Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz?
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
22.12.2025
Time icon 7 dk.

8. sınıf İngilizce ünite ünite bilinmesi gereken kelimeler

İçindekiler
  1. 8. sınıf İngilizce 1. ünite kelimeleri (Friendship)
  2. 8. sınıf İngilizce 2. ünite kelimeleri (Teen Life)
  3. 8. sınıf İngilizce 3. ünite kelimeleri (In The Kitchen) 
  4. 8. sınıf İngilizce 4. ünite kelimeleri (On The Phone)
  5. 8. sınıf İngilizce 5. ünite kelimeleri (The Internet)
  6. 8. sınıf İngilizce 6. ünite kelimeleri (Adventures)
  7. 8. sınıf İngilizce 7. ünite kelimeleri (Tourism)
  8. 8. sınıf İngilizce 8. Ünite kelimeleri (Chores)
  9. 8. sınıf İngilizce 9. ünite kelimeleri (Science)
  10. 8. sınıf İngilizce 10. ünite kelimeleri (Natural Forces)
  11. 8. sınıf İngilizce kelimeleri: Quiz!
  12. Novakid’le tanışın!
Önemli Noktalar
  • 8. sınıf İngilizce kelimeleri, öğrencilerin okuma, dinleme ve konuşma becerilerini birlikte geliştirmeyi hedefler.
  • 8. sınıf İngilizce üniteleri, öğrencilerin kendilerini farklı konularda İngilizce ifade edebilmesini amaçlar.
  • Yeni kelime öğrenmenin püf noktası kelimeleri bağlam içerisinde görerek öğrenmekten geçer.

“Yeni bir dil öğrenmek kurallarla başlar ama kelimelerle hayat bulur.” – Ali Sullivan

 

8. sınıf İngilizce müfredatında yer alan kelimeler, hem günlük hayatta sıkça kullanılan ifadeleri hem de akademik anlamda öğrenciyi bir üst seviyeye taşıyacak sözcükleri içerir. Bu kelimeler sayesinde öğrenciler arkadaşlık ilişkilerinden teknolojiye, mutfaktan bilime kadar pek çok farklı konuda İngilizce iletişim kurabilir. Ayrıca LGS sürecine yaklaşan öğrenciler için kelime bilgisi, okuduğunu anlama sorularında büyük bir avantaj sağlar. 

Bu yazıda, 8. sınıf İngilizce ünitelerinde yer alan kelimeleri düzenli ve anlaşılır bir şekilde ele alacağız. Hazırsanız bu kelime yolculuğuna birlikte çıkalım!

8. sınıf İngilizce 1. ünite kelimeleri (Friendship)

  1. sınıf İngilizce serüvenimize “Friendship” yani arkadaşlık ünitesi ile başlıyoruz! Bu ünitede öğrenciler hem İngilizce sıfatları hem de İngilizce duygu ifadelerini öğrenerek arkadaşlarını tanıtmayı deneyimliyor. 
  • accept (kabul etmek)
  • apologise (özür dilemek)
  • attend (katılmak)
  • back up (desteklemek)
  • become (olmak)
  • better (daha iyi)
  • boring (sıkıcı)
  • break promise (sözünden dönmek)
  • buddy (dost, kanka)
  • busy (meşgul)
  • call (aramak)
  • care (önemsemek, ilgilenmek)
  • caring (şefkatli)
  • close friend (yakın arkadaş)
  • come over (uğramak)
  • concert (konser)
  • count on (güvenmek)
  • dishonesty (dürüst olmama)
  • excuse (bahane)
  • fair (adil)
  • feel alone (yalnız hissetmek)
  • feeling (duygu)
  • friendship (arkadaşlık)
  • full (tok, dolu)
  • fun (eğlenceli)
  • get on well with each other (iyi geçinmek)
  • give advice (tavsiye vermek)
  • guest (misafir)
  • have a lot in common (birçok ortak noktası olmak)
  • have nothing to do (yapacak bir şeyi olmamak)
  • honest (dürüst)
  • how about (ne dersin)
  • I would like to (isterim)
  • I would love to (çok isterim)
  • idea (fikir)
  • interested in (ilgilenmek)
  • introduce (tanıştırmak)
  • invitation (davet)
  • invite (davet etmek)
  • keep promise (sözünü tutmak)
  • keep a secret (sır tutmak)
  • laid back (rahat)
  • letter (mektup)
  • lie (yalan)
  • loyal (sadık)
  • mate (arkadaş)
  • meet (buluşmak)
  • theatre (sinema salonu, tiyatro)
  • need (ihtiyaç duymak)
  • neighbour (komşu)
  • offer (teklif etmek)
  • others (diğerleri)
  • patient (sabırlı)
  • prefer (tercih etmek)
  • promise (söz vermek)
  • refuse (reddetmek)
  • relation (ilişki)
  • relationship (ilişki)
  • reliable (güvenilir)
  • rely on (güvenmek)
  • respect (saygı)
  • respectful (saygılı)
  • same opinion (aynı fikir)
  • share (paylaşmak)
  • sounds good/awesome (kulağa iyi/müthiş geliyor)
  • spend time (zaman geçirmek)
  • strong bond (güçlü bağ)
  • stuffed (tıka basa dolu)
  • support each other (birbirini desteklemek)
  • supportive (destekleyici)
  • sure (tabii ki)
  • tell (anlatmak)
  • tell lie (yalan söylemek)
  • tell secret to others (başkalarına sır vermek)
  • text (mesaj yazmak)
  • true friend (gerçek arkadaş)
  • trust (güvenmek)
  • understand (anlamak)
  • want (istemek)
  • what about (ne dersin, peki ya…)
  • why not (neden olmasın)
  • would you like to (ister misin)

8. sınıf İngilizce 2. ünite kelimeleri (Teen Life)

“Teen Life” ünitesi, gençlerin günlük yaşamlarını konu alır. Bu ünitenin merkezinde gençlerin okul hayatı, günlük rutinleri, sorumlulukları ve ilgi alanları yer alıyor. Dolayısıyla öğrencilerin İngilizceyi gerçek hayatla ilişkilendirme becerisini güçlendirmeyi hedefliyor.

  • admire (hayran olmak)
  • adult (yetişkin)
  • advise (tavsiye vermek)
  • amazing (şaşırtıcı)
  • argue (tartışmak)
  • art club (sanat kulübü)
  • band (müzik grubu)
  • buy (satın almak)
  • can’t stand (katlanamamak)
  • casual clothes (günlük kıyafetler, rahat kıyafetler)
  • chat (sohbet etmek)
  • cheap (ucuz)
  • choose (seçmek)
  • come over (uğramak)
  • comfortable (rahat)
  • concert (konser)
  • conversation (sohbet)
  • different (farklı)
  • drummer (davulcu)
  • each other (birbirini)
  • easily (kolayca)
  • enlarge horizon (ufkunu genişletmek)
  • event (etkinlik)
  • everywhere (her yerde)
  • express (ifade etmek)
  • fashion (moda)
  • fast (hızlı)
  • follow (takip etmek)
  • fond of (düşkün)
  • for example (örneğin)
  • form a band (bir müzik grubu kurmak)
  • free time (boş zaman)
  • good relationship (iyi ilişki)
  • gym (spor salonu)
  • hang around (takılmak, gezinmek)
  • hang out (vakit geçirmek)
  • healthy (sağlıklı)
  • hiking (doğa yürüyüşü)
  • historical (tarihi)
  • impressive (etkileyici)
  • individual sport (bireysel spor)
  • keen on (meraklı)
  • kind (nazik)
  • latest (en son)
  • loud (yüksek sesli)
  • more or less (aşağı yukarı)
  • most of the time (çoğu zaman)
  • mostly (çoğunlukla)
  • national (ulusal)
  • no way (olmaz, asla)
  • patriot (vatansever)
  • personal opinion (kişisel görüş)
  • prefer (tercih etmek)
  • rarely (nadiren)
  • reach (ulaşmak)
  • recommend (tavsiye etmek)
  • relationship (ilişki)
  • relaxing (rahatlatıcı)
  • rest (dinlenmek)
  • ridiculous (saçma, gülünç)
  • same (aynı)
  • science fiction (bilim kurgu)
  • send (göndermek)
  • serious (ciddi)
  • smart clothes (şık kıyafetler)
  • spend time (zaman geçirmek)
  • suggest (önermek)
  • team sport (takım sporu)
  • teenager (genç, ergen)
  • terrific (müthiş)
  • text (mesaj atmak)
  • that’s why (bu yüzden)
  • things (şeyler)
  • think (düşünmek)
  • ticket (bilet)
  • to be honest (dürüst olmak gerekirse)
  • trendy (moda olan)
  • type (tür)
  • types of music (müzik türleri)
  • unbearable (dayanılmaz)
  • wear (giymek)
  • weather (hava durumu)
  • what kind of (ne tür)
  • what type of (ne tür)
  • while (iken)
  • work out (spor yapmak)
  • youth stories (gençlik hikayeleri)

8. sınıf İngilizce 3. ünite kelimeleri (In The Kitchen) 

“In the Kitchen” ünitesi, İngilizce tarif takip edebilme ve farklı ülkelerin mutfak kültürü üzerine odaklanır. Bu ünitede İngilizce yiyecekler ve mutfakta kullanılan araç gereçlerle ilgili kelimeler öğrenilir. 

  • a pinch of salt (bir tutam tuz)
  • add (eklemek)
  • after that (bundan sonra)
  • baking powder (kabartma tozu)
  • baking soda (karbonat)
  • baking tray (fırın tepsisi)
  • bean (fasulye)
  • beef (sığır eti)
  • boil (kaynatmak)
  • boiled (haşlanmış)
  • both sides (her iki taraf)
  • bowl (kase)
  • bread crumb (ekmek kırıntısı)
  • brush (fırçalamak)
  • butter (tereyağı)
  • cake tin (kek kalıbı)
  • cardamom powder (kakule tozu)
  • celery (kereviz)
  • chicken stock (tavuk suyu)
  • chopped (doğranmış)
  • cinnamon (tarçın)
  • combine (birleştirmek)
  • cook (pişirmek)
  • corn starch (mısır nişastası)
  • cover (örtmek)
  • cumin (kimyon)
  • cut in halves (ikiye bölmek)
  • describe process (süreci anlatmak, tarif etmek)
  • dice (küp küp doğramak)
  • dish (yemek, tabak)
  • dissolve (eritmek)
  • divide (bölmek)
  • drain (süzmek)
  • dough (hamur)
  • fill (doldurmak)
  • finally (sonunda)
  • first (ilk)
  • flour (un)
  • fridge (buzdolabı)
  • frying pan (kızartma tavası)
  • garlic (sarımsak)
  • get thick (kalınlaşmak)
  • grated (rendelenmiş)
  • grater (rende)
  • grill (ızgara yapmak)
  • high heat (yüksek ateş)
  • homemade bread (ev yapımı ekmek)
  • how to make (nasıl yapılır)
  • indeed (gerçekten)
  • ingredients (malzemeler)
  • into (içine)
  • kitchen tools (mutfak gereçleri)
  • knead (yoğurmak)
  • knife (bıçak)
  • lemon juice (limon suyu)
  • lemon peel (limon kabuğu)
  • make dough (hamur yapmak)
  • make it rest (dinlendirmek)
  • mashed (ezilmiş)
  • medium heat (orta ateş)
  • melt the yeast (mayayı eritmek)
  • melted (eritilmiş)
  • method (yöntem)
  • minced beef (kıyma)
  • minced garlic (kıyılmış sarımsak)
  • mixture (karışım)
  • mussels (midye)
  • nut (fındık)
  • oiled (yağlanmış)
  • paella (deniz ürünlü ve tavuklu pilav)
  • paprika (kırmızı biber)
  • parsley (maydanoz)
  • pasta (makarna)
  • pepper (biber)
  • place (yerleştirmek)
  • plate (tabak)
  • pot (tencere)
  • pour (dökmek)
  • prawn (karides)
  • preheat (önceden ısıtmak)
  • preheated (önceden ısıtılmış)
  • prepare (hazırlamak)
  • preparation (hazırlık)
  • raisin (kuru üzüm)
  • recipe (tarif)
  • red pepper flakes (kırmızı toz biber)
  • refrigerator (buzdolabı)
  • remove (çıkarmak)
  • rinse (durulamak)
  • rise (kabarmak)
  • roast chicken (tavuk kızartmak)
  • rolling pin (oklava)
  • salt (tuz)
  • saffron (safran)
  • saucepan (tencere)
  • season (baharat eklemek)
  • second (ikinci)
  • seal the dumpling (mantıyı kapatmak)
  • serve (servis yapmak)
  • serve warm (sıcak servis yapmak)
  • set aside (bir kenara koymak)
  • sharp (keskin)
  • sheets of phyllo (yufka)
  • slightly (hafifçe)
  • smooth (pürüzsüz)
  • soak (ıslatmak, suda bekletmek)
  • spices (baharatlar)
  • sprinkle (serpmek)
  • square (kare)
  • starch (nişasta)
  • stir (karıştırmak)
  • strain (süzmek)
  • stretch (germek)
  • syrup (şerbet)
  • tender (yumuşak)
  • then (sonra)
  • tortilla (lavaş ekmeği)
  • tray (tepsi)
  • turn brown (kahverengileşmek)
  • until (-e kadar)
  • vegetables (sebzeler)
  • whisk (çırpmak)

8. sınıf İngilizce 4. ünite kelimeleri (On The Phone)

Telefonla konuşurken İngilizce ne diyeceğimizi hiç düşündük mü? İşte bu ünitede tam olarak bunu öğreniyoruz. İngilizce mesaj bırakma ve telefonda kibar konuşma ifadelerini öğreniyor ve İngilizce “formal and informal” yani “resmi ve gündelik” konuşmalar arasındaki farkı keşfediyoruz. 

  • answer (cevap vermek)
  • appointment (randevu)
  • at the moment (şu anda)
  • call (aramak, çağrı)
  • caller (arayan kişi)
  • cell phone (cep telefonu)
  • company employee (şirket çalışanı)
  • concert hall (konser salonu)
  • connection (bağlantı)
  • could you …? (yapabilir misiniz)
  • delivery (teslimat)
  • dial / dial a number (numara çevirmek, tuşlamak)
  • extension / extension number (dahili numara)
  • feel better (daha iyi hissetmek)
  • get back (geri dönmek)
  • get well soon (geçmiş olsun)
  • graduation (mezuniyet)
  • hang on / hold on (telefonda beklemek)
  • headquarter (genel merkez)
  • hear (duymak)
  • I’ll get … (… telefona çağırıyorum)
  • I’ll take that (telefonu ben açarım)
  • I’m afraid (korkarım ki)
  • I’m sorry to hear that (bunu duyduğuma üzüldüm)
  • interviewer (röportajcı)
  • just a minute (bir dakika)
  • leave a message (mesaj bırakmak)
  • line (hat)
  • live chat (canlı sohbet)
  • make phone call (telefon etmek)
  • may I speak to (… ile konuşabilir miyim)
  • memo (not, hatırlatma)
  • of course (tabii ki)
  • once upon a time (bir zamanlar)
  • overseas phone call (yurtdışı telefon görüşmesi)
  • polite (kibar)
  • possible (mümkün)
  • put through (telefona bağlamak)
  • reach information (bilgiye ulaşmak)
  • receiver (alıcı)
  • reminder (hatırlatıcı)
  • repeat (tekrarlamak)
  • replace (yer değiştirmek, yerine koymak)
  • revolution (devrim)
  • ring (telefonun çalması)
  • shout (bağırmak)
  • smart phone (akıllı telefon)
  • soon (yakında)
  • study together (birlikte çalışmak)
  • take care (kendine iyi bak)
  • talk (konuşmak)
  • text a message (mesaj yazmak)
  • what’s wrong with you (senin neyin var)
  • write letter (mektup yazmak)
  • you are welcome (bir şey değil, rica ederim)

8. sınıf İngilizce 5. ünite kelimeleri (The Internet)

“The Internet” ünitesi, dijital dünya ve teknolojiyle ilgili İngilizce kelimeleri kapsar. Sosyal medya, internet güvenliği ve çevrimiçi iletişim bu ünitenin temel konularıdır. Aynı zamanda bu ünite ile simple present tense kullanarak nasıl farklı ve gündelik konuşmalar yapabileceğimizi öğreniriz.

  • account (hesap)
  • internet addict (internet bağımlısı)
  • among (arasında)
  • attachment (ek dosya)
  • authorities (yetkililer)
  • break relationship (ilişkiyi bitirmek)
  • broken (kırık, bozuk)
  • browse (göz atmak)
  • browser (tarayıcı)
  • by mistake (yanlışlıkla)
  • careful (dikkatli)
  • chat live (canlı sohbet etmek)
  • cheapest (en ucuz)
  • check cable (kabloyu kontrol etmek)
  • comment / leave a comment (yorum yapmak / yorum bırakmak)
  • communicate (iletişim kurmak)
  • confirm (onaylamak)
  • create content (içerik oluşturmak)
  • delete (silmek)
  • develop social skills (sosyal becerileri geliştirmek)
  • download (indirmek)
  • feel isolated (yalnız / izole hissetmek)
  • go online (çevrimiçi olmak)
  • ignore (görmezden gelmek)
  • instant messaging (anlık mesajlaşma)
  • log in / log on (girişim yapmak)
  • log off (çıkış yapmak)
  • make life difficult (hayatı zorlaştırmak)
  • make new friends (yeni arkadaşlar edinmek)
  • mean (anlamına gelmek, demek istemek)
  • meet strangers (yabancılarla tanışmak)
  • password (şifre)
  • percent (yüzde)
  • register (kaydolmak)
  • reply (yanıt vermek)
  • reset (sıfırlamak)
  • safety (güvenlik)
  • screen (ekran)
  • search engine (arama motoru)
  • secret word (gizli kelime)
  • share personal information (kişisel bilgileri paylaşmak)
  • sign up (kayıt olmak)
  • spend too much time (çok fazla zaman harcamak)
  • store (depolamak)
  • surf on internet (internette gezinmek)
  • take precaution (önlem almak)
  • upload (yüklemek)
  • upload pictures (resim yüklemek)
  • useful (faydalı)
  • useful purpose (faydalı amaç)
  • username (kullanıcı adı)
  • via (aracılığıyla)
  • ways of communication (iletişim yolları)

8. sınıf İngilizce 6. ünite kelimeleri (Adventures)

Adventures ünitesi, macera, doğa ve keşif temaları etrafında şekillenir. Bu ünitede ekstrem sporlarla ilgili kelimeler öğrenilir ve bu tür sporlar arasında İngilizce karşılaştırma (Comparison) yapmanın yolları keşfedilir. 

  • absolutely (kesinlikle)
  • air / land / water sports (hava / kara / su sporları)
  • barefoot walking (çıplak ayakla yürüme)
  • bungee jumping (yüksekten esnek bir iple atlama)
  • canoeing (kano sporu)
  • caving (mağaracılık)
  • challenging (zorlayıcı)
  • disappointing (hayal kırıklığına uğratan)
  • diving suit (dalış kıyafeti)
  • equipment (ekipman)
  • fascinating (büyüleyici)
  • fight with waves (dalgalarla mücadele etmek)
  • float in the air (havada süzülmek)
  • get on expedition (keşif gezisine çıkmak)
  • goggles (koruyucu gözlükler)
  • hang gliding (yelkenkanat uçuşu)
  • height (yükseklik)
  • helmet (kask)
  • ice climbing (buz tırmanışı)
  • incredible (inanılmaz)
  • involve (içermek)
  • kayaking (kano yapma)
  • knee pad (dizlik)
  • motor racing (motor yarışı)
  • paragliding (yamaç paraşütü)
  • parasailing (deniz paraşütü)
  • parkour (parkur sporu)
  • push limits (sınırları zorlamak)
  • rafting (nehir sörfü/bot sporu)
  • rough water (dalgalı su)
  • rubber boat (şişme bot)
  • scenery (manzara)
  • scuba diving (tüplü dalış)
  • skateboarding (kaykay)
  • skydiving (serbest düşüş)
  • skyscraper (gökdelen)
  • special breathing equipment (özel solunum ekipmanı)
  • special track (özel parkur)
  • take risk (risk almak)
  • trekking (doğa yürüyüşü)
  • unpowered aircraft (motorsuz hava aracı)
  • wingsuit skydiving (atlayış tulumu ile serbest düşüş)
  • would rather (tercih etmek)
  • ziplining (çelik halatla iniş)

8. sınıf İngilizce 7. ünite kelimeleri (Tourism)

Bu ünitede ulaşım, tatil planları ve turistik aktivitelerle ilgili kelimeleri öğreniyoruz. “Tourism” ünitesi sayesinde öğrenciler, farklı kültürleri ve ülkeleri keşfetmenin yanı sıra “would rather” ve “would prefer” yapıları ile tercihlerinden bahsetmeyi öğrenir. 

  • abroad (yurt dışında)
  • accommodation (konaklama, kalacak yer)
  • all-inclusive (her şey dahil)
  • amazing (harika)
  • amphitheatre (amfitiyatro)
  • ancient cities (antik şehirler)
  • architecture (mimari)
  • attractive (çekici)
  • book / book a room (rezervasyon yapmak / oda ayırtmak)
  • both (her ikisi)
  • build / building (inşa etmek / bina)
  • busy / busy street (meşgul / kalabalık cadde)
  • buy souvenir (hediyelik eşya almak)
  • comfortable (rahat)
  • compare (karşılaştırmak)
  • countryside (kırsal bölge)
  • crowded (kalabalık)
  • cruise (gemi seyahati)
  • destination (varış yeri)
  • dirty (kirli)
  • dull (sıkıcı, sönük)
  • earthquake (deprem)
  • enjoy trip (yolculuktan keyif almak)
  • entertainment (eğlence)
  • escape (kaçmak)
  • expensive (pahalı)
  • famous / famous square (ünlü / ünlü meydan)
  • fascinating (büyüleyici)
  • fountain (çeşme)
  • gorgeous (muhteşem)
  • heritage (miras)
  • historic site (tarihi alan)
  • hospitable (misafirperver)
  • huge (kocaman)
  • in my opinion / to me (benim fikrimce / bana göre)
  • incredible / unbelievable (inanılmaz)
  • island (ada)
  • local dish / traditional dish (yerel yemek / geleneksel yemek)
  • location (konum)
  • lovely (sevimli)
  • lying in the sun / sunbathe (güneşin altında uzanmak / güneşlenmek)
  • make wish (dilek tutmak)
  • mysterious (gizemli)
  • natural (doğal)
  • noisy (gürültülü)
  • palace (saray)
  • perfect (mükemmel)
  • port city (liman şehri)
  • quiet (sessiz)
  • relaxing (rahatlatıcı)
  • religious celebration (dini kutlama)
  • resort (tatil köyü)
  • rural (kırsal)
  • school trip (okul gezisi)
  • sightseeing tour (gezi turu)
  • souvenir (hediyelik eşya)
  • square (meydan)
  • stay (kalmak)
  • taste local dishes (yerel yemekleri tatmak)
  • teach tradition (geleneği öğretmek)
  • temple (tapınak)
  • terrible (korkunç)
  • tiring (yorucu)
  • town (kasaba)
  • tradition / traditional (gelenek / geleneksel)
  • transportation (ulaşım)
  • trip (gezi)
  • urban (kentsel)

8. sınıf İngilizce 8. Ünite kelimeleri (Chores)

Öğrenciler bu ünitede temizlik, düzen ve görev paylaşımıyla ilgili kelimeler öğrenir. Basit ama çok sık kullanılan fiiller bu ünitenin yıldızı diyebiliriz. Ayrıca bu ünite “have to” gibi gereklilik ve sorumluluk anlatan ifadelere de ev sahipliği yapar.

  • arrive on time (vaktinde varmak)
  • article (makale)
  • busy with (ile meşgul)
  • chores / housework (ev işleri)
  • classroom rules (sınıf kuralları)
  • clean up (temizlemek, toparlamak)
  • complain (şikayet etmek)
  • cook meal (yemek pişirmek)
  • do errands (ayak işleri yapmak)
  • do laundry (çamaşır yıkamak )
  • do the ironing / iron clothes (ütü yapmak / kıyafetleri ütülemek)
  • dry the dishes (bulaşıkları kurutmak)
  • dust the furniture (mobilyaların tozunu almak)
  • duty / task (görev)
  • empty dishwasher (bulaşık makinesini boşaltmak)
  • express obligation (zorunluluğu ifade etmek)
  • feed the pet (evcil hayvanı beslemek)
  • have responsibilities (sorumluluklara sahip olmak)
  • in charge of / responsible for (-den sorumlu)
  • keep room tidy (odayı düzenli tutmak)
  • keep/break promises (sözünü tutmak / sözünden dönmek)
  • load dishwasher (bulaşık makinesini doldurmak)
  • make life easier (hayatı kolaylaştırmak)
  • make the bed (yatağı toplamak)
  • mess (dağınıklık)
  • mop the floor (yerleri paspaslamak)
  • obey the rules (kurallara uymak)
  • obligation (zorunluluk)
  • peaceful (huzurlu)
  • pocket money (harçlık)
  • put plates on table (masaya tabakları dizmek)
  • respect rights (haklara saygı göstermek)
  • return books (kitapları geri vermek)
  • rude (kaba)
  • set the table (masayı kurmak)
  • share responsibilities (sorumlulukları paylaşmak)
  • show respect to each other (birbirine saygı göstermek)
  • take care of garden (bahçeyle ilgilenmek)
  • take out the garbage / trash (çöpü dışarı çıkarmak)
  • tidy up room (odayı toparlamak)
  • to-do list (yapılacaklar listesi)
  • vacuum carpet / floor (halıyı / zemini süpürmek)
  • walk the dog (köpeği gezdirmek)
  • wash the dishes (bulaşıkları yıkamak)
  • work harder (daha çok çalışmak)

8. sınıf İngilizce 9. ünite kelimeleri (Science)

Science ünitesi, bilim ve teknolojiyle ilgili temel kavramları kapsar. “Science” ünitesi hem öğrencilerin kelime dağarcığını geliştirir hem de İngilizce geçmiş zaman konusuna ev sahipliği yaparak İngilizce bilgimize yeni bir boyut katar.

  • achievement (başarı)
  • admire struggle (mücadeleye hayran olmak)
  • brilliant (parlak, zekice)
  • calculator (hesap makinesi)
  • cell (hücre)
  • change the world (dünyayı değiştirmek)
  • childhood (çocukluk)
  • claim (iddia etmek)
  • compass (pusula)
  • conduct experiment / do an experiment (deney yapmak)
  • currently (şu anda)
  • cure / develop cure (tedavi / tedavi geliştirmek)
  • deserve (hak etmek)
  • diagnose (teşhis etmek)
  • discoverer (kaşif)
  • discovery (keşif)
  • electric bulb (elektrik ampulü)
  • engineering (mühendislik)
  • examine (incelemek)
  • explorer (kaşif)
  • find out (öğrenmek, bulup çıkarmak)
  • gain knowledge (bilgi edinmek)
  • get treated / treatment (tedavi olmak / tedavi)
  • heal infection (enfeksiyonu iyileştirmek)
  • healthcare cost (sağlık masrafları)
  • heat test tube (deney tüpünü ısıtmak)
  • improve / improvement (geliştirmek / gelişim)
  • insist on (ısrar etmek)
  • invention (icat)
  • inventor (mucit)
  • lab / laboratory (laboratuvar)
  • make calculation (hesaplama yapmak)
  • masterpiece (başyapıt)
  • matter (madde)
  • milestone (dönüm noktası)
  • moveable (taşınabilir)
  • observe substances (maddeleri gözlemlemek)
  • operate machine (makineyi çalıştırmak)
  • orbit the sun (güneşin etrafında dönmek)
  • patience (sabır)
  • physic (fizik)
  • printing press (matbaa)
  • prototype (ilk örnek, prototip)
  • publish (yayımlamak)
  • radio waves (radyo dalgaları)
  • revolutionary (devrim niteliğinde)
  • science / scientist (bilim / bilim insanı)
  • scientific (bilimsel)
  • share information (bilgi paylaşmak)
  • spin on … axis (… ekseni etrafında dönmek)
  • store information (bilgiyi depolamak)
  • structure of DNA (DNA’nın yapısı)
  • telegram (telgraf)
  • test tube (deney tüpü)
  • typewriter (daktilo)
  • unique (benzersiz)
  • vaccination (aşı)

8. sınıf İngilizce 10. ünite kelimeleri (Natural Forces)

Son ünitede doğanın gücünü keşfediyoruz! “Natural forces” ünitesi, doğa olayları ve çevresel konular üzerine odaklanır. Depremler, fırtınalar ve doğal afetlerle ilgili kelimeler bu ünitede yer alır. Ayrıca bu ünite sayesinde simple future tense ile gelecek hakkında tahmin cümleleri oluşturmayı öğreniriz.

  • absence (yokluk)
  • acre (dönüm)
  • after shock (artçı sarsıntı)
  • animal species (hayvan türleri)
  • avalanche (çığ)
  • crops (mahsul)
  • damaged (hasar görmüş)
  • deal with (başa çıkmak)
  • death (ölüm)
  • dry weather (kuru hava)
  • earth’s crust (yer kabuğu)
  • educate people (insanları eğitmek)
  • evolve into (evrilmek)
  • extreme heat (aşırı sıcak)
  • fatal (ölümcül)
  • first aid (ilk yardım)
  • flooding (sel baskını)
  • flow down (aşağı akmak)
  • greenhouse gases (sera gazları)
  • hit the city (şehri vurmak)
  • huge flames (dev alevler)
  • hurricane (kasırga)
  • injury (yaralanma)
  • landslide (toprak kayması)
  • lead to (yol açmak)
  • lightning (yıldırım)
  • molten rock (erimiş kaya)
  • movement (hareket)
  • mud (çamur)
  • natural disasters (doğal afetler)
  • natural forces (doğal güçler)
  • produce clean energy (temiz enerji üretmek)
  • rescue team (kurtarma ekibi)
  • river (nehir)
  • roof (çatı)
  • run out of oxygen (oksijenin tükenmesi)
  • shake (sallamak)
  • shortage (kıtlık)
  • starvation (açlık)
  • stay away (uzak durmak)
  • stuck under debris (enkaz altında sıkışmak)
  • sudden (ani)
  • swallow (yutmak)
  • take short shower (kısa duş almak)
  • threaten the earth (dünyayı tehdit etmek)
  • tornado (hortum/kasırga)
  • tsunami (dev dalga)
  • uncontrollable (kontrol edilemez)
  • vegetation (bitki örtüsü)
  • volcanic eruption (volkanik patlama)
  • warn (uyarmak)
  • wild fire (orman yangını)
  • wipe out (yok etmek/silip süpürmek)

8. sınıf İngilizce kelimeleri: Quiz!

Şimdi hep birlikte öğrendiklerimizi test edebileceğimiz bu sorulara bakalım.

“I can always ______ my best friend because our ______ is very strong.”
“We usually ______ at the mall after school and talk for hours.”
“This cake is ______! Can you tell me the recipe?”
“Please ______ the number and ______ on while I connect you.”
“Social ______ sites allow people to comment and share ideas online.”
“Bungee-jumping is a ______ sport and people take big precautions.”
“This city is famous for its ______ and ancient ______.”
“I wrote everything I need to do today on my ______ list.”
“Thanks to ______, many dangerous diseases can be prevented.”
“ An ______ can cause buildings to collapse and people may ______ a lot.”
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

Kelime bilgisinin kalıcı olabilmesi için çocuğunuzun bu öğrenme sürecinden keyif alabilmesi oldukça önemli. Çocuklar için İngilizce kursu Novakid olarak tam da bunu sunuyoruz. Uzman eğitmenlerimizle çocuklara eğlence ve konuşma dolu dersler veriyoruz. Siz de ücretsiz deneme dersinizi hemen alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Colombia Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Çerezler deneyiminizi iyileştirir

Biz ve iş ortaklarımız, deneyiminizi iyileştirmek, içerikleri ve reklamları kişiselleştirmek ve trafiğimizi analiz etmek için çerezler ve benzer teknolojiler kullanıyoruz. ‘Tümünü kabul et’ seçeneğine tıklayarak, kişisel verilerinizin ve çerez bilgilerinizin reklam kişiselleştirmesi amacıyla, Google ile paylaşım da dahil olmak üzere kullanılmasına izin vermiş olursunuz. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikamızı ve Google’ın Gizlilik ve Şartlar sayfasını inceleyebilirsiniz.

Tercihlerinizi ‘Çerez ayarları’ seçeneğinden özelleştirebilirsiniz.

Çerezleri yönet

Çerezlerin ne olduğu ve onlarla nasıl çalıştığımız hakkında daha fazla bilgiyi Çerez politikamızda ve Gizlilik politikamızda bulabilirsiniz.