Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İlk ders tamamen ücretsiz!
İlk ders tamamen ücretsiz!
daha çok bilgi alın
Paylaş
X share icon
25.04.2025
Time icon 7 dk.

“Should”, “could” ve “would” farkı: Üç kelimeden hangisini nerelerde kullandığımızı öğrenelim!

İçindekiler
  1. İngilizce “should” ne demek, nasıl kullanılır?
  2. İngilizce could ne demek, nasıl kullanılır?
  3. İngilizce would ne demek, nasıl kullanılır?
  4. İngilizce should, could ve would farkı: Sıkça sorulan sorular
  5. İngilizce should, could ve would farkı: Test
  6. Novakid’le tanışın!

Türkçe ve İngilizcenin birbirinden epey farklı olan dilbilgisel özellikleri sebebiyle bazı İngilizce kelimelerin tam olarak nasıl ayırt edildiği, kafa karıştırıcı olabiliyor. Should, could ve would kelimeleri de bu durumun en iyi örneklerinden biri.

Doğrudan Türkçeye çevrilmesi pek de mümkün olmayan bu kelimelerin arasındaki farkı öğrenmenin tek yolu, hepsinin kullanım alanlarını iyi bir şekilde öğrenmek. Bu kelimelerin her biri çok yaygın olduğu için ve birbirinden farklı işlevlere sahip oldukları için onları yakından tanımamız gerekiyor.

Bu yazımızda tam olarak bunu yapacağız. Bolca örnek cümle eşliğinde should kullanımı, could kullanımı ve would kullanımını ayrı ayrı inceleyeceğiz. Ardından da bir bilgi testi çözerek öğrendiklerimizi güzelce pekiştireceğiz!

İngilizce “should” ne demek, nasıl kullanılır?

İngilizcedeki should kelimesinin Türkçede doğrudan bir karşılığı olmasa da genelde fiilin sonundaki “-meli/-malı” ekine denk geliyor. Biliyoruz ki bu ek, Türkçede cümleye çeşitli anlamlar katabiliyor. Aynısı İngilizce should kullanımı için de geçerli.

İngilizcede should kullanımıyla karşılaştığımız durumlar gerçekten de çok çeşitli. Ancak endişelenmeye gerek yok, çünkü should ile ilgili cümleler gördükçe aklınızda bir mantığın oturduğunu siz de fark edeceksiniz!

Teknik açıdan yaklaşacak olursak aslında should kelimesi, shall kelimesinin geçmiş zamanda çekimli hali. Ancak zaten shall’ın kendi başına nadir karşılaşılan kelime olmasının yanı sıra, bu ikisinin kullanım alanları da tam örtüşmüyor. Should ve shall kullanımı hakkındaki yazımızdan bu konunun detaylarını öğrenebilirsiniz.

Hep birlikte should kullanımının görüldüğü başlıca alanları sıralayalım ve her birine örnek cümleler verelim.

  • Tavsiye vermek

Should kullanımını gördüğümüz başlıca alan, tavsiye verdiğimiz durumlar. Türkçedeki -meli/-malı ekini de tıpkı bu şekilde bazen kuvvetle tavsiye vermek için kullanabiliriz. Ancak İngilizcede should kullanımıyla ifade ettiğimiz tavsiyeler çok kuvvetli olmak zorunda değil.

Örnek: You should drink plenty of water every day. (Her gün bol su içmelisin.)

Örnek: Passengers should arrive at the airport at least two hours before their flight. (Yolcular, havalimanına uçuşlarından en az iki saat önce gelmelidir.)

Örnek: You should try the local cuisine when you visit a new country. (Yeni bir ülkeyi ziyaret ettiğinde yerel mutfağı denemelisin.)

  • Zorunluluk bildirmek

Türkçedeki -meli/-malı ekiyle İngilizce should kullanımının benzer olduğu bir diğer nokta ise cümleye zorunluluk anlamı katabilmeleri.

Bu noktada dikkat etmemiz gereken şey ise, should kelimesinin İngilizcede zorunluluğu biraz daha “zayıf” bir şekilde belirtmesi. Biliyoruz ki İngilizcede zorunluluk bildirmek için daha çok “must” ve “have to” ifadeleri kullanılıyor. Should kullanımını bu iki ifadenin daha zayıf bir hali gibi düşünebiliriz.

Örnek: Students should complete their homework before class. (Öğrenciler dersten önce ödevlerini tamamlamalıdır.)

Örnek: You should respect your elders. (Büyüklerine saygı göstermelisin.)

Örnek: Drivers should obey traffic rules at all times. (Sürücüler her zaman trafik kurallarına uymalıdır.)

  • Beklentilerden bahsetmek

Should kullanımı, bir olayın gelecekte gerçekleşeceğine yönelik beklentimizi belirtmemizi de sağlayabiliyor. Yani burada işin içine biraz da tahmin katmış oluyoruz. Bu da aslında yine zaman zaman Türkçedeki -meli/-malı ekinde de görebildiğimiz bir özellik.

Örnek: The package should arrive by tomorrow. (Paket yarına kadar gelmelidir.)

Örnek: The train should leave on time if there are no delays. (Gecikme olmazsa tren zamanında hareket etmeli.)

Örnek: The meeting should not last more than an hour. (Toplantı bir saatten fazla sürmemeli.)

  • İhtimal veya mantık yürütmeleri ifade etmek

Az önceki kullanıma benzer olarak should kelimesini akıl yürüterek vardığımız muhtemel sonuçlardan, ihtimallerden bahsetmek için kullanabiliyoruz. Yani elimizdeki bilgilere veya genel koşullara göre en muhtemel sonuç neyse, bunu should kullanımıyla ifade edebiliriz.

Örnek: If he left home at 7 AM, he should be at work by now. (Saat 7’de evden çıktıysa, şu anda işte olmalı.)

Örnek: If you followed the recipe correctly, the cake should taste delicious. (Tarifi doğru takip ettiysen, pasta lezzetli olmalı.)

Örnek: It should be sunny tomorrow according to the weather forecast. (Hava tahminlerine göre yarın güneşli olmalı.)

  • Koşul cümleleri

Should kelimesinin Türkçedeki -meli/-malı ekine denk gelmediği bir durum ise, koşul cümlelerinde kullanıldığı zaman. İngilizcede first conditional türü cümleler kurmanın bir yolu, should kullanımından faydalanmak. Bu kullanımda normalde if olan yere should koyuyor, koşuldaki fiili de bare infinitive şeklinde çekimliyoruz.

Örnek: Should it rain, the event will be held indoors. (Yağmur yağarsa, etkinlik içeride yapılacak.)

Örnek: Should anyone ask about me, tell them I’ll be back in an hour. (Biri beni sorarsa, bir saat içinde döneceğimi söyle.)

Örnek: Should the power go out, we have candles in the drawer. (Elektrikler kesilirse, çekmecede mumlarımız var.)

İngilizce could ne demek, nasıl kullanılır?

Could da yine Türkçede tam bir karşılığı bulunmayan bir İngilizce modal verb. Türkçeye çevirmek pek mümkün olmasa da could kelimesinin, aslen “can” kelimesinin geçmiş zamanda çekimlenmiş hali olduğunu bilirsek işimiz biraz kolaylaşıyor.

Tabii could kullanımını sadece “can kelimesinin geçmişi” diye düşünerek anlayamayız, çünkü bu kendi başına pek de bir anlam ifade etmeyebilir. Can ve could farkı hakkındaki yazımıza göz atarak bu konuda daha iyi bir fikir sahibi olabilirsiniz.

O halde bu kelimeyi daha iyi anlamak için hep birlikte could’un kullanım alanlarını örnek cümlelerle öğrenelim!

  • Geçmişteki bir kabiliyetten bahsetmek

“Can kelimesinin geçmiş hali” mantığının en geçerli olduğu could kullanımı, geçmişte sahip olunan bir yetenekten veya kabiliyetten bahsettiğimiz durumlarda karşımıza çıkıyor. Geçmişte bir şeyi yapabiliyorduysak, bunu İngilizcede could ile ifade ederiz.

Örnek: When I was younger, I could run very fast. (Daha gençken çok hızlı koşabilirdim.)

Örnek: My grandfather could play the piano beautifully without any formal training. (Dedem herhangi bir resmi eğitim almadan piyanoyu harika çalabilirdi.)

Örnek: Before the accident, he could swim across the entire lake. (Kazadan önce, bütün gölü yüzerek geçebilirdi.)

  • İhtimal belirtmek

Could kelimesini ayrıca yaptığımız bir tahminden, varlığına inandığımız bir ihtimalden bahsetmek için de kullanabiliyoruz. Bu da bizlere neden could kullanımını anlamak için sadece bu kelimeyi “can’in geçmiş zaman hali” olarak bilmemizin yeterli olmadığını gösteriyor.

Could’u bu noktada ihtimal belirtmeye yarayan should kullanımından ayıran şey, could kullanımında dediğimiz şeyin akıl yürütmedense ağırlıklı olarak tahmine dayanması. Should kullanımıyla belirttiğimiz ihtimallerin biraz daha yüksek olabileceğini, could kullanımıyla belirttiklerimizin ise çok da kesin olmadığını ima etmiş oluruz.

Örnek: The missing key could be in the kitchen. (Kayıp anahtar mutfakta olabilir.)

Örnek: She could be the next winner of the competition. (Yarışmanın bir sonraki kazananı o olabilir.)

Örnek: This ancient artifact could be over 3,000 years old. (Bu antik eser 3.000 yıldan daha eski olabilir.)

  • Kibar bir istekte bulunmak

Could kelimesi, İngilizce izin isteme yöntemleri konusunda da karşımıza çıkıyor. Bu kelimeyi kullanarak karşımızdaki kişiye kibarca “… yapabilir misin?” diye sorabiliyoruz. Bu kalıpla belirtilen istekler, çoğu zaman basitçe “Can you…” demekten daha kibar algılanacaktır.

Örnek: Could you help me carry these bags, please? (Bu çantaları taşımama yardım edebilir misin, lütfen?)

Örnek: Could I borrow your pen for a moment? (Kalemini bir anlığına ödünç alabilir miyim?)

Örnek: Could you explain that topic one more time? (O konuyu bir kez daha açıklayabilir misin?)

  • Geçmiş ihtimalleri ve pişmanlıkları belirtmek

Geçmişte gerçekleşme ihtimali olup da gerçekleşmeyen eylemleri, bazen de buna bağlı olarak pişmanlıkları belirtmek için could kullanımından faydalanabiliriz. Bunu yapmak istediğimizde de “could have” kalıbını kullanırız.

Örnek: You could have told me you weren’t coming! (Gelmeyeceğini bana söyleyebilirdin!)

Örnek: I could have helped you if you had asked me. (Bana sorsaydın sana yardım edebilirdim.)

Örnek: They could have won the game if they had played more carefully. (Daha dikkatli oynasalardı oyunu kazanabilirlerdi.)

  • Öneride bulunmak

Could kullanımı bunların yanı sıra öneride bulunmak için de işimize yarayabilir. Tabii öneri demişken bunu should kullanımındaki tavsiye durumuyla karıştırmamak lazım. 

Should kullanımında öne sürdüğümüz şeyi karşı tarafın yapması gerektiğine inandığımızı ima ederiz. Could kullanımıyla öneride bulunduğumuzda ise karşı tarafa “yap” ya da “yapma” şeklinde bir tavsiyede bulunmayız, sadece ortaya bir fikir atmış oluruz.

Örnek: We could go to the park this afternoon. (Bu öğleden sonra parka gidebiliriz.)

Örnek: You could try calling her again later. (Daha sonra onu tekrar aramayı deneyebilirsin.)

Örnek: You could join an online course to improve your skills. (Becerilerini geliştirmek için bir çevrimiçi kursa katılabilirsin.)

İngilizce would ne demek, nasıl kullanılır?

Would kelimesi de yine Türkçede tam karşılığı olmayan modal verblerden biri. Kullanım alanları çok çeşitli olduğu için bu kelimeyi çeviri yoluyla düşünmeye çalışmak bizlere pek de yardımcı olmayacaktır.

Would, normalde “will” kelimesinin geçmiş zamanla çekimlenmiş hali. Ancak tıpkı could’da olduğu gibi, bunu bilmek would’un mantığını anlamamız için yeterli değil. Will ve would farkı hakkındaki yazımızda da bu durumu daha detaylı açıklıyoruz. 

Would’un ne demek olduğunu anlamak için mutlaka kullanım alanlarını bilmeliyiz. Bunlar da aşağıdaki şekilde:

  • Varsayımlardan bahsetmek

Would kullanımını gördüğümüz başlıca yerlerden biri, varsayımsal senaryolarda ne yapacağımızı söylemek. Yani bu kelimeyi second conditional cümle yapılarında sık sık görebiliyoruz.

Örnek: If I had a million dollars, I would travel around the world. (Bir milyon dolarım olsaydı, dünya turuna çıkardım.)

Örnek: If I were you, I would apologize to her immediately. (Senin yerinde olsaydım, ona hemen özür dilerdim.)

Örnek: He would be happier if he lived in a smaller city. (Daha küçük bir şehirde yaşasa daha mutlu olurdu.)

Aynı zamanda geçmişte başka bir şey olduğunu düşündüğümüz varsayımları içeren third conditional türü cümlelerde de “would have” kalıbı şeklinde would kullanımını görebiliriz

Örnek: If they had followed the map, they wouldn’t have gotten lost. (Haritayı takip etselerdi, kaybolmazlardı.)

Örnek: If I had known earlier, I would have told you. (Daha erken bilseydim, sana söylerdim.)

  • Geçmişteki alışkanlıklardan ve rutinlerden bahsetmek

Would kelimesini tıpkı “used to” gibi geçmiş alışkanlıklardan bahsederken kullanabiliyoruz. Tabii bunun için cümlede bir eylem belirtilmesi gerekiyor ve cümle genelde olumlu yapıda oluyor. Used to ve would farkını tam olarak anlamak için bu konudaki yazımıza göz atmadan da geçmeyin!

Örnek: When I was a child, I would visit my grandmother every Sunday. (Çocukken her pazar anneannemin evine giderdim.)

Örnek: They would always have dinner together as a family. (Aile olarak her zaman birlikte akşam yemeği yerlerdi.)

Örnek: During summer vacations, we would swim in the lake every morning. (Yaz tatillerinde her sabah gölde yüzerdik.)

  • Kibarca soru sormak 

Would kullanımı, tıpkı could’da olduğu gibi kibarlık için de bizlere yardımcı olabiliyor. Would’u bazen tıpkı could gibi kibar sorular sormak için, bazen de tekliflerde bulunmak için kullanabiliyoruz.

Örnek: Would you mind opening the window? (Pencereyi açmanın sakıncası var mı?)

Örnek: Would you like some coffee? (Biraz kahve ister misin?)

Örnek: Would you be willing to help me practice my English? (İngilizce pratik yapmama yardımcı olmaya istekli olur musun?)

  • Tercih belirtmek

“Would rather” ve “would prefer” gibi yapılardan faydalanarak would kullanımı sayesinde bir konudaki tercihimizi belirtmemiz de mümkün. Burada birden fazla seçenek arasından birini daha çok beğendiğimizi söylemiş oluyoruz.

Örnek: I would rather stay at home than go to the party. (Partiye gitmektense evde kalmayı tercih ederim.)

Örnek: She would prefer to walk instead of taking the bus. (Otobüse binmek yerine yürümeyi tercih eder.)

Örnek: They would prefer to live in the countryside after retirement. (Emeklilikten sonra kırsalda yaşamayı tercih ediyorlar.)

İngilizce should, could ve would farkı: Sıkça sorulan sorular

İngilizce should, could ve would kullanımını böylece öğrenmiş olduk. Şimdi de bu konu hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Would ve could arasındaki fark nedir?

Will’in geçmiş zaman hali olan would’u varsayımlardan bahsederken, geçmişteki alışkanlıkları konuşurken, kibarca soru sorarken ve tercih belirtirken kullanırız. Could ise can’in geçmiş zaman halidir ve geçmişteki kabiliyetlerden bahsederken, ihtimal belirtirken, öneride bulunurken, geçmiş ihtimalleri konuşurken ve kibar isteklerde bulunurken kullanırız.

Should hangi durumlarda kullanılır?

Should kullanımı görülen yerler arasında tavsiye vermek, zorunluluk bildirmek, beklentilerden bahsetmek, mantık yürütmeyle varılan sonuçları veya ihtimalleri belirtmek ve first conditional türündeki koşul cümlelerinde “if” kelimesinin yerine geçtiği durumlar bulunur.

Could hangi zamanda kullanılır?

Could kelimesinin kullanıldığı zamanlar arasında geçmişteki kabiliyetlerden bahsetmeyi, ihtimal belirtmeyi, tavsiye olmadan öneride bulunmayı, geçmişteki ihtimaller ile pişmanlıkları belirtmeyi ve kibar isteklerde bulunmayı içeren durumlar vardır.

Would hangi durumlarda kullanılır?

Would kelimesi second ve third conditional cümlelerinde varsayımlardan bahsederken, kibarca soru sorarken, tercih belirtirken ve geçmişteki alışkanlıklardan bahsederken kullanılabilir.

Shall ve should aynı mı?

Should kelimesi, shall kelimesinin geçmiş zamanda çekimlenmiş halidir. Ancak kullanım alanları aynı değildir. Should kelimesinin İngilizcede çok çeşitli kullanım alanları bulunurken shall kelimesi ise günümüzde should’a kıyasla nadiren kullanılır.

İngilizce should, could ve would farkı: Test

Son olarak kendimizi sınamak ve öğrendiklerimizi pekiştirmek adına bir bilgi testi çözelim!

You ___ go to the doctor if you keep coughing.
If I had a car, I ___ drive to the beach.
When I was a child, I ___ often climb trees.
When I was five, I ___ tie my own shoes.
We ___ see the mountains from our window in the morning.
She ___ prefer tea over coffee in the evenings.
You ___ take a jacket with you; it’s cold outside.
I ___ barely walk after the marathon last year.
She ___ always bring us small gifts when she traveled.
The movie ___ be over by now.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

İngilizcede çeşitli kullanım alanlarına sahip kelimeleri yakından tanımak istiyorsak bunun en iyi yılı, dile bolca maruz kalmak. Novakid’de sunduğumuz online İngilizce dersleri de tam olarak bunu sağlıyor. Siz de konuşma pratiği derslerimizden bir ay ücretsiz yararlanmak için hemen aramıza katılın!

Aşağıdaki videoyu izleyerek teke tek derslerimizde uyguladığımız yöntem hakkında bilgi edinmeden de geçmeyin:

Çocuğunuzun İngilizceyi en doğal haliyle öğrenmesi için ücretsiz deneme dersinizi hemen şimdi alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Colombia Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Çerezler tıpkı tatlınızın üzerine serpiştirdiğiniz Hindistan cevizi gibidir; çok daha iyi bir deneyim yaşamanızı sağlar. Bizim amacımız Novakid'i en iyi İngilizce öğrenim platformu yapmak. Bu yüzden, web sitemizi kullanırken çerezleri gönül rahatlığıyla etkinleştirebilirsiniz. Sizin için faydalı olacaklar! Çerezler ve onları nasıl kullandığımız konusunda daha çok bilgi almak için Çerez politikası sayfasına gidin.