemelen bu sorunu çözebilir.)

Cümlenin başında veya sonunda

Kesinlik zarfları, daha gündelik konuşmalarda cümlenin başında veya sonunda da kullanılabilirler. Bu kullanım daha nadir görülmekle birlikte kesinlik zarflarını bu şekilde kullanarak anlamı tüm cümleye kazandırmış olursunuz.

Örnekler:

• Certainly, this is the best choice. (Kesinlikle, bu en iyi seçenek.)
• Probably, she forgot about the meeting. (Muhtemelen, toplantıyı unuttu.)
• This plan will work, definitely. (Bu plan işe yarayacak, kesinlikle.)
• He will pass the exam, probably. (Sınavı geçecek, muhtemelen.)

“To be” fiilinden sonra

Eğer cümle içinde yardımcı fiil olarak “to be” fiilini kullanıyorsak yani bir isim cümlemiz varsa kesinlik zarfları “to be” fiilinden sonra gelir.

Örnekler:

• He was definitely offended after what you said. (Senin söylediğinden sonra kesinlikle alınmıştı.)
• I am probably sick because I sneezed the whole day. (Muhtemelen hastayım çünkü tüm gün hapşurdum.)

Tüm cümle olarak

Son olarak, İngilizcedeki sıklık zarflarını cümlenin içine yerleştirmek yerine başlı başına bir cümle olarak da kullanabilirsiniz. Böylece aynı fikirde olduğunuzu ya da karşıt görüşe sahip olduğunuzu bir ihtimal vererek belirtmiş olursunuz.

Örnek:

• Do you think he will come up tomorrow? (Sence yarın gelecek mi?
• Probably. (Muhtemelen.)

Örnek:

• Did she like the movie we watched yesterday? (Dün izlediğimiz filmi beğendi mi?)
• Definitely! (Kesinlikle!)

Örnekler: 

• He definitely will not come. (Kesinlikle gelmeyecek.)
• She probably will quit. (Muhtemelen vazgeçecek.)
• It won’t definitely rain. (Kesinlikle yağmur yağmayacak.)

Son olarak, standart İngilizceye göre kesinlik zarfları konusunda yapılan bazı hatalara bir göz atalım ki bu hataları yapmaktan kaçınalım.

Yanlış konumlandırma hataları

Kesinlik zarflarının cümlede nerede durması gerektiği konusundaki karışıklık en yaygın hatadır.

• Yanlış: He left definitely the house this morning.
• Doğru: He definitely left the house this morning. (O, kesinlikle bu sabah evden ayrıldı.)

• Yanlış: He probably is in the park.
• Doğru: He is probably in the park. (O, muhtemelen parktadır.)

• Yanlış: He certainly has forgotten the meeting.
• Doğru: He has certainly forgotten the meeting. (O, toplantıyı kesinlikle unuttu.)

Sıklık zarfları ile karıştırma

Öğrenciler bazen kesinlik zarflarını (probably, definitely) sıklık zarflarıyla (always, often, never) karıştırırlar.

• Yanlış: I probably go to the gym on Mondays. (Muhtemelen Pazartesileri spor salonuna giderim.)
• Doğru: I usually go to the gym on Mondays. (Spor salonuna genelde Pazartesileri giderim.)
• Doğru: I will probably go to the gym next Monday. (Muhtemelen spor salonuna haftaya gideceğim.)

“Surely” kullanımının anlamı

“Surely” kelimesini cümle başında kullanırsanız kelime farklı bir anlam kazanabilir. Cümlenin başında kullanıldığında, konuşmacının bir şeyin doğru olduğunu düşündüğünü ancak onay aradığını belirtir.

Örnekler: 

• Surely you’re not going to wear that to the party? (Partiye bunu giymeyeceksin, değil mi?)

Not: Konuşmacı inanmıyor ve teyit bekliyor.)

• You are surely going to wear that to the party. (Partiye eminim ki bunu giyeceksin.)

Novakid’de İngilizce öğrenme ve çocuk gelişimiyle ilgili eğitici içerikler sunmanın yanında çocuklar için bire bir derslerimizle online İngilizce eğitimi veriyoruz.