İngilizcede kaç kelime var, İngilizce kelimelerin türleri nelerdir, hep birlikte cevaplayalım!

“İngilizcede kaç kelime var?” sorusunun aslında kesin bir cevabı yok, çünkü aslında bu soruyu cevaplamadan önce başka bir soru sormalıyız: İngilizcedeki kelimelerin sayısı neye göre belirleniyor?

Bu noktada genellikle başvurduğumuz ilk kaynak, doğal olarak, sözlükler oluyor. Sonuçta sözlükler, İngilizce kelimelerin listelendiği yerler olduğu için “İngilizcede kaç kelime var?” sorusunun cevabını bulmamızda bize yardımcı olabilirler. Fakat yine de bazı sorunlar var.

Unutmamalıyız ki aslında sözlükler, ne kadar güvenilir olurlarsa olsunlar, İngilizce kelimelerin sayısını belirlemekte pek de başarılı olamayabilirler. Bir sözlükte yer alan kelimeler başka bir sözlükte yer almayabilir, veya sözlükler yeni ortaya çıkan İngilizce kelimeler için henüz bir tanım yazamamış olabilirler.

Bu farklılıkların ne kadar önemli olabileceğini göstermek adına önde gelen bazı İngilizce sözlüklerde bulunan İngilizce kelimelerin sayılarını karşılaştıralım:

• Oxford English Dictionary: En çok kullanılan sözlüklerden biri olan Oxford English Dictionary’de yaklaşık 600.000 İngilizce kelime bulunuyor.

• İngilizce Vikisözlük (Wiktionary): Bir internet sözlüğü olan İngilizce Vikisözlük (Wiktionary), 795.000’den fazla İngilizce kelime içeriyor.

• Collins English Dictionary: Bu sözlükte bulunan İngilizce kelimelerin toplam sayısı, 732.000 civarında.

• Webster’s Third New International Dictionary: Merriam-Webster tarafından yayınlanan bu sözlükte yaklaşık 470.000 İngilizce kelime var.

• American Heritage Dictionary: Amerikan İngilizcesinde kullanılan kelimeleri barındıran bu sözlükteki kelimelerin toplam sayısı, yaklaşık 200.000.

Bu örneklerde de görebiliyoruz ki “İngilizcede kaç kelime var?” sorusunun cevabı, sözlükten sözlüğe değişiyor. Üstelik ayrıca fark edebiliyoruz ki Amerikan İngilizcesiyle İngiliz İngilizcesinin farkları gibi konular göz önünde bulundurulunca kelime sayıları ciddi seviyede farklılaşıyor.

İngilizce sözlüklere dayanarak İngilizcedeki kelimelerin sayısına dair bir tahminde bulunmamız gerekirse “yaklaşık 500.000 ila 1 milyon arası” gibi geniş bir sayı aralığından bahsedebiliyoruz. Peki ya bu cevaba ne kadar güvenebiliriz?

İngilizce kelimelerin sayısı neye göre belirleniyor?

Açıkçası bu sözlükler her ne kadar güvenilir kaynaklar olsa da İngilizce kelimelerin toplam sayısını hesaplamayı zorlaştıran bazı unsurlar var. Dolayısıyla sayılar, her ne kadar fikir verici olsalar da yanıltıcı da olabilirler.

Örneğin, aynı kelimenin birden fazla farklı formu olabilir. Örneğin “wash” kelimesini düşünelim. Bu kelimenin “washed”, “washes”, “washing” gibi farklı çekimleri var. O halde bu çekimlerin her birini farklı bir kelime olarak mı düşüneceğiz, yoksa hepsini tek bir kelimenin farklı halleri olarak mı kabul edeceğiz?

Bunun yanı sıra, bazı İngilizce kelimeler teknik olarak sözlüklerde yer alabilecek olsalar da gerçekten onları “kelime” olarak sayıp saymayabileceğimiz konusunda kesin bir karara varamayabiliriz. Bu, özellikle de bazı bilimsel terimler için geçerli.

Mesela “dichlorodiphenyltrichloroethane”, “presilphiperfolan-8-ol” gibi oldukça teknik kimyasal isimlerini düşünelim. Bunlar gerçekten de kimya biliminde kullanılıyorlar, fakat zaten bu isimlerin belli bir formüle göre üretildiğini ve günlük hayatta neredeyse asla kullanılmadıklarını göz önünde bulundurursak bunları İngilizce kelimelerin sayısına dahil edecek miyiz?

Bir diğer yandan, bazı kısaltmalar da tıpkı sıradan kelimelermiş gibi kullanılabiliyor. Örnek vermek gerekirse “National Aeronautics and Space Administarion” teriminin kısaltması olan “NASA” bir kelime olarak sayılmalı mı? Ya da genel olarak “John”, “Mary” gibi özel isimleri de İngilizce kelimeler arasında saymalı mıyız?

“İngilizcede kaç kelime var?” sorusuna kesin bir cevap vermeyi zorlaştıran bir diğer unsur da her an herkesin yeni bir kelime “icat edebilecek” olması. Bunu derken hem yeni icatlar sayesinde hayatımıza giren kelimelerden, hem de dilin üretken yapısından bahsediyoruz.

İlk dediğimize, yani teknolojiyle hayatımıza giren bazı İngilizce kelimelere basitçe birkaç örnek bulabiliriz. “Selfie”, “blog”, “google”, “tweet” gibi birçok kelime, bir anda ortaya çıkıp İngilizce sözlüklere nispeten geç dahil oldu. Yarın yeni bir sosyal medya platformu çıksa yine yepyeni İngilizce kelimeler icat edilmiş olabilir!

Dilin üretken kapasitesinden kastımız ise bazı İngilizce kelimelerin başına ya da sonuna ek getirerek yeni ve teknik olarak anlamlı kelimeler üretebilmemiz. Örneğin “büyükanne” demek olan “grandmother” kelimesinin başına sürekli “great” ekini getirip, “büyük annenin annesinin annesinin annesinin… annesi” anlamına gelen “great-great-great-great…great-grandmother” kelimesini sonsuza dek uzatabiliriz. 

Tüm bunları göz önünde bulundurursak, “İngilizcede kaç kelime var?” sorusunun cevabı, pratikte muhtemelen 500.000 ile 1 milyon arası bir sayıyken teoride sonsuz!

İngilizce kelimelerin hepsini bilmek zorunda mıyız?

Farkındayız, bu devasa sayılar biraz gözünüzü korkutmuş olabilir. Ancak endişelenmeyin, hiçbir zaman oturup yüz binlerce İngilizce kelimeyi teker teker ezberlemeniz gerekmeyecek! Gerçek hayatta işler bundan çok daha basit.

İçinizi rahatlatmak için sizlere şu bilgileri verelim:

• İngilizcede en çok kullanılan 1000 kelime, günlük hayattaki konuşmalarda kullanılan tüm kelimelerin yaklaşık %88’ini oluşturuyor.
• İngilizcede en çok kullanılan 3000 kelime ise günlük konuşmalardaki kelimelerin yaklaşık %95’ini oluşturuyor.

Kısacası, sıfırdan başlayan biri her gün yalnızca 10 kelime dahi öğrense bir yıldan kısa bir süre içinde günlük konuşmalarda kullanılan İngilizce kelimelerin neredeyse hepsini bilebiliyor! Tabii bir diğer yandan, bu konuşmaları anlayabilmek için dilbilgisi çalışmayı da ihmal etmemek gerek.

İngilizce kelimeler ve anlamları hakkında çalışma yaparken bize en çok yardımcı olan uygulamalardan biri, kelimelerin türlerini öğrenmek. Böylece kelimeleri gruplandırıp daha akılda kalıcı bir şekilde tekrar yapabiliriz.

O halde haydi, örnekler eşliğinde İngilizce kelimelerin türlerini açıklayalım!

1. Noun (İsim)

İnsanları, diğer canlıları, yerleri, fikirleri, kavramları veya genel olarak “şeyleri” temsil eden İngilizce kelimelere “noun” (isim) adını veriyoruz.

Örnek olarak “kedi” anlamına gelen “cat” kelimesi, bir noun. 

Örnek: I have a cat. (Benim bir kedim var.)

Örnek: I like to play with my cat. (Kedimle oynamayı severim.)

Örnek: My cat loves wet food. (Kedim yaş mamaya bayılır.)

2. Verb (Fiil)

Bir işi, oluşu ya da hareketi ifade ederken kullanılan İngilizce kelimeler “verb” (fiil) olarak adlandırılıyor.

Fiil olan İngilizce kelimeler, cümlenin öznesi ve gerçekleştikleri zaman gibi unsurlara bağlı olarak farkı şekilde çekimleniyorlar. Zaman yapılarını iyice öğrenmek için İngilizce tenseler hakkındaki yazımıza göz atmayı unutmayın!

Örnek olarak, “izlemek” anlamına gelen “watch” fiiliyle birkaç cümle kuralım:

Örnek: My dad watches TV after he comes home from work. (Babam, işten eve geldiğinde televizyon izler.)

Örnek: I watched a movie with my friends. (Arkadaşlarımla bir film izledim.)

Örnek: She was watching her favorite show when the phone rang. (Telefon çaldığında en sevdiği diziyi izliyordu.)

Fiiller sözlüklerde bazen başlarına “to” kelimesi getirilerek karşımıza çıkıyor. Bu, İngilizcede fiillerin mastar yani “infinitive” halinin “full infinitive” adlı türü oluyor. Fiillerin başına “to” getirilmediğinde ve başka herhangi bir ek almadıklarında da buna “bare infinitive” deniyor.

• Fiilin full infinitive hali: to eat

• Fiilin bare infinitive hali: eat

3. Adjective (Sıfat)

İsimleri yani nounları nitelemek için kullanılan İngilizce kelimelere “adjective” (sıfat) deniyor. Bir ismin büyüklüğü, kişiliği, yaşı, malzemesi, rengi gibi özelliklerini adjective türü İngilizce kelimelerle belirtebiliyoruz.

Örnek: There is an old statute in the center of the city. (Şehrin merkezinde eski bir heykel var.)

Örnek: We adopted a playful puppy. (Oyuncu bir köpek yavrusu sahiplendik.)

Örnek: Our neighbor has a red car. (Komşumuzun kırmızı bir arabası var.)

4. Adverb (Zarf)

Fiileri veya sıfatları niteleyen İngilizce kelimelerin adı ise “adverb” (zarf). Bu kelimeler birçok zaman bir sıfatın sonuna “-ly” eki getirilerek oluşturuluyor. Ancak her zaman böyle olmak zorunda da değil. Mesela “too”, “somewhat”, “quite” gibi derece belirten zarfların sonunda “-ly” olmayabilir. 

Örnek: I patiently waited for my friend to arrive. (Sabırlıca arkadaşımın gelmesini bekledim.)

Örnek: You are surprisingly good at this for a beginner! (Bu işte yeni başlayan birine göre şaşırtıcı derecede iyisin!)

Örnek: It’s somewhat cold today. (Bugün biraz soğuk gibi.)

İngilizcede sıfatlar ve zarflar sık sık birbirine karıştırılıyor. Eğer siz de bu iki türdeki İngilizce kelimelerin farkını merak ediyorsanız İngilizcede adjective ve adverb farkı konulu yazımızı inceleyebilirsiniz.

5. Pronoun (Zamir)

Bir ismin yerine kullanılan İngilizce kelimelere “pronoun” (zarf) deniyor. “I”, “you”, “we”, “they”, “he”, “she”, “it” kelimeleri İngilizcedeki zamirleri oluşturuyorlar.

Örnek: He told me to call again later. (Bana daha sonra tekrar aramamı söyledi.)

Örnek: I can’t see it. (Onu göremiyorum.)

Örnek: I’ll come with you. (Seninle geleceğim.)

6. Preposition (Edat)

“Preposition” (edat) türündeki İngilizce kelimeler, isimler başta olmak üzere cümledeki diğer kelimeler arasında bir ilişki kurarlar. Zaman edatları, yer edatları, yön edatları, hareket edatları gibi birçok farklı türleri vardır. Detaylı bir açıklama için İngilizce prepositions konu anlatımı yazımızı okuyabilirsiniz.

Bu türdeki İngilizce kelimeler genellikle “at”, “on”, “in”, “with” gibi kısa sözcüklerdir. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler.

Örnek: I was born in March. (Mart ayında doğdum.)

Örnek: She is with me. (O, benimle.)

Örnek: Are these for the guests? (Bunlar misafirler için mi?)

7. Conjunction (Bağlaç)

İki cümleyi veya aynı türden iki kelimeyi birbirine bağlayan İngilizce kelimelere “conjunctions” (bağlaçlar) deniyor. İngilizce bağlaçlar konu anlatımı yazımızda da görebileceğiniz üzere bu kelimelerin coordinating conjunctions, subordinating conjunctions ve correlative conjunctions gibi türleri var. 

Örnek: I have a brother and a sister. (Bir erkek kardeşim ve bir kız kardeşim var.)

Örnek: I wanted to go outside but it was raining. (Dışarı çıkmak istiyordum ama yağmur yağıyordu.)

Örnek: Although he was a bit confused at first, he did a good job. (Başta biraz kafası karışsa da iyi bir iş çıkardı.)

8. Interjection (Ünlem)

Hayret, heyecan, korku, sevinç gibi duyguları dışa vurmak için kullanılan, kendi başına genelde bir anlamı olmayan kısa İngilizce kelimelere ve ifadelere “interjection” (ünlem) diyoruz.

Örnek: Wow! This tastes amazing! (Vay! Bunun tadı muhteşem!)

Örnek: Ouch! I just stubbed my toe! (Ah! Ayak parmağımı vurdum!)

Örnek: Yay! I’m so happy for you! (Yaşasın! Senin adına çok sevindim!)

“İngilizcede kaç kelime var?” sorusunu cevapladık ve İngilizce kelimelerin türlerini anlattık. Şimdi de bu konu hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Ortalama bir İngiliz kaç kelime biliyor? 

Ortalama bir İngiliz’in ortalama 20.000 ila 35.000 kelime bildiği düşünülmektedir. Bu değer sadece İngilizler değil, İngilizceyi ana dili olarak konuşan tüm insanlar için geçerlidir.

C1 seviye İngilizce için kaç kelime?

C1 seviyesi için bilinmesi gereken İngilizce kelimelerin sayısı kesin bir şekilde belirtilmemektedir, ancak çoğu kaynak 5.000 ile 10.000 arasında bir sayıya işaret etmektedir. 5.000 kelimenin rahatça kullanılabilmesi, 10.000 kelimenin ise kullanılamasa bile anlaşılabilmesi önerilir.

Bir İngiliz günde kaç kelime kullanır? 

Bir araştırma, İngilizce konuşan kişilerin günde ortalama 16.000 kelime söylediğini bulmuştur. Bu kelimelerden kaçının birbirinden farklı olduğu konusunda tam bir sayı belirtilmemiştir.

Tüm bu öğrendiklerimizi pekiştirmek için İngilizce kelimeler hakkında genel kapsamlı bir test çözelim!

İngilizce kelimeleri öğrenmenin en etkili yolu, onları eğlenerek öğrenmek ve bol bol kullanmak. Novakid’deki online İngilizce derslerimizde tam da bu mümkün! Siz de hemen aramıza katılın ve konuşma pratiği derslerimizden bir ay ücretsiz faydalanın!

Aşağıdaki videoyu izleyerek teke tek derslerimizde uyguladığımız yöndem hakkında bilgi edinmeyi de unutmayın: