Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz?
Ücretsiz deneme dersi için hemen kaydolun!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
14.10.2025
Time icon 6 dk.

İngilizcede causative verbs (ettirgen fiil) kullanımı, örnekleri ve test!

İçindekiler
  1. Causative verbs nedir, nasıl kullanılır?
  2. Sıkça sorulan sorular
  3. Causative verbs: Test
  4. Novakid’le tanışın!
Önemli Noktalar
  • Causative verbs (ettirgen fiiller), bir başkasına bir işi yaptırmak veya yaptırılmasını sağlamak için kullanılır.
  • İngilizcede en yaygın causative fiiller: make, have, get, let.
  • Make zorlamak, have görev vermek, get ikna etmek, let ise izin vermek anlamındadır.
  • Yapılar: make/have/let + someone + verb ve get + someone + to + verb şeklindedir.

İngilizcede “birine bir şey yaptırmak” anlamını doğru ifade etmekte zorlanabilirsiniz. İşte tam bu noktada causative verbs yani ettirgen fiiller devreye giriyor. Causative verbs; make, have, get ve let fiilleridir. Bu fiiller, bir başkasının bir işi yapmasını sağladığınız durumlarda kullanılır. 

Ettirgen fiillere Türkçeden örnek verecek olursak “Çocuğuma ödevini yaptırdım.”, “Berbere saçımı kestirdim.” cümlelerini söyleyebiliriz. Peki causative verbs tam olarak nasıl kullanılır? Hangi fiil, hangi yapıyla gelir ve anlam farkları nelerdir? Hepsini örneklerle birlikte açıklıyoruz. Ayrıca yazının sonunda kısa bir quiz sizi bekliyor!

Causative verbs nedir, nasıl kullanılır?

Causative yapılar, bir başkasına bir eylemi yaptırdığınız ya da bir eyleme sebep olduğunuz durumları ifade eder. İngilizcede bu yapıların dört temel fiille kullanımı var: make, have, get ve let. Her birinin anlamı benzer olsa da, kullanım şekilleri farklılık gösteriyor.

Bu fiillerin ardından genelde kişi (someone) geliyor ve ardından fiil (verb) geliyor. Ancak bazı fiillerin ardından “to” kullanılırken bazıları doğrudan fiil alıyor. Örneklerle daha iyi anlayabilirsiniz.

1. Make + someone + verb: Bir kişiyi bir şey yapmaya zorlamak ya da mecbur bırakmak anlamındadır.

  • Örnek: The teacher made the students stay after class. (Öğretmen, öğrencileri dersten sonra kalmaya zorladı/kalmalarını sağladı.)
  • Örnek: My mom made me clean my room. (Annem bana odamı temizletti.)
  • Örnek: She made me cry. (Beni ağlattı.)

2. Have + someone + verb: Bir kişiye bir işi yaptırmak (genelde emir ya da planlama yoluyla).

  • Örnek: We had the plumber fix the sink. (Tesisatçıya musluğu tamir ettirdik.)
  • Örnek: We had a technician repair our computer. (Bir teknisyene bilgisayarımızı tamir ettirdik.)
  • Örnek: I’ll have my assistant call you back. (Asistanıma sizi geri aramasını söyleyeceğim.)

3. Get + someone + to + verb: Bir kişiyi ikna ederek ya da rica ederek bir şey yaptırmak.

  • Örnek: He got his brother to help him. (Kardeşine yardım ettirdi.)
  • Örnek: She got her brother to drive her to school. (Kardeşini onu okula götürmesi için ikna etti.)
  • Örnek: We finally got him to join the team. (Sonunda onu takıma katılmaya ikna ettik.)

4. Let + someone + verb: Bir kişinin bir şey yapmasına izin vermek.

  • Örnek: They let the children play outside. (Çocukların dışarıda oynamasına izin verdiler.)
  • Örnek: His parents let him stay up late. (Ailesi onun geç saatlere kadar uyanık kalmasına izin verdi.)
  • Örnek: Let me help you with that. (Bu konuda sana yardım etmeme izin ver.)

Şimdi sırasıyla made, have, get ve let fiillerinin kullanımlarına daha detaylı bir şekilde yer verelim.

Make

Make, bir kişiyi istemese bile bir şeyi yapmaya zorladığınız durumları ifade eder. Türkçedeki karşılığı çoğu zaman “zorlamak” ya da “mecbur bırakmak” şeklinde çevrilebilir. Yapısı şu şekildedir:

👉Make + someone + verb (yalın hâl)

Burada “verb” kısmındaki fiil “to” almadan gelir. Yani “make someone do something”, “make someone cry” gibi.

Bu yapı genellikle otorite, baskı ya da güçlü bir etki durumlarında kullanılır.

  • Örnek: The movie made me cry. (Film beni ağlattı.)
  • Örnek: They made their child apologize. (Çocuklarına özür dilettiler.)

Bazı durumlarda “make” pasif yapıda da kullanılabilir. Bu durumda “to” kullanılır:

👉Be made + to + verb

  • Örnek: He was made to wait outside. (Dışarıda bekletildi.)

İngilizce passive voice (edilgen yapı) konusunu öğrenmek için ilgili içeriğimize bakabilirsiniz.

Have

Have, birine bir işi yaptırdığımız ya da bir hizmeti bir başkasına yaptırdığımız durumları anlatır. “Organize etmek”, “görev vermek” ya da “bir işi başkasına yaptırmak” anlamına gelir. Yapı genellikle şu şekildedir:

👉Have + someone + verb (yalın hâl)
👉Have + something + done (pasif yapı)

Etken (active voice)

Bu kullanımda işi yapan kişi bellidir ve doğrudan fiil gelir. “Have someone do something” yapısı kullanılır.

  • Örnek: I had my friend help me with my homework. (Arkadaşıma ödevimde yardım ettirdim.)
  • Örnek: She had the babysitter watch the kids. (Bakıcıya çocuklara göz kulak olmasını sağladı.)

Edilgen (passive voice)

Eğer yaptırılan işin kim tarafından yapıldığı önemsizse ya da bilinmiyorsa, “have + something + done” yapısı kullanılır. Burada “done” kısmı, yapılan işin fiilinin 3. hâlidir.

  • Örnek: We had our house painted last summer. (Geçen yaz evimizi boyattık.)
  • Örnek: He had his car washed yesterday. (Dün arabasını yıkattı.)

Get

Get, bir kişiyi bir işi yapmaya ikna ettiğiniz, rica ettiğiniz ya da teşvik ettiğiniz durumları anlatır. “İkna etmek”, “sağlamak” ya da “birine bir şey yaptırmak” anlamlarına gelir ama bu kez daha çok çaba ya da ikna içerir. Yapısı şu şekildedir:

👉Get + someone + to + verb
👉Get + something + done (pasif yapı)

Etken (active voice)

İşi yaptırdığınız kişi belliyse ve bu kişiyi bir şekilde ikna ettiyseniz “to” ile birlikte kullanılır.

  • Örnek: I got my brother to fix my bike. (Kardeşimi bisikletimi tamir etmesi için ikna ettim.)
  • Örnek: She got the kids to eat their vegetables. (Çocuklara sebzelerini yedirmeyi başardı.)

Edilgen (passive voice)

Bir işi başkasına yaptırdığınız ama işi kimin yaptığı önemli değilse “get + something + done” yapısı kullanılır. Bu, “have + something + done” yapısına çok benzer ama daha günlük ve bazen daha samimi bir tondadır.

  • Örnek: I need to get my hair cut. (Saçımı kestirmem gerekiyor.)
  • Örnek: We’re getting the house cleaned today. (Bugün evi temizletiyoruz.)

Let

Let, bir kişiye bir şeyi yapma izni verdiğimizi ifade eder. Türkçeye “izin vermek” olarak çevrilir. Ayrıca epey yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Yapısı ise oldukça basittir:

👉Let + someone + verb (yalın hâl)

Bu yapıda, fiilden önce “to” gelmez. “Let” doğrudan fiili alır.

  • Örnek: My parents let me stay up late on weekends. (Ailem hafta sonları geç saate kadar uyanık kalmama izin verir.)
  • Örnek: Let the children play outside. (Çocukların dışarıda oynamasına izin verin.)

Let’s kalıbı ise, birlikte bir şey yapmayı önerirken kullanılır ama bu doğrudan causative yapıya girmez.

  • Örnek: Let’s go to the park. (Haydi parka gidelim.)

Sıkça sorulan sorular

İşte causative verbs hakkında en çok sorulan sorular ve cevapları!

Causative verb nedir?

Causative verb, bir başkasının bir işi yapmasına sebep olduğunuzu ya da o kişiye bir şeyi yaptırdığınızı ifade eden fiillerdir. İngilizcede en sık kullanılan causative verbs: make, have, get ve let.

Make ve have arasındaki fark nedir?

Make, bir kişiyi zorla bir şey yaptırırken kullanılır. Have ise daha çok birine görev verme ya da hizmet alma anlamındadır. “Make” daha baskın bir etkiye sahiptir.

Causative verbs: Test

Şimdi öğrendiklerinizi pekiştirmek ve kendinizi sınamak için 10 soruluk testi çözebilirsiniz!

He went to the doctor to ___ his knees checked.
You should never ___ someone else do your homework for you.
She ___ her friend come with her.
They ___ the kids play in the garden.
The teacher ___ us repeat the words.
He ___ the cleaner tidy the room.
We ___ the children to help with dinner.
My parents ___ me stay up late.
Have you ever ___ your hair dyed?
They ___ me fill out a form before hiring me for the job.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

Çocuğunuzun İngilizceyi sadece ezberlemeden değil, anlamını bilerek, kullanarak ve eğlenerek öğrenmesini ister misiniz? Novakid’in eğlenceli ve konuşma odaklı dersleri sayesinde çocuklar, causative verbs gibi karmaşık gramer konularını bile kolayca kavrayabiliyor.

Siz de Novakid’in eğlenceli ve iletişim odaklı yöntemlerini keşfetmek isterseniz, çocuklar için İngilizce derslerine göz atabilir, ilk deneme dersinizi ücretsiz alabilirsiniz.

Ayrıca bire bir derslerimizde uyguladığımız etkili yöntemimize aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz:

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Colombia Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Çerezler deneyiminizi iyileştirir
Çerezler tıpkı tatlınızın üzerine serpiştirdiğiniz Hindistan cevizi gibidir; çok daha iyi bir deneyim yaşamanızı sağlar. Bizim amacımız Novakid'i en iyi İngilizce öğrenim platformu yapmak. Bu yüzden, web sitemizi kullanırken çerezleri gönül rahatlığıyla etkinleştirebilirsiniz. Sizin için faydalı olacaklar! Çerezler ve onları nasıl kullandığımız konusunda daha çok bilgi almak için Çerez politikası sayfasına gidin.