İngilizcede “be”, “become”, “happen” sözcükleri ne demek ve birbirlerinden farkları neler?
- “Be” ne demek?
- “Become” ne demek?
- “Happen” ne demek?
- “Be”, “become” ve “happen” arasındaki farklar
- “Be”, “become”, “happen” testi
- Novakid’le tanışın!
- “Be”, bir şeyin mevcut durumunu, özelliğini ya da konumunu anlatır; değişim veya olay vurgusu yoktur.
- “Become”, bir durumdan başka bir duruma geçişi ifade eder ve değişim sürecine odaklanır.
- “Happen”, bir olayın meydana gelmesini anlatır; kişinin durumu değil, olan biten şey önemlidir.
- Bu üç fiil Türkçede sıkça “olmak” diye çevrilse de İngilizcede kullanım amaçları net biçimde ayrılır.
Novakid öğretmeni Ali Sullivan’dan size bir not:
“İngilizcede bazı fiiller Türkçede aynı kelimeyle karşılanıyor gibi görünür ama cümlede verdikleri anlam bambaşkadır. ‘Be’, ‘become’ ve ‘happen’ bunun en net örneklerinden.”
İngilizce öğrenirken en çok kafa karıştıran konulardan biri, Türkçede çoğu zaman “olmak” diye çevirdiğimiz fiillerin İngilizcede farklı kelimelerle ifade edilmesi. Özellikle “be”, “become” ve “happen” fiilleri bu noktada sıkça karışıyor.
“Be” ne demek?, “become” ne demek?, “happen” ne demek? ya da “olmak” İngilizce nasıl söylenir gibi soruların hepsi aslında farklı yerlere çıkıyor. Biri bir durumu anlatırken diğeri bir değişimi, bir diğeri ise bir olayın gerçekleşmesini ifade ediyor.
Bu yazımızda önce “be”, sonra “become”, ardından “happen” fiillerinin ne anlama geldiğini, nasıl kullanıldığını ve hangi durumlarda hangisini seçmeniz gerektiğini örneklerle göreceksiniz. En sonunda da bu üç fiilin farkını tek bakışta anlayabileceğiniz bir tablo ve mini bir quiz sizi bekliyor!
Hazırsanız önce en temel soru olan “be” ne demek ile başlayalım.
Benzer bir konu olan “little, a little, a few” farkını anlattığımız içeriğimize göz atabilirsiniz.
“Be” ne demek?
“Be”, İngilizcede en temel fiillerden biri. Genelde bir durumun varlığını, bir hâli ya da ne olduğunu anlatmak için kullanılıyor. Yani bir şeyin nasıl olduğu ya da ne olduğu bilgisi veriliyor. Burada bir değişim ya da olay yok; sadece mevcut durumdan söz ediliyor.
Türkçede çoğu zaman “olmak” diye çevriliyor ama aslında anlatılan şey mevcut hâl.
Ayrıca “be”, farklı zamanlara göre şekil değiştiren bir fiil. Anlam aynı kalsa da kullanılan form, zaman ve özneye göre değişiklik gösteriyor. Bu yüzden “be”nin tense’lerle birlikte nasıl göründüğünü bilmek önemli.
“Be” fiili, tek başına kullanılmıyor; “am/is/are/was/were” gibi çekimlenmiş hâlleriyle karşımıza çıkıyor. Az önce bahsettiğimiz gibi; anlam değişmese de zaman ve özneye göre şekil değiştiriyor.
⏳Şimdi “be” fiilinin farklı tense’ler ile nasıl kullanıldığını görelim:
- Geniş zaman (Present simple)
Şu anki durumları, genel gerçekleri anlatırken kullanılır.
- Örnek: I am ready. (Hazırım.)
- Örnek: She is very calm. (O çok sakin.)
- Örnek: They are at school. (Onlar okulda.)
“Be” fiilinin formunun “am/is/are” şeklinde değiştiğini görebilirsiniz.
- Geçmiş zaman (Past simple)
Geçmişteki bir durumu anlatır.
- Örnek: I was tired yesterday. (Dün yorgundum.)
- Örnek: The weather was nice last week. (Geçen hafta hava güzeldi.)
- Örnek: We were late. (Geç kalmıştık.)
Burada da “be” fiili karşımıza “was/were” olarak çıkıyor.
Gelecekteki bir durumu tahmin ederken veya söylerken kullanılır.
- Örnek: I will be careful. (Dikkatli olacağım.)
- Örnek: She will be here soon. (Yakında burada olacak.)
- Örnek: The test will be easy. (Sınav kolay olacak.)
- Süreç vurgulayan zamanlar (Continuous)
Bir durumun belirli bir anda geçerli olduğunu anlatırken de “be” kullanılır.
Ayrıca “be” fiili normalde bir durum bildirdiği için sonuna “-ing” takısı almaz. Ancak birinin normaldeki karakterini değil de sadece o anki geçici davranışını anlatmak istiyorsanız “being” kullanabilirsiniz.
- Örnek: You are being rude. (Kaba davranıyorsun.) → Normalde kaba biri olmayabilirsin ama şu an/bu olay özelinde kaba davranıyorsun.
- Örnek: She is being very helpful today. (O, bugün yardımsever.) → Bugün her zamankinden daha yardımsever davranıyor.
- Örnek: I am being honest. (Dürüst davranıyorum.)
- Örnek: He was being rude. (Kaba davranıyordu.)
Burada kafanız karışmasın. “Be” fiili normalde “am/is/are/was/were” hâlini alıyor. “Continuous” yapılarda ise bu çekimlerin üzerine “being” ekleniyor. “Be” fiili, “am/is/are/was/were + being” şeklinde iki parça hâlinde görünüyor. Yani “am being” ya da “was being”, “be” fiilinin farklı bir kullanımı; ayrı bir fiil değil.
Ayrıca bir başka önemli noktamız da şu; “be” tek başına bir eylem anlatmıyor, durumu anlatıyor. Bu yüzden çoğu zaman hâl, özellik ve konum ifadeleriyle birlikte kullanılıyor.
“Become” ne demek?
“Become”, bir değişimi veya dönüşümü anlatırken kullanılıyor. Bir şeyin eski hâlinden farklı bir duruma geçmesini vurguluyor. Ortada bir süreç ya da sonuçlanan bir değişiklik var.
“Be” mevcut durumu anlatırken, “become” o duruma nasıl gelindiğini hissettiriyor da diyebiliriz.
“Become”ı genellikle isim ve sıfat yapılarıyla birlikte görebilirsiniz:
Sıfatla kullanım
- Örnek: She became confident over time. (Zamanla özgüvenli biri hâline geldi.)
- Örnek: The weather became colder. (Hava soğudu.)
İsimle kullanım
- Örnek: He became a teacher. (Öğretmen oldu.)
- Örnek: This place became a problem for us. (Bu yer bizim için bir sorun hâline geldi.)
Burada vurgu, sonuçta ortaya çıkan yeni durum üzerinde.
“Become” da zamanlara göre çekimleniyor ama mantığı değişmiyor. Önce başka bir durum var, sonra bir dönüşüm/değişim yaşanıyor. Farklı tense’ler ile kullanımına kısaca değinecek olursak:
- Geniş zaman (Present simple)
- Örnek: Children become more independent as they grow up. (Çocuklar büyüdükçe daha bağımsız hâle gelir.)
- Geçmiş zaman (Past simple)
Burada değişim/dönüşüm tamamlanmış.
- Örnek: She became famous after the movie. (Filmden sonra ünlü oldu.)
- Örnek: The situation became serious. (Durum ciddileşti.)
- Gelecek zaman (Future – will become)
Henüz gerçekleşmemiş ama beklenen bir değişim anlatılıyor.
- Örnek: He will become a great leader. (İyi bir lider olacak.)
- Örnek: This issue will become clearer soon. (Bu konu yakında daha net hâle gelecek.)
- Süreç vurgusu olan kullanım (becoming)
Değişimin hâlâ devam ettiğini gösteriyor.
- Örnek: She is becoming more confident every day. (Her gün daha özgüvenli biri hâline geliyor.)
Unutmayın! Burada önemli farkımız şu: “Become” sabit bir durumu değil, hareket hâlindeki bir değişimi vurguluyor.
“Happen” ne demek?
“Happen”, bir olayın meydana gelmesini anlatıyor. Bir değişim süreci ya da kişinin durumu değil, olan biten şeyin kendisi öne çıkıyor.
“Happen” çoğu zaman kontrol dışı, plansız ya da beklenmedik şeyler için kullanılıyor. Tam olarak nerelerde kullanıldığını adım adım netleştirecek olursak:
- Bir olayın gerçekleşmesi
- Örnek: What happened last night? (Dün gece ne oldu?)
- Örnek: Something strange happened at work today. (Bugün işte garip bir şey oldu.)
Burada önemli olan ne yaşandığı. Kimin yaptığı ya da nasıl olduğu değil.
- Plansız veya beklenmedik durumlar
“Happen” sürpriz, kaza ya da ani gelişen durumlarda sık görülüyor.
- Örnek: Accidents happen sometimes. (Kazalar bazen olur.)
- Örnek: These things happen in big cities. (Bu tür şeyler büyük şehirlerde yaşanır.)
- “Happen to” yapısı
Bu yapı ise tesadüf anlamı katıyor.
- Örnek: I happened to see her at the café. (Onu kafede tesadüfen gördüm.)
- Örnek: Did you happen to hear the news? (Haberi duydun mu acaba?)
“Happen” fiili, düzenli bir fiil olduğu için bu noktada farklı tense’lere göre nasıl çekimlendiğine değinmeyeceğiz. Geçmiş zaman için “happened”, gelecek zaman için “will happen” şeklinde kullanıldığını söylememiz yeterli olacaktır.
Özetle…
“Be” → durum
“Become” → değişim
“Happen” → olay
“Be”, “become” ve “happen” arasındaki farklar
İngilizcede “be”, “become” ve “happen” Türkçede çoğu zaman “olmak” diye çevriliyor ama cümleye verdikleri anlamlar net şekilde ayrılıyor.
👉“Be”, bir şeyin mevcut durumunu anlatıyor. Ortada bir hareket ya da değişim yok, sadece hâlin kendisi var.
👉“Become”, bir şeyin başka bir duruma geçmesini vurguluyor. Önce bir hâl var, sonra dönüşüm yaşanıyor.
👉“Happen”, bir olayın meydana gelmesini anlatıyor. Kişinin durumu değil, olan biten şey ön planda.
Bu farkı net görmeniz ve hafızanızda yer etmesi için tabloya bakmanızda fayda var:
| Fiil | Ne anlatıyor? | Odağı ne? | Genelde neyle kullanılıyor? | Örnek anlamları |
| Be | Mevcut durum | Hâl, özellik, konum | Sıfat, isim, yer bildiren yapılar | Olmak, bulunmak |
| Become | Değişim ve dönüşüm | Eski hâlden yeni hâle geçiş | Sıfat, isim, meslek, rol, durum | Bir şeye dönüşmek |
| Happen | Olayın gerçekleşmesi | Olan biten şey | Olay, durum, tesadüf | Meydana gelmek |
Testimize geçmeden önce son kez toparlayacak olursak…
👉Bir cümlede “şu an nasıl/ne durumda” sorusu varsa, genelde “be” öne çıkıyor.
👉“Eskiden böyleydi ama artık farklı” anlamı varsa, “become” tercih ediliyor.
👉“Ne oldu?” sorusu soruluyorsa, cevap çoğunlukla “happen” ile geliyor.
“Which” ve “whose” farkından bahsettiğimiz içeriğimizi okumadan geçmeyin!
“Be”, “become”, “happen” testi
Bu fiillerin ne anlama geldiğini ve birbirinden hangi noktada ayrıştığını öğrendiğinize göre artık kendinizi sınayabilirsiniz!
Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenenlerin “be”, “become” ve “happen” gibi günlük konuşmalarda sıkça karşılaştığı kelimeleri doğru şekilde kullanabilmesi, yeni kelimeler öğrenmesi oldukça önemli. Novakid’in çevrimiçi derslerinde, bu tür kelimeler bağlam içinde öğretiliyor; çocuklar ezber yapmadan, konuşarak öğreniyor.
Siz de Novakid’in eğlenceli ve iletişim odaklı yöntemlerini keşfetmek isterseniz, çocuklar için İngilizce derslerine göz atabilir, ilk deneme dersinizi ücretsiz alabilirsiniz.
Ayrıca bire bir derslerimizde uyguladığımız etkili yöntemimize aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz:






