- “Fall asleep” ne zaman kullanılır?
- “Fell asleep” ne zaman kullanılır?
- İngilizcede “fall” fiili ile geçmiş zaman hali arasındaki fark
- "Fall" fiiliyle kullanılan diğer kalıplar
- "Fall asleep" mi, "fell asleep" mi: Quiz zamanı!
- Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenen pek çok kişi için fiillerin farklı zamanlara göre çekimleri başlangıçta kafa karıştırıcı olabilir. Hele ki bazı fiiller sadece şeklini değil, anlamını da değiştiriyorsa işler iyice karışır. “Fall” fiili de tam olarak böyle bir örnek sunar. Peki İngilizcede “fall” ne demek?
Günlük kullanımda “fall” kelimesi “düşmek” anlamına gelir. Ancak “fall asleep” dediğimizde durum tamamen değişir. Artık burada bahsedilen şey fiziksel bir düşme değil, kişinin uyanıklık halinden uykuya geçmesi, yani “uykuya dalmasıdır”. Buradaki “fall” fiili düzensiz bir fiildir. İkinci hali “fell”, üçüncü hali ise “fallen” olarak karşımıza çıkar.
Bu dönüşüm, “fall” fiilinin zamanlara göre farklı çekimleriyle daha da belirginleşir. Geniş zamanda “fall asleep” şeklinde kullanılan bu yapı, geçmişte yaşanmış bir olayı anlatmak istediğimizde “fell asleep” biçimine dönüşür. Hazırsanız tüm detayları birlikte keşfedelim!
“Fall asleep” ne zaman kullanılır?
“Fall asleep” ifadesi, İngilizce’de “uykuya dalmak” anlamına gelir. Genellikle şimdiki zaman, geniş zaman ya da gelecekteki (will / be going to) durumları belirtmek için fiilin bu hali kullanılır. Henüz gerçekleşmemiş ya da sürekli tekrarlayan bir eylemi anlatırken de tercih edilir.
Örneklerle açıklayalım:
- I usually fall asleep around midnight. (Genellikle gece yarısı civarında uyurum.)
- If I drink warm milk, I fall asleep easily. (Sıcak süt içersem kolay uyurum.)
- My baby always falls asleep in the car. (Bebeğim arabada hep uyur.)
- After a long day, I just want to lie down and fall asleep. (Uzun bir günden sonra sadece uzanıp uyumak istiyorum.)
- I can never fall asleep with the lights on. (Işıklar açıkken asla uyuyamam.)
- When I listen to calming music, I fall asleep in minutes. (Rahatlatıcı müzik dinleyince dakikalar içinde uyurum.)
- Sometimes I fall asleep before I even finish the first page of my book. (Bazen kitabın daha ilk sayfasını bitirmeden uyurum.)
- She is falling asleep in front of the TV. (Televizyonun karşısında uyuyakalıyor.)
- I will fall asleep as soon as I lie down. (Yattığım anda uyuyacağım.)
- He’s going to fall asleep during the movie. (Film sırasında uyuyakalacak.)
“Fell asleep” ne zaman kullanılır?
“Fall asleep” kelime öbeğinin anlamını öğrendik. Peki, “fell asleep” ne demek? Aslında ikisi de aynı anlama geliyor ama “fell asleep” dediğimizde olayın geçmişte gerçekleştiğini belirtmiş oluyoruz. Bu ifade, bir kişinin konuşmanın geçtiği zamandan daha önce uykuya daldığını belirtir. Uykuya dalma süreci tamamlanmıştır ve artık bu durum geride kalmıştır.
“Fell”, “fall” fiilinin ikinci halidir ve yalnızca geçmiş zaman (past simple) anlatımlarında kullanılır. Bu kalıp, genellikle hikaye anlatımlarında, gün içinde yaşanan olayların aktarımında ya da geçmişte meydana gelen anları tanımlarken tercih edilir. Yani eylem, şu anla ya da gelecekle ilgili değil, geçmişte yaşanmış bir durumdur.
İşte bazı örnekler:
- I fell asleep while watching the movie. (Filmi izlerken uyuyakaldım.)
- She fell asleep before finishing her homework. (Ödevini bitirmeden önce uyudu.)
- We fell asleep on the couch last night. (Dün gece kanepede uyuyakaldık.)
- My dog fell asleep on my lap. (Köpeğim kucağımda uyuyakaldı.)
- He was so tired that he fell asleep during the meeting. (O kadar yorgundu ki toplantıda uyuyakaldı.)
- The baby fell asleep right after the lullaby. (Bebek, ninniden hemen sonra uyudu.)
- I accidentally fell asleep in the middle of the lecture. (Dersin ortasında yanlışlıkla uyuyakaldım.)
- They fell asleep under the stars while camping. (Kamp yaparken yıldızların altında uyuyakaldılar.)
- After crying for an hour, she finally fell asleep. (Bir saat ağladıktan sonra sonunda uyuyakaldı.)
- I fell asleep with my phone in my hand. (Telefon elimdeyken uyuyakaldım.)
İngilizcede “fall” fiili ile geçmiş zaman hali arasındaki fark
“Fell asleep”, “fall asleep” ifadesinin geçmiş zaman halidir. Bu nedenle “fell asleep”, artık tamamlanmış bir eylemi temsil eder.
Özellikle hikaye anlatımlarında ya da geçmişte yaşanmış olayları aktarırken “fell asleep” yapısı kullanılır. Bu ifade, uykuya dalma eyleminin geçmişte tamamlandığını gösterir. “Fall asleep” ise genellikle şu anda olan bir durumu ya da belirli durumlarda tekrarlanan bir eylemi anlatmak için kullanılır.
Farkı daha iyi kavramak için bazı karşılaştırmalı örneklere bakalım:
- They fall asleep every night at 9 PM. (Her gece saat 9’da uyurlar.)
- They fell asleep at 10 PM last night. (Dün gece 10’da uyuyakaldılar.)
- I can’t fall asleep when I’m stressed. (Stresli olduğumda uyuyamam.)
- I fell asleep even though I was stressed. (Stresli olmama rağmen uyuyakaldım.)
- I usually fall asleep after reading. (Genellikle okuduktan sonra uyurum.)
- I fell asleep while reading last night. (Dün gece kitap okurken uyuyakaldım.)
- He falls asleep during lectures all the time. (Derslerde hep uyur.)
- He fell asleep during the lecture yesterday. (Dün derste uyuyakaldı.)
- We fall asleep quickly after a long walk. (Uzun yürüyüşten sonra hemen uyuruz.)
- We fell asleep right after the hike. (Yürüyüşten hemen sonra uyuyakaldık.)
"Fall" fiiliyle kullanılan diğer kalıplar
Fall in love (aşık olmak)
- They fall in love so easily. (Çok kolay aşık olurlar.)
- She fell in love during the summer holiday. (Yaz tatilinde aşık oldu.)
Fall apart (parçalanmak, duygusal olarak çökmek)
- Things fall apart when there’s no trust. (Güven olmayınca her şey dağılır.)
- He fell apart after hearing the bad news. (Kötü haberi alınca tamamen yıkıldı.)
Fall behind (geride kalmak)
- I fall behind if I skip my homework. (Ödevlerimi yapmazsam geride kalırım.)
- He fell behind after missing two weeks of school. (İki hafta okula gitmeyince geri kaldı.)
Fall out (kavga etmek, arası bozulmak)
- They always fall out over silly things. (Saçma sapan şeylerden dolayı hep kavga ederler.)
- We fell out after that big argument. (O büyük tartışmadan sonra bozuştuk.)
Fall for (birine aşık olmak ya da kandırılmak)
- I always fall for kind people. (Nazik insanlara hep aşık olurum.)
- She fell for an online scam. (İnternetteki bir dolandırıcılığa kandı.)
Fall through (suya düşmek, gerçekleşmemek)
- Our vacation plans fall through every year. (Tatil planlarımız her yıl suya düşer.)
- The business deal fell through at the last minute. (İş anlaşması son dakikada iptal oldu.)
"Fall asleep" mi, "fell asleep" mi: Quiz zamanı!
Her soruda doğru seçeneği bul. Hadi başlayalım!
Novakid’le tanışın!
Novakid, çocuklara özel hazırlanan interaktif İngilizce dersleriyle dili öğrenmeyi keyifli ve doğal bir sürece dönüştürüyor. Gerçek eğitmenlerle yapılan konuşma odaklı dersler ve oyunlaştırılmış içerikler sayesinde çocuklar İngilizceyle erken yaşta güçlü bir bağ kuruyor. Siz de çocuğunuzun İngilizceyi yaşayarak, akranlarıyla konuşarak öğrenmesini istiyorsanız, bize katılın!
Uzman öğretmenlerimizle verdiğimiz bire bir derslerimizde uyguladığımız metodolojiyi öğrenin: