İngilizcede sıfatlar (adjectives) nelerdir?

Dilbilgisinde bir ismin özelliğini belirten kelimelere “sıfat” adı verilir.

Örneğin bir çubuktan bahsederken “uzun” çubuk dersek buradaki “uzun” kelimesi, “çubuk” kelimesinin sıfatı olmuş olur. Aynı şekilde bir insanı nitelerken “güzel kız” dersek buradaki “güzel” kelimesi, “kız” kelimesinin sıfatı olur. Bunun gibi çokça sıfat örneği var. 

Sıfatlar, sadece Türkçe ve İngilizce değil, bütün dillerde sıklıkla kullanılan bir kelime türü.

Sıfatın ne olduğunu anladığımıza göre İngilizcede en çok kullanılan sıfatların bazılarından bahsetmeye geçebiliriz, zira bu kelimelere günlük konuşmada çok ihtiyaç duyacaksınız!

İngilizcede sıfatları kullanmak oldukça kolay çünkü tek yapmanız gereken şey istediğiniz sıfatı ismin başına koymak. İngilizcedeki sıfatlar, tıpkı Türkçede olduğu gibi, çoğunlukla ismin önüne geliyor.

Diğer birçok dilde ise sıfatın isimden sonra geldiğini gözlemleyebiliyoruz. Mesela “soğuk su” demek yerine “su soğuk” diyorlar. Hatta bu dillerde ismin özelliklerine göre sıfat farklı şekillerde bile söylenebiliyor! Ama bu konuda şimdilik endişelenmenize gerek yok çünkü İngilizcede tek yapmanız gereken şey; önce sıfatı, sonra da ismi olduğu gibi koymak.

Sıfatların nasıl kullanıldığından bahsettiğimize göre yaygın olarak kullanılan bazı İngilizce sıfatları listeleyebiliriz.

→ good (iyi)

→ bad (kötü)

→ new (yeni)

→ old (eski)

→ first (ilk)

→ last (son)

→ long (uzun)

→ short (kısa)

→ big (büyük)

→ small (küçük)

→ high (yüksek)

→ low (alçak)

Yukarıda listelediğimiz sıfatlar, günlük hayatta en çok kullanılan sıfatlar arasında bulunuyor. Bu kelimeleri karşınıza çıkan birçok durumda kullanabilirsiniz. Şimdi sıfatları kategorilerine ayırarak detaylandıralım.

İngilizcede pek çok farklı sıfat türü var. Bu sıfat türlerinin kategorilerine göre örneklerine göz atmaya ne dersiniz?

Descriptive adjectives (Niteleyici sıfatlar)

Bir ismin rengini, şeklini, karakterini, durumunu belirtir.

→ beautiful (güzel)

→ ugly (çirkin)

→ tall (uzun)

→ short (kısa)

→ happy (mutlu)

→ sad (üzgün)

→ old (yaşlı/eski)

→ young (genç)

→ big (büyük)

→ small (küçük)

→ cold (soğuk)

→ hot (sıcak)

→ smart (zeki)

→ lazy (tembel)

→ strong (güçlü)

→ weak (zayıf)

• Örnek: She is a beautiful girl. (O güzel bir kız.)
• Örnek: He is a strong man. (O güçlü bir adam.)

✅İngilizcede sıfatlar genellikle ismin önünde yer alsa da (a beautiful girl), bazı durumlarda “be” gibi fiillerden sonra gelir ve özneyi tanımlar. Bu tür kullanımlara ise predicative adjectives denir.

• Örnek: The movie was boring. (Film sıkıcıydı.)
• Örnek: This soup is hot. (Bu çorba sıcak.)

Burada “boring”, “hot” ve “beautiful” sıfatları hâlâ sıfat görevinde; sadece yüklem pozisyonunda kullanılıyorlar.

Yani “The movie was boring.” cümlesi aslında “The boring movie”deki sıfatla aynı anlama sahip, sadece cümledeki görevi farklı.

Quantitative adjectives (Miktar belirten sıfatlar)

Bir şeyin miktarını veya sayısını belirtir.

→ some (biraz)

→ many (birçok)

→ much (çok)

→ few (az)

→ little (az – sayılmayanlar için)

→ several (birkaç)

→ enough (yeterli)

→ all (tüm)

→ whole (bütün)

→ no (hiç)

• Örnek: There are many people here. (Burada birçok insan var.)
• Örnek: I have little time. (Az vaktim var.)
• Örnek: We have enough food. (Yeterince yiyeceğimiz var.)
• Örnek: No students were late. (Hiçbir öğrenci geç kalmadı.)

Demonstrative adjectives (İşaret sıfatları)

Bir şeyin yerini veya hangisi olduğunu gösterir.

→ this (bu)

→ that (şu)

→ these (bunlar)

→ those (şunlar)

• Örnek: This book is new. (Bu kitap yeni.)
• Örnek: That car is expensive. (Şu araba pahalı.)
• Örnek: These flowers are beautiful. (Bu çiçekler güzel.)
• Örnek: Those shoes look old. (Şu ayakkabılar eski görünüyor.)

Possessive adjectives (İyelik sıfatları)

Bir şeyin kime ait olduğunu gösterir.

→ my (benim)

→ your (senin)

→ his (onun – erkek)

→ her (onun – kadın)

→ its (onun – cansız/ hayvan)

→ our (bizim)

→ their (onların)

• Örnek: My phone is on the table. (Telefonum masanın üstünde.)
• Örnek: Her hair is long. (Onun saçı uzun.)
• Örnek: Our teacher is kind. (Öğretmenimiz kibar.)
• Örnek: Their house is near the park. (Evleri parkın yakınında.)

İngilizce iyelik sıfatları (possessive adjectives) hakkındaki detaylı içeriğimize göz atabilirsiniz.

Interrogative adjectives (Soru sıfatları)

Sorularda “hangi, ne, kimin” anlamlarını verir.

→ which (hangi)

→ what (ne tür/hangi)

→ whose (kimin)

• Örnek: Which movie do you want to watch? (Hangi filmi izlemek istiyorsun?)
• Örnek: What color is your bag? (Çantan ne renk?)
• Örnek: Whose car is parked there? (Oraya park etmiş araba kimin?)

Distributive adjectives (Dağıtım sıfatları)

Bir grubun her bir üyesini tek tek ifade eder.

→ each (her biri)

→ every (her)

→ either (ikisinden biri)

→ neither (hiçbiri)

→ both (her ikisi)

→ any (herhangi biri)

• Örnek: Each student has a laptop. (Her öğrencinin bir dizüstü bilgisayarı var.)
• Örnek: Every person needs water. (Her insan suya ihtiyaç duyar.)
• Örnek: Either option is fine. (Her iki seçenek de uygun.)
• Örnek: Neither answer is correct. (Cevapların hiçbiri doğru değil.)

Numeral adjectives (Sayı sıfatları)

Bir şeyin sayısını, sırasını veya katını gösterir.

→ one (bir)

→ two (iki)

→ three (üç)

→ first (birinci)

→ second (ikinci)

→ third (üçüncü)

→ double (çift)

→ triple (üçlü)

→ single (tek)

• Örnek: I have three brothers. (Üç erkek kardeşim var.)
• Örnek: She finished in the first place. (O birinci sırada bitirdi.)
• Örnek: We need a double room. (Çift kişilik bir odaya ihtiyacımız var.)
• Örnek: He bought two cars. (O iki araba aldı.)

Proper adjectives (Özel isimden türetilen sıfatlar)

Bir özel isimden türetilen sıfatlara denir; ülke, kişi, dil, yer gibi isimlerle ilgilidir. Büyük harfle başlar.

→ Turkish (Türk) 

→ American (Amerikan)

→ English (İngiliz)

→ Chinese (Çinli)

→ French (Fransız)

→ Italian (İtalyan)

→ Shakespearean (Shakespeare’e veya onun çalışmalarına ait)

→ Victorian (Victoria dönemine ait)

• Örnek: I love Italian food. (İtalyan yemeklerini severim.)
• Örnek: He speaks fluent English. (O akıcı İngilizce konuşur.)
• Örnek: Turkish culture is rich and diverse. (Türk kültürü zengin ve çeşitlidir.)
• Örnek: She studied French literature. (O, Fransız edebiyatı okudu.)

Comparative /superlative adjectives (Karşılaştırma sıfatları)

Bir diğer İngilizce sıfat türü olan comparative/superlative; bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak veya üstünlüğünü belirtmek için kullanılan sıfatlara deniyor. Bu sıfatlar, ‘daha’ veya ‘en’ anlamlarını taşıyarak karşılaştırma yapmanızı sağlıyor.

Comparative adjectives (Karşılaştırma sıfatları)

İki varlık ya da durumu karşılaştırırken kullanılır. Genellikle sıfatın sonuna -er takısı getirilir veya sıfatın önüne more eklenir.

→ tall – taller (daha uzun)

→ big – bigger (daha büyük)

→ beautiful – more beautiful (daha güzel)

→ good – better (daha iyi)

→ bad – worse (daha kötü)

• Örnek: She is taller than her sister. (O, kız kardeşinden daha uzun.)
• Örnek: This book is more interesting than that one. (Bu kitap, şu kitaptan daha ilginç.)

Superlative adjectives (Üstünlük sıfatları)

Üç veya daha fazla varlık arasında en üstün olanı belirtir. Genellikle sıfatın sonuna -est takısı getirilir veya başına the most eklenir.

→ tall – the tallest (en uzun)

→ big – the biggest (en büyük)

→ beautiful – the most beautiful (en güzel)

→ good – the best (en iyi)

→ bad – the worst (en kötü)

• Örnek: He is the tallest student in the class. (Sınıftaki en uzun öğrenci o.)
• Örnek: This is the most delicious cake I’ve ever had. (Bu, yediğim en lezzetli pasta.)

Comperative / superlative konusuna detaylıca değindiğimiz içeriğimize göz atın.

İngilizcedeki sıfatları saymakla bitiremeyiz tabii, bunun için yukarıda sadece en çok kullanılan bazı sıfatları listeledik. Kelime öğrenebilmek için en önemli şey ise bol bol tekrar yapmak, özellikle de örneklere dikkat ederek.

Sözcükleri öğrenirken hedef kelimeleri bir bağlam içerisinde hatırlamak da önemli. Bu sebeple bu sıfatları öğrenirken verdiğimiz cümlelerden veya kendi üreteceğiniz örneklerden yararlanabilirsiniz. Kelimeler, bu yöntemle daha iyi aklınızda kalacaktır.

İşte İngilizce sıfatlar hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!

Sıfat nedir?

Dilbilgisinde bir ismin özelliğini belirten kelimelere “sıfat” adı verilir. Örneğin bir çubuktan bahsederken “uzun” çubuk dersek buradaki “uzun” kelimesi, “çubuk” kelimesinin sıfatı olmuş olur.

İngilizce sıfatlar nelerdir?

İngilizcedeki sıfatlar, tıpkı Türkçede olduğu gibi çoğunlukla ismin önüne geliyor. İngilizce sıfatlara örnek olarak; good (iyi), bad (kötü), new (yeni), old (eski), first (ilk), last (son) sözcüklerini verebiliriz.

Eğer çocuğunuzun İngilizce öğrenirken yalnızca dilbilgisi kurallarını ezberlemesini değil; daha fazla pratik yapmasını, dili daha doğal bir şekilde öğrenmesini istiyorsanız online İngilizce dersleri için incelemeniz gereken yer belli: Novakid.

Novakid, anadili İngilizce olan tecrübeli öğretmenleriyle sunduğu interaktif derslerle çocuklara İngilizceyi eğlenceli bir şekilde öğretmeyi hedefliyor. Üstelik ilk deneme dersi hediye! O hâlde hemen Novakid’i ziyaret edin ve çocuğunuzun İngilizcesini kolayca geliştirmesi için ilk adımınızı atın!

Ayrıca bire bir derslerimizde uyguladığımız etkili yöntemimize aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz: